Erbakan Ölümünün 5 Yılında Artvin’de Anıldı

04/03/2016 11:12

Saadet Partisi’nin Kurucusu, Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan Ölümünün 5. Yılında Artvin’de Anıldı.

Haber: Hayati Akbaş

Saadet Partisi’nin Kurucusu, Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan ölümünün 5. yılında Artvin’de anıldı.

Saadet Partisi Artvin İl Başkanlığı tarafından Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi’nde bir anma programına 20-21 dönem Saadet Partisi Milletvekili Yakup Budak, Prof Dr. Yılmaz Altun, Saadet Partisi İl Başkanı Gültekin Soydan, Adalet Ve kalkınma Partisi Merkez İlçe başkanı Maksut Koçak, Adalet Ve kalkınma Partisi Kadın Kolları İl Başkanı Reyhan Güneri, Ak Parti il Başkanı Salih Ejderoğlu Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Celal Öztürk ve partililer katıldı.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı anma Programı, Kur’an tilaveti ile başladı. Trabzon Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısının okuduğu Kur’an’ı Kerim’in ardından Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan kısa bir açılış konuşması yaptı. Soydan; “Erbakan hocamız İslam’a hizmet eden kişilerin arkasında konuşanları kale almaz, onlara karşı çıkardı. Hatta hiç unutmuyorum. Birisi bir kaset getirmişti. Hocamızın aleyhine açıklama yapan bir hoca efendinin ses kaydıymış. Hoca o kaseti aldı ve getirene bir daha böyle fitnenin peşine düşme dedi. Diğer bir yönü Silahlı kuvvetleri 4 siyasi partiyi kapattı. Hocamızın ağzından olumsuz ifade etmek istediler alamadılar. Milliyet’ten 3 gazeteci hocamızdan olumsuz ifade alacaklar. Hoca farkında, 1960’lı yıllarda nasıl yerli otomobil brifingi düzenlemiş.

Nahom’a Ayakkabısını Fırlattı!

Mısırlı Haham dediğimiz Hayri Nahom’un oğlu da bir konuşma yapmış. Sizin otomobille ne işiniz var, gidin Bursa’da şeftali yetiştirin diyor. Hoca ayakkabısını çıkarıp ona fırlatıyor. Hocam gençlik dönemi tahammül edemiyor. Bu yıllardır gizli tutuldu. Dönemin Genelkurmay Başkanı savunma ve teknoloji üstüne brifing vermesini istiyor. Milli savunma Bakanlığı’nda Tam 200 paşayı topluyor, slayt gösterisiyle konuyu anlatıyor. Bittikten sonra ışıklar yakılınca bir bakıyorlar ki 200 paşalar gözyaşı döküyor. O köşe yazarlarına diyor ki, şimdi anladınız mı? Yine toplasalar anlatsam bunlar gene ağlar diyor.

Her asrın bir alimi var. Ama bu kimdir avam tabakası biz bilemiyoruz. Sene 84. . 5 alim ulema. İstanbul Kurt köyde Kız Tuğba Kur’an Kursu açılışı vardı. Bizi oraya davet ettiler. Hocam orada 2, 5 saat cihat dersi verdi. O bizim için hayatını adamış bir insandı. Biz Hocamıza ne kadar sahip çıkıyoruz. Bu bizi üzüyor” dedi.

Daha sonra söz alan Prof. Dr. Yılmaz Altun, Erbakan’ın faizle ilgili mücadelesini anlattı.

Faiz Var Oldukça Türkiye Kalkınamaz

“ 28 Şubat 2016. Aradan 19 sene geçti. Bu kartel medyası var ya öyle yalanlar yazdılar ki, MGK bildirisi imzaladı diye yazdılar. Hâlbuki bu hükümet görevde kaldı. Bu süre içinde ne oldu biliyor musunuz D-8 gerçekleşti. Bu Abdulhamit’in tren projesi kadar önemlidir. Evvela kısaca Cerattepe’de maden ve altın arama meselesi var. Uzmanlar bir araya gelsin, ele alsın rapor yazsın Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, muhalefeti Artvin halkı birlikte en doğru neyse o konuda karar versin” dedi.

Altun açıklamalarını devamında; “ben bugün ekonomi yönünü anlatacağım. İslam Alimleri Kur’an’da insan haklarıyla ilgili 5 ana unsur tespit etmişler. Bunlar, Hayat Hakkı, Irz, mezhep, namusun korunması hakkı, mülkiyet hakkı, aklın korunması hakkı, inandığı gibi yaşama hakkı. Bizim bugünkü mevzuumuz mülkiyet hakkıdır k bunun kapsamına emekten doğan haklar ticaretten doğan haklar. Helal rızkı kazanmak farzdır. Faiz yemek büyük günahlardan biridir. Cenabı Allah Bakara Süresi’nin 5. Ayetinde şöyle buyuruyor; mealen, “Riba (faiz) yiyenler, kabirlerinden ancak şeytan çarpmasından hırpalanmış bir kimse gibi kalkarlar. İşte bu, onların: “Oysa alışveriş riba gibidir. ” demeleri sebebiyledir. Ve Allah, alışverişi helâl, ribayı (faizi) haram kılmıştır. Bundan sonra, Rabbinden kendisine öğüt gelen kimse (ona uyarak) artık (faizden) vazgeçerse, o takdirde geçmiş olan (önceden aldığı faiz) onundur ve onun işi (onun hakkındaki hüküm) Allah’a aittir. Ve kim de (faizciliğe) dönerse, işte onlar, ateş ehlidir. Ve onlar orada cehennemde ebedî kalacak olanlardır. ” Buyuruyor. Şimdi Hz. Peygamberimizin bir hadisini okuyorum. “Ümmetimin başına öyle şeyler gelecek ki, İdareciler, zulüm ile yönetecekler. Ulema tamahkâr olacak. Kullar ibadeti riya için yapacak. Tüccarlar faiz ile ticaret yapacak. Bu kısmı konumuzla alakalı olduğu tekrar ediyorum. Tüccarlar faiz ile iş yapacak. Kadınlar dünya ziynetine düşkün olacak. Yine Resullullah Efendimiz Aleyhi Vesellem Veda Hutbesi’nde faizin her çeşidi kaldırılmıştır ifadesini kullanmıştır. Bu bilgilerden sonra Milli Görüş lideri Merhum Erbakan Hoca’nın görüş ve uygulamalarına zamanımız içersinde kısaca değinelim. Prof. Erbakan 1973 yılında yayınladığı Milli Görüş kitabında faize yer veriyor ve şunları söylüyor. Faiz meselesi halledilmeden kalkınma olmaz, içtimai sulh olmaz. Adalet olmaz, dengesizlik ortadan kalkmaz. Faiz, bir paranın bir yıl sonra belli oranda kıymetini düşürmek demektir. Bu fiyatların o oranda artması anlamına gelir. Bu sebeple erzak ayakkabı alırken fazla fiyatla almış oluyoruz. Bu husus bir takım haklara tecavüzdür. Uygulama ile zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olur. Yine 1975 yılında yayınladığı kitabında, Faiz kaldırılacak, paramız altın olacak, Şu an vergi fakirden alınıyor, ekmekten vergi alınıyor. Amerika merkez bankası faizleri yüzde 5’e indirmişlerdir. Fehim Adak Bey anlatıyor. 1975-80 dönemi, Demirel azınlık hükümeti dışarıdan destekliyorduk. Maliye Bakanı faizi artıracak. Hocamıza geliyor. Seyfi bey eline kağıt kalem al. Alıyor, yaz maliye bakanlığının faizi yüzde 2 artırma yetkisi var. Bu da dahil artırılmayacak diyor ve şimdi git patronuna anlat diyor. İnanç tekeden süt çıkarır” ifadelerinde bulundu.

Son olarak Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi TV 5 Yönetim Kurulu Başkanı 20 ve 21. Dönem Adana Milletvekili Yakup Budak söz aldı. Budak yaptığı konuşmasında, Erbakan’ın kişiliği ve siyasi adamlığını anlatarak; “Erbakan Hoca gerçekten büyük bir insandı. Hepimize büyük emekleri oldu. Hz Ali bir harf öğretenin kölesi olurum demişti. Erbakan hocamız çok şey öğretti Kelimeyi Tevhidi, bile 9 saat anlatan bir âlimdi. Hocamız, bir dava adımıydı. Her şeyden önce insandı. Kulluğunu gerçekleştirmek istiyordu. Birbirimizle nasıl kenetlenmemiz gerektiğini anlatıyordu. İnanmış bir insandı. Sadece inandım demiyor, onu yerine getirmek için çalışıyordu. Kendisine ne yapılırsa yapılsın arkasında dönüp bakmıyordu. Siz Erbakan Hocamızın kendisi aleyhine konuştuğu için, hakaret ettiği için dava açtığını duydunuz mu? Şimdikiler Maşallah ekipler kurmuşlar, yazılımlar kurmuşlar. Acaba kim aleyhimize kim en yazacak da dava açalım diye yüzlerce insan çalıştırıyor.

D-8’ler Kurulduğunda Nijerya’da Elçiliğimiz Yoktu!

O sadece Saadet Partisi’nin değil hepimizin hocasıydı. Öldükten sonra gördük ki, en muhalifler bile, El hak Hocanın bir davası vardı, sonuna kadar o yolda yürüdü dediler. Ateistler bile şahitlik ettiler. Hoca bir şey yapılacaksa, Allah ne emretmişse bugün onu yapalım derlerdi. Hocamız hayır hasenette yol göstermiştir, çığır açmıştır. Hocamız bunları yaparken, Müslümanların birleşmesi, bütünleşmesi içindir. Bu Araplar nasıl bir raya gelecek. D-8’ler kurulduktan sonra İran Mısır’ın ilişkisi yoktu. Türkiye’nin Nijerya’da büyük elçilikleri yoktu. İşte devlet adamlığı budur. Onun böyle bir mıknatısı özelliği vardı.

Ecevit’e 375 İmam Hatip Açtırdı!

Şimdi birileri İmam hatip okulları açıyoruz diyorlar. Başka bir şey mi yapacaktınız. Önemli olan Ecevit’e 375 İmam hatip okulu açtırmaktır. Şimdi birileri bir şeyler yapıyorlar ya, O şartlarda 3 bin Kur’an kursu açtı. 74’te Türkiye’nin halini biliyorsunuz. Sağ sol kavgasını bitirmek için CHP ile hükümet kurdu. Hiç kimseye hakaret etmezdi. Zihniyetine söylerdi.

Ekranlarda Siyasiler Birbirlerine En Ağır Hakaretlerle Konuşuyor!

Şimdi şu ekranlara bakın. Hainler, şerefsizler, soysuzlar, çok af edersiniz. Bu nedir Allah aşkına? Birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacımız var. Devlet bir ilçeye 2 aydır giremiyorsa. Bu parti meselesi değil, onu da söyleyeyim. Bu muhalefet meselesi de değildir Bu ülke bizim sahip çıkmamız lazım. Ağzımızdan çıkacaklara da sahip çıkmamız lazım: Birlik bütünlük kardeşlik istiyorsak. Bütün bunları hep koalisyonlarla yaptı. Şahıslarla işim yok. Ülke için otururum derdi. Laf ile yapmıyordu. Bizzat ele tutarak yapıyordu. Hak davadan dışında başka yerde olamayız. Allah’a hamd olsun kusurlu kullarız ama kusursuz bir davanın hak davanın mensuplarıyız” dedi.

Başkan Soydan’ın konuşmasının ardından Erbakan Hocanın siyasi hayatını anlatan sinevizyon gösterisi ve akabinde ilahi okunarak katılımcılara duygulu anlar yaşatıldı. Eski Kendirli Belediye Başkanı Salih Uzun, Erbakan Hocayla olan çok önemli hatıralarını anlatarak; “Bize toplum karşında dik durmayı öğreten Hocamıza Cenabı hak gani gani rahmet etsin” dedi. Daha sonra kürsüye gelen Necmettin Erbakan’ın yaklaşık 40 yıl boyunca yanından ayrılmayan Dursun Ali Düzenli anlattıklarıyla salondakileri duygulandırdı. Düzenli; “Rahmetli Erbakan Hocamıza Kim ne derse desin son asrın mücahidi idi. O güzel insan kuran nizamı ve dünyada ezilen ve horlanan aşağılanan Müslümanların insanca nasıl yaşanabileceklerini vahşi Kapitalizm den nasıl kurtulacağını anlata anlata tüm insanlığın saadeti için çalıştı. Türkiye iğne yapamazken 1954 motor yapan ve şu anda Türkiye’de trafikte 18 milyon araç var bunların hiç biri yerli bizim değil ama Erbakan hocam 1961 de yüzde yüz yerli otomobil yaptı ve bu otomobil hala daha müzede korunmakta” dedi.

Daha sonra Türkiye genelinde 150 bin imam hatipli katıldığı Siyeri Neb yarışması da Artvin İmam Hatip de ilk beşe girenlere altın ve cep telefonları dağıtılarak ve tüm insanlığın kurtuluşu ve özelikle Erbakan hocayla ilgili dua ile toplantı sona erdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.03.2016 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.