Hopa'da "Ermeni Konferansı" Düzenlendi.

26/05/2004 15:35

Konferansta "Türkiye Dışında Yaşayan Ermeniler Büyük Devletlerin Oyunlarını Görmemekte Ve Türkleri Asılsız Suçlamaya Çalışmaktadadırlar" Denildi.

Haber: Hayati Akbaş

Hopa Necmettin Aydın Kültür Merkezinde düzenlenen konferansta "Ermeni sorunu" masaya yatırılarak "Gerçeklerin çarpıtılarak kamuoyunun yanıltılması çalışması yürüten Ermeniler bu amaçlarına ulaşamayacaklardır" denildi. Hopa Çok Programlı Lisesi tarih öğretmeni Nurten Oğuz tarafından verilen konferansa ilçe milli eğitim müdürü Murat Ergene, Şube müdürü Erol Kazancı, Hopa Ziraat Odası Başkanı İhsan Seber, İl Genel meclisi üyesi Rauf Başar, Hopa Liman müdürü Hasan Güven, muhtarlar, öğretmenler, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

Konferansı veren Nurten Oğuz Ermeni sorununu ortaya çıkışı, Türk Ermeni ilişkileri, Zorunlu Göç, Ermeni Katliamları ve Ermeni Terörünü kapsayan sunuşunda"Ermeni sorunu neden şimdi gündeme gelmiştir? Ermeni soykırım yasa tasarılarının Batı ülkelerinin meclislerinde birer- birer onaylanarak yasalaşmasının altında jeo-stratejik ve jeo -ekonomik nedenlerden ayrı olarak, şimdi uygun bir psikolojik atmosferin bulunmasının da rolü vardır. Bu psikolojik atmosferin ana çerçevesini, Almanlar tarafından Yahudilere uygulanan soykırım oluşturmaktadır. "Yahudi Soykırımı" çerçevesinde, 2. dünya savaşının ardından bazı sosyologların "İnsan Hakları Çağı" diye adlandırdıkları bir hukuksal anlayış ve ona bağlı yeni bir ideolojik ve psikolojik atmosfer ortaya çıkmıştır.

Şüphesiz insanlığın daha adaletli bir dünya arayışında bu gelişme çok önemli bir adımdır, ama bu adımın bazı psikolojik yan etkiler yapmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu etkiler başlıca ikiye ayrılabilir. Birincisi Yahudi soykırımı gibi bir olayın yeniden yaşanmaması olumlu uyarıcı etkidir" denildi.

Nurten Oğuz konferansında şu görüşlere yer verdi. "İnsan Hakları ideolojisinin, hiç istenmediği halde yol açtığı ikinci psikolojik etki ise, mağduriyetin sürekli olumlanmasının sonucu olarak, mağdurmuş gibi yapılmasından doğrudan avantaj sağlayacak bir "mağduriyet Psikolojisi'nin yaratılmasıdır. Mağduriyetin önlenmesi ve mağdur edenin cezalandırılması gerektiği açıktır; aksi halde dünya" gücü- gücü olana yetene" ilkesinin geçerli olduğu bir vahşet arenasına döner.

Ermeni yasa tasarılarının neden şimdi gündeme geldiğinin açıklanmasında Batılı Hıristiyan bilincin suçluluk duygusunun payı büyüktür. Ama burada sorulması gereken bir soru daha vardır. "2. Dünya savaşı sonrası bir mağduriyet psikolojisi eğemem olmuştur, evet bu doğru ama mağdurun kim olduğuna kimler karar verecektir?". İşte asıl acıklı manzara bu soruya verilen cevapla birlikte ortaya çıkmakta dadır. Dilediğini mağduriyetin avantajından yararlandıranlar ve mağduriyet psikolojisinin gerçek anlamda arkasına saklananlar, dünyadaki gücü elinde tutanlardır ve onlar, her iki dünya savaşından ve milyonlarca insanın ölümünden gerçekten sorumlu olanlardır. Herkes mağdur olduğunu ileri sürebilir, zengin ülkelerin parlamentoları ve kamuoyları gerçek mağdurun saptanması ve desteklenmesi dileğiyle vicdanlarının seslerini dinlemeye çalışabilirler, ama bu arada asıl yaptıkları, kendi suçlu bilinçlerini temize çıkarmaktır. Daha doğrusu kendi suçlu bilinçlerini temize çıkarmaya yaradığı için, bu mağduriyet oyununu böylesine istekle oynamaktadırlar.

Mağduriyet psikolojisinin altında işleyen asıl düzenek, 2. Dünya savaşının sorumlularının mazuriyet psikolojisidir.

Türkiye dışında yaşayan Ermeniler büyük devletlerin oyunlarını görmemekte ve Türkleri asılsız suçlamaya çalışmaktadırlar. Bir büyüğün dediği gibi "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmadığı müddetçe değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet kazanır".

Sonuç olarak geçmişte Osmanlı devletini rahatsız ettikleri gibi, bugünde Türkiye'yi rahatsız edebilirler, ama asla başarılı olamazlar. "diye bitirdi konuşmasını.

Konferans ardından Karadeniz İÖO. Müdürün hazırladığı Türk-Ermeni sorunu ve ortaya çıkışı, Ermenilerin yaptığı katliamlar, yer değiştirme (Tehcir), Asala terörü ve şehit düşen Türk Diplomatları konularını içeren kısa bir film gösterisi de sunuldu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.05.2004 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.