Tembeli Memet'i

31/01/2007 10:38

Tembel Mahmet

Orjinal Dildeki Metin



T E M B E L İ M E M E T’İ



      Ar oxoris ar çili do kimoli kortes. Kimolis “Tembel Memet’i” Ya u3’umertes. İya mtinişiti tembeli rt’u. Oxorişen gale vargamulut’u do keras elaxunei k’ank’ule3iten mt’veri oxoktapt’u. Oxorişiti do galeniti iri dulyape oxorca muşik ikipt’u.


     Ar ndğas, oxorcas varnaxondinu do Tembel Memet’is nagyak’nustei oxorişen get’k’oçu. Ok’uleti arçkva krusi koduntxu do, ”Gidi uoncğore tembeli! Sin muper kimoli re? Man nayemç’opişk’ule bere stei gixezmet’up, viragader. Tolis momaz’ire! Dulyaşa amulu do para morgap’t’aşakis oxorişa varkomoxta!” Yado duluquru. Ok’ule Tembel Memet’is Ar-jur markvali, ar-jur kuvali do ar not’exi mç’k’idi komeçu do oxoriş nek’na kogyunk’ilu.


     Tronis mundi navaryezdip’t’u Memet’is aşope tis namuxtasunt’u p’ot’es vargvaşinet’u. Guiktu do oxorca muşis dido oxre3’u mara xolo nek’na vargvan3’k’apu. ”A3’i mup’a! Tis muepe memoç’ars. ” Yado gzas kogedgitu. Eşopeten dido oras iduşk’ule ar ğalis konodgitu. Ğaliş mele ar divi koz’iru. Divik nunk’u mot’ak’u do iz’i3apt’u. Let’as nayezdat’u kvaepes uk’uzdip’t’u do mkiri stei dobğap’t’u. Emuk Memet’is;
“Man ğalis varmak’amalen. Sin guri dologiz’inna akole mok’axti do sinti çkimistei kvaepe ok’oncğimi!” Ya u3’u.


     Memet’ik ar koniduşunu do gudas naduluz’it’u ar markvali kişiğuşk’ule divis o3’iru do;
“Sin kva mkiri stei ikip mara man kvaşen 3’k’ari gamavimer” ya u3’u do Memet’ik markvalis uk’uzduşk’ule n3ili do guri kodobapu. Divis dido naaşkurinu Memet’ik koxo3’onu do emus;
“Manişa ak moxti do man ekole kamek’amiqoni varna ek mevulu do ti skani kamegincğimup” ya u3’uşi divis aşkurinu do Memet’iş mek’aqonuşeni kamok’axtu. Memet’ik divis, ”Gyamk’u3i!” Ya u3’u do cinikis kogyoxedu. 3’k’ari mik’it’esşi divik Memet’is;
“Sin ek’o menceloni kore mara çkar monk’a vare. Man ar k’ititen sin kamegagiqonop. ” Ya u3’uşi Memetik iz’i3u do;
“E uğnose! Man ar xe ncas gemik’limun. Ncas oxovuşkvana 3’k’aris gamilap do giçkit’as” ya u3’u. Divik;
“Mteli mouxuşkumer do ar ç’it’a uxuşkvi” ya u3’uşi Memet’ik ip’et’i işiğu do cinikis kogoxunu. Divik ar zoi kodimğoru do;
“Varşa mteli uxuşkva. Kogyak’ni, kogyak’ni!” Ya u3’uşk’ule ğalis kamik’ilesşi divik xut-aş guda kezdu do 3’k’ariten kyopşu.


     Memet’ikti majura k’ele gudamuşi şuri muşiten dobaru. Divik Memet’is, ”Hade oxori çkinişa vidat! Ya u3’u do gzas kogedgites. Gzas Memet’ik, ”3’k’ari maşven!” Ya tku do guda nunk’us nidgu do kamoçodu. Divik ati z’iruşi guişaşu. Mutepek xut k’oçik ar guda 3’k’ari zoi şup’es. Memet’ik ar guda 3’k’ari ar şvacis şupt’u. Oxorişa mextesşi, otxo çkva divi k’eras kelaxet’es. Divik entepes amot amot;
“Varşa nena kişiğat. Dido menceloni k’oçi ren. İri xolo domstikupan” ya u3’u.


     Divepek nena varişiğes. M3ikaçkvaşi Memet’is;
“Çkin germaşa vulut, dişkaşa. Sinti komoxti!” Ya u3’ves. Memet’ik ar didi omp’ila (Xalat’i) kezdu do divepek’ala germaşa igzalu. Divepek didi-didi ncaepe kyokiten ye3’k’ip’t’es do mxucis gicinap’t’esşi Memet’ik ump’ilaş ar k’un3’uli ar divis kodokaçapu do;
“Aya am germas govolapat. Tkvan tito-tito nca mxucis gicinapt do berepe stei mu imert. Man xutoş ncas am tok’iten govumer do yep’3’k’aşk’ule vimer” ya u3’u. Emoras divepes aşkurines do oxre3’es.
“Varşa eşo mutu vardoqva! Çkin ek’o dişka varminonan. ” Memet’ikti, ”Tkvan giçkinan!” Yado kanaşku.


     Oxorişa mextesşik’ule divepek ar didi grasta daçxiris kogoşadges do mkiri okiminus kogyoç’k’es. Grasta doç’k’uşi Memet’is;
“Sin grasta kagiği do çkinti 3omi komoviğat” ya u3’ves.


     Grasta ek’o didi rt’uki Memet’is varti oxvank’anu. K’ank’ule3i mudu do muizduşi grasta giktu do Memet’i tude komeşaskidu. Divepe moxteşk’ule Memet’i varaz’ires. ”P’iya so idu!” Yado grasta e3’azdesşi upis dolon3’ei Memet’i grastaşen kagamunk’ap’u do ar zoi şuri kodişvanu. Divepek;
“Ç’k’vinei grastas mot meşaxet’i?” Ya u3’vesşi guri moçkvinei Memet’ik;
“Var gasap’resi! Şka m3’k’up’t’u do upi geviçapt’i. Muşeni moşamiqonit!” Ya u3’u. Divepek;
“Var miçkit’es. Arçkva aşo mutu varvikipt” yado nena gyuktires.


     Mç’k’idi diç’uşk’ule sufra kododges do ga’riş oç’k’omus kogyoç’k’es. Ar divik Memet’is ar k’van3a komeçu do;
“Gale let’as doxvei gubis ğvini dolodgin. Aya kyopşi do komuği!” Ya u3’u. Memet’is nameçes k’van3a emus ancax boşi e3’vazdet’u. Yopşa rt’uk’oni varti oxvank’anet’u. Memet’ik k’van3a naşku do nit’uşk’ule, ”So ulu?” Yado k’itxesşi Memet’ik;
“Gubi narenstei moviğaminon” yado nena gyuktiruşi divepek;
“Varşa vakomuğa! İya let’as dolodgimei ren. Çkin iya k’arta 3’anas yevopşapt. Sin kanaşkvi, çkin komovimert” ya u3’ves. Memet’i emuşenti kamuçitu. Majura ndğas otxo divi dulyaşa igzales. Oxoris ar divi do Memet’i doskides. Memet’ik divis ar tabuti doç’k’adapu do;
“Ar doloxti do dop3adat. Hele muç’oşi iqu” ya u3’uşi divi tabutis komeşaxtu. Memet’ik xolo ;
“Hele k’apaği movoç’k’adat do moga3’k’asi!” Ya u3’u do didi k’arfepeten k’apaği komoç’k’adu. Divi muk’o intxişu do indri3’utina vargvan3’k’uşi Memet’ik xelebaten tabutis mobaxu do divis;
“A3’i z’iriyi, muç’oşi dolok’ç’opi! A3’i ek dologoxre3kinap” ya u3’u.


     Ok’ule xerxiten tabuti tişk’ele kagamuxerxu do divis dolonç’k’valup’t’uşi divik ar k’ap’et’i şuri nadilizduten Memet’i tişen komişiçark’u. Nak’o guink’anutina timuşi vargamağu. Divi tabutiş doloxe komeşağuru, Memet’iti ti meşaçark’ei kodoskidu.

Türkçe Metin



T E M B E L M E H M E T



     Bir evde bir karı-koca vardı. Adamı herkes, ”Tembel Mehmet!” diye çağırıyordu. O gerçekten de tembeldi. Evden dışarı çıkmayıp ocağın yanında oturarak pleki demiri ile külleri karıştırıp dururdu. Evdeki ve dışardaki bütün işleri karısı yapıyordu.


     Bir gün kadın dayanamayıp Tembel Mehmeti tuttuğu gibi evden dışarı attı. Sonra bir de tekme attıktan sonra, ”Seni gidi utanmaz tembel! Sen ne biçim erkeksin! Beni aldığın günden beri çocuk gibi hizmet ediyorum, kendimi paralıyorum. Gözüme gözükme! İşe girip para kazanıncaya kadar eve gelmiyesin!“ Diye bağırdı. Sonra da Tembel Mehmete bir iki yumurta, bir iki buğday ekmeği ve bir parça mısır ekmeği verdi ve evin kapısını suratına kapattı.


     İskemleden kıçını kaldırmayan Mehmet, başına böyle şeylerin geleceğini asla düşünemezdi. Geri dönüp karısına çok yalvardı ama yine de kapıyı açtıramadı. ”Şimdi ne yapayım, başıma neler geldi!” Diyerek yola koyuldu. Öylece uzun zaman gittikten sonra bir dereye vardı. Derenin karşı tarafında bir dev gördü. Dev sırıtarak gülüyordu. Yerden aldığı taşları avucunda sıkarak un gibi yere döküyordu. O Mehmete;


     Ben dereyi geçemiyorum. Yüreğin varsa bu tarafa gel de sen de benim gibi taşları unufak et! Dedi.


     Mehmet bir düşündü ve tulumunda duran bir yumurtayı çıkarıp gösterdikten sonra ;“Sen taşları un gibi yapıyorsun ama ben taştan su çıkarıyorum” dedi ve yumurtayı sıktığı gibi sarısını ve akını akıtıverdi. Mehmet devin çok korktuğunu anlayınca;
“Çabuk buraya gel de beni karşıya geçir! Yoksa ben gelirsem kafanı ezerim” diye seslendi. Dev korktu ve Mehmeti Karşıya geçirmek için beriye geldi. Mehmet deve, ”Çök!” dedi ve ensesine yerleşti. Suyu geçerlerken dev Mehmete;
“Sen okadar güçlüsün ama hiç ağır değilsin. Ben seni tek parmağımla geçiririm deyince gülerek;
“Ey akılsız! Ben bir elimle ağacı tutmaktayım. Ağacı bırakırsam suya gömülürsün, bilesin!” Dedi. Dev;
“Tamamen bırakma da azıcık bırak” dedi.


     Mehmet çuvaldızı çıkarıp ensesine saplayınca dev çok kuvvetlice böğürdü ve;
“Sakın hepsini bırakma. Tut! Tut!” Diye bağırdıktan sonra dereyi geçtiler.


     Dev beş-altı tulum alıp suyla doldurdu. Mehmet te öte tarafta kendi tulumunu nefesi ile şişirdi. Dev Mehmete, ”Hadi, bizim eve gidelim. ” dedi ve yola koyuldular. Yolda Mehmet, ”Susadım!” Diyerek tulumu başına dikti ve boşalttı. Dev bunu görünce şaşırdı. Kendileri bir tulum suyu beş kişi birden zor içiyorlardı. Mehmet ise bir solukta içiyordu. Eve vardıklarında dört dev daha ocağın yanında oturuyorlardı. Dev onlara yanaşıp sessizce;
“Sakın sesinizi çıkarmayın. Çok güçlü adamdır, hepimizi parçalar” dedi.


     Devler ses çıkarmadılar. Biraz sonra Mehmete;
“Biz ormana oduna gidiyoruz, sen de gel!” Dediler. Mehmet büyük bir ip aldı ve devlerle beraber ormana gitti. Devlerin kocaman ağaçları kökünden söküp sırtlarına aldıklarını görünce Mehmet ipin ucunu bir deve uzattı ve;
“Bunu bu ormanın etrafına saralım. Siz teker teker ağacı omuzlayıp çocuklar gibi taşıyorsunuz. Halbuki ben beşyüz ağacı iple sarıp söktükten sonra götüreceğim” dedi. O zaman devler korktular ve yalvardılar.
“Sakın öyle bir şey yapmıyasın. Bize okadar odun lazım değil. ” Mehmet te;
“Siz bilirsiniz!” Diyerek vazgeçti.


     Eve geldiklerinde devler büyük bir plekiyi ateşe kapattılar ve unu yoğurmaya başladılar. Pleki ısınınca Mehmete;
“Sen plekiyi çevir de biz de hamuru getirelim” dediler.


     Pleki okadar büyüktü ki Mehmet kımıldatamadı bile. Kancalı demiri takıp çekiverince pleki devrildi ve Mehmet içinde kaldı. Devler geldiklerinde Mehmeti bulamadılar. ”Acaba nereye gitti?” Diye plekiyi kaldırdıklarında tere batmış Mehmet kendini dışarı attıktan sonra derin bir nefes aldı. Devler;
“Kızgın plekinin içinde ne işin vardı?” Diye sordular. Kızgın Mehmet;
“Sabredemedinizmi? Belim ağırıyordu da biraz terletiyordum. Beni neden çıkardınız” dedi. Devler;
“Bilmiyorduk, bir daha böyle bir şey yapmayız” diye cevap verdiler.


     Ekmek piştikten sonra sofrayı kurdular ve yemek yemeye başladılar. Devlerden biri Mehmete bir testi verip;
“Dışarda toprağa gömülü küpün içinde şarap var, bunu doldurup getir!” Dedi. Mehmete verdikleri küpü o ancak boş iken kaldırabilirdi. Dolu olsaydı kıpırdatamazdı bile. Mehmet testiyi bıraktı ve kalkıp giderken “Nereye gidiyorsun?” Diye sordular. Mehmet;
“Küpü olduğu gibi getireceğim” dedi. Devler;
“Sakın ha! O toprağa gömülüdür. Biz onu her sene dolduruyoruz. Sen bırak, biz getiririz” dediler. Böylece Mehmet o işten de kurtuldu. Ertesi gün dört dev işe gittiler. Evde bir dev ile Mehmet kaldılar. Mehmet deve bir tabut yaptırdı ve,
”Hele bir içine gir de deniyelim, nasıl olmuş!” Dedi. Dev tabuta girdi. Mehmet yine:”Hele üstünü çakalım da açabilecekmisin!” Diyerek kocaman çivilerle kapağı çakıverdi. Dev nekadar uğraştıysa da kapağı açamayınca Mehmet sevinçle tabutu yumruklayıp deve;
“Gördünmü seni nasıl kafesledim. Şimdi seni onun içinde geberteceğim” dedi.


     Sonra da testereyle tabutu baş tarafından kesip bir delik açtıktan sonra oradan deve tükürmek isteyince devin çok kuvvetli bir nefes çekmesiyle beraber Mehmet kafasından doğru deliğin içinde sıkışıp kaldı. Ne kadar uğraştıysa da kafasını çıkaramadı. Öylece, dev tabutun içinde öldü. Mehmet de kafası sıkışmış vaziyette kalakaldı.

En Çok Okunan Masal Kültür Sanat Yazıları
 » Tembeli Memet'i...
 » Lazi Do Şeytani...
 » Patişağiş K'ulani...
 » Patişaği Do Veziri Muşi...
 » Dadi İdu Konik’idu,......
 » Nanaşantişi D O P`roğoni...
 » Zengini K'oçi Do K'ulanimuşi...
 » Divepeşi Mp'ilapu...
 » 3'ip'ili...
 » Şeytani Do Oxorca...

En Çok Yorumlanan Masal Kültür Sanat Yazıları