Türkiye ile Gürcistan devleti arasında bir köy olup iki ülke arasında bölünmüş olan Sarp köyünde 31 Ağustos 1989 yılında açılan Sarp sınır kapısı gerek ülkemiz gerekse eski Sovyetler Birliğini oluşturan cumhuriyetlerde yaşayan insanlar için önemli bir olay olarak tarihsel bir yer edinmiş bulunmaktadır.
Sarp sınır kapısının açılması ile ilk yıllarda insanlar arasında karşılıklı ilişkilerde öncelikle her yönüyle bir tartma ve dikkatle gözleme davranışları baskın bir tutum almıştır. İlk yıllarda sınır kapısının açılması ile toplumsal ilişkileri sadece ticari ilişkiler boyutu ile ele alınmış ve bu ilişkiler temelinde soruna yaklaşılmıştır. Oysa sınır kapısının açılması ile iki ülke arasındaki ilişkiler sadece ticari boyutta konumlandırılmamalı, ilişkilerde sanatsal ve kültürel boyutlardaki farklılıklar da dikkate alınmalıydı. Özellikle kimlikle geçiş düzenlemesinin gerçekleştirilmesi ile gerek ülkemizde yaşayan insanlar gerekse Gürcistan’da yaşayan insanlar iki ülkenin tarihi, edebi, sanatsal ve sosyal gelişmelerde daha sıkı iletişim içerisine girme avantajını kullanmaları durumunda olumlu gelişmeler yönünde ivme kazanmış olacaklardır. Örneğin Doğu Karadeniz’de yaşayan insanların bir hafta sonunda Batum şehrinde sinema, tiyatro, opera, sergi gibi sanatsal etkinliklere katılması kültürel doyumluluk ve gelişmişlik yönünden olumlu bir adım olarak insanlara yansıyacaktır. Toplumsal yaşamda ve kamuoyunda yanlış algılama ve de yanılsama içerisinde olan “Batum’a kumar oynamaya gidiliyor. Bütün rezaletler de hep bizim parmağımız var” gibi şişirilmiş ve abartılmış davranış örüntüleri mutlak suretle törpülenmelidir. Kimlikle geçiş deyince aklımıza “kumar oynama, yakıt alma” gibi olumsuz klişelenmiş yaftalar topluma giydirilmemelidir. Sınır kapısının açılması ile ayrıca kimlikle geçiş avantajlarını sanatsal, kültürel, sosyal ve sportif etkinliklerin geliştirileceği, yapılacağı ve de gerçekleştirileceği bir kazanım olarak algılanıp ele alınmalıdır. Kimlikle geçiş uygulaması toplumsal ilişkileri geliştirici bir araç olarak düşünülmeli, toplum belleğine kumar, eğlence, yakıt alma gibi kavramlarla örtüştürülmemelidir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 16.04.2013 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle