Değerli okurlar bu yazımda son günlerde gerek görsel gerekse yazılı medyada yer alan ve kadınlar üzerinde uygulanan şiddetle ilgili bir araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ayşe Gül Altınay ile Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim ARAT’ın TÜBİTAK’ın desteğiyle Ocak 2006 ile Haziran 2007 Tarihleri arasında 56 ilden 1850 kadınla yürüttükleri araştırma sonucunda;Yüksek öğrenim görmüş altı erkekten birinin eşine şiddet uyguladığı, kendileri tanışıp anlaşarak ailelerin onayı ile evlenenlerin %28’inin, görücü usulü ile evlenenlerin %37’inin, kendi aralarında anlaşarak evlenenlerin %49’unun aile içi şiddete maruz kaldığı, Türkiye’deki kadınların yarıya yakınının medeni kanunda yeniden düzenlenen mal rejiminden habersiz olduğu, kadınların aileye kocalarından daha çok gelir getirmesi durumunun fiziksel şiddet riskini en az iki misli arttırdığını, bu durumda olan her üç kadından ikisinin şiddete maruz kaldığı, kadınların %92’sinin mahkemelerin şiddet uygulayan erkeklere ceza vermesini istedikleri durumu ortaya çıkmıştır.
Kısaca ve genel hatları ile ortaya konulan bu araştırma verileri göz önüne alındığında, ülkemizde aile içi şiddetin azımsanmayacak bir düzeyde ve yaygın bir şekilde devam ettiği anlaşılmaktadır. Araştırma sonucunda ortaya çıkan en önemli bulgu ülkemizde aile içi şiddetin ve kadının kocasından dayak yeme olayının yaygın olduğu, bu şiddeti uygulayan kişilerin gerekli şekilde yargılanmadığı, gerekli cezayı görmedikleri belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Aile içi şiddetin bu derecede yaygın olması sadece kadının dayak yemesi şeklinde sınırlanamaz. Aile içi şiddetin uygulandığı evlerde bu şiddeti gören ve tanık olan çocuklar psikolojik açıdan olumsuz bir kişilik geliştirmelerine yol açmaktadır. Aynı şekilde bu şiddete maruz kalan kadın gerek çocuklarını yetiştirmede gerekse toplumsal ilişkilerinde büyük olumsuzluklar yaşamakta, bu kişiler toplum içerisinde barışık bir ilişkiyi sürdürememektedirler. Aile içerisinde bu derece yüksek düzeyde yaygın olan dayak olayı, genel olarak toplum içerisinde olması gereken hoşgörü ortamını sekteye uğratmakta, sağlıksız bir toplumsal yapılanma içerisine girilmektedir. Toplumda istenmeyen davranışlar yaygın olarak sürmekte bunun sonucunda insanlar arasında korku, kaygı, tedirginlik üst düzeyde seyretmektedir. Ülkemizde kadının bu derecede yaygın bir şekilde aile içi şiddete maruz kalması ve bu şiddet karşısında korumasız ve de savunmasız bırakılması, şiddeti uygulayan erkeği daha çok fütursuz hale sokmakta, erkek, kadına karşı yapmış olduğu bu davranışının sanki kendisinin bir hakkı imiş gibi algılamakta ve bu eylemini günlük sıradan bir işmiş gibi sürdürmeye çalışmaktadır. Bu caniyane tutum ve davranışa gerekli müdahalelerin yapılmaması, caydırıcı önlemlerin alınmaması, hepsinden önemlisi bu tür olaylarda adaletin gerektiği gibi sağlanamaması büyük bir toplumsal histeriğin, çılgınlığın ve şizofreniğin oluşmasına yol açılmaktadır. Bu tip aile yapılanması içerisinde büyüyen çocuklar, toplumsal yaşam içerisinde bir vaka halini almakta, bu ilişkiler içerisinden gelen bireyler ileriki yıllarda toplumsal yaşam içerisinde olumsuz bir şekilde yerlerini almaktadırlar.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 10.03.2017 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle