HES’lere karşı mücadele eden köylüler ve yaşam savunucularının önünü kesmek, yasal ve demokratik haklarını kullanmalarını engellemek isteyen AKP iktidarı, yasa ve mevzuatlarda çeşitli değişiklikler yapmaya devam ederken; diğer yandan da baskı ve yıldırma politikaları sürdürülüyor.
Ülkenin neredeyse bütün vadileri üzerinde bulunan akarsu ve derelerde yapımı planlanan hidroelektrik santrallere (HES) karşı yaklaşık 6 yıldır Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) öncülüğünde mücadele eden köylülerin önü bu kez de yargı yoluyla kesilmeye çalışılıyor. Özellikle kolluk kuvvetleriyle engellenmeye çalışılan köylüler ve yaşam savunucuları, HES’lere karşı gösterdikleri tepkiler nedeniyle, ‘bir avuç çapulcu’, ‘vatan sevmez’, ‘enerji ve yatırım düşmanı’, ‘terörist’ gibi nitelemelerle suçlanmaya çalışılırken; yargı yoluyla da önleri kesilmeye başlandı.
Hopa olaylarının ardından Gerze’de devam eden ve son olarak da Tortum’da 17 yaşındaki Leyla’nın davasıyla devam eden, HES’lere karşı olan köylülere yargı baskısı, bu kez de Rize’nin İkizdere ilçesinde başlatıldı.
Zamanın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 2010 yılının Ekim ayında alınan ancak bugüne kadar açıklanmayan kararla ‘Doğal SİT Alanı’ olan Rize’nin İkizdere Vadisi’nde HES’lere karşı çıkan köylülere de ‘HES soruşturması’ açıldı.
Alınan kararlara karşın bir türlü HES sarmalından kurtulamayan, İkizdere Vadisinin Şimşirli Köyünde HES yapılmasını istemeyen köylülerden 42’si hakkında soruşturma açıldığı öğrenildi.
Şimşirli Köyü sınırları içerisinde yapılması planlanan HES projesine karşı çıkan köylüler, projenin yapılacağı alanda defalarca toplanarak tepkilerini dile getirmiş, yürüyüş düzenleyerek, basın açıklaması yapmıştı. Yaptıkları eylemlerde, köylerinde HES yapılmasını istemediklerini dile getiren yüzlerce köylü, eylemleri sırasında Rize-Erzurum arasındaki ulaşımın sağlandığı karayolunu bir süreliğine ulaşıma kapatmış, eylem sonrasında da yolda bekleyen sürücülerden destek almışlardı.
Son olarak, HES yapılması planlanan bölgeye iş makineleri getirilmesini protesto eden köylüler, HES firmasına ait iş makinelerinin çalışmasına izin vermemiş, bölgede güvenlik önlemi alan jandarma ekiplerinin girişimleri ile iş makineleri bölgeden çıkarıldıktan sonra eylemlerine son vermişti.
Yaşanan gelişmelerin ardından yaklaşık bir ay gibi bir süre geçmesinden sonra İkizdere Cumhuriyet Savcılığının, Şimşirli Köyünde yaşanan HES protestoları nedeniyle, köylülerden 42’si hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi.
Hakkında soruşturma başlatılan 42 köylüden birçoğu hakkında gözaltı kararı alındığı öğrenilirken; köylülerle birlikte HES protestolarına katılan DEKAP İkizdere Temsilcisi İsmet Ekşi’de gözaltı kararı çıkartılanlar arasında yer aldı. Hakkında ‘Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı’ düzenlenen DEKAP Temsilcisi Ekşi, jandarmadaki ifadesinin ardından, düzenlenen ‘Serbest Bırakma Tutanağı’ ile serbest bırakıldı.
Ekşi ile birlikte Şimşirli’deki HES protestosuna katılan köylülerden 42’sinin, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet’, ‘Mala zarar verme’, ‘İş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ ve ‘İşyeri dokunulmazlığının ihlali’ suçlamalarıyla suçlandığı öğrenildi.
İkizdere Cumhuriyet Savcısı Mahmut Bıçakçı’nın talimatıyla gözaltına alınarak jandarmada ifade verdikten sonra serbest bırakılan İsmet Ekşi, kendisinin aslen İkizdere Bayırköy’lü olduğunu kaydederek, kendisiyle birlikte 42 kişi hakkında, Şimşirli Köyü sınırları içerisinde yapımına başlanmak istenen HES inşaatını protesto yürüyüşüne katıldığı için soruşturma başlatıldığı ve gözaltı kararı çıkartıldığını kaydetti.
Körlülerle birlikte eyleme katılan yaşam savunucularının demokratik ve yasal haklarını kullanarak bölgede yapımı planlanan HES projelerini protesto ettiklerini anlatan Ekşi, “İddia edildiği gibi ne mala, ne iş makinalarına, ne işyerine ve ne de çalışma hürriyetini kısıtlama gibi bir eylemimiz olmadı. Söz konusu kanuna muhalefet gibi bir eylem de yok ortada. Cumhuriyet Savcısı, kolluk kuvvetlerinin tutanakları ve köylülerin eylemleri sırasında çekilmiş görüntülerden tespit yaparak isimler belirlemiş. HES firması yetkililerinin yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan bir soruşturma var. İddialar tamamen asılsızdır ve yargı ile kolluk kuvvetleri bu şekilde yalan beyanlarla oyalanmaktadır. Birileri bu tür baskı ve yıldırmalarla HES’lere karşı verdiğimiz mücadelenin önünü keseceklerini zannediyor. Yanıldıklarını görecekler” dedi.
Şimşirli Köyü sınırları içerisinde HES projesi geliştiren firma sahibinin daha önce İkizdere’de düzenlenen HES protestolarına ve yürüyüşlere katıldığına dikkat çeken Ekşi, “Bu beyefendi şimdi çıkmış HES projesi yapmaya çalışıyor. Bizler dün olduğu gibi bugün de yarın da doğal yaşam alanlarımızı, tarihimizi ve kültürümüzü yok ederek, bizi yurtsuzlaştıracak, sularımızın kontrol altına alınıp ticarileştirilmesinin önünü açacak, derelerimizi ve vadilerimizi katledecek bu projelere asla izin vermeyeceğiz” şeklinde açıklamalarını sürdürdü.
İkizdere Vadisi hakkında, zamanın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından ‘Doğal SİT Alanı’ kararı alındığını vurgulayan Ekşi, “Ancak ne gariptir ki, bu kararın duyulması ve Sayın Başbakan ve ilgili bakanların gösterdiği tepkilerin ardından bu karar bugüne kadar kamuoyuna açıklanmadı, ilan edilmedi. Ortada bir karar var ama alınan kararın kapsamı bilinmiyor. Defalarca başvurmamıza karşın SİT kapsamı hakkında ayrıntılı bir bilgi edinemedik. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin başvuruları da sonuçsuz kaldı. Ortada alınmış yargı kararları, bilimsel raporlar ve verilmiş yürütmeyi durdurma ve iptal kararları varken hala bu HES projelerinde ısrar edilmesine anlam veremiyoruz. Yargı kararlarında bu projelerin yasa ve yönetmeliklere, hukuka ve kamu yararına, uluslararası anlaşmalara açıkça aykırı olduğu vurgulanıyor. Bizim anladığımız burada HES’leri vadilerimize dayatanların açıkça hukuku hiçe saydığı, mevzuat ve yasadışı işlemler yaptığıdır? Bizler devletine, milletine koşulsuz bağlı olan köylüler, yurttaşlar olarak ikilem yaşıyoruz. Demokratik bir hukuk devletinde devlet, hukuk dışı, yasadışı, halkının istemediği, onaylamadığı bir işlem yapabilir mi? Yapamaz ise, demokrasiye, hukuka ve yasalara aykırı ise bu projeler, derhal bütün HES projelerinden vazgeçilmeli ve bizlerin talepleri dikkate alınmalıdır” diye konuştu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.10.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle