Ana sayfa » Yaşam Haberleri » Artvin Şoförler Ve Otomobilciler Odası Başkanı, "3. Sınıf Vatandaş Muamelesi Görüyoruz"
Artvin Şoförler Ve Otomobilciler Odası Başkanı, "3. Sınıf Vatandaş Muamelesi Görüyoruz"
09/09/2006 18:03
Başta Ankara Olmak Üzere Birçok İnsanın Artvin'i Tam Olarak Tanımadığını Belirten Artvin Şoförler Ve Otomobilciler Odası Başkanı Temel Demirci, Hükümetlere İnanmadığını Ve Şoför Esnafının 3. Sınıf İnsan Muamelesi Gördüğünü Söylüyor.
Artvin Şoförler Ve Otomobilciler Odası Başkanı, "3. Sınıf Vatandaş Muamelesi Görüyoruz"
Artvin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Temel Demirci "Artvin gerçekten farklı bir boyutta, sosyal olayları farklı olan, dağ yamaçlarına kurulmuş şirin bir ilimiz. "diyor. Temel Demirci, iki dönemdir Artvin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığını yürütüyor. Kendine ait 1999 model Mercedes 2521 kamyonu var. Temel Başkan, görüştüğümüz çoğu kamyoncu gibi işsizlikten şikâyetçi. Yeterince iş alamadıklarını, geçim sıkıntısı yaşadıklarını söylüyor. Artvin'in devlet tarafından yeterince desteklenmediğini söyleyen Başkan, "Artvin insanı kültürlüdür. Bunu tüm Türkiye biliyor, ama nedense Artvin'e farklı bakılıyor. Ankara kanun yapan bakanlarımız, arkadaşlarımız, ağabeylerimiz, dostlarımız Artvin'i coğrafi yapısıyla, tabiatıyla görmediği için burasını Konya ovası gibi, harita üzerinde gördüğü gibi biliyor. Aslında bizim burada ne şartlarda yaşadığımızı görseler, bize farklı yaklaşacaklarından eminim" diyerek sözlerine devam ediyor.
Artvin'in coğrafi yapısını Başkan'ın dediği gibi gerçekten çok farklı bir il. Başkan Temel Demirci "Siz Artvin'e anayoldan geldiniz. Dağları bir görseniz, farklı ve zor bir doğa olduğunu anlardınız. Biraz Muğla'ya benzer ama yine de farklıdır. İş adamlarımız Artvin'e destek versinler. Yakında, burada emekliden başka insan kalmayacak. Göç veriyoruz, özellikle şoför esnafımız üçüncü sınıf insan muamelesi görüyor" diyor.
Şoför esnafı üvey evlat muamelesi mi görüyor?
Artık ne şekilde değerlendirirseniz değerlendirin. Artvin'de farklı bir durum vardır, bunu yıllarca hangi hükümet gelirse gelsin kaldırmadı. Ancak seçimden seçime geldiler, şoför esnafından oy istediler. Diğer zamanlar -arkadaşlar sizin ne gibi ihtiyaçlarınız var?- diye sormadılar. Adam 120 milyar vermiş araba almış. 500 milyar vermiş otobüs almış. Herkesin bir sorunu var. Hiç kimse aracını zevk için almamış, ekmeği için almış. Şartlara uymuş, 40 ayak araçlar çıkmış tonajdan dolayı almışlar. Şimdi de, AB normlarına göre çekici almak durumunda kalıyorlar.
Başkan şimdi AB normlarına göre araç alıyorsunuz da, kazancınız AB normlarına ulaşıyor mu?
Mümkün değil. Çünkü Avrupa'da bir fabrikaya 100 araç gerekiyorsa, 100 araçlık bir iş potansiyeli veriyorlar. 101. alınmıyor yani. O 100, kişi o ekmeği paylaşıyor. Ama Türkiye de böyle bir şey yok. 100 değil 300 araç alınıyor. Kazanacağımız ekmek azalıyor. Gerçekten bu işten en fazla mağdur olan il Artvin'dir. Hükümetimiz burada taşımacılık sektörüne el atmıyor. Ulaştırma Bakanımız var, o da sahip çıkmıyor. Sınır kapılarında mazot 900 ile 1 milyon arası. Diğer bölgelerdeki şoför esnafı gümrükten mazotunu sokuyor, karını ediyor. Artvin için ise bu durum mümkün değil. Bizim de kapımız var ama bize yasak. Bir Güneydoğu'ya gittiğiniz zaman, farklı şeylerle karşı karşıya geliyorsunuz. Adamlar sudan ucuza mazot alıyor. Daha sonra gelip burada fiyat kırıyorlar. Bunlar Artvinli ve Karadenizli olarak bizi çok üzmektedir. Haksız rekabet yaratıyorlar.
Artvin için turizm şehri' olacak diyorlar?Hükümetlere inanmıyorum'
Artık onu bizim ömrümüz görür mü bilmiyorum. Olur, inşallah ama bu gibi hükümetlere inanmıyorum. Çünkü yıllarca bizi aldattılar. Artık bundan sonra aldatırlar mı aldatamazlar mı? Bilemiyorum. Ama şunu söylemek istiyorum; -Artvin farklı bir yer; insanıyla, doğasıyla, yapısıyla. - Şimdi şurada bir araçlık yük olsa ve sen desen ki -ben misafirim-, sırasını sana verir. Kendisi yine sıra bekler.
Artvin'de şu an ki hükümete destek ne oranda?
Artvin'de farklı tepki oylarıyla, karasız oylarla geçen seçimde oy aldılar. Biz 34 yıldır hükümetten hiç memnun değiliz. Başbakanımız devamlı Avrupa, Avrupa'- diyor. Resmen Türkiye'yi unuttu. Şimdi Türkiye unutulunca nakliyeciyi kim düşünür. Benim Federasyon Başkanımı bunalttılar. Elinden bütün yetkiler alındı. K belgesi alındı, Ticaret Odası'na verildi. Bu Ticaret Odasının işi değil ki. Sürücü belgeleri için benim şoförüm buradan Ankara'ya neden gidecek ki! Benim şoförüm o kadar basit bir şoför değil.
Devamlı nakliyesini yaptığınız bir yer var mı?
Burada barajlarımız var. 6 tane daha yapıyorlar. Ama onların işlerini de bize vermiyorlar. Ünyelilere yaptırıyorlar taşıma işini.
İşleri size neden vermiyorlar?
Devlet, şirketlerden ve güçlüden yana'
Mal sahibi iş benim, araçlarda benim' diyor. Kendisi de Artvinli. Artvinli olmasa üzülmeyeceğiz. Varyant yapılıyor şimdi Artvin girişine. Çimentosu çekiliyor ve yabancı taşıyor bunu. Şikâyet etsek, kimi kime şikâyet edeceğiz. Kim dinler ki bizi. Bireysel taşımacıyı bitiriyorlar. Şirketleşmiş hepsi. Büyük şirketler işlere el koyuyor. Adamlar aynı anda 1520 tane araç alıyor. İşleri tıkırında.
Devletimiz şirketleşmeden, güçlüden yana. Adam, şirket olarak kamyon alıyor ve vergiden düşüyor. Ben neden düşemiyorum? Trafik tonajdan dolayı 1, 9 milyar ceza yazınca şirket giderine işliyor. Bana yazılınca, ben onu işleyemiyorum. T. TC'de tonaj yasası 550 milletvekilinin oyuna sunuldu ve kabul edildi. 1 hafta sonrası Eskişehir'in çıkışında, Konya yol ayrımında 700 torba un yakalandı. Türkiye'de nereye gidersen git, unlar 50 kg box olur. 700 torba un 35 ton eder. 35 tonu aracına yükleyen fabrikanın kapısına neden mühür vurulmadı? Bunların hepsi danışıklı dövüş. Güçlü güçlünün yanında yer alıyor.
Bu kantar sorununu nasıl çözeceksiniz?
Ben kantara gittim. Toplamışlar, bilgisayarların üstünü falan örtmüşler. Dedim ki ne oluyor burada?' paydos ettik mesai bitti' dediler. Ama karayolu paydos etmiyor ki. Araçlar gelip geçiyor. Kantar memuruyla beraber yola baktık. Saat 5'ti ve hala vızır vızır araç geçiyordu.
Türkiye'de başka sorunlar bizi fazla alakadar etmez ama diğer memur arkadaşlarda aynı durumdadır. Mesai bitti, olay bitti mantığındalar. Yansa bu bina, bırakır gider. Kamyoncu da mesai bitsin, memur gitsin' diye düşünüyor. Yani saatin dolmasını bekleyip memur gitsin ki, geçeyim' düşüncesindeler.
Fazla tonajın zararlarını sizin açınızdan sayar mısınız?
Diferansiyeli, şanzımanı kırılıyor. Freni gidiyor, motor fazla yoruluyor, mazotu fazla yakıyor. Yani kısacası trafik canavarı oluyor. Bir otobüsün arkasına yük römorku bağlayıp yola çıktığını gördüm.
Kamyonculuk çok basit bir işmiş gibi mi algılanıyor?
Evet. Tarlasını, toprağını satan kamyon alıyor. Terörden kaçan kamyon alıyor. Devletimiz buna bir yenilik getirilmeli. Parası olan veriyor kamyon alıyor. Yetki belgeleri verildi, kontrol eden yok. Güya, belgesi olmayan iş yapamayacaktı. Hiçbir kontrol ya da kısıtlama yok. Önüne gelen yük taşıyor şu anda. Yani devletin zorunluluk getirdiği belgeler palavra çıktı.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 09.09.2006 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle