Divepeşi Mp'ilapu

29/07/2004 22:11

D E V Ö L D Ü R Ü C Ü

Orjinal Dildeki Metin



DiVİ MAQVİLACE



     Ar patişağis sum bere uqonut’u. Patişağik jur ç’it’alepes zanaxat’i ogurapt’o do didi naren muşik’ala guiqonop’t’u. Ark’eleti, “Man dobğuraşk’ule çkimi taxtis sin gelaxedaginon. Emuşeni patişağoba kodiguri. ” ya u3’umer’u. Patişağiş oxorca dido mskva rt’u. Emus arçkva k’ulani uqonut’u do iya veziri muşişa meçamei uqonut’u. Ar ndğas, veziri sarayis çkva oxorcalepek’ala konoç’opes do patişağis ambai komeçes. Patişağik oxorca do berepes koducoxu do entepes; “Am dulya muç’oşi pağat?” yado k’itxu. 3’oxle oxorcamuşik; “Eya kogo3’ovok’idat. ” ya tku. Didi cumakti, “Oxorcati do veziriti kogo3’ovok’idat. ” ya tku. Oşkenani berek “Didilepeş nositi didi iqven, man mutu varmatkven ya tku lakin patişağik mus mutu navark’itxuşeni guri komuxtu do babamuşis kogu3’udgitu. Ok’uleti;
“Baba, sin patişaği re. Skani coxo iri svas içkinen. Aşo şei muç’o iqven! K’arta k’oçik naikips ar şei şeni k’oca veziri do uğnose ar oxorca muç’o gu3’ik’iden? Ya u3’u.


     Patişağis am nenapeşen guri komuxtu do, “Sotxani unonna ek idas. Nana

bamuşiş nenas navarnusiminas k’oçiş soni aşo iqven. Am bereşen çkimda mutu fayda varen. ” Yado dişumu.


     Am bere patişağiş bere vart’u. Başka babaşen nart’uti patişağis varuçkit’u. Ar ndğas, patişaği ç’it’a beremuşik’ala guit’uşk’ule gzas didi ncaepe konargesşi patişağik, başka patişağepek’ala muarebeşi oxvenu, askeriş ok’orobu do entepeşi ocginu isimadupt’uşi berek, “Baba ya u3’u. Didi ncaepeşen mu k’ai gobi (sarğa) ixvenen. Antepeşen ar-jur doxvenapana variqveni? Ya do k’itxu. Patişağik em oras, ”Man mu viduşun, bere çkimik mu iduşuns do mu mi3’umers. Am bere çkimi di3xirişen varen. Çkimi berepes varmengap. ” Yado nisimaduşk’ule guris şupe kodululu. K’arta ndğas; ”Am bere çkimi varen. ” Ya zop’ont’u. Ar ndğas bere oxorişen get’k’oçu do emuşk’ule ç’it’a diraxat’u. Muşeburot; ”Çkimi tereşen kagamaxtas , çkimi bere naren moignept’as do mutxani unonna iya rt’as. ” Ya tkumert’u.


     Ar ndğas iya sarayişen get’k’oçu do emuş k’ule m3ika diraxat’u.


     Bere sarayişen kagamaxtu do dido gza igzaluşk’ule ar mç’k’eşi konargu. Mç’k’eşis;
“Am gzaten man so malen?” Yado k’itxu. Mç’k’eşik;
“E bere, sin am gzaepes solen dololi, sin ak mu gorup? Am gza, divepeş oput’eşa ulun. Am gzaşen naidas çkar miti arçkva vargvaktinen” ya u3’u. Berek;
“Mutxani renna rt’as! Man nagebdgiti gzaşen vargovikte” yado gzas naqonu. Mundeşk’ule, ar ğalis dolokunu nanaxups ar xçinis komoxvadu do emus;
“Dinana, man am gzaten so malen?” Yado k’itxuşi xçinik;
“Skiri çkimi, sin ak solen dololi? ǒit’a çkva konaqonana divepeş oput’es komoxvadu do kvaşa kagogoktinapan” ya u3’u
.

     Beres goktinu varunt’u. Emoras xçinik;
“Man am gzas nadololas k’oçis nosi mepçap. A3’işakis am gzaşen naidu çkar miti varguiktu. Sinti oxtimu ginonna ar nosi kodogogura. Divepeş oput’eşa amaxtaşk’ule dido kvaş k’oçepe z’iraginon. Sin entepes varkonanç’a. Oxorcalepe moxvadanşi nena momeçap. Badepes; ”Man gza gomindunu ak kodolobli. ” Ya u3’vi. Em oras entepek sin imtiani gikipan. Ar didi sarayis amagiqonopan do jueneç odaşi nk’ila mekçapan. Mçxuri namolaxen odaşa kamagaluna mogaşkurinet’as, kamuçitu. K’ulani namolaxen odaşa kamaxtina, ti megok’vatapan yado nosepe komeçu.


     Berek antepe kodiguruşk’ule divepeş oput’eşk’ele oxtimus kogöç’k’u. Xçinik nau3’ustei qu do badepek emus jueneç odaş nk’ilape komeçes. Berek, eç do vit’oovro nek’na kagon3’k’u. Am odape dunyas navaiz’iren şeepeten yopşa rt’u. Berek entepeşi çkaris varmendo3’k’edu. Xvala mçxuri do k’ulani namolaxen odape iduşunt’u. Muşeburot, ”Nadoskidu jur odaşi namu gom3’k’a. ” Ya zop’ont’u. Ari naren kagon3’k’u. Doloxe k’ulani molaxet’u. Ek’o mskva şei rt’u ki k’oçis tolepe uçxatup’t’u. Biç’i em saat’is emus dvaqoropu. K’ulanik yabanci k’oçi z’iruşi, “Sin ak muç’oşi moxti?” Yado beres k’itxu. Berek tis namuxtupe emus du3’uşi k’ulanik, “Mçxuri namolaxen oda kagogan3’k’una kamovuçitut varna juriti moğurinapan” ya u3’uşi bere em saat’is yunk’ap’u do mçxuri namolaxen odaşa mendaxtu. Nak’o intxişuna nek’na vargvan3’k’uşi k’ulanik tiş o3xoci işi3’k’u do beres komeçu. Ok’ule, yaşik’işen ar mcixi elmasi işiğu do entepeti cebes koduludu. Mukti ar ç’it’a şuşeten 3’k’ari kezduşk’ule biç’is, “A3’i vimt’at varna ora diçodu. Badepek tiepe memok’vatapan ya” u3’u.


     Juri uk’uik’ates do axirişa kagextes. Bere ar xçe 3xenis kogexedu, k’ulaniti kogu3’ixunu do axirişen kagamaxtes. Entepe nagamaxtesk’ala badepeti k’ulaniş odaşa kamaxtes. Bere do k’ulani naimt’u koxo3’onesşi ok’vaçxendo ga’txozes. Bereşi 3xeni ixi stei putxut’utina badepeti ixi stei meç’işut’es. K’ulanik uk’uni3’k’edu do beres, “Manişa o3xoci kamet’k’oçi!” Ya u3’u. Berek o3xoci met’k’oçuşi ok’vaçxe mutepeşis ar didi germa keçkindu. 3xenis mot’arik’apes do badepe germas mujilap’t’esşakis epey gza igzales. Mundeşk’ule k’ulanik uk’uni3’k’edu do beres, “A3’i manişa elmasepe kodobği! Memç’işunan” ya u3’uşi berek elmasepe kodobğu. Ok’vaçxe mutepeşis didi kvaepuna keçkindu do badepe kamok’askides. Xolo 3xenis goç’k’vides do epey gza igzales. Badepe kvaepunas mujiles do meç’işut’esşik’ule k’ulanik nauğut’u 3’k’ari kodobuşi ar didi zoğa keçkindu. Zoğa badepes mulap’t’uşk’ule k’ulanik, ”Kamovuçitit” Yado beres 3xeni kagoktinapu do namoxtes svaşi k’ele kak’uniktes. Berek; ”So vulut!” Yado k’itxuşi k’ulanik, “3’oxle didi zoğape go3’amidginan. Nagepxet 3xeni badepeşi narenşeni 3’k’arişen aşkurinen do ekole varmek’valen ya” u3’u. Eşopeten guiktes do badi divepeşi oput’eşa komoxtes. Oput’e, mteli kvaş k’oçepeten yopşa rt’u. 3xeniten entepes varnanç’es do jueneç oda nauğun sarayişa kamaxtes. K’ulanik, ”Badepeşi odas ar mbelas melak’ireli ar mcixi let’a koren. İya kemazduna, am kvaşk’oçepeşi iri xolo kamomaşletinenan. ” Ya tku do juri isa badepeş odas konanç’es. Nek’na k’ala ar xçini elacant’u. K’ulanik beres;
“Sin gale mçvi. Man amavulu do mbela mevuxir. Man k’ulani navoreşeni emus çkimi şura varmat’en. ” Ya u3’u do k’uçxeş k’itepes gedginei odaşa kamaxtu. Amot amot en ç’it’a elmasişi sanduğis nanç’u do let’a molak’ireli mbelas naga’k’nuk’ala nacant’u xçinik ar k’ap’et’i kodi3’iru. K’ulanik em saat’is mbela mola3’k’u do ar mcixi let’a xçinis konot’k’oçu. Xçini nart’u stei giktu do doğuru. K’ulani em oraşk’ule gamaxtu do beres kelvak’atuşk’ule emus, “A3’i am let’a kvaş-k’oçepes mevobğatşi iri xolo isağenan. ” ya u3’u. Eşoti doqves do şilyapeten kvaş-k’oçepeşi iri xolo disağes. Ok’ule oput’es nart’u divepe koguşibğes do irik omt’inuş gza gores. Çkari varamt’inuşi k’oçepek iri xolo doqviles. Ok’ule k’oçepek beres;
“Çkin domosağit. A3’i çkinti sin patişaği gikipt do skani askerepe viqvet. Çkin çkva soti varmalenan. Dunyas miti kodomiskidesiti varmiçkinan. Ak nak’o ora ren kva navort’it mis uçkin! Ya u3’vesşi bereti do k’ulaniti razi diqves do bere em ndğaşen t’axtis kogelaxedu. K’ulaniti kezdu do jueneç ndğa do seris ç’anda doqves.


     Dido oraşk’ule em oput’es navariçinopan şkvit patişaği do askerepe mutepeşi kogutgites. Entepek am oput’eşi patişaği naren beres, ”Divepeşi maqvilace. ” Ya u3’umert’es do emuşen iris xolo dido aşkurinet’es. Entepek, ”Ar ndğas emus kodolvangonuna çkinti memodgitunan do t’axtepe kago3’amimelan. Emuşeni çkin ok’optat do iya kagomdinat. ” Ya zop’ont’es.


     Divepeşi maqvilacek, ”Mu ginonan, muşeni moxtit!” Yado entepes ambai nuncğonu. Entepekti, ”Ya am oput’eşen kagamaxti varna muarebe vikipt” yado numçines. Divepeşi maqvilacek nauğut’u askeri kok’obğu do konacinu. Sum ndğa do sum seris umoşvacinu iqviles. Ok’ule, patişağepe icgines do varti amt’ines. Esiri patişağepe divepeş maqvilaceşa konuqones. İya oxorişen naget’k’oçu patişağiti entepes uxuktut’u. Berek iya içinu do, “Sin ar ndğas man sarayişen gemt’k’oçi do matxozi. Skanden mutu variqven ya zop’ont’i. A3’i z’iropi, manti patişaği doviqvi ama sin mutu vargoğodap. ” ya u3’u do majura patişağepes ti kanok’vatuşk’ule iya kodit’alu. Nanamuşi do cumalepe muşiti komuqonu do kilixunu. Ok’ule didi cumamuşis, “Man dahaluk nobeti varmomixtu, patişağoba skani ren ya u3’u. ” do t’axtis iya kogeloxunu.

Türkçe Metin



DEV ÖLDÜRÜCÜ



     Bir padişahın üç oğlu vardı. Padişah iki küçüklere sanat öğretiyordu ve büyük kardeşi kendisi ile beraber gezdiriyor ve ona, “Ben öldükten sonra sen benim tahtıma oturacaksın. Onun için padişahlık yapmayı öğren!” diyordu. Padişahın karısı çok güzeldi. Padişahın bir de kızı vardı ve onu vezirine vermişti. Bir gün veziri sarayda başka kadınlarla yakaladılar ve padişaha haber verdiler. Padişah karısını ve çocuklarını çağırdı ve onlara, ”Bu işi nasıl halledelim?” Diye sordu. Önce karısı, ”Onu asalım. ” Dedi. Büyük oğlan da, ” Kadını da veziri de asalım. ” Dedi. Ortanca kardeş, “Büyüklerin aklı daha büyüktür, ben bir şey diyemem dedi. Padişah küçük çocuğa bir şey sormayınca, küçük oğlan babasının karşısına dikilip;
“Baba, sen padişahsın. Senin ismin her yerde duyulmuştur. Böyle şey nasıl olur! Herkesin yaptığı bir şey için bir büyük vezir ile akılsız bir kadın nasıl asılır!” Dedi.


     Padişah bu sözlere çak alındı ve “Nereye isterse oraya gitsin! Anne Babasına itaat etmeyen bir adamın sonu böyle olur. Bu çocuğun bana bir faydası yok. ” Diyerek kızdı.


     Bu çocuk, padişahın kendi çocuğu değildi. Başka babadan olduğunu ise padişah bilmiyordu. Bir gün padişah küçük oğlu ile beraber gezerlerken yolda büyük ağaçlar gördüler. O esnada padişah, başka padişahlarla savaşmayı, nekadar asker toplıyacağını ve onları nasıl mağlup edeceğini düşünüyordu. Çocuk;
“Baba! Bu büyük ağaçlarla ne kadar iyi hamur teknesi yapılır. Bunlardan bir-iki tekne yaptırsan olmazmı?” Dedi. Padişah o zaman, ”Ben ne düşünüyorum, çocuğum ne düşünüyor. Bu çocuk benim kanımdan değil diye düşündükten sonra kuşkulanmaya başladı. Her gün kendi kendine, ”Benim ülkemden çıksın da benim çocuğum olduğu duyulmasın ve ne olacaksa olsun. ” Diyordu.

     Bir gün onu saraydan kovdu da ancak ondan sonra biraz rahatladı.


     Çocuk saraydan çıkıp bir hayli yol aldıktan sonra bir çobana rastladı. Çobana;
“Bu yoldan nereye gidebilirim?” Diye sordu. Çoban;
“Hey çocuk! Sen bu yollara nereden düştün! Sen burada ne arıyorsun? Bu yol devlerin köyüne gider. Bu yoldan giden kiç kimse bir daha geri dönemez “dedi. Çocuk;
“Ne olursa olsun. Gittiğim yoldan geri dönmem” diyerek yoluna devam etti. Neden sonra, derede çamaşır yıkayan yaşlı bir kadına rastladı ve ona;
“Nine, ben bu yoldan nereye gidebilirim? Diye sorunca yaşlı kadın;
“Oğlum, sen buraya nerden düştün? Biraz daha devam edersen devlerin köyüne varırsın da onlar seni taşa çevirirler” dedi.


     Çocuk dönmek istemiyordu. O zaman kadın;
“Ben, bu yola düşen insanlara akıl veririm. Şimdiye kadar bu yoldan giden hiç kimse geri dönmedi. Sen de gitmek istiyorsan, sana da bir akıl vereyim. Devlerin köyüne girdikten sonra birçok taşadamlar göreceksin. Onlara yaklaşmıyasın. Kadınlara rastlarsan, onlara cevap verme. Yaşlı adamlara, ”Ben yolumu kaybettim de buraya düştüm. ” De. Ozaman onlar seni imtihan edecekler. Bir büyük saraya sokup sana kırk odanın anahtarını verecekler. İçinde koyun olan odaya girebilirsen korkma, kurtulursun. Kız olan odaya girersen kafanı keserler de bilesin” diye ona akıl verdi.


     Çocuk bunları öğrendikten sonra devlerin köyüne doğru yürümeye başladı. Yaşlı kadının dediği gibi yaptı ve yaşlı adamlar ona kırk odanın anahtarlarını verdiler. Çocuk otuz sekiz kapıyı açtı. Bu odalar, dünyada eşi benzeri olmayan şeylerle dolu idi. Çocuk onların hiçbirine bakmadı. Yanlızca koyun ve kızın bulunduğu odaları düşünüyordu. Kendi kendine, ”Kalan iki odanın hangisini açayım!” Diyordu. Bir tanesini açtı. İçinde kız vardı. Okadar güzeldi ki insanın gözleri kamaşıyordu. Çocuk o anda ona aşık oldu. Kız yabancı adamı görünce, ”Sen buraya nasıl geldin?” Diye çocuğa sordu. Çocuk başından geçenleri ona anlattı. Kız, ”Koyun olan odayı açabilirsen kurtuluruz yoksa ikimizi de öldürürler. ” Dedi. Çocuk o anda ayağa fırlayıp koyun bulunan odaya vardı. Nekadar uğraştıysa da kapıyı açamayınca kız, başından bir tarak çıkardı ve çocuğa verdi. Sandıktan bir avuç elmas çıkarıp onu cebine koydu. Kendi de bir küçük şişeyle su aldıktan sonra, ”Şimdi kaçalım, yoksa vakit kalmadı. Yaşlı adamlar kafamızı keserler. ” Dedi


     İkisi beraberce ahıra indiler. Çocuk, beyaz bir ata bindi. Kızı da önüne oturttu ve ahırdan çıktılar. Onlar çıkar çıkmaz yaşlı adamlar da kızın odasına daldılar. Kızla oğlanı orada bulamayınca, kaçtıklarını anladılar ve peşlerine düştüler. Çocuğun atı rüzgar gibi uçuyorduysa da ihtiyarlar da rüzgar gibi yetişiyorlardı. Kız arkasına bakıp çocuğa, ”Çabuk, tarağı at!” Dedi. Çocuk tarağı atınca, arkalarında büyük bir dağ ortaya çıktı. Atları kamçıladılar ve ihtiyarlar dağı aşıncaya kadar epeyce yol aldılar. Neden sonra kız arkasına baktı ve çocuğa, ”Şimdi, çabuk elmasları dök, yetişiyorlar. ” Deyince çocuk elmasları döktü. Arkalarında büyük bir taşlık ortaya çıktı ve ihtiyarlar takılıp kaldılar. Yine atı kamçılayıp hayli yol gittiler. İhtiyarlar taşlığı aşıp yetişirlerken kız elindeki suyu yere dökünce, büyük bir deniz ortaya çıktı. Deniz ihtiyarları kuşatırken kız, ”Kurtulduk!” Diyerek çocuğa atı çevirtti ve geldikleri yöne doğru geri döndüler. Çocuk, ”Nereye gidiyoruz?” Diye sordu. Kız, ”Önümüzde büyük bir deniz duruyor. Bindiğimiz at ihtiyarların olduğu için denizden korkuyorlar. Öteye geçemezler. ” Diye cevap verdi. Böylece geri döndüler ve yine yaşlı devlerin köyüne geldiler. Köyün her yanı taş-adamlarla dolu idi. Atla hiçbirine yanaşmadılar ve kırk odalı saraya vardılar. Kız, ”İhtiyarların odasında bir beze sarılı bir avuç toprak var. Onu alabilirsek şu taşadamların hepsini kurtarabiliriz” dedi ve çocukla beraber ihtiyarların odasına yanaştılar. Kapının yanında yaşlı bir kadın uyuyordu. Kız, çocuğa;
“Sen beni dışarda bekle. Ben içeri girip bezi çalacağım. Ben kız olduğum için o benim kokumu alamaz diyerek parmak uçlarına basıp odaya girdi. Yavaş yavaş en küçük elmas sandığına yanaşıp toprak sarılı bezi tuttuğu anda uyumakta olan yaşlı kadın kuvvetli bir çığlık attı. Kız o anda bezi açtı ve bir avuç toprağı yaşlı kadına attı. Yaşlı kadın olduğu yerde devrildi ve öldü. Kız ondan sonra çıkıp çocuğun yanına geldi ve ona, ”Şimdi bu toprağı taş-adamlara serpersek hepsi birden canlanacaklar. ” Dedi. Öyle de yaptılar. Binlerce taş-adamların hepsi de canlandı. Sonra, köyde bulunan devler kaçıştılar ve kaçacak yol aradılar ama hiçbiri kaçamadı ve adamlar hepsini öldürdüler. Sonra adamlar çocuğa;
“Sen bize hayat verdin. Şimdi biz de seni padişah yapıp senin askerlerin olacağız. Biz başka bir yere gidemeyiz. Dünyada kimsemizin kalıp kalmadığını da bilmiyoruz. Kimbilir ne zamandan beri taş olarak kaldık deyince kız da oğlan da buna razı oldular. Çocuk o gün tahta oturdu. Kızla da evlendi ve kırk gün kırk gece düğün yaptılar.


     Çok zaman sonra, köylerini hiç tanımadıkları yedi padişah ve askerleri kuşattılar. Onlar köyün padişahı olan bu çocuğa, ”Dev öldürücü” diyorlar ve ondan çok korkuyorlardı. Onlar, ”Bir gün canı isterse bize dayanır ve tahtımızı elimizden alır. Onun için biraraya gelip biz onu yokedelim. ” Diyorlardı.


     Dev öldürücü onlara, ”Ne istiyorsunuz, niçin geldiniz?” Diye haber yolladı. Onlar, ”Ya bu ülkeden çık veya savaşırız. ” Diye cevap verdiler. Dev öldürücü olanca askerini tapladı ve karşılarına çıktı. Üç gün üç gece hiç durmadan savaştılar. Sonunda padişahlar yenildiler ve kaçamadılar bile. Esir padişahları dev öldürücüye getirdiler. Kendisini evden kovan padişah da onların aralarında idi. Çocuk onu tanıdı ve ”Sen, bir gün beni saraydan attın ve kovdun. Bana, senden bir şey olmaz diyordun. Şimdi görüyormusun. Ben de padişah oldum ama sana bir şey yapmıyacağım. ” Dedi ve öteki padişahların kafalarını kestikten sonra ona dokunmadı. Annesi ve kardeşlerini de yanına aldıktan sonra büyük kardeşine, ”Benim henüz sıram gelmedi. Padişahlık senin hakkındır. ” dedi ve onu tahta oturttu.

En Çok Okunan Masal Kültür Sanat Yazıları
 » Tembeli Memet'i...
 » Lazi Do Şeytani...
 » Patişağiş K'ulani...
 » Patişaği Do Veziri Muşi...
 » Dadi İdu Konik’idu,......
 » Nanaşantişi D O P`roğoni...
 » Zengini K'oçi Do K'ulanimuşi...
 » Divepeşi Mp'ilapu...
 » 3'ip'ili...
 » Şeytani Do Oxorca...

En Çok Yorumlanan Masal Kültür Sanat Yazıları