Altunal’dan Büyük İddia!

29/09/2015 10:48

Mhp Artvin 26. Dönem Milletvekili Adayı Av. Muhammed Altunal Artvin Gündemine Bomba Gibi Düşen Bir İddia Ortaya Attı.

Haber: Hayati Akbaş

MHP Artvin 26. Dönem Milletvekili Adayı Av. Muhammed Altunal’ın bölgesel bir TV programında yaptığı açıklamalardan bir gün sonra Giresun’da PKK’’nın yaptığı saldırı iddiayı daha da güçlendirirken Artvin’de yetkililerin ne cevap vereceği ise merak ediliyor.

Altunal, Artvin’de çözüm süreci içinde terör örgütü PKK’nın 8 kişilik bir terörist gurubunun Artvin-Şavşat Ardanuç arasında bir yerde konuşlandığını, iddialarının doğru olup olmadığını Artvin valisi Kemal Cirit ve AKP Artvin Milletvekili İsrafil Kışla’ya sordu.

Vali Cirit ve Milletvekili Kışla’nın Artvin halkına bir açıklama yapması gerektiğini belirten Altunal, Askeri araçların beyaz plaka ile gezdiğini, bu 8 kişilik terör gurubunun nerelerde olduğunu, eylem planı yapıp yapmadıklarını Artvin halkına bilgi verilmesinin asli görev olduğunu söyledi.

AMERİKAN ESKİ BAŞKANI CLİNTON HER SABAH TÜRKİYE HARİTASINA BAKIP GÖZÜMÜ ALAMIYORUM DERDİ!

Altunal, MHP’nin koalisyon kurulması için öne sürdüğü 4 maddeden birisi olan “Çözüm Sürecinin tamamen ortadan kaldırılmasıyla ilgili olarak kendisine yönlendirilen soruya cevap verirken yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Tarihimize baktığımızda haçlı ordularıyla savaşmış, birçok devlet kurmuş bir milletin torunlarıyız. Türkiye haritasına şöyle bir genelden bakın. Hatta Amerikan Başkanı Clinton her sabah dünya haritasına baktığımda gözümü Anadolu’dan, Türkiye’den alamam derdi. . Atalarımız, öyle bir miras almışız ki dört mevsimi aynı anda yaşıyoruz, üç tarafımız denizlerle çevrili. Tüm tabiatın renkleri var. Yer altı yer üstü zenginlikler ve güzel insanlarımız var. Böyle bir ülkeyi üç beş çapulcuyla baş edemeyip çözüm masasına oturduğumuzda şehitlerimizin kemikleri sızlamaz mı?

TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜZAKERE YAPILMAZ!

O şanlı ecdat, o şanlı tarih bu durumu nasıl karşılamıştır. O açıdan çözüm süreci bir devlete asla yakışmayan bir süreçtir. Ciddi devletler hiçbir şekilde masaya oturup müzakere edemez. Terörle pazarlık yapamayız. Bunu yaptığı an, güçlüden güçsüze bir akış vardır; Soğuk havadan sıcak havaya yani. Veren hep siz olur, verdikçe de devam edemezsiniz. Onlar da aldıkça doymazlar. Ve bunun sonu her zaman bir felakettir. Hiçbir devlet terörle pazarlığından muvaffakiyet ile çıkmamıştır. Büyük devletler terörle masaya oturmaz, mücadele eder.

ÇÖZÜM SÜRECİ CİDDİ ANLAMDA YANLIŞTIR

O açıdan biz burada Çözüm sürecini çok ciddi anlamda yanlış buluyoruz. Terörle masaya oturulmasını yanlış buluyoruz. Neticeten de yaşananlar bunu gösteriyor, yani karşı karşıya kaldığımız durum çözüm süreci boyunca terör örgütü boş durmamış, her tarafa sayın cumhurbaşkanı itiraf etti bunu çözüm sürecini bir silah depolama süreci olarak değerlendirmişler dedi.

ŞAYET 400 MİLLETVEKİLİ ALSALARDI….

Bu rapor bu istihbarat kendine yıllardır geldiği halde bugün itiraf ediyor onu. Ama 400 milletvekili alsaydı bu söylenmeyecekti. Çünkü bir özerklik ilan edilecekti. Kendiside başkan olacaktı. Sessiz sedasız başkanlık sistemi eyalet sistemi adı altında bu ülke bölünecekti. Şehit cenazeleri de gelmeyecekti yani toprak verecektik sorun çözülecekti. Ankara’nın konumu da Kürdistan özerk cumhuriyeti olacaktı.

ŞU AN TERÖR ÖRGÜTÜ’NÜN 8 KİŞİLİK TERÖRİST GURUBU ARTVİN, ARDANUÇ, ŞAVŞAT ÜÇGENİNDE BULUNUYOR MU?

ÇÖZÜM SÜRECİ BOYUINCA BUNLAR BU BÖLGEDE MİYDİ?

O açıdan çözüm sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz diye sorarsanız ben bütün Artvin huzurunda Sayın İsrafil Kışla ve Sayın valimize şunu söylemek istiyorum bizim kafamızı kumdan çıkarmamız lazım Sorum şu; Şu an Artvin’de pkk’ya ait 8 kişilik bir eylem timi Artvin –Ardanuç- Şavşat arasında çözüm süreci içerisinde o bölgeye yerleşti mi yerleşmedi mi? Bunlar bir eylem planı içinde mi değil mi? Sayın valimden bunun cevabını istiyorum ve bu Artvin’de mevcut 8 kişilik terörist gurubun kişilerin başında da İran uyruklu biri var ve bu bilginin yalan olduğunu düşünmüyorum ve bu bilginin Artvin halkına verilmesi en asli görevdir.

BU, ÇÖZÜM SÜRECİNDE SÜTLİMANKEN KARADENİZ’E AÇILMA PROJESİYDİ.

Bunlar çözüm sürecinde her şey sütlimanken bakın Karadeniz’e açılma projesi var. Maalesef. Artvin’imizi de Karadeniz’e açılan bir liman olarak planlıyorlar. Şu an Artvin’imizde bir güvenlik riski bir terör tehdidi var. Bu buraya kadar geldi. Bu çözüm süreci sayesinde geldi. Bakın kolluk kuvvetlerinin yüzlerce raporu var. Bunlar silah taşıyor, yığınak yapıyorlar, mayın, döşüyorlar, operasyon yapalım talepleri var Ne dediler Cumhurbaşkanımız. Dedi ki ben yaptırtmadım. Çözüm süreci bozulmasın diye.

ÇÖZÜM SÜRECİNİN SONUNDA NE VAR BİLEN VAR MI?

Ben Artvin Halkına soruyorum. Biz veya herhangi kişi çözüm sürecinin sonunda nihayetinde ne var biliyor muyuz? Herhangi bir milletvekiline bu bilgi verildi mi? Çözüm süreci bize neyi getiriyor, neyi götürüyor? Türk Milleti bu konuda bilgilendirildi mi? Peki, bizim hayatımızı ilgilendiren, ülke olarak geleceğimizi ilgilendiren bir konu da millet niçin bilgilendirilmez? Görüşmeler niçin kapalı kapılar ardında yapılıyor? Acaba halk tepki verir de oy kaybederiz diye mi açıklanmıyor? Bilmek hakkımız değil mi? Kimseye çözüm sürecinin sonunda ne var anlatılmadı.

ÇIKSINLAR İMRALİ-KANDİL VE DOLMABAHÇE’DE VARILAN 10 MADDELİK MUTABAKATI AÇIKLASINLAR

Çıksınlar o 10 maddeyi bize bir anlatsınlar. Kandille İmralı arasında ve Dolmabahçe Sarayı’nda bu hükümet yetkilileriyle varılan bir mutabakat var. Dolmabahçe’de 10 maddelik bir protokol yaptılar. Özerklik, Türkiye’nin bölünmesi anayasasının değişmesi, Türkiye’nin etnik temelde ayrışması, birçok noktada ülkemizin sonunu getiren Büyük orta Doğu (BOP) projesinin devamı niteliğindeki bölünme süreci bu. Buna da evet dendi. Ona evet diyenler, bizim yolsuzluklar araştırılsın, Cumhurbaşkanı anayasal çizgisine geri dönsün, Çözüm süreci durdurulsun bunları kabul etmediler.

ALLAH’Ü TEÂLÂ TÜRK MİLLETİ’Nİ KORUDU

Ben Allah-ü Teala’nın millet üzerinde bir koruması olduğuna inanıyorum. Bu millet tarihi şanla şerefle dolu bir millettir. Allah Bize bir bölünmeyi, bir yıkımı nasip etmeyecektir. Onun içinde 400 milletvekili nasip etmedi. Onun için de sessiz sedasız bir çözüm süreci olacaktı. Bakın doğu ve güneydoğu’da özyönetim kurmuşlar.

ÖZERK YAPILAR KURULMUŞ SADECE PARA BASMAMIŞLAR!

Özerk yapılar zaten kurulmuş, sadece adı yok. Sadece para basılmamış. Mahkemeler kurmuşlar, hakim savcı atamışlar, kaymakam atamışlar, sözde kolluk kuvvetleri var, sözde polis ve jandarmaları var. Bunların hepsi gözler önünde oluyor. Anayasa değişikliği yapılıp oradaki bütün vali ve kaymakamlar çekildiğinde orada yapı zaten hazır şu an. Biz 400 milletvekili çıkaramamalarını Allah’ın bir lütfü olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanı yerli milletvekili istedi. Biz Artvin’in en yerli milletvekili adayıyız. Yerli milletvekili aranıyorsa o biziz.

İKTİDAR ARTIK GÜCÜNÜ KAYBEDİYOR. BU BİR SOSYOLOJİK, SİYASİ VE DOĞAL BİR SÜREÇTİR!

Artvin kültürlü, aydın insanların milli ve manevi değerlerine bağlı insanların memleketidir. Artvin asla Türkiye’nin etnik temelde bölünmesine ayrışmasına oy vermez. Bakın iktidar zaten gücünü kaybediyor. Artık bu iktidarın toplumda tutma şansı yok. Büyü bozuldu, her geçen gün daha da dibe vuruyor. Bunu hiç kimse durduramaz. Bu bir süreç Sosyolojik bir süreç, Siyasi bir süreç. . Tarihsel bir süreç bu…. İnşallah biz akliselim içinde ülkemizin geleceği için oy vereceğiz. Yani bizim kapıya yol yaptılar diye yol yapana değil de ülkenin geleceğine oy vereceğiz. Bu iktidar yol yaparken yolların altına dinamitte döşetiyor!. Onun için çok daha temkinli olmamız gerekiyor. ” dedi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.09.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.