Spor;en genel anlamıyla insan organizmasına dinamik bir ivme kazandırma etkinliği olarak tanımlanmaktadır. İnsanlar güncel yaşam içerisinde verdikleri uğraşılardan sonra arta kalan zamanlarını değişik etkinliklerle geçirmek için çalışmaktadırlar. Ülkemizde spor etkinlikleri belirli insan gruplarının yaptığı bir etkinlik olarak algılanmakta, kitle sporundan ziyade seyirlik bir etkinlik olarak yaşam içerisinde yerini almaktadır. Oysa olimpik bakış açısıyla spor, insanların yaşam içerisinde yapabileceği bir etkinlik olarak kendini bulması gerekmektedir. Yapılacak sportif etkinlikler sporun her dalında hayat bulmalı ve insanlarımız sporun her dalıyla bu etkinliği duyumsamalıdır. Oysa günümüzde spor denilince sadece Futbol akla gelmekte, bu spor dalı da tüm insanların bir uğraşısı olma yerine sadece belirli kulüp takımlarının karşılaşmalarının izlenmesi olarak günlük yaşamımızda yer almaktadır. Bu durum sporda amatör bir bakış açısını olumsuz olarak etkilemekte, sporun kitlesel olması törpülenmekte, spor sadece seyirlik bir etkinlik sığlığında kendini bulmaktadır. Sporun kitlesel bir düzeyde yapılabilmesi için semtlerde, mahallelerde değişik sportif etkinliklerin yapılabileceği küçük semt sahaları ve sportif tesislerin yapılandırılması gerekmektedir. Ülkemizde şehirleşme ve şehirleşme sürecinde bina, sokak, yeşil alan, cadde vb. yapılaşma ne yazık ki çarpık bir şekilde gelişme göstermektedir. Şehirlerdeki yapılaşma içerisinde sadece var olan arsa üzerinde ne kadar fazla bina dikerim mantığı ön plana alınmakta, binalarda yaşayacak insanlar için gerekli olan yeşil alan, sportif tesisler vb. yapılanmalar göz önünde bulundurulmamaktadır. Bu anlayışla oluşturulan şehir yapılanmaları neticesinde insanlarımız spor kültürünü ve etkinliğini yaşama geçirecek mekanlara kavuşamadığından ülkemizde spor, sadece seyirlik bir organizasyon olarak şekillenmektedir. Bu çarpık şekillenmeler içerisinden sıyrılıp aktif spor yaşamını sürdürmeyi başarabilen sporcular, plofosyonel düzeyde biraz kendilerini bulup, şöhret basamaklarına tırmandıklarında, kültür depremine ve şokuna uğramakta, kendini çevreleyen gece hayatı, kadın, içki, bar, gazino vb. mekanların kuşatmasına teslim olmakta ve sonuçta kişilik erezyonuna uğrayıp spor yaşamında hüsrana uğramaktadırlar. Bu durumların oluşmaması için peki ne yapılabilir? Öncelikle spor azınlık düzeyinde bireylerin yaptığı bir organizasyon olmaktan çıkarılmalı, seyirlik bir etkinlikten ziyade olimpik ve amatör bakış açısı temelinde şekillendirilmelidir. Bunun için gerek kamu kurumlarına gerekse özel sektöre kurumlar bazında sportif etkinliklerin yürütülebileceği tesisleri yapma zorunluluğu getirilmelidir. Bu organizasyonlarda belediyeler de teşvik edilmelidir. Bunun dışında semt sahalarını yapma çalışmalarına hız verilmeli, yapı kooperatiflerine iskan izni verilme şartlarından birisi de sportif tesisisin olması kuralı olmalıdır.
Bu alt yapı organizasyonu dışında, sporcu eğitimi de önemle üzerinde durulması gereken bir husus olarak önümüze çıkmaktadır. Ülkemizde sportif etkinliklerde görev alacak değişik alanda yetişmiş bir potansiyel insan gücü devasa bir şekilde atıl durumda bulunmaktadır. Eğer ülkemizdeki antrönerler ve Beden Eğitimi öğretmenlerinden kurumsal düzeyde organizasyon mükkemmmeliyeti temelinde yararlanma düzeyini rantıbel bir seviyeye çekilebilirse, sporcu eğitiminde büyük bir sıçrama yakalanılabilecektir. Bunun yolu spor alanında yetkili kişi, kurum ve kurulların gerek sportif yapılanma organizasyonunu gerekse sporcu eğitimi organizasyonunu samimi ve ciddi şekilde yürütme anlayışlarına sahip olabilmelerinden geçmektedir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 05.07.2017 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle