Hiperaktivite, günümüzde çocuklar üzerinde en sık rastlanan davranış bozukluğudur. Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik olarak da tanımlanmaktadır. Dikkat eksikliği ve bozukluğunda çocuk, başladığı bir şeyi çoğunlukla bitirmez, genellikle söyleneni dinlemez görünür. Çocuğun dikkati çok çabuk başka konuya yönelir. Çocuk aynı oyuna devam etmekte zorlanır. Hiperaktif tanılamasının yapılabilmesinde dikkat edilecek diğer husus çocuğun içtepisel durumudur. Çocuk genelde düşünmeden hareket eder, yaptığı işi çabuk değiştirip diğerine geçer, ders sırasında fazla konuşur, oyun sırasını beklemede güçlük çeker. Hiperaktif çocuk tanılamasında göz önünde tutulan başka bir husus ise çocuğun hareketlilik durumudur. Bu husus göz önüne alındığında, çocuk yerinde duramaz ve her tarafa saldırır, sessiz oturmada güçlük çeker yada oturduğu yerde hareket eder, bir yerde oturup kalmada zorlanır, çocuk uykuda çok hareket eder. Çocuğun yukarıda belirtilen davranış özelliklerinin çoğunluğunu göstermesi durumunda bireyin hiperaktif tanılamasına girdiği anlaşılmış olur.
Hiperaktif çocukların insan ilişkilerinde de zorlukları vardır. Yalnızdırlar, yaşıtları tarafından kabul görmeme durumu daha sonra sosyal uyumsuzluğu oluşturur. Çok hareketli çocuklar devamlı dikkat ve emek isteyen işlerde çalışmak istemezler. bu tipteki çocuklara kendi temposunda çalışması sağlanmalı, çocuğa yardım edilmelidir. Çocuğa bilişsel-davranış terapisi uygulanmalıdır. Çocuğun sosyal-duygusal yaşantısını ve okul başarısını düzeltmek için anne-baba ve öğretmen işbirliği içerisinde olmalıdır. Anne-babanın çocuğa devamlı karışmaları ve onu baskı altında tutmaları önlenmelidir. Çocuğun olumlu davranışları ödüllendirilmeli, kendi kendine karar vermesi desteklenmelidir. Hiperaktif çocuklara ayrıca kendi kendine talimat verme yöntemi uygulanmalıdır. Bu yöntemde önce problemin tanımı yapılır, sonra probleme yaklaşılır, çözüm yolları üzerinde düşünülür, dikkatin toplanması sağlanır, tekrar kontrol etme ve hataları düzeltme işlemi yapılır, kontrol etme ve cesaretlenme çalışması yapılır. Bütün bu aşamalar kendi kendine talimat verme yönteminin aşamalarını oluşturmaktadır. Bu yöntemi öğrenip uygulayan çocuklar yavaş fakat emin olarak ilerlerler ve başarının mutluluğunu yaşarlar. Bu yöntem davranış terapisi ile bilişsel terapinin birleştirilmesinden oluşur. Çocukla terapi süreci içerisinde onun kaba ve ince motor faaliyetlerini, kelime hazinesini, işitme ve dinlemeyi geliştiren materyaller seçilmesine özen gösterilmelidir. Konuşma terapisinde çocukla göz kontağı kurulmalı ve çocuğun dikkati konuşanın dudak hareketine çekilmelidir. Her şeyden önemlisi bu tür çocukların sağaltımında anne-baba eğitimi önemli bir yer tutmaktadır. Anne-baba tutum ve davranışları çocuğun gelişimine olumlu veya olumsuz yönden büyük ölçüde etki göstermektedir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 12.09.2018 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle