Derelerin Kardeşliği Platformu Rize'de Toplandı

06/12/2010 12:58

Kardeş Dereler Rize'de Buluştu.


Haber: Hayati Akbaş







Derelerin Kardeşliği Platformu tarafından düzenlenen Kardeş Derelerin Buluşması toplantısı Rize İ. Kahraman Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Rize, Trabzon, Artvin, Gümüşhane ve Samsun illerinden birçok çevreci örgütün yanı sıra Halk Evleri, KTÜ Öğrenci Kolektifi, CHP ve MHP temsilcileri ile Hopa Belediye Başkanı Turan Kasımoğlu, CHP Hopa İlçe Başkanı Fehmi Ustabaş, Hemşin Eski Belediye Başkanı Başar Cumhur, Çamlıhemşin'in Bağımsız Belediye Başkanı İdris Melek'te katılarak toplantıya destek verdi.

(DEKAP)Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan ve Yürütme Kurulu Üyesi Yaşar Aydın'ın başkanlıklarını yaptığı toplantıda söz alan Derelerin Kardeşliği Platformu Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Gürkan, çevrecilerin "bir avuç olmadığını" belirterek, "Bizler birilerinin dediği gibi çapulcular değiliz. Geleceklerine sahip çıkan insanlarız. Burada bir avuç çapulcu yok. Yaşam alanlarına sahip çıkan onurlu insanlar var" dedi.

Ömer Şan ise yaptığı konuşmasında "Bizim kökümüzün dışarıda olduğunu iddia ettiler. Hangimizin kökü dışarıda. Hangimiz dışarıdan besleniyor veya destek görüyor. Yapılacak HES'ler ile enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacağımızı söylüyorlar. Birçok HES Projesi'nin yabancı ortakları var. Önce İspanyollar şimdi ise İtalyanlar bölgemizde HES yapıyor. HES'lerle birlikte sularımız da 49 yıllığına yabancılara satılıyor. Böyle mi ülkemizi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracaksınız" diye konuştu.

Toplantıda söz alan Derelerin Kardeşliği Platformu Kurucusu Avukat Remzi Kazmaz "Kardeşlik Karadeniz halkına özgüdür. Siyasi olarak belki bir birimizi yeriz. Ama yeri geldiği zaman bir araya gelir kardeş oluruz. Çünkü bizim ortak bir kültürümüz, orak bir düşüncemiz ve inançlarımız var. Kimseyi siyasi düşüncesinden dolayı yargılamıyoruz. Derelerin Kardeşliği Platformu siyasetin üstündedir. Amacımız düşüncelerini paylaştı. Toplantıya yaklaşık 600 kişi katıldı. Toplantıya katılanlar "Dereler özgür akacak" şeklinde sloganlar atarak el ele tutuşup birlik mesajları verdiler.

Toplantının sonuç bildirgesi DEKAP Yürütme Kurulu Üyesi Saltuk Deniz tarafından okundu. Sonuç Bildirinde şu ifadelere yer verildi;

SONUÇ BİLDİRİSİ

Ülkemizin tüm temiz su kaynaklarına planlı bir şekilde saldırıyorlar. Her akarsuyumuz onlarca kelepçe (HES) ile tutsak edilmek; sularımız, binlerce yıldır hayat verdiği coğrafyada karanlık tünellere kapatılmak isteniyor.

Oysa biliyoruz ki Su, hayatın kaynağı, dünümüz ve yarınımızdır!

Derelerimiz, binlerce yıldır bereketli tarlalarımızı suluyor. Ekmek oluyor, geçim oluyor, iş oluyor, aş oluyor. . . Kısaca, bu vadilerde hayatı yeniden ve yenileyerek var ediyor. Asla boşa akmıyor.

Bizler, Derelerin Kardeşliğine inananlar, suyumuza sahip çıkarak, toprağımıza, ürünümüze, hayatımıza, dünümüze, bugünümüze ve de yarınımıza sahip çıktığımızı biliyoruz.

Suyumuza sahip çıkarak, binlerce yıllık türkülerimize, boz ayıya, alabalığa, göğe yükselen çamlara, ladinlere, çınarlara, çaya, fındığa, uçsuz bucaksız tarlalarımıza sahip çıktığımızı biliyoruz.

Biz, bazılarının bağırdığı gibi ne ‘üç-beş çapulcu', ne de dış kaynaklı lobilerin oyuncağıyız. . .

Bu vadilerde doğanlarız. Bu vadilerde atalarımızla yan yana gömülmeyi arzu edenleriz.

Buralar da ürettiklerimizle geçinenleriz.

Kadınlar, gençler, çocuklar ve erkekleriz. Binler, on binleriz. Bu vadilerin ayrılmaz parçalarıyız.

Hukuka inanıyoruz, bilimin bizim yanımızda olduğunu biliyoruz.

Suyun alınıp satılabilecek bir madde olmadığını savunanlar,

Suya ulaşma hakkının en temel insan hakkı olduğunu bilenler,

"Enerji mi-çevre mi?" tartışmasına ‘hayat' diye karşılık verenler,

Paranın gücüne karşı Derelerin Dayanışmasına inananlar diyoruz ki;

Tüm canlıların yaşam kaynağı olan SU, sadece enerji kaynağı ve para kazanma aracı olarak görülemez!. .

• Sudan elde edilmeye çalışılan enerjinin alternatifi vardır oysa doğamızın alternatifi yoktur!

• SU, ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için ulaşmaya hakkının olduğu doğal bir varlık, ekolojik sistemin bir parçasıdır.

• Tüm canlıların sudan yararlanma hakkı vardır. Hiçbir canlı kendisinin SU ihtiyacının daha önemli olduğunu ileri süremez!. .

• SU, bulunduğu ortamın asli unsurudur. Hiçbir şekilde yatağı değiştirilemez, bulunduğu alandan başka bir alana taşınamaz!. .

• Doğal yaşam ile SU ilişkisini dikkate almayan hiçbir karar, uygulama, yasal düzenleme kabul edilemez!. .

• Suyun kullanımı; ekolojik, çevresel, kültürel ve sosyal sürdürülebilirlikten uzak ele alınamaz.

• Canlı türlerinin yok olma noktasındaki suyu ifade eden ‘Can Suyu' kavramı veya böyle bir adalet anlayışı kabul edilemez, ahlaki görülemez. Can Suyu tartışması dahi yapılamaz!. .

• Doğal Yaşam Alanlarımızı kurduğumuz, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerimizi koruduğumuz Vadilerimizi yok ederek, ortadan kaldıracak ve geri dönüşümsüz zararlar verecek olan, ‘Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısını' kabul etmiyoruz. Bu yasa tasarısının Meclis'ten geçmemesi için tüm gücümüz ile mücadele edeceğiz.

Biz, Derelerin Kardeşliği Platformu olarak Su Havzalarımızda, Doğal Yaşam Alanlarımızda verdiğimiz yaşam mücadelemizi, her geçen gün daha da yükselterek sürdüreceğiz.

Bu zorlu süreçte büyük bir sorumlulukla karşı karşıya olduğumuzun bilinci ile hareket edeceğiz.

Bunun için:

• Vadilerimizde başlayan yerel mücadeleleri desteklemeye, bir ve beraber olmaya devam edeceğiz.

• Mücadeleye yeni başlayan/başlayacak vadilere her türlü destek sunmaktan, enerjimizi, bilgi birikimimizi ve olanaklarımızı paylaşmaktan geri durmayacağız.

• Su hakkı mücadelesinin toprak ve yaşam mücadelesinden ayrı düşünülemeyeceğinin bilincinde davranarak ülkemizde devam eden çevre ve toprak mücadeleleri ile dayanışma içerisinde olmayı önümüze bir görev olarak koyacağız.

• Su hakkı ve bizler gibi yaşam mücadelesi içerisinde bulunan Yerel ve Ulasal Platformların ortak mücadelesinin sağlanması için sorumluluk üstleneceğiz.

• Derelerin Kardeşliği Platformu olarak yerellerden başlayan, yerellerin inisiyatifinde gelişen mücadelenin, tüm ülkede ortak bir dil, ortak bir eyleme dönüşmesi için çaba harcayacağız.

Bütün karar vericileri, tarafları;

Başka canlılar, çocuklar yokmuş gibi, gelecek kuşaklar olmayacakmış gibi, sürdürdükleri bu bencil davranışlardan vazgeçmeye çağırıyoruz.

Ülkemizin temiz SU kaynaklarına yapılan bu planlı saldırıların önünde durarak, vadilerimizde yaşanan bu katliamların bir an önce durdurulması ve sularımızın ticarileştirilmesini engellemek için bundan sonra da var gücümüzle mücadelemizi sürdüreceğiz.

Şimdi, vadilerimizden başlattığımız mücadeleyi yükseltme zamanı.

Şimdi, mücadeleyi tüm ülkeye yayma zamanı"…

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 06.12.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Hopa’da 2’nci Lojistik Çalıştayı Dü...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...
 » Hopa Belediye Ekipleri Çalışmaya De...