Şiddet insanlık tarihi boyunca geliştirilmiş olan bir kültürdür. İnsanlar gerek doğa ile ilişkilerinde, gerek diğer canlılar alemi ile ilişkilerinde gerekse kendi arasındaki ilişkilerde şiddeti sürekli öne çıkarmış ve uygulaya gelmiştir. İnsanlarda süreğen hale gelen şiddet eğilimi sonuçta bir kültür olgusu olarak ilişkilere yansımıştır. Bu yansıma eğitim sistemimizde okullarımızda da görülür bir vaka haline gelmiştir. Günümüzde okullarımızda süreğen hale gelen öğretmen kaynaklı şiddet, öğrenciyi azarlayan, onu aşağılayan, duygusal, ruhsal ve bedensel olarak inciten bir davranış halini almıştır. Öğrencilerin öğrenim ortamlarında dersleri kavrayışlarında, konuları algılamada farklılıkların olması bireysel farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Her öğrencide zeka gelişimi ve beyinsel fonksiyonların işlevi farklı farklı bir gelişim göstermektedir. Bazı çocuklarda bedensel zeka baskın durumda iken, bazılarında dilsel zeka, bazılarında matematiksel zeka daha ön plana çıkmaktadır. Gerek anne-babalar, gerekse öğretmenler öğrencilerdeki bu farklılıkları anlayabilmeli ve bu algısal farklılıkları dikkate alarak öğretim sürecine yön verebilmelidir.
1992 ve 2006 yıllarında İlköğretim 2. sınıftan başlamak üzere Lise son sınıfa kadar okuyan öğrenciler üzerinde yapılan araştırmada;1992 yılındaki araştırmada öğrencilerin yarıdan fazlası(%57. 55)öğretmenlerin tokat attığını, yarıya yakını(%45, 97)kulak çektiğini, üçte bire yakını(%30, 87)saç çektiğini, dörtte biri(%25)tebeşir, silgi fırlattığını, onda birinden fazlası(%14, 59)sopayla vurduğunu, onda biri kadarı(%11, 57)tekme attığını, %10, 40’ı çok şiddetli dövdüğünü, %7, 71 başını duvara veya sıraya vurarak dövdüğünü belirtmişlerdir. 2006 yılında yapılan araştırmada öğrencilerin yarıya yakını(%43, 83)öğretmenlerin kulak çektiğini, üçte birinden fazlası(%38, 17) tokat attığını, dörtte birinden fazlası(%28, 67)saç çektiğini ve tebeşir, silgi fırlattığını, onda birinden fazlası (%13)tekme attığını, onda biri kadarı(%11, 67)sopayla vurduğunu, %5, 83’ü şiddetle dövdüğünü, %4, 61’i başını duvara veya sıraya vurarak dövdüğünü belirtmişlerdir. (1)
Yukarıda verilen araştırma sonucu ele alınıp incelendiğinde, eğitimde şiddetin kanıksama düzeyinde olağan hale geldiği, bu tutum ve davranışın eğitimsel bir tutum olmadığı anlaşılmaktadır. Dayağın eğitimde kanıksanır bir duruma getirilmesi, çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitiminde karamsar bir tablonun oluşmasına yol açmaktadır. Bu durum şiddetin doğal ve olumlu bir kültür olarak toplumda yer almasına neden olmaktadır. Esas olarak eğitimcilerin göstermesi gereken tutum ve davranış, eğitim-öğretim sürecinde doğru yöntem ve tekniklerin belirlenmesi ve belirlenen bu yöntem ve tekniklerin işe koşulması olmalıdır. Dayağa ve şiddete dayalı olarak uygulanan geleneksel eğitim yaklaşımı çocuğun ve gencin olumlu bir şekilde eğitimini sağlayamaz, ancak onun bedenini acıtır.
Kaynak:
(1)-Bilim Ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Haziran 2006, sayı:75
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz köşe yazısı sitemize 21.02.2017 tarihinde Hasan Azaklı tarafından girilmiştir. Metnin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, köşe yazısı metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu yazarın iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle