Derelerin Kardeşliği Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında, Derelerin Kardeşliği Platformu tarafından, 04 Aralık 2010 Cumartesi Günü, Saat 12. 00'da Rize İ. Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kardeş Derelerin Buluşmasında duyarlı her kesin katımlının beklendiği ifade edildi.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi. "Ülkemizin tüm temiz su kaynaklarına planlı bir şekilde saldırıyorlar. Ülkemizin her akarsuyu onlarca kelepçe (HES) ile tutsak edilmek; sularımız, binlerce yıldır hayat verdiği coğrafyada karanlık tünellere kapatılmak isteniyor.
Neden' diye sorduğumuzda ülkenin enerji ihtiyacı var' diyorlar!. . Projelenen 2 binin üzerinde HES'in bitirilmesi sonucunda, hedeflenen 2023 yılında ülkemizin enerji ihtiyacının sadece yüzde 4-5'lik kısmının karşılanacağını bilmelerine rağmen bunu söylüyorlar.
Akarsularımızı, 'Su Kullanım Hakkı'yla birlikte 49 yıllığına satmalarına, adeta peşkeş çekmelerine rağmen söylüyorlar. . .
Biliyoruz ki yalan söylüyorlar!. .
Su hayatın kaynağı, dünümüz ve yarınımızdır!
Derelerimiz, binlerce yıldır doğal yaşam alanlarımızı kurduğumuz bu vadilere hayat veriyor.
Bereketli tarlalarımızı suluyor. Ekmek oluyor, geçim oluyor, iş oluyor, aş oluyor. . . Kısaca, bu vadilerde hayatı yeniden ve yenileyerek var ediyor. Asla boşa akmıyor!. .
Bizler, Derelerin Kardeşliğine inananlar, suyumuza sahip çıkarak, toprağımıza, ürünümüze, hayatımıza, dünümüze, bugünümüze ve de yarınımıza sahip çıktığımızı biliyoruz.
Suyumuza sahip çıkarak, binlerce yıllık türkülerimize, boz ayıya, alabalığa, göğe yükselen çamlara, ladinlere, çınarlara, çaya, fındığa, uçsuz bucaksız tarlalarımıza sahip çıktığımızı biliyoruz.
HES'lerin yaratacağı geri dönüşümü mümkün olmayan tahribatı görüyor ve yaşıyoruz.
Üç kuruş para için ormanlarımızı kesenleri, dağlarımızı delenleri, sularımızı kurutanları tanıyoruz
Biz kim miyiz?
Biz, onların bağırdığı gibi ne üç-beş çapulcu', ne de dış kaynaklı lobilerin oyuncağıyız. . .
Bu vadilerde doğanlarız. Bu vadilerde atalarımızla yan yana gömülmeyi arzu edenleriz.
Buralarda ürettiklerimizle geçinenleriz.
Kadınlar, gençler, çocuklar ve erkekleriz. Binler, on binleriz. Bu vadilerin ayrılmaz parçalarıyız.
Dereler Çağırıyor
Suyun alınıp satılabilecek bir madde olmadığını savunanlar,
Suya ulaşma hakkının en temel insan hakkı olduğunu bilenler,
"Enerji mi-çevre mi?" tartışmasına hayat' diye karşılık verenler,
Paranın gücüne karşı Derelerin Dayanışmasına inananlar buluşuyoruz. . .
Bu sese kulak ver. Kardeşine omuz ver. Destek ol. Sularımıza sahip çıkarak hayata sahip çık.
Derelerin Dayanışmasının örgütlü gücü olan Derelerin Kardeşliği Platformu tarafından, 04 Aralık 2010 Cumartesi Günü, Saat 12. 00'da Rize İ. Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kardeş Derelerin Buluşmasında bir kez daha sesimizi yükselteceğiz
Tüm canlıların yaşam kaynağı olan SU, sadece enerji kaynağı ve para kazanma aracı olarak görülemez.
Sudan elde edilmeye çalışılan enerjinin alternatifi vardır oysa doğamızın alternatifi yoktur!
Su, ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için ulaşmaya hakkının olduğu doğal bir varlık, ekolojik sistemin bir parçasıdır.
Tüm canlıların sudan yararlanma hakkı vardır. Hiçbir canlı kendisinin su ihtiyacının daha önemli olduğunu ileri süremez.
Su, bulunduğu ortamın asli unsurudur. Hiçbir şekilde yatağı değiştirilemez, bulunduğu alandan başka bir alana taşınamaz.
Doğal yaşam ile su ilişkisini dikkate almayan hiçbir karar, uygulama, yasal düzenleme kabul edilemez.
Suyun kullanımı; ekolojik, çevresel, kültürel ve sosyal sürdürülebilirlikten uzak ele alınamaz.
Canlı türlerinin yok olma noktasındaki suyu ifade eden can suyu' kavramı veya böyle bir adalet anlayışı kabul edilemez, ahlaki görülemez. Can suyu tartışması dahi yapılamaz.
Milyonlarca yıldır varlığını sürdüren, suyun beslediği ekosistemleri yok edecek HES projeleri, yenilenebilir temiz enerji kaynağı olarak görülemez.
Bütün karar vericileri, tarafları; başka canlılar, çocuklar yokmuş gibi, gelecek kuşaklar olmayacakmış gibi, sürdürdükleri bu bencil davranışlardan vazgeçmeye çağırıyoruz.
Unutulmamalıdır ki, kararı bizim neslimiz verecek, ancak bu karar bütün nesillerin geleceğini etkileyecektir.
Ülkemizin temiz su kaynaklarına yapılan bu planlı saldırıların önünde durarak, vadilerimizde yaşanan bu katliamların bir an önce durdurulması ve sularımızın ticarileştirilmesini engellemek için var gücümüzle mücadelemizi sürdüreceğiz.
4 Aralık 2010 Cumartesi günü Saat:12. 00'da biz orada olacağız. Sizi de yanı başımızda görmek istiyoruz. "
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.11.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle