Muharrem İnce Ve Mustafa Balbay Artvin'de Açılış Yaptı

22/02/2014 22:06

Chp Grup Başkanvekili İnce İle İzmir Milletvekili Balbay, Artvin'de Konuk Evi Ve Belediye Hizmet Binası Açılışını Gerçekleştirdi.

Haber: Hayati Akbaş

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Muharrem İnce ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Artvin'de konuk evi ve belediye hizmet binası açılışını gerçekleştirdi.

CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, bir dizi açılış programlarına katılmak üzere Artvin’e geldiler. Uçakla Trabzon'a gelip, ardından Kara yoluyla da Artvin'e geçen CHP grubu, Arhavi, Hopa, Borçka ilçelerine uğrayarak vatandaşlarla bir araya geldiler. Murgul Belediyesi konuk evininin açılış törenine katılmak üzere Murgul ilçesine geçen CHP gurubu ilçede vatandaşlarla bir araya geldi. Vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Muharrem İnce ve Balbay ardından CHP Murgul İlçe başkanlığını ziyaret etti. Burada partililerle bir araya gelen Milletvekilleri devamı da ise Konuk evinin açılış törenine katıldı. Tören alanında vatandaşlarla tokalaşan milletvekilleri halk oyunları eşliğinde karşılandı. Bir ara Muharrem İnce ve Mustafa Balbay horana dahil olarak, yöresel oyunlar oynadılar.

Yıldırım; “Hizmet Gönül İşidir. Güç İster, Emek İster”

Konuk Evi'nin açılış törenine, CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Murgul Kaymakamı Eyyup Özdemir, Murgul Belediye Başkanı ve CHP Murgul Belediye Başkan adayı Mehmet Yıldırım, 23. Dönem CHP Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu, CHP İl Başkanı Seçkin Kurt, CHP İlçe Belediye Başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törenin açılış konuşmasını Murgul Belediye Başkanı Mehmet Yıldırım gerçekleştirdi. Projeleri hakkında tek tek bilgi veren Yıldırım, Ak Parti ilçe yöneticilerini de sert bir dille eleştirdi. “Hizmet gönül işidir güç ister, emek ister, başarı ister, biz bu başarıyı 2009’da sağladık buraya diktik, internet ortamına atmadık” dedi. Murgullunun neden Konuk evine ihtiyacı olduğu ifade eden Yıldırım; “dışarıdan gelen misafirlerimiz oldu fakat ilçemizde konaklamaları için yeterli tesis bulunmuyordu” dedi. Yıldırım, “Bazıları diyor ki ne gerek vardı sosyal tesise? Siz bun hak etmiyor musunuz? İstemiyor musunuz? Şimdi onlara soruyorum Murgul’a gelen misafirlerimizi Borçka’ya mı gönderelim, Hopa’ya mı gönderilim? Artvin’e mi gönderilim? Benim Murgullu hemşerim en iyisine layıktır dedim ve yaptım” dedi ve sözlerini tamamladı.

Ardından kürsüye sırasıyla CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay çıkarak Murgul halkına hitap ettiler.

Kaymakam Özdemir, “Ben Bu Tesisin Buna Katkı Yapacağını Bütün Kalbimle İnanıyorum

Son olarak ise Murgul Kaymakamı Eyyup Özdemir söz aldı. Özdemir konuşmasında Murgul’umuz bir işçi ve maden şehri belirgin kimliği bu yöremizde de bu şekilde tanınır. Makul ölçülerde de olsa ciddi bir turizm potansiyeli vardır. Doğası temizdir, suyu temizdir, insanları güzeldir. Artvin’imizin genel gelişim çerçevesi içerisinde Turizm’den bir katkı ve payı alabilme konaklama tesisleriyle ve diğer sivil özel teşebbüslerle söz konu olabilmekte. Ben bu tesisin buna katkı yapacağına bütün kalbimle inanıyorum. Tesise emeği gecen herkese, teşekkür diyorum diyerek sözlerini tamamladı. Ardından tesisin açılışını gerçekleştirdiler.

Daha sonra il merkezine geçen İnce ve Balbay, akşam saatlerinde de, Artvin Belediyesi'nin yeni hizmet binasının açılışı için düzenlenen törene katıldı. CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Artvin Belediye Başkanı, CHP İl Başkanı Seçkin Kurt, CHP Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan adayı Emin Özgün, CHP ilçe belediye başkan adayları, İl Genel Meclis ve Belediye encümen adayları ile yaklaşık 2 bin partili katıldı.

“Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri, bu ülkenin değerlerini ona buna peşkeş çekenleri sandıkta gömeceğiz”

Törende ilk olarak kürsüye Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün çıktı. Emin Özgün : “Bir şair diyor ki ben ölürsem beni köyümün yağmurlarında yıkayın. Ben ölürsem beni Artvin’in Şara’sın da gömün. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri, bu ülkenin değerleri ona buna peşkeş çekenleri sandıkta gömeceğiz”

Açılış konuşmasını yapan Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün şunları söyledi. “47 yıldır sizinle beraber mesaiye başladım acı gününüz de beraber oldum düğününüzde beraber oldum yağmurda çamurda sizlerle oldum. Hani birisi diyor ya birlikte yürüdük bu yollarda, işte bende sizinle birlikte yürüdüm bu yolarda. Ben Artvin’de doğdum ilkokulu ortaokulu, liseyi Artvin’de okudum. Okuduk emek için iş için aş için diyarlara göçtük. Ailemizden birisine Artvin’e dönmek düştü oda bendim. Artvinliyim diyorsan Çoruh’ta yüzeceksin, Hatila’da soluklanmış olacaksın, Melo’da karakuş avlayacaksın. Sevgili Artvinliler siyaset iş ekmek aş mücadelesidir. Siyaset kavga etme sanatı değildir, insanların sorunlarını çözme sanatıdır. Hepimiz aynı gemideyiz. CHP’lisi AKP’lisi, MHP’lisi, Demokrat Partilisi de Saadet Partilisi de hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi su alıyor su.

Bunlar Artvin’in kalesini çok ele geçirmek istediler. Sevgili İstanbul Belediye Başkanı’nı kaç kere getirdiler, Sevgili Faruk Çelik’i kaç kare getirdiler, güçleri yetmedi Artvinli sandıkta bunları diz çökertmedi mi?

Artvin’de bir maden sorunu var. Biz yer altı kaynaklarına karşı değiliz. Ama bu teknolojiyle çıkarıldığında Artvin gidecek. Bırakın yer altında ki değerimiz dursun. Öyle bir teknoloji çıkar ki bu maden Artvin’e zarar vermez. Torunlarımızın torunları günü gelir ileri teknolojiyle bu madeni çıkarır. Eğer öyle bir teknoloji çıkmazsa Artvin’de de bu maden çıkmayacak. Dik duracağız. Ben bu yaşıma girdim bir iş adamının halka küfür ettiğini görmedim. Ayıptır günahtır. Ben bu yaşıma girdim yatak odalarında para sayma makineleri görmedim. Asgari ücretin 850 lira olduğu bir ülkede adamların yatak odalarında para sayma makineleri. Ele ele vereceğiz, gönül gönüle vereceğiz, yürek yüreğe vereceğiz Artvin’in kalesinde ki o bayrağı asla indirtmeyeceğiz. Bir şair diyor ki ben ölürsem beni köyümün yağmurlarında yıkayın. Ben ölürsem beni Artvin’in Şara’sında gömün. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri, bu ülkenin değerleri ona buna peşkeş çekenleri sandıkta gömeceğiz.

Bayraktutan: “Bu Topraklarda Atatürk Ölmez, Mustafa Kemal Yenilmez”

Uğur Bayraktutan konuşmasına misafir Milletvekilleri Mustafa Balbay ve CHP Grup başkan Vekili Muharrem inceye hoşgeldiniz diyerek başlarken yaptığı konuşmasında 17 Aralık sürecini atıfta bulunarak; “Artvinlilerin yatak odaların para sayma makineleri yok, ayakkabı kutuları yok Artvinlilerin odalarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafları var” dedi.

Uğur Bayraktutan konuşmasını “Bizim topraklarımız verimli topraklar bizim topraklarımızdan her türlü siyasi düşünce çıkar ama bir tek vatan hani çıkmaz. Bunun böyle bilinmesini biliyoruz. Bu topraklarda Atatürk ölmez, Mustafa Kemal yenilmez” diyerek sonlandırdı.

Arifağaoğlu “Artvin Genel Başkanından ve Altı Ok’tan Memnun”

Eski CHP Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu ise yaptığı konuşmada Artvin halkının CHP Genel Başkanından ve altı oktan memnun olduğunu ve bunlarla devam etmek istediğini ifade ederek şunları söyledi “Hiçbir belediye başkanına eski belediyeyi yıkıp iki yeni bina iki yeni hizmet binası yapmak kolay kolay nasip olmaz. Emin Özgün’e belediye hizmet binası yapmak nasip olmuştur. Ben buradan Sayın Emin Özgün’ü kutluyorum bu değerli hizmet Artvinlilere hayırlı uğurlu olsun diyorum” dedi. “Benim özgürlüğüm yarımdır. Sizlerin vicdanında kabul görmeyen davalar nedeniyle demir parmaklıklar ardında ki yurt severlerin tümü serbest oluncaya dek kendimi özgür hissetmeyeceğim”

Mustafa Balbay yaptığı konuşmada hapse girmeden önce 4 defa konferans için geldiğini ve bu gelişlerinin hepsinden güzel anılarla ayrıldığını dile getirdi. İl Artvin ziyaretinin ardından Artvin gülüşü başlıklı bir yazı yazdığını belirten Balbay Artvin’in doğası gibi güzel bir gülüşü olan insanlar tekrar buluşmaktan, özgürlüğümü sizlerle paylaşmaktan mutluluk diyorum” dedi.

Artvin Halkı meydanlar sığmayacak kadar büyürken birileri de ayakkabı kutusuna sığacak kadar küçülmüş diyen Balbay yaptığı konuşmada şunları dile getirdi. "Sevgili Artvinli kardeşlerim sizlerin buradan vereceğiniz mesaj önümüzde ki dönem için çok önemlidir. Sizde bunun farkındasınız. Sizlerin bu geleceğe bakan bu aydınlık yüzlerinizi görünce umutlandım Ankara’ya daha mutlu umutlu döneceğim. Artvinli olup da kötü anılarla tanıdığım insan olmadı.

Hepse girip özgürlüğümü kaybedince hep şunu düşündüm buradan ne zaman çıkacağım önemli değil buradan nasıl çıkacağım önemli. Dimdik çıkmalıyım ve beni sevenlere beni bekleyenler dimdik sarılmalıyım demiştim. İşte o gün bu gündür. Şunu da ifade etmek isterim ki; Benim özgürlüğüm yarımdır. Sizlerin vicdanında kabul görmeyen davalar nedeniyle demir parmaklıklar ardında ki yurt severlerin tümü serbest oluncaya dek kendimi özgür hissetmeyeceğim. Fatih Hilmi dün özgürlüğüne kavuştu. Oda vurguladı. Ada vurguladı oda yarım bir özgürlüğe kavuşmuş oldu. Ancak bu meydanlarda, Ankara’da İlker Başbuğ, Tuncay Özkan ve Engin Alan’da özgürce konuştuğu gün ben kendimi özgür hissedeceğim.

“ Artvin’e gelmek zor ayrılmak daha zor”

Bir insan demir parmaklıklar arkasında ancak kendini güçlü hissederse güçlü durabilir. Ben hiçbir zaman kendimi yalnız hissetmedim. Bir ziyaret yarım tahliye demektir. Bu anlamda beni en çok ziyaret eden milletvekilleri arasında Sevgili Kardeşim Uğur Bayraktutan geliyordu. Uğur Bayraktutan bana her şeyi en gerçekli haliyle bana anlatan yakın gelecekte olabilecek şeyleri eğrisi ile doğrusu ile söyleyen çok değerli bir arkadaş oldu. Önceden zaten kendisini zaten 1996 yılından beri tanıyordum. Ama hapislik hayatımda dostluğumuz daha da perçinleşti. Artvin’e olan sevgimi anlatmaya zaman yetmez ama şu karlı dağlara bakınca bu dostlukla karşılaşınca şunu söylemeden geçemeyeceğim. Artvin’e gelmek zor ayrılmak daha zor. Artvin’de bu yörede yaşanan sorunların en başında göç geliyor. Böylesine güzel bir doğaya sahip olup da göç vermek kabul edilir bir şey değil. Bunun başlıca nedenlerinden biri Artvin’de iktidarın yarım olmasıdır. Yerel yönetimler bizim genel yönetimde bizim olunca Artvin bir başka olacak. Hedefimiz budur. Önümüzde 3 seçim var. Artvin’de ki seçim sonuçlarından eminim. Ama benim beklentim Artvin’de saf çoğunluğu sağlamak en az yüzde 50 ile seçimi kazanmak. Yerel seçimler o kadar önemli ki çünkü hemen arkasında Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimler geliyor. Eğer bu yerel seçimlerde omuz omuza olmayı başarırsak hep birlikte hareket etmeyi başarırsak. Bugün ki iktidarın yanlışları gören bütün insanlar ortak payda da birleşirse ortak paydalarda artacaktır. Artvinlilerin böyle düşüneceğini biliyorum. Böyle düşünmemenin nelere mal olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye’de öyle bir yönetim var ki artık son kullanma tarihi dolmuştur ve sandıkla bunları göndermenin zamanı gelmiştir.

“İhaleler yasalara uydurulmuyor, yasalar ihalelere uyduruluyor”

Ak Parti iktidara gelinceye kadar orman yasası sadece 3 kez değişti. Ak Parti iktidarı döneminde 12 yılda 18 kez değişti. Yani bunlar her türlü talanı yolsuzluğu yasasına uydurarak yapıyorlar. Böyle bir yönetim anlayışı var. 17 Aralıktan sonra nelerin olduğunu siz daha iyi biliyorsunuz. Ben sizlerle şunu paylaşmak isterim. Bu iktidar döneminde kamu ihale yasası 160 kez değişti. Şimdi kamu ihale yasası 160 kez değişirse ne düşünürsünüz. İhaleler yasalara uydurulmuyor, yasalar ihalelere uyduruluyor. Yani ne demişler ihaleyi çalan yasasını hazırlar. Böyle bir yönetim anlayışı Ankara’da hakim. İşte buna son vermek gerekiyor. Kaldır parmak indir parmak maksat ihaleden pay koparmak. Bu mantıkla yasaları çıkartırken önce evlatlar babalar, sülale payını almış. Yani Osmanlı’da Lale Devri vardı bunların döneminde sülale devri var. Nasıl Osmanlı’da Lale devri uzun sürmeyip sona erdiyse bir gün bu sülale devride bitecek. Bu sülale devri bitecek Kılıçdaroğlu’nu başbakan CHP’yi de iktidar yapacağız. Bizim iktidarımızda biz fakirliği değil; zenginliği, refahı üretimi paylaşacağız. Yeni bir dönem başlıyor. Sadece 30 Mart değil; 16 aylık uzun bir yürüyüşe hazırlanıyoruz. Önce yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından genel seçimler bu haramilerin iktidarına son vereceğiz. Sadece Türkiye’de değil dünyada da Ak Partinin ne yaptığı açıkça ortaya çıktı”

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, 30 Mart'taki yerel seçimlerin çok önemli olduğunu belirterek, "Bu seçimler, Türkiye'nin kader seçimleridir. Çocuklarımızın geleceğinin oylanmasıdır. Derelerimizin, balıklarımızın, ormanlarımızın, okullarımızın, Cumhuriyetimizin, Atatürk'ün oylanmasıdır" dedi. İnce, yerel seçimlerin son derece önemli olduğunu ve sadece belediyecilik seçimi olmadığını belirterek, "Bu seçimler, Türkiye'nin kader seçimleridir. Çocuklarımızın geleceğinin oylanmasıdır. Derelerimizin, balıklarımızın, ormanlarımızın, okullarımızın, Cumhuriyetimizin, Atatürk'ün oylanmasıdır" diye konuştu.

Hükümeti eleştiren İnce, şunları söyledi: "İlk kez bu meydanlarda, bu Başbakan etnisite tartışması yaptı. Türkiye'de ne Demirel, ne Ecevit, ne Özal, ne Erbakan, ne Menderes, ne İnönü, ne Mesut Yılmaz, ne Tansu Çiller, hiç kimse böyle bir çatışmaya girmedi. Biz MHP ile rakip olduk, Demokrat Parti, DSP, Refah Partisi ile rakip olduk ama yendik ama yenildik. Türkiye'de siyasi partiler bir elin parmakları gibidir. Kimi başparmak, kimi işaret parmağıdır ama AKP yandan çıkmış altıncı parmak gibidir. Bunlar, bu toprakların değerlerine terstir. Bunlar, içinde Atatürk varsa, Cumhuriyet varsa bilin ki düşmandır. "

Geçmişte hangi partiye oy verirse versin herkesten oy beklediklerini ifade eden İnce, "CHP bir ilke partisidir. Emin Özgün'ün babasının partisi değildir, Mustafa Balbay'ın, Muharrem İnce'nin de babasının malı değildir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da babasının malı değildir. Bu parti, Atatürk'ün bize mirasıdır" dedi. İnce, "Türkiye'nin bağımsızlığını savunuyoruz. İnsanımızın zengin, özgür olmasını savunuyoruz" ifadelerini kullandı.

Artvin'e ilk kez 1986 yılında, 22 yaşındayken, yeni mezun bir öğretmen olarak geldiğini anlatan İnce, kente sonra milletvekili, daha sonra da grup başkanvekili olarak geldiğini belirterek, bir sonraki dönemde bakan olarak gelmek istediğini söyledi. İnce, bu sözlerinin ardından, "Mustafa Balbay ile Uğur Bayraktar'ın güldüğüne bakmayın, içleri kan ağlıyor. En büyük, yaşça Sayın Balbay, en küçük Uğur. Tamam, yaşça büyük olabilirsin ama tecrübe bende var. Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olsun, ben Çınarcık İlçe Başkanlığı yapmaya razıyım, hiç önemli değil" ifadelerini kullandı.

Ezanlar Okunuyorsa Atatürk’ün İsmet Paşanın Sayesindedir

CHP Grup Başkanvekili Muharrem ince, kendinden önce konuşma yaptığı sırada ezanın okunmasının ardından konuşmasına ara veren CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın bu davranışıyla değerlendirerek konuşmasına başladı. İnce yaptığı konuşmasında, “ az önce bir güzel ses bağımsız Türkiye’den yana olan bir ses, Türkiye’nin onurlu başı dik olmasını yüreklice savunmuş ve bu konuda bedel ödemiş bir ses konuşurken, bir başka güzel ses çıktı ortaya ezan sesi. O güzel ses ortaya çıkınca birinci güzel ses sustu. Ezan yalnızca namaza bir çağrı değildir. Ezan bu topraklarda var olduğumuzun bir işaretidir. Bir iddiadır, bağımsızlıktır, özgürlüktür o bu gün haddini bilmezler, Atatürk’e ismet Paşaya, sarhoş diyenler, bilsinler ki ezanlar okunuyorsa Atatürk’ün İsmet Paşanın sayesindedir. Artvin Türkiye’de onlara en örnek yerlerden biridir. Koltuğunun altına Cumhuriyet Gazetesini alıp, beş vakit namazını kılıp altı okun üstüne mührü çakan onbinler var burada. Biz Müslümanlığı bunlardan öğrenecek değiliz. Müslümanlar zaten ikiye ayrılır bir bizim gibi Kalu Bela’dan beri Müslüman olanlar birde Tayyip’ten sonra Müslüman olanlar. Bunlar Adnan Şenses dinliyorlardı,

Diyarbakır’a gittiler Şivan Perverci oldular.

Bunlarda Ayakkabı Mağazası Gibi Her Numara Var

Avrupa birliğini savunuyorlardı, ABD’ci oldular vazgeçip Şangaycı oldular, papaz elbisesi giyip, sonra çevrecinin daniskası oldular. Sağcı oldular, solcu oldular Elkai’deci oldular, Apo’cu oldular en sonunda da elvedacı ocaklar. Bunlarda ayakkabı mağazası gibi her numara var. Bunlar her şey oldu Apo’cu oldu Esat’cı oldu fesattı oldu, liboş oldu, solcu oldu her şey odluda bir adam olamadılar, birde Atatürkçü olamadılar.

Şimdi biz ne yapacağız bir kere çok çalışacağız çalmayacağız, çaldırmayacağız. 30 Mart’ta ki seçim, tabikide bir belediyecilik secimi, ama belediyecilik seçimleriyle sınırlı değil. 24 saat arsa düşünen, imar düşünen, rant düşünen, gelir sayısını arttırmayı düşünen, villa düşünen, vakfına bağış düşünen sonrada dindar geçinen ama aslında, bu dinden geçinenlerle yani yatak odalarında kasalarla, dolarlarla, ayakkabı kutularından yeşillerin fışkıranlarla namuslular arasındaki bir seçimdir” dedi.

Daha sonra da belediyenin yeni hizmet binasının açılışı gerçekleştirildi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 22.02.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.