Türkiye ve Dünya gündeminde Sözde Ermeni Soykırımı iddialarının tartışıldığı dönemde Artvin Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ahmet Biber yaptığı basın açıklamasında sözde Ermeni Soykırımı iddialarının tarihin çarpıtılması olduğunu söyledi.
Artvin Atatürkçü Düşünce Derneği Artvin Kızılay İşhanı önünde sözde Ermeni Soykırımı iddiaları nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.
ADD Artvin şube Bakanı Ahmet Biber'in yaptığı basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Parti Milletvekili Adayları Uğur Bayraktutan, Musa Ulutaş ve CHP Artvin İl Başkanı Yücel Kurt, ADD Yönetim Kurulu Üyeleri, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri ve vatandaşlar destek verdi.
Biber yaptığı basın açıklamasında, Ermeni Soykırımı yalanını dayatanların, dün bu millete SEVR'İ dayatanlar olduğunu ifade ederek " Dün onları dize getirdik. Bugün de dize getirmeliyiz" dedi.
Ermeni soykırımının tarihin çarpıtılması olduğunu ifade eden Biber: “Çünkü: Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasının yolunu açan 1878 Berlin Andlaşması sonrası, kendilerine Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi verilen Osmanlı Ermenileri: Ermeni İhtilal Komiteleriyle devlete karşı 1888-1915 yılları arasında tıpkı bugün PKK'nın yaptığı gibi binlerce kişinin ölümüne sebep olan baskın ve katliamlar gerçekleştirmiş,
1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu'yu işgal eden çarlık Rusya'sı ordularında Osmanlı'ya karşı savaşmış, katliamlar yapmış, kurtuluş Savaşında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu işgal eden Fransız ordularında yer almış ve dönemin hükümeti tarafından çıkarılan tehcir yasası kapsamında askeri bir tedbir olarak olayların yoğun yaşandığı yerlerden, yine Osmanlı toprağı olan başka vilayetlere göç ettirilmişlerdir.
85. 000 Osmanlı Ermeni'sinin yaşadığı İstanbul'da soykırım günü ilan edilen 24 Nisan 1915 günü, sadece 2345 Ermeni'nin tutuklandığı sabittir, belgelidir. Bu durum bile olayın bir soykırım olmadığının en basit kanıtıdır.
Yine 1914 yılı Osmanlı nüfus sayımında 1. 229. 000 Ermeni nüfusu olduğu, bunun yaklaşık 500. 000'inin zorunlu göçe tabi tutulduğu, göç edenlerin geriye dönenleri, Kafkaslara, İran'a gidenleri bulunduğu devlet arşiv ve belgeleriyle sabittir.
Esasen bu döneme ait tüm devlet arşivleri işgal kuvvetlerince toplanıp İngiltere'ye götürüldüğü ve incelendiği halde herhangi bir suç delili bulunamadığı da bir tarihsel gerçektir. İşte bu nedenlerle (Ermeni Soykırımı) iddiası kocaman bir tarihi yalandır" diye konuştu.
Ermeni Soykırımı iddiasının hukuki dayanağının da olmadığını ifade eden Ahmet Biber açıklamasının devamında: "Soykırım; 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesinde: (Ulusal, etnik, ırksal, ya da dinsel bir gurubun kısmen yada tamamen gerçek kişiler tarafından, kasten ortadan kaldırılması) olarak tanımlamıştır.
Kişiler soykırımla suçlanabilir, devletler ve milletler değil. Bu suç, (ortadan kaldırma) özel kastı ile işlenmelidir. Soykırım suçu işlendiğine ancak, suçun işlendiği ülke yetkili mahkemesi, ya da yargılama yetkisine sahip olan uluslararası bir ceza mahkemesi karar verebilir.
Oysa (Ermeni Soykırımı) yalanı ile Türkiye ve Türkler suçlanmaktadır.
Olayda (Ermeni ırkını ortadan kaldırma) özel kastı olduğu iddiası gülünçtür. Bunu gösteren tek bir belge yoktur.
Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal yada uluslararası bir yargı kararı yoktur. Ama aksi yolda, yani soykırım iddialarını boşa çıkaran üç ayrı yargı kararı vardır:
1915- 1916 Osmanlı Harp Divanlarında yapılan yargılamalarda, Ermenileri yok etme kastı bulunmadığı ortaya çıkmıştır. İşgal kuvvetleri eliyle kurulan, 1919 Harp divanlarının mahkûmiyet kararları sonradan tanınan temyiz yolunda beraatlerle sonuçlanmıştır. (Aynı bugün Balyoz'da olduğu gibi)
İngilizlerce, Ermeni katliamı iddiasıyla Malta'ya gönderilen Türk'ler hakkında İngiliz kraliyet Başsavcılığı dava açacak delil bulamadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verip tutukluları salıvermiştir.
Ermeni Soykırımı Yalanı Hukukende Çökmüştür
SEVR'le başlatılan oyun Lozan'la çökmüş, soykırım iddiaları, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması sonrasında kurulan güçlü Türkiye Cumhuriyeti karşısında tozlu raflara kaldırılmış, ne var ki 1970, özellikle 1980 sonrası, küreselleşmeye zorlanan yenidünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti ulus devletinin emperyalist BATI tarafından yine hedef alınması sürecinde, PKK terörüyle birlikte yeniden önümüze konmuştur. Amaç SEVR'İ hortlatmaktır.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak barıştan yana olan tüm devletlere sesleniyoruz: Yüzyıllarca bu topraklarda birlikte, kardeşçe yaşamış olan Türklerle Ermenileri; Osmanlı'nın paylaşılması sürecinde kendi emperyalist emelleri için birbirine düşman eden, Birinci Dünya Savaşında 9 cephede ve Batı'da Çanakkale'de bize SEVR'İ dayatanlarla vatan için savaşan Türkleri, Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile kandırıp, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle arkadan vurduran ve bu trajedinin yaşanmasına neden olan, Haçlı zihniyetini, dünya barışını zedeleyen emperyalizmi, Mahkûm edin. Mahkûm edin ki Dünya Barışı doğsun" ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.04.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle