Artvin’in Cerattepe ve Genya Mevkilerinde Maden Arama ve Çıkarma Çalışmaları İçin Bakanlıkça Verilen Ruhsatın İptalini İsteyen Artvinliler, Rize İdare Mahkemesinde Açılan davayı izlemek için Rize’ye akın etti
Artvinliler, yaklaşık 20 yıllık bir mücadeleyle iptal ettirdikleri, maden arama ve çıkarma ruhsatlarını yine mahkemeye taşıdı!
Enerji Bakanlığı tarafından yeniden açılan ihaleyle başka bir firmaya verilen ruhsatın iptali için Rize İdare Mahkemesinde, Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde dava açan Artvinliler, davanın duruşmasını izlemek üzere Rize’ye akın etti.
20 YILLIK MÜCADELE
Artvin’in Cerattepe ve Genya mevkiinde bulunan ve yöre halkının 20 yıl boyunca mücadele ettiği ‘altın, gümüş, bakır ve çinko’ içeren 2 ayrı maden sahası, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 17 Şubat 2012’de açılan ihaleyle yeniden maden arama ve çıkarma çalışmalarına açıldı.
Bunun üzerine yeniden maden arama çalışmalarına karşı mücadele kararı alan Yeşil Artvin Derneği ile birlikte 258 kişi, Rize İdare Mahkemesinde açtığı dava ile işlemin ‘yürütmesinin durdurulması ve iptalini’ talep etti.
YAŞAM SAVUNUCULARI ADLİYE ÖNÜNDE BULUŞTU
Açılan davanın duruşması nedeniyle sabahın erken saatlerinde Artvin’den hareket eden ve aralarında siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerinin de bulunduğu Artvinlilere Rize Adliyesi önünde toplanan yüzlerce yaşam savunucusu ve çevreci de destek verdi.
Duruşma öncesinde, duruşma salonuna girmek isteyen yüzlerce kişi adliye önünde uzun kuyruklar oluştururken; izleyicilerin salona sığmaması üzerine, Mahkeme Başkanı Nihat Koçak duruşma salonunun kapısının açık kalmasını sağladı.
YURTTAŞ KAZIM DA ORADAYDI
Mahkeme salonunda ayakta kalan yurttaşlardan bir kısmı mahkeme koridorlarında, diğer kısmı ise adliye önünde bekledi. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Kemalpaşa Belediye Başkanı Yalçın Emiralioğlu, Derelerin Kardeşliği Platformu Yürütme Kurulu üyeleri, Fındıklı Derelerini Koruma Platformu, TEMA Rize Temsilciliği ile çeşitli sivil toplum örgütleri ile siyasi parti temsilcilerinin de izlediği duruşmaya, HES’lere karşı ineğini satıp bankadan kredi çeken 67 yaşındaki Kazım Delal de destek verdi.
16 AVUKAT SAVUNMA YAPTI
Yeşil Artvin Derneği ile 258 Artvinlinin açmış olduğu davada Av. Bedrettin Kalın ve Yakup Okumuşoğlu ile birlikte toplam 16 avukat Artvinlileri savunmak üzere duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada ilk sözü alan Av. Bedrettin Kalın, mahkeme heyetine Artvin’in Cerattepe ve Genya mevkilerinde daha önce de devam eden hukuk mücadelesi ve sonucunda alınan ‘iptal’ kararlarını da içeren, fotoğraf ve haritalarla desteklediği kısa bir sunum yaptı.
ULUSLAR ARASI ŞİRKETLER ÇEKİP GİTTİ
Daha önce bölgede Cominco ve Inmet Minning adlı iki Kanadalı şirketin, maden arama ve çıkarma ruhsatı alarak çalışma yaptığını, verilen hukuk mücadelesi sonrasında söz konusu şirketlerin ‘Maden arama ve çıkarma’ ruhsatlarının mahkeme kararıyla iptal edildiğini anlatan Kalın, ‘iptal’ edilen ruhsatın, Bakanlığın yeni açtığı ihaleyle bu kez başka bir firmaya verildiğini anımsattı.
Mahkemelerin verdiği ‘iptal’ kararıyla bu bölgelerin hukuk güvencesi altına alınmış olduğuna işaret eden Kalın, Bakanlığın tesis ettiği yeniden ruhsatlandırma işleminin hukuka açıkça aykırı olduğunu; ihalenin dayandırılmaya çalışıldığı yasa ve yönetmeliklerin birbiriyle çeliştiğini ve Bakanlığın ihalesinde şaibe ve usulsüzlük olduğunu da ileri sürdü.
ARTVİN YOK OLACAK
Ruhsatlandırılan maden arama sahasının doğal yaşam alanlarıyla iç içe olduğunu ve Cerattepe ile Genya’daki maden çalışmalarının devam etmesi halinde Artvin’in yok olacağını anlatan Av. Bedrettin Kalın, “Ortada verilmiş bir hukuk mücadelesi ve bir iptal kararı var. Bakanlık bunu hiçe sayıyor. Bu durumda bizler şimdi neyi, nasıl ve kime karşı savunacağız. Bunun sonu nereye kadar gidecek” şekilde savunmasını sürdürdü.
MADEN DEĞİL ÖN İNCELEME YAPACAKLARMIŞ
Duruşmada Bakanlık ve maden işletmecisi Özaltın şirketini savunan iki avukatın da savunmalarını kâğıt üzerinden yapmaları dikkat çekerken, Bakanlık avukatı, 4 milyon metrekarelik ruhsat alanını ‘oldukça kısıtlı ufak bir alan’ olarak nitelerken; şirket avukatı ise ‘şirketin maden çıkarma işlemi yapmadığını, ruhsatın ön arama çalışmalarını içerdiğini ve bunun için de ÇED Raporu almasına gerek olmadığını’ ileri sürdü.
Avukat Yakup Okumuşoğlu ile böylesine bir projenin ÇED’den muaf olamayacağını dile getirdiği duruşmada yeniden söz alan Av. Bedrettin Kalın ise, yasalarda ‘ön arama ruhsatı’ diye bir ibarenin olmadığını, bu ruhsat tipinin 2010’da kaldırıldığını ve dolayısıyla bakanlığın bu işleminin yasal ve hukuki olmadığını, böylece şirketin ruhsatının da geçersiz olduğunu anlattı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Yaklaşık 2 saati aşkın bir süre devam eden duruşma, kararın açıklanması için ileri bir tarihe bırakılırken; duruşma sonrasında Rize Adliyesi önünde bir de basın açıklaması yapıldı.
Yaklaşık 550 kişinin toplandığı Rize Adliyesi önündeki basın açıklamasını Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan okudu.
Artvin’de yaşayanlar olarak Artvin’de madenciliğe karşı olduklarını anlatan Karahan, açıklamasında, “Artvin halkı olarak 20 yıldır üzerimize çöken bir kâbustan kurtulmaya, Artvin’in bir maden çukuru olmaması için mücadele ediyoruz” dedi.
Cerattepe ve Genya’daki maden arama ve çalışmalarına karşı sürdürülen demokratik ve hukuksal mücadeleden, alınan ‘İptal’ kararlarından söz eden Karahan, “Maden şirketleri, 2009 yılı sonunda Artvin’i terk etmiş ve bu olay dünyanın sayılı maden tekellerinden birinin, bir maden sahasını terk ettiği ilk ve tek örnek olmuştur. Ancak ne yazık ve acıdır ki, ilgili bakanlık 17 Şubat 2012’de, kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşın, Cerattepe ve Genya mevkilerini yeniden ruhsatlandırmak için ihaleye çıkardı.
KAR HIRSI YAŞAM HAKKINDAN ÜSTÜN GÖRÜYORLAR
Bizler bu hayret verici karar ile 25 bin kişinin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının önemsenmediğini, kar hırsının yaşam hakkından daha üstün tutulduğunu ve vicdanların nasır tuttuğunu anladık. Buna rağmen, 2009’da kazandığımız hukuki zaferi tekrar yaşayacağımız inancıyla hazırlıklarımızı tamamlayarak, 11. 06. 2012 tarihinde Özaltın şirketine verilen ruhsatın iptali için 258 kişinin taraf olduğu davamızı açtık. Rize İdare Mahkemesinin ‘reddettiği’ yürütmeyi durdurma talebimiz için Trabzon Bölge İdare Mahkemesine yaptığımız başvuru üzerine, 19. 10. 2012 tarihinde ‘yürütmenin durdurulmasına’ karar verildi. Bu sevindirici ve haklı karadan sonra Genya ve Cerattepe maden sahalarını bir daha geri gelmemek üzere terk etmelerini sağlayacak olan ‘ruhsatların iptal davası’ için çalışmalarımızı daha da büyük umutlarla hazırladık” diye konuştu.
MÜCADELEMİZ SONSUZA DEK SÜRECEK
“Yaşam alanlarımızın ve doğamızın ranta dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz” diye açıklamasını sürdüren Karahan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizi yılgınlığa düşüreceklerini zannedenler bir kez daha yanıldıklarını anlayacaklar. Bu mücadele sonsuza kadar sürse de kazananlar, çocuklarına yaşanabilir bir dünya bırakanlar ve doğanın haklarını kutsal bilenler olacaktır. ”
Basın açıklamasının ardından Rize Adliyesi önünde toplanan kalabalık ‘Artvin’de maden istemiyoruz’, ‘Artvin’de madene hayır’ ve ‘Ya Artvin, ya maden’ sloganları atarak olaysız bir şekilde dağıldı.
Artvin halkının mücadelesine ise Halkevi, ÖDP, EMEP, İHD, TEMA, CHP ve Derelerin kardeşliği platform üyeleri Çağdaş Gazeteciler derneği destek verdi.
Basın açıklaması yapıldığı adliye önünde görevli bir polis memurunun kamera ile yaşam savunucularını görüntülerken sergilediği tavır dikkat çekti.
ARTVİN’DE NELER OLMUŞTU?
Hukuk Üstün Gelmiş; Danıştay, Altın Şirketinin Ruhsatını İptal Etmişti…
Doğu Karadeniz’de HES’lere karşı sürdürülen mücadelenin yanı sıra, Artvin’de ‘maden arama çalışmalarına karşı’ 15 yıldır sürdürülen mücadele, 2009 yılının Ağustos ayında, Rize İdare Mahkemesi’nin 2008 yılının Ekim ayında verdiği ‘iptal’ kararının Danıştay 8. Dairesi tarafından onanması ile zaferle sonuçlanmıştı.
Bu onama ile Hatila Milli Parkı içerisinde bulunan ve Dünyadaki koruma öncelikli alanlardan olan Artvin Kafkasör’deki Cerattepe mevkiinde altın arama ve çıkartma çalışmalarında bulunan Kanadalı Inmet Mining Corporation şirketinin ruhsatı da iptal ediliyordu.
Kanadalı Firmalar Arası Değişiklik!
Yaklaşık 15 yıldır bölgede altın arama ve çıkarma çalışmalarında bulunan Kanadalı Cominco şirketi, daha sonra bu çalışmalarla ilgili bütün haklarını bir başka Kanada şirketi olan ve Rize Çayeli’ndeki Çayeli Maden İşletmelerinin de işletmeciliğini yapan Inmet Minning adlı şirkete devretmişti. Söz konusu şirket daha sonra Artvin Bakır ve Maden İşletmeleri adı altında bölgedeki çalışmaları sürdürmüştü. Firma, Rize İdare Mahkemesi’nin ‘iptal’ kararının ardından bölgedeki çalışmalarını durdurmuş ve ekipmanlarını da toplayıp bölgeden ayrılmıştı.
Hukuksal Mücadele Süreci
Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde sürdürülen mücadelede, 2004 yılından sonra hukuksal yollara başvurulmuştu. Açılan davalar sonrasında Erzurum 2. İdare Mahkemesi tarafından söz konusu ruhsatların iptaline karar verilmiş, firma bu karara itiraz edince, Danıştay bu kararı bir usul tartışması nedeniyle bozmuştu. Bu bozma kararından sonra Rize İdare Mahkemesi’nde açılan iki ayrı davada önce ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verilmiş, daha sonra ise ‘maden ruhsatlarının iptaline’ karar verilmişti. Rize İdare Mahkemesi’nin iki ayrı dosyadan vermiş olduğu iptal kararında, ‘çevreyi korumanın her bireyin hakkı ve ödevi olduğu, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, sağlıklı yaşamın ekonomik gelişmeye feda edilemeyecek, ekonomik gelişmenin sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir çevre ilkeleri gözetilen yapılabileceği belirtilmiş ve bu nedenle evrensel bir servet olan çevrenin korunması ve geleceğe taşınabilmesi için her türlü madencilik faaliyetinin ÇED'e tabi olduğu, ÇED olumlu raporu alınmadan yapılan madencilik faaliyetine izin verilemeyeceği’ belirtilmişti.
Danıştay 8. Dairesi, 2008/10827 ve 2008/10828 Esas sayılı dosyaları ile zamanın Enerji ve Tabii İşler Bakanlığı ve firmanın temyiz talebini reddederek; Rize İdare Mahkemesi’nin kararının onanmasına karar verdi.
Rize İdare Mahkemesi kararı ile ‘ruhsatı iptal edilen’ Artvin Bakır ve Maden İşletmesi, Cerattepe'deki tüm çalışmalarını 2008’in Ekim ayı içerisinde durdurmuş; maden sahasındaki iş makineleri, konteynerler, portatif bina ve malzemelerini kamyonlara yükleyerek, bölgeden ayrılmıştı. Mühendislik ve inşaat sözleşmelerini de fesheden maden yetkilileri, bakır medeni için açılan galeriyi de betonla kapatacaklarını kaydetmişlerdi.
İlk Ruhsat 1992’de Alındı!
Artvin’in Cerattepe bölgesinde ilk olarak, 1992 yılında altın ve maden arama ruhsatı alan Kanadalı Cominco Madencilik şirketi altın arama çalışmalarına başladı. Bölgedeki altın arama çalışmalarının bölgenin ekolojik, doğal ve turistik değerlerine, bölgede çıkarılacak altın ve madenden daha fazla zarar vereceğini ileri süren Yeşil Artvin Derneği, çevreciler ve Artvinliler bölgedeki çalışmaları protesto ederek, hukuksal mücadeleye başladı. Yoğun tepki ve hukuksal mücadelelere karşın 2004 yılının Ağustos ayında işletme ruhsatı alan Cominco Madencilik, yöre halkı ve çevrecilerin tepkisi karşısında bölgedeki işletme hakkını yine Kanadalı olan Inmet Mining isimli şirkete devretti. Aynı zamanda Rize’deki Çayeli Bakır İşletmeleri’nin işletmecisi ve sahibi olan Kanadalı şirket, Artvin Bakır ve Maden İşletmeleri adıyla yeni bir şirket kurdu ve bölgedeki arama çalışmalarını yeniden başlattı.
Endemik Türler Yok Oluyor!
Şirketin işletme ruhsatının altın, gümüş, bakır ve çinko için geçerli olduğu vurgulanırken; Yeşil Artvin Derneği tarafından başlatılan mücadelede, maden işletmesinin çevresel etkileri nedeniyle yaşamsal tehlikeler taşıdığı, doğal yaşlı ormanların en yoğun olduğu Kafkas ekonomik bölgesinin en önemli uzantısı olan bölgede onlarca endemik bitki türünün barındığını ön palana çıkardı.
Neler Yapıldı…
Artvin’in bin 700 metre rakımlı Cerattepe bölgesinde yaklaşık 2 bin hektarlık bir alan üzerinde yapılması planlanan altın ve maden arama çalışmaları sırasında bu güne kadar bölgedeki su seviyelerinin ölçülmesi amacıyla 30 ve 70 metre derinliğinde 5 lokasyon 10 adette kuyu açıldı. Çalışmalarda, bölgenin 100-120 metre altına inilerek, buradan da 700-900 metrelik galerilerle bölgedeki maden rezervlerine ulaşılması planlanıyor. Bölgeden çıkarılması planlanan cevherin ise hiçbir ayrıştırma işlemi yapılmadan karayolu ile Çayeli Maden İşletmelerine aktarılarak, burada ayrıştırıldıktan sonra ihtiyaca göre yurtiçi veya yurtdışına satılması öngörülüyordu. Hatila Milli Parkı havzasındaki Cerattepe mevkiinde 17 hektarlık bir alanda başlatılan çalışmalarda 2 bine yakın ağaç kesilmiş, çıkarılan madenin taşınması için kurulması planlanan teleferik hattı için ise 3 bin 800 ağacın daha kesilmesi planlanıyordu.
Artvin Valiliğinden Suç Duyurusu
Rize İdare Mahkemesinin verdiği karar ile işletmeci firmanın bölgeyi terk etmesi sonrası ise ‘bölgede yaşanan çevre katliamının hesabını kim verecek’ tartışmaları başlamış, Artvin Valiliği de konu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına ‘suç duyurusunda’ bulunmuştu.
Maden Firmasına Ceza ve Dava…
Mahkeme sürecinin devam etmesi, verilen ‘yürütmeyi durdurma’ kararları olmasına karşın bölgedeki çalışmalarını sürdüren işletmeci firmanın çalışmaları sırasında Artvin il Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından bölgede yapılan inceleme ve analizlerde çalışmaların bölgeye geri dönüşümü olmayan zararlar verdiği belirlenmiş; söz konusu şirket tarafından bölgede açılan galeri içerisinde biriken ağır metal yüklü suların yeterince arıtımı yapılmadan doğaya verildiği belirlenen çalışmalar sonrasında şirkete para cezası kesilmişti.
Yapılan işlemlerin ardından Artvin Valiliği söz konusu şirket hakkında Artvin Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması ile Artvin Sulh Ceza Mahkemesinde 2008/118 Esas sayılı dosya ile devam eden davada ilgili maden şirketi “çevreyi kirletmek ve çevreye geri dönüşümü olmayan zararlar vermek” suçu ile yargılanmasına başlanmıştı.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 15.02.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle