Dünyanın oluşumu ve şekillenmesi akabinde insanın biyolojik olarak ortaya çıkmasından sonra, insanlar gerek kendi aralarında gerekse doğa ile ilişkileri ve etkileşimi sürecinde gelişim basamaklarından dil gelişimi, belirli bir aşama katederek günümüze kadar bu gelişim evrilerek gelmiştir. bu gelişim önce insanın çıkardığı bir takım seslerle kendini bulmuş, daha sonra çıkarılan seslerle dış dünyadaki her türlü nesne tanımlanarak, bu nesneler seslerin birleştirilmesi ile anlamlandırılarak konuşma dili oluşturulup geliştirilmiştir. İnsanlar dil gelişimini oluştururken, çıkarmış oldukları seslere bir takım ritimler vererek ilk müzikal ritüellerini ortaya koymaya başlamışlardır. Belirli ritimler temelinde oluşturulan sesler insanlarca çevrede bulunan bir takım nesnelerin bir birleri ile vurulması ile desteklenerek ilk müzik aletlerinin ortaya çıkıp kullanılması gerçekleştirilmiştir. insanlar ilkel anlamda önce metal nitelikteki aletleri birbirlerine vurarak, ağaç dallarındaki kabuklardan, saz ve kamışlardan üflemeli aletler meydana getirerek, hayvan kuyruğu ve derilerinden yararlanarak oluşturdukları ritmik sesleri destekleyen ve onu zenginleştiren müzik aletlerini ortaya çıkarmışlardır. İnsanların evrilerek belirli süreçte ortaya çıkardıkları bu ilkel müzikal düzenleme, insanda duyuşsal alanda gelişimlerin artmasına yol açmıştır.
Kısaca ele alınan bu müzikal tarihsel süreç dikkate alındığında acaba günümüzde müzik olgusu ne durumda ve müzik eğitimi nasıl yürümektedir? Pedagojik bakış açısıyla ele alındığında, müzik eğitimi okul öncesi dönemden başlanarak verilmelidir. Ancak ülkemizde bu durum maalesef hiçte olumlu bir gelişim göstermemektedir. Müzik eğitimi kanıksanmış bir şekilde rutin bir ders olarak ele alınmakta, bu derste bilinen şarkı ve türkülerin söylenmesi veya sınıfta en güzel sesi olan bir veya birkaç öğrenciye türkü ve şarkı söyletilmesiyle bu ders geçiştirilmektedir. İnsan yaşamında başlıca üç alan önemli bir yer tutmaktadır. Bu alanlar Bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor alanlardır. Bu üç alanda yer alan duyuşsal alanın bir alt etkinliği olan Müzik çalışmalarının yeterince önemsenerek, benimsenerek çocuklara verilmemesi duyuşsal alanda çocuklarda büyük bir boşluk ve eksikliklerin bırakılmasına yol açılmaktadır. İnsan sesinin en iyi ve düzenli şekilde eğitilebileceği okul öncesi eğitim ile ilköğretim çağında çocuklarımızın içerisinde bulunan müzikal potansiyelin rasyonel olarak ortaya çıkarılıp eğitilememesi, birçok yeteneklerimizin heba olmasına yol açmaktadır.
Sonuç olarak;Çocuklarımıza müzik eğitimi bu alanda yetenekleri iyi bir şekilde tespit edilerek en verimli bir şekilde verilmeli, sağlam bir müzik kültürü yaratılmalı, müzik alanında eğitim almış öğretmenler çocukları bu alanda iyi yönlendirmelidir. Alan eğitimini almış müzik öğretmenleri sadece koro ve solo çalışmaları ile kendilerini sınırlamamalı, okul çevresinden ve yakın çevreden halk deyişlerini, halk türkülerini derleme çalışmaları yapmalı, buldukları ve ortaya çıkardıkları değerlerin ulusal ve evrensel bir düzeye çıkarılması için çaba sarfetmelidir. Ayrıca gerek yöresel gerek ulusal gerekse evrensel düzeyde kullanılan müzik aletlerinin tanıtımı, kullanılması için çalgı enstrümanı düzeyinde de bir müzik kültürü yaratılmalıdır.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 18.04.2018 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle