Ülkemizde son 15 yıl içinde, en çok sistem değişikliği eğitimde yapıldı. Öyle ki, son 15 yılda 6 farklı milli eğitim bakanı döneminde sadece ortaöğretime geçiş sisteminde beş önemli sistem değişikliği yapılırken, altıncısı TEOG’un kaldırılması oldu. Temel eğitimden ortaöğretime geçişte 2004 yılına kadar Liselere Geçiş Sınavı (LGS) uygulanırken, AKP ile birlikte 2004’ten itibaren Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS) getirildi. 2007’den itibaren üç aşamalı (6. 7. 8. sınıf) Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulandı. 2010’da SBS 3 aşamadan iki aşamaya indirilirken, 2012’de tek aşamaya (8. sınıf) düşürüldü. Son olarak 2013/2014 eğitim öğretim yılından itibaren ‘öğrencilerin sınav korkusu ve kaygısını azaltacağı, daha objektif değerlendirme yapılacağı’ iddiasıyla Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi getirildi. Ortaöğretime geçişte sınavların adı sürekli değişse de, öğrenci ve velilerin yaşadıkları olumsuzluklar ve eleştiriler ciddi anlamda arttı.
Son günlerde TEOG sınav sisteminin kaldırılması üzerine Ortaöğretim kurumlarına yerleştirme sorununu çözme amacıyla Milli Eğitim Bakanlığınca "adrese dayalı yerleştirme sistemi" adı altında yeni bir uygulama getirilmeye çalışılmaktadır. Bakanlık yetkililerin beyanına bakacak olursak bu uygulamada ülkemizde ortaokullarda 8. sınıflarda okuyan öğrencilerin %10'luk bir kısmı nitelikli okullara yerleştirileceğini, kalan %90'lık grubun adrese dayalı sistemle öğrencinin ikamet ettiği yerlerdeki okullara yönlendirileceği ifade edilmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı Bu uygulama yöntemiyle baştan ülkemizdeki okullarının %10'unun nitelikli okul kalan %90'nın ise niteliksiz okul olduğunu itiraf etmektedir. Yani ülkemizdeki Ortaöğretim kurumlarının %10'nun nitelikli olduğu, kalan %90'lık kısmın niteliksiz olduğu ayan beyan deklere edilmektedir. Bu durum eğitim sistemimizde çöküşün hazin tablosu olarak karşımıza gelmektedir. Bakanlığın görevi okulları nitelikli veya niteliksiz olarak ayrıma sokmak değil, ülkemizde Edirne'den Artvin'e, Sinop'tan Hatay'a, Doğudan Batıya, Kuzeyden Güneye kısacası ülkemizin her yerindeki okulları nitelikli okullar haline getirmek olmalıdır. Bakanlık olarak okullarda bu ayrımı bu şekilde yapıp derinleştirirseniz eğitimde fırsat eşitliğini sekteye uğratmış olursunuz. Bir Ülkenin Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal olarak görevi eğitim sistemimizde ayrımcılık veya eşitsizliğe yol açan uygulamaya gitmek değil, tüm eğitim kurumlarımızda çağdaş, nitelikli, pozitif, laik ve bilimsel eğitim verilmesi için çaba göstermek olmalıdır. Eğitim sistemimizde görünen odur ki dindar nesil yetiştirme adına ileride kapanmayacak yaralara sebep olacak uygulamalar başat olarak kendini göstermektedir. Her okulun bina, donanım, araç gereç, yönetimsel organizasyon, öğretmen yetiştirme ve istihdamı, çağdaş müfredat v. b yönden tam nitelikli bir seviyeye çekilmesi Milli Eğitim Bakanlığının temel hedefi olmalıdır. Aksi yönde yapılacak her uygulama eğitimde çürümüşlüğün katmerli olarak artmasına yol açacaktır.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 08.11.2017 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle