Dekap Dönem Sözcüsü Ömer Şan'dan Anlamlı Çevre Günü Mesajı
06/06/2012 15:48
Sit Alanları Kaldırılarak Koruma Öncelikli Alanlarımız Hes'lere, Nükleere, Termiğe, Taşocaklarına, Maden Aramalarına Açılıyor Solaklı'daköylüler Hes'lere Direniyor.
Dekap Dönem Sözcüsü Ömer Şan’dan Anlamlı Çevre Günü Mesajı
Derelerin Kardeşliği Platformu dönem sözcüsü Ömer Şan yayınladığı bir basın açıklaması ile Trabzon Solaklı vadisinde köylülere karşı yapılan uygulamaları protesto etti. Şan çeşitli konuları içeren açıklamasında şu ifadelere yer verdi. "Bu yıl, son yıllarda olduğu gibi Dünya Çevre Gününe, ülkemizdeki baskı ve yıldırma politikalarının yanında, koruma öncelikli alanlarımız ile Doğal SİT Alanlarımızı ortadan kaldırmaya yönelik yasal düzenleme dayatmalarıyla girdik. Geçen yıl mücadele arkadaşımız, dostumuz Metin Lokumcu'yu kaybetmenin hüznü ve acısıyla girdiğimiz 5 Haziran Dünya Çevre Günü, bu yıl daha da büyük bir sarmal etrafında çevreye ve doğal yaşam alanlarımıza karşı saldırıların yoğunlaştığı bir süreci de beraberinde getirdi
Metin Lokumcu'nun 1. Ölüm Yıldönümünün hemen arifesinde Trabzon'un Solaklı Vadisindeki Dere başı mevkiinde Karaçam ve Köknar köylülerinin bütün tepki ve mücadelesine karşı yapılmak için diretilen HES projesi için bölgeye iş makinelerinin sokulması ve hala güvenlik güçlerinin köylülere karşı HES şirketini koruma altına alması, bu dayatmaların en açık göstergesidir.
Bunun hemen sonrasında, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu'nun, SİT alanlarının yeniden düzenlenmesini öngören14. Maddesinde yapılan değişikliğin TBMM Çevre Komisyonundan geçmesi ve bununla birlikte özellikle de Doğal SİT Alanlarının kaldırılmak istenmesi ise bu gelişmeler karşısında oldukça manidardır. . .
Bizleri bir avuç çapulcu', bir takım çevreci tipler' olarak niteleyenler, sularımıza, vadilerimize, yaşam alanlarımıza göz koyduğu gibi canımıza da kast ederek, eşkıyalıkla' özdeşleştirmeyi sürdürüyorlar
Yılmadık, yılmıyoruz, yılmayacağız
Tamamen bağımsız yerel bir halk hareketi olma özelliğinden ödün vermeyen Derelerin Kardeşliği Platformu olarak, bu yılki Dünya Çevre Günü'nde de bu dik duruşumuzu bir kez daha vurgulamak istiyoruz! İnsana, yaşama, doğaya ve çevreye, yaşam hakkına saygılı ve duyarlı herkesi; ülkemizin eşi benzeri olmayan yeşilini, biyolojik zenginliğini, toprak ve su kaynaklarını, tarihi, sosyal, kültürel değerlerimizi oluşturduğumuz, üreterek var ettiğimiz, geçmişimizden geleceğe taşımak için emanet aldığımız doğal yaşam alanlarımızı korumaya ve bu uğurda verilen mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz.
Yaşlı Dünyamız, ne yazık ki bu yıl da 5Haziran Dünya Çevre Günü'ne her zamankinden daha büyük sorunlarla giriyor. Milyonlarca yıldır üzerindeki canlılar için yaşam kaynağı olan Dünyamız, her geçen gün artan baskı ve sorunlarla boğuşuyorken; varlığımızı sürdürmek için bütünüyle bağımlı olduğumuz doğal sistemlerini ve kaynaklarını kaybediyor.
Değişen iklimler, seller, fırtınalar, eriyen buz dağları hafife alınıyor! Hava, toprak ve su kirliliği, erozyon, ormansızlaşma, asit yağmurları, radyasyon, radyoaktif kirlilik ve heyelanlar yaşamı korkulu bir rüyaya dönüştürüyor. Doğal varlıklarımız, geri gelmemek üzere yok ediliyor
Kapitalizm, parasına para katmak için sözde enerji bahanesiyle binlerce HES projesini, onlarca termik ve nükleer santrali, zehir saçan madencilik çalışmalarını, taş ocaklarını ülkemiz halkının başına ve doğasına bela etmeye, bir kanser virüsü gibi bütün vadilerine ve yaşam alanlarımıza enjekte etmeye çalışıyor
Dünya Çevre Günü'nü yasa dönüştüren, hüzne boğan gerçeklerden birkaçı bile insanı ürkütmeye yetiyor. Doğasını, dünyasını korumaya çalışanlarla, daha çok üretim, ille de tüketim' diyenlerin kıyasıya savaşımında ne yazık kipara ve rant, çıkar hesapları ağır basıyor.
Bugünkü sözde zenginliğin, gelecek kuşaklarda yaratacağı yoksulluk ve çaresizliğin farkına vardıkları halde, dünyamızı yok etmekte direnenlere doğa, gerekli dersleri vermekten yoruldu.
Derelerin Kardeşliği Platformu, kendiliğinden gelişen, tamamen bağımsız bir halk hareketi olarak, bileşeni olan Sivil Toplum Kuruluşları ve yerel halk kitleleriyle birlikte, ülkemiz doğal varlıkları üzerinde vahşi bir saldırıya dönüşen, yargı kararlarını, yasa ve yönetmelikleri hiçe sayarak doğal yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren HES projelerine karşı mücadele kararlılığını Dünya Çevre Gününde bir kez daha vurguluyor.
Platformumuz, tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyun, sadece enerji kaynağı ve para kazanma aracı olarak görülmesini ve ticarileştirilmesini reddetmektedir.
Su, ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için ulaşmaya hakkının olduğu doğal bir varlık, ekolojik sistemin ayrılmaz bir parçasıdır. Tüm canlıların sudan yararlanma hakkı vardır. Hiçbir canlı kendisinin su ihtiyacının daha önemli ve suya ulaşma hakkının daha öncelikli olduğunu ileri süremez.
Su, bulunduğu ortamın asli unsurudur. Hiçbir şekilde yatağı değiştirilemez, bulunduğu alandan başka bir alana taşınamaz. Doğal yaşam ile su ilişkisini dikkate almayan hiçbir karar, uygulama ve yasal düzenleme kabul edilemez.
Suyun kullanımı ekolojik, çevresel, kültürel ve sosyal sürdürülebilirlikten uzak ele alınamaz.
Milyonlarca yıldır varlığını sürdüren suyun beslediği ekosistemleri yok edecek HES Projeleri, yenilenebilir temiz enerji' kaynağı olarak görülemez! Bu bağlamda, yaşamın bitme noktasını ifade eden can suyu' kavramı kabul edilemez!
Vadilerimizdeki su kullanımı ve HES projelerine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşan Derelerin Kardeşliği Platformu üye ve bileşenleri olarak taleplerimizi ve çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.
Yargı kararlarını hiçe sayarak, vadilerimiz ve doğal yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren; sularımızın özelleştirilerek, uluslararası şirketlerin kontrolüne verilmesini de kapsayan bütün HES projeleri durdurulmalı, üretim lisansları ve Su Kullanım Anlaşmaları' iptal edilmelidir.
Bütün dere ve vadilerimiz, doğal yaşam alanlarımız ivedilikle koruma altına alınmalıdır.
Mahkemelerce verilen durdurma' ve iptal' kararları derhal uygulanmalı ve bütün projeler için emsal alınmalıdır.
Bütün karar vericiler ve taraflar; başka canlılar, çocuklar yokmuş, gelecek kuşaklar olmayacakmış gibi sürdürdükleri bu bencil davranışlardan, anlayışlardan vazgeçmelidir. Unutulmamalıdır ki, kararı bizim neslimiz verecek, ancak bu karar bütün nesillerin geleceğini etkileyecektir.
Derelerin Kardeşliği Platformu olarak, 5Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle, Yasa ve Yönetmelikleri, yargı kararlarını ve en önemlisi halk tepkisini hiçe sayarak HES projelerini vadilerimize dayatan, bu projelere imza atan bütün yetkili ve sorumluları; rant ve çıkar uğruna doğal yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren HES yapımcı şirketlerini ve en önemlisi bu projelere yol veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkililerini protesto ediyoruz. . .
Bundan sonra 5 Haziran'lar, ülkemiz de dayatılmaya çalışılan Yasa değişikliklerine' karşı da birlik ve direniş günümüz olacağı gibi, 31 Mayıs 2011'de Hopa'da yaşanan olaylar sırasında aramızdan ayrılan Metin Lokumcu'yu anarak yaşatma günümüz olacaktır.
Bundan sonra 5 Haziran, toprağımıza ve suyumuza, havamıza ve meralarımıza, ormanlarımıza ve kısaca tüm yaşam alanlarımıza sahip çıkacağımız ve mücadelemizi ortaklaştıracağımız gündür!. .
Şimdi seslerimizi, şimdi ellerimizi, şimdi yüreklerimizi ve şimdi mücadelelerimizi birleştirme zamanıdır. . .
Bunun için 5 Haziran Salı günü derelerimizin denizle birleştiği, yaşam alanlarımızla buluştuğu yerlerde buluşarak, kararlılığımızı dosta düşmana göstermek ve öğretmenimiz Metin Lokumcu'yu bir kez daha anmak için çoban ateşleri' yakmaya, türküler söylemeye, horona, halaya durmaya, zeybek ve bar oynamaya çıkıyoruz". . .
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 06.06.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle