“Dünya Çevre Günü’ dolayısıyla Ekoloji Birliği kamuoyuna basın bildirisi yayınladı. Yayınlanan Bildiride “Ekolojik mücadelenin yaşam savunucuları için doğa yıkım ve talanlarını dile getirme, yaşam savunucularını ortak mücadeleye davet etme ve ekolojik bir yaşamı savunma günü haline gelindiğine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi.
“Doğanın metalaştırıldığı, ekolojik yıkımların dünyayı üzerinde yaşanılamaz bir gezegen haline getirmeye doğru hızla yol aldığı bir süreçte “Çevre Günü” kutlaması ne kadar anlamlı? Bizler, “Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası’nı 31 Mayıs’tan başlatıyoruz. 31 Mayıs, hem Karadeniz’de HES’lere karşı mücadelenin öncü isimlerinden Metin Lokumcu’nun öldürüldüğü hem de milyonların çevre ve demokrasi için sokaklara döküldüğü Gezi Direnişi’nin başlangıç günüdür”.
Covid-19’la beraber Halkın sokağa çıkamamasını fırsata çeviren iktidar ve şirketler ormanlarımızı, dağlarımızı, derelerimizi, tarım arazilerinin yok edildiğine dikkat çekilen acıkmada “Ekoloji Birliği olarak koronavirüs salgınını fırsata çeviren iktidar ve şirketlerin doğa ve yaşam alanlarına yönelik yıkım ve tahribatlarını ve verilen mücadeleleri raporlamaya devam ediyoruz. Ortaya çıkan listenin uzunluğu tehlikeyi ortaya koyuyor. ”
Termik santraller, kirli sanayi kuruluşları, HES’ler, çarpık kentleşme ve sanayileşmenin endüstriyel biyo çeşitliliği yok edip sağlık sorunlarına neden olduğu vurgulanarak, “Tarım alanlarımız şirketlere satılıyor. Küçük aile çiftçiliği yok ediliyor, endüstriyel tarım ve hayvancılığa her türlü destek veriliyor. Atalık tohumlarımız yok ediliyor, üretici GDO’lu ve hibrit tohumlara mecbur bırakılıyor. Tarım ilaçları ile sofralarımız zehirleniyor. Gelecek nesillerin sağlıksız bir toplum haline gelmesinin önü açılıyor.
Yaşamın kaynağı olan sularımız HES’lerle hapsediliyor
Ovalarımız, tarlalarımız, ormanlarımız, meralarımız enerji ve maden şirketlere tahsis ediliyor. Binlerce yıldır aynı havayı, suyu, toprağı paylaştığımız hayvan dostlarımızın yaşam alanları yok ediliyor. Yaşamın kaynağı olan sularımız HES’lerle hapsediliyor ve el konuluyor. Kıyılarımıza, göllerimize, ayakkabıyla bile girilmemesi gereken kumsallarımıza iş makineleri sokuluyor. Akarsularımız, derelerimiz, sanayi ve maden atıklarının boşaltıldığı, şirketlerin birer kanalizasyon kanalı haline getiriliyor. Derelerde, göllerde, denizlerde yaşayan binlerce tür yok oluyor. Bizden önce yaşayanların bizlere emanetleri olan doğal ve kültürel varlıklarımız rant için yok ediliyor. ” şeklinde ifadelere yer verilerek Ekoloji Birliği kamuoyunu Dünya Çevre Günü kapsamında duyarlı olunmaya davet etti.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 06.06.2020 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle