Artvin Barosundan Hukuk Devleti İçin Kamuoyuna Duyuru

27/04/2009 12:17

Artvin Barosu Başkanı Av. İzzet Varan, Türkiye Barolar Birliği İle Birlikte Hukuk Devleti İçim Kamuoyuna Basın Açıklamasında Bulunarak Görüş Ve Önerilerini Dile Getirdi.


Artvin Barosundan Hukuk Devleti İçin Kamuoyuna Duyuru

Haber: Hayati Akbaş







Yayınlanan basın açıklamasında; "Herkes için vazgeçilmez Temel Hak ve Özgürlüklerin teminatı ve geleceğimizin güvencesi olan HUKUK DEVLETİ'nin güçlendirilmesine yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki duyuru kaleme alınmıştır.

Avrupa Birliğine giriş sürecindeki ülkemizin, bir süredir gerçekleştirme çabası içinde olduğu Hukuk Reformlarının hayata geçirilmesi için, aşağıda maddeler biçiminde yer verilen konuların gözden geçirilmesi ve aksaklıkların giderilmesi önemli kazanımlar sağlayacaktır.

Yasaların "Barolara" yüklediği, Hukukun Üstünlüğüne, İnsan Hak ve Özgürlüklerine bağlı ve saygılı bir düzeye erişme konusunda çaba gösterme görevi ile aydın sorumluluğunu yüklenme ödevini yerine getirme; Ülkenin Ceza Hukuku Alanında çalışan bilim adamları olarak da toplumu aydınlatma yükümü doğrultusunda aşağıdaki konuların kamuoyu ile paylaşılması gereği doğmuştur.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları, Anayasamız ve başta Ceza Muhakemesi Kanunu olmak üzere, diğer ceza mevzuatımız ile temel hak ve özgürlüklerin korunmasına dair evrensel ilkeler ışığında aşağıdaki maddeler kamuoyunun dikkatine saygıyla sunulur.

1. Anayasamıza, Ceza Muhakemesi Kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve taraf olduğumuz diğer uluslararası antlaşmalara göre herkes kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.

2. Unutulmamalıdır ki soruşturma ve kovuşturma, Anayasamızda ve yasalarımızda yer alan kişiden kişiye değiştirilemeyecek, emredici kurallara tabidir.

3. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle güvence altına alınan, kanunlarla somutlaşan ceza yargılaması kuralları keyfi olarak uygulanır ise, Hukuk Devleti ortadan kalkar. Hukuk Devletinin olmadığı yerde kişi hak ve hürriyetlerinden, yargı bağımsızlığından, yargı güvencesinden, adil yargılanmadan, kişi güvenliğinden söz edilemez.

4. Suçluluğu kesin hükümle sabit oluncaya değin herkes suçsuz kabul edilmek zorundadır. Suçsuzluk karinesi, anayasamızın ve yasalarımızın güvencesi altındadır.

5. Yasama, yürütme ve yargı organları, kişilerin suçsuzluk karinesinden yararlanma hakkını korumakla yükümlüdür. Basın ve yayın organları kesin hükümle mahkum olmamış kişileri toplum gözünde suçlu ilan edecek yayınlar yapamaz.

6. Hiçbir kamu görevlisi, bireylerin adil yargılanma hakkını ihlal edemez. Aksine davranan kamu görevlileri hukuki ve cezai açıdan sorumlu olacaklarını bilmelidirler. Ancak bu yolla, adil yargılanma hakkı hayata geçirilmiş olur.

7. Bireylerin savunma hakkı kısıtlandığı takdirde Hukuk Devleti giderilmesi olanaksız biçimde zarar görür.

8. Avukatlar, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil ederler. Avukatların, Yargı görevi yapanlar kapsamında ifade edilmesi, avukatların bu gücünü kuvvetlendirmek amacını taşır. O nedenle de yasadaki "yargı görevini yapanlar deyiminden, hakimler, cumhuriyet savcısı ve avukatlar anlaşılır". İddia görevi ne kadar "yetki" ise, savunma görevi de o derece "hak"tır Bu sebeple, avukatların görevlerini yapmaları engellenemez. Avukatlara görevleri sırasında çıkarılan her zorluk, hukuk devletinin önünde bir engeldir.

9. Avukatların soruşturma dosyasını inceleme hakkı keyfi bir biçimde kısıtlanamaz. Gizlilik kararı verilen durumlarda, bu kararın gerekçeli olması zorunludur. Tüm kararlar, sadece hukuki gerekçe değil, esas olarak somut olayın özellikleri dikkate alınmak suretiyle verilmelidir Terörle Mücadele Kanunu'nun uygulandığı hallerde dahi avukatın, şüphelinin ifade tutanağını, bilirkişi raporlarını ve şüphelinin hazır bulunmak hakkına sahip olduğu adli işlemlere ilişkin tutanakları alma hakkı, gizlilik kararı ileri sürülerek engellenemez.

10. Avukatların dosyayı inceleme yetkileri gizlilik kararlarıyla kısıtlanırken, gizlilik kapsamındaki delillerin basın ve yayın organlarında günlerce yayınlanması/yayımlanması vahim bir hukuk ihlalidir. Bunu yapanlar hakkında gerekli adli işlemlerin yapılmaması ve sorumluların cezasız bırakılması kabul edilemez.

11. Çağdaş ceza yargılamasında sanıktan delile gidilemez. Bu yanlış uygulama 1992 reformu ile ortadan kaldırılmıştır. Bunun yeniden yaratılmasını bir hukuk devletinde kabul etmek mümkün değildir. Önce "olağan bir şüpheli" bulup, sonra onun aleyhine delil arayan uygulama bir hukuk devletinde olamaz.

12. Cumhuriyet savcısı ve onun emrinde görev yapan kolluk, şüpheli ve sanıkların lehindeki delilleri de toplamak ve savunma hakkını korumakla yükümlüdür.

13. Gizli tanık beyanı, adil yargılanmayı etkileyecek şekilde kullanılamaz. Gizli tanığın beyanına yalnızca yan delil olarak başvurulabilir.

14. Kişilere, haklarındaki suçlamalar, ayrıntılı olarak, işlendiği iddia olunan fiil, yani yaptıkları iddia edilen davranışlar, yer ve zaman da içerecek şekilde bildirilmelidir. Suçlama, suçlanan kişiye, mutlaka somut deliller gösterilerek açıklanmalıdır.

15. Suç örgütü kurucusu, üyesi, yöneticisi veya yardımcısı olduğu iddia edilen kişilerin hangi davranışları nedeniyle örgütle ilişkilendirildiği somut deliller gösterilerek ortaya konulmalıdır.

16. Demokratik bir hukuk devletinde herkesin düşündüğünü açıklama özgürlüğü vardır. Kişilerin ifade özgürlüğü çerçevesinde yaptıkları açıklamalar, yazdıkları yazılar, yönelttikleri siyasi veya bilimsel eleştiriler, bir suç örgütünün kurucusu, üyesi ya da yöneticisi olduklarının delili olarak ileri sürülemez.

17. Kişilerin yakalanarak gözaltına alınması sıkı kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar, keyfi bir şekilde göz ardı edilerek, kişilerin özgürlükleri kısıtlanamaz.

18. Bir soruşturmada kişinin ifade vermesi gerektiğinde, onun davet edilerek ifadesinin alınması esastır. Kişinin, ifade vermek için yakalanması ve gözaltına alınması hukuka aykırıdır.

19. Yakalanan kişiye, hangi suç nedeniyle yakalandığı, üzerine atılı suç fiili ayrıntılı olarak açıklanmak suretiyle anlatılmalıdır.

20. Gözaltına alınan kişiler, insan onurunu zedeleyen koşullara ve davranışlara tabi tutulamaz, aç, susuz ve uykusuz bırakılamaz. Aksi takdirde anayasal güvenceden söz edilemez.

21. Poliste veya jandarmada susma hakkını kullanan kişiler, derhal Cumhuriyet Savcısının huzuruna çıkarılmak zorundadır. Susma hakkını kullanan bir kişinin gözaltı süresinin uzatılması eşyanın tabiatına aykırıdır. Aksine bir davranış, keyfi muamele ve kişi hürriyetini ihlal suçunu oluşturur.

22. Anayasal bir hak olan susma hakkı, şüpheli veya sanık aleyhine yorumlanamaz.

23. Gözaltı süresini hukuka aykırı olarak uzatmak, kişileri baskı altına almaya, onların direncini kırmaya ve onurlarını zedelemeye yönelik bir kötü muameledir.

24. Kısa sürede bitirilebilecek işlemler üç veya dört güne yayılarak, kişiye son gün, son saatte, uykusuz, yorgun ve aç bir şekilde ifadesini almak kötü muameledir.

25. Kişilerin özel hayatları hukukun koruması altındadır. Arama, özel hayatın gizliliğine müdahaledir. Bu nedenle sıkı şekil şartlarına tabi kılınmıştır. Arama kararı verilmeden önce kanunda yer alan bütün şartların gerçekleştiği titiz bir şekilde değerlendirilmelidir.

26. Aramada temel kural, "yakalanacak kimsenin"ve/veya" elde edilecek delilin" arama yapılacak yerde bulunduğu konusunda somut verilere dayanan makul şüphenin var olmasıdır.

27. Arama kararında, aramayı gerektiren bütün somut gerekçelerin, delilleriyle birlikte ortaya konulması hukuk devletinde kişilerin özel hayatının korunmasının vazgeçilmez ilkesidir. Dolayısıyla ne arandığı bilinmeksizin ve arama kararında açık ve somut olarak belirtilmeksizin bir şey bulunabileceği varsayım ve umuduyla arama yapılamaz. Bunun aksine davranışlar aramayı hukuka aykırı kılar. Bu yolla elde edilmiş deliller de hukuka aykırı elde edilmiş olur ve yargılamada kullanılamaz.

28. Evi, işyeri, üzeri, aracı aranan kişiye, hangi suç nedeniyle arama işlemi yapıldığı, üzerine atılı suç fiili ayrıntılı olarak açıklanmak suretiyle bildirilmelidir. Arama kararının bir sureti kişiye mutlaka verilmek zorundadır. Gizlilik veya başka bir gerekçe ileri sürülerek arama kararının kişiye verilmesi zorunluluğu bertaraf edilemez.

29. Arama sonunda tutulan tutanağın bir sureti mutlaka kişiye verilmelidir. Teknolojik gelişmeler karşısında, dijital verilerin elde edilmesi, korunması ve bozulmalarının önlenmesi için kanunların ön gördüğü koşullara mutlaka uyulmalıdır. Elde edilen dijital verilerin kovuşturma aşamasında delil olabilmesi için, elde edildikleri anda kanunun ön gördüğü usul ve şartlarda yedeklemesinin yapılarak, bir örneğinin de mutlaka ilgililere verilmesine azami özen gösterilmelidir. Bu kurallar aynı zamanda temel hak ve hürriyetlerin korunması içindir.

30. Arama sırasında kişinin avukatının hazır bulunması hiçbir şekilde engellenemez.

31. Aramanın yapıldığı her mekanda, her odada, arama anında şüphelinin ve avukatının bulunma hakkı vardır. Bu hak kısıtlanacak şekilde, aynı anda birkaç mekanda birden arama yapılamaz.

32. Polis ve jandarma, arama yapılan yeri bulduğu gibi bırakmak zorundadır. Arama yapılan mekan talan edilmiş görüntüsü verecek şekilde bırakılamaz.

33. Arama sonunda, yalnızca suçlama konusu fiille ilgili deliller olabilecek eşyaya elkonulabilir. Sonradan değerlendirilmek üzere arama sırasında rastlanan her eşyaya elkonulamaz. Aksine uygulama keyfiliktir, suç teşkil eder.

34. Elkoyma işlemi, delillerin sonradan değiştirilmesini önleyecek şekilde, bütün kurallara uyularak gerçekleştirilmelidir.

35. Tutuklama, çok sıkı şartlara bağlanmış bir koruma tedbiridir. Tutuklama, ceza yaptırımı gibi uygulanamaz ve tutukluluk süreleri uzatılarak infaza dönüştürülemez.

36. Tutuklama ve tutukluluğun devamı kararlarında mutlaka gerekçe bulunmalıdır. "Dosya içeriği", "suçun vasıf ve mahiyeti", "kaçma veya delilleri karartma şüphesinin varlığı"ndan ibaret soyut cümleler tutuklama gerekçesi olamaz. Tutuklama kararında mutlaka, şüpheli veya sanık hakkında kuvvetli suç şüphesini gösteren deliller açıklanmalı, hangi davranışlarının kaçma şüphesini veya delilleri karartacağı tehlikesini gösterdiği ortaya konulmalıdır.

37. Tutuklama, son çaredir. Yurt dışına çıkma yasağı, teminat gösterme gibi adli kontrol tedbirleriyle amaca ulaşılabilecek hallerde tutuklama kararı verilir ise, kişi hürriyeti hukuka aykırı olarak ihlal edilmiş olur. Adli kontrol kurumunun hayata geçirilmesi kaçınılmazdır.

38. Koruma tedbirleri, Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde mahkum edilmesine neden olacak şekilde uygulanamaz. Ceza yargılamasının emredici kurallarını ihlal edenler, Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarını ihlalden dolayı mahkumiyetine sebep olacaklarını ve ödenecek tazminattan ötürü kendilerine rücu edileceğini bilmelidir.

39. İddianamede, kişiye isnat edilen suçla ilgisi bulunmayan telefon görüşmelerine, sair belgelere ve tanık anlatımlarına yer verilmesi özel hayatın gizliliğini açıkça ihlal eder. Aksine davranışlar suç oluşturur.

40. Telefon dinleme tedbiri kişilerin özel hayatına bir müdahale olduğu için, kanundaki şartların tamamı oluşmadan uygulanmamalıdır. Bu tedbirin son çare olduğu dikkatten kaçırılmamak gerekir.

41. Yargıtay kararlarınca da ortaya konulduğu üzere telefon dinleme tutanakları maddi delillerle desteklenmediği sürece delil olarak kabul edilemez.

42. Toplumda herkesin telefonlarının dinlendiği yönünde oluşan kanaat, bu kanaati destekleyen uygulamalar ve kanıksama "hukuk güvenliğini" ortadan kaldırmaktadır.

43. Yargı güvencesi ancak bağımsız yargıçlarla, güvenceli cumhuriyet savcıları ve avukatlarla sağlanabilir. Bu sonucun yaratılmasını önleyen hukuk kuralları kaldırılmalıdır.

44. Hukuk devletinde hakimler ve savcılar dahil hiç kimse hukuka aykırı ve keyfi işlem ve kararları sebebiyle sorumsuz değildir ve olamaz.

45. Temel hak ve özgürlüklerin temel güvencesi, usul kurallarıdır. Usul kurallarına uyulmadan, uyuşmazlığın esası doğru çözülemez. Usul kuralları, esasa feda edilemez ve hafife alınamaz.

46. Ceza soruşturmasını Cumhuriyet Savcısı yönetir. Kolluk görevlileri soruşturmayı yönlendiremez, hakim ve mahkemelerden doğrudan talepte bulunamaz. Hakim ve mahkemeler, hukuka aykırı talepleri reddetmek zorundadırlar.

47. Bir soruşturma, toplumu sürekli tedirgin edecek, bireyleri endişeye sürükleyecek yaygınlık, genişlik ve süreklilikte yapılamaz.

48. Ceza davaları her türlü anayasal ve yasal güvence sağlanarak, en kısa sürede bitirilmelidir. Aylarca tutuklu kalınarak duruşma beklemek, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmaz.

49. Türkiye Cumhuriyetinde herkes, huzurlu, güvenli, geleceğinden emin bir şekilde yaşama hakkına sahip olduğuna, temel haklarının devletin koruması altında bulunduğuna inanmalıdır. Bireylere bu güveni verecek olan, yürütme ve yargıdır. Kurallara uyulmadığı, kişi hürriyeti ve güvenliği keyfi bir şekilde ihlal edildiği takdirde, Hukuk Devletine duyulan güven kaybolur.

50. Ceza yargılaması kurallarına uyulmaması suçtur. Kurallara uymayan kamu görevlileri hakkında ilgili makamların derhal harekete geçerek adli ve idari soruşturma başlatması gereklidir. Hukuk devleti başka türlü korunamaz. Yargıya güven başka türlü sağlanamaz.

Toplumun huzur ve güvenlik içerisinde yaşabilmesi için soruşturma ve kovuşturmada içeriği, kapsamı, önemi ve niteliği ne olursa olsun yukarıdaki kurallara uyulması ve saygı gösterilmesi kaçınılmazdır.

HUKUK DEVLETİNİN YAŞAMA GEÇİRİLDİĞİ, HUKUK GÜVENCESİNİN SAĞLANDIĞI BİR TÜRKİYE İÇİN. "ifadelerine yer verildi.

Artvin Barosu'nun da imza bulunan açıklamada şu isimlerinde isimlerine yer verildi.

BAROLAR

Av. Özdemir ÖZOK

TBB BAŞKANI

Av. Muammer AYDIN

İSTANBUL BAROSU BAŞKANI

Av. Özdemir SÖKMEN

İZMİR BAROSU BAŞKANI

Av. Zafer KÖKEN

ANTALYA BAROSU BAŞKANI

Av. Sümer GERMEN

AYDIN BAROSU BAŞKANI

Av. Muzaffer MAVUK

BALIKESİR BAROSU BAŞKANI

Av. İzzet Varan

ARTVİN BAROSU BAŞKANI

Av. Ali Haydar Dereli

GÜMÜŞHANE BAROSU BAŞKANI

Av. Şeref YILDIZ

BARTIN BAROSU BAŞKANI

Av. Tülay ÖMERCİOĞLU

ÇANAKKALE BAROSU BAŞKAN

Av. Adil DEMİR

DENİZLİ BAROSU BAŞKAN

Av. Faruk SEZER

EDİRNE BAROSU BAŞKANI

Av. Göksel OKUMUŞ

KIRKLARELİ BAROSU BAŞKANI

Av. Cumhur ARIKAN

KOCAELİ BAROSU BAŞKANI

Av. Fadıl Ünal

MANİSA BAROSU BAŞKANI

Av. Mustafa İlker GÜRKAN

MUGLA BAROSU BAŞKANI

Av. Ahmet M. GÖRGÜN

TEKİRDAĞ BAROSU BAŞKANI

Av. Ali Galip ERGÜL

SİNOP BAROSU BAŞKANI

Av. Vacit Öktem

SAKARYA BAROSU BAŞKANI

Av. Cemal İNCE

YALOVA BAROSU BAŞKANI

Av. İbrahim Kerem ERTEM

ZONGULDAK BAROSU BAŞKANI

Av. Gazanfer GÜNLER

BOLU BAROSU BAŞKANI

Av. Gökhan MARAŞ

KIRŞEHİR BAROSU BAŞKANI

Av. Gamze Budak

ISPARTA BAROSU BAŞKANI

Av. Nüşirevan ELÇİ

ŞIRNAK BAROSU BAŞKANI

Av. A. Sinan AKGÖL

HATAY BAROSU BAŞKANI

Av. Rüstem Kadri SEPTİOĞLU

ELAZIĞ BAROSU BAŞKANI

Av. Aziz ERBEK

ADANA BAROSU BAŞKANI

Av. Zahit SÖYLEMEZ

MUŞ BAROSU BAŞKANI

Av. Aziz Canatar

GAZİANTEP BAROSU BAŞKANI

Av. Naci TURAN

ERZURUM BAROSU BAŞKANI

Av. Halime AYNUR

BİLECİK BAROSU BAŞKANI

Av. Necip KORKMAZ

HAKKARİ BAROSU BAŞKANI

Av. Mahmut GÜVEN

MARDİN BAROSU BAŞKANI

Av. Mehmet Emin AKTAR

DİYARBAKIR BAROSU BAŞKANI

Av. Yusuf YILDIRIM

ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI

Av. Necat ANIL

SAMSUN BAROSU BAŞKANI

Av. Nazik DİZDAROĞLU

TUNCELİ BAROSU BAŞKANI

Av. Mezher YÜREK

BİTLİS BAROSU BAŞKANI

Av. Timur DEMİR

AĞRI BAROSU BAŞKANI

Av. Rıza ALBAY

UŞAK BAROSU BAŞKANI

Av. Atilla ÖNAL

ORDU BAROSU BAŞKANI

Av. Cevdet UCUNGAN

KARS BAROSU BAŞKANI

Av. Yahya DEMİRKOL

ŞANLIURFA BAROSU BAŞKANI

Av. Ünal YILMAZ

SİVAS BAROSU BAŞKANI

Av. Abdülkerim YENİL

AKSARAY BAROSU BAŞKANI

Av. Gültekin UZUNALİOĞLU

GİRESUN BAROSU BAŞKANI

Av. Can TEKİN

ERZİNCAN BAROSU BAŞKANI

Av. Mustafa NECMİ ÖNCÜL

NEVŞEHİR BAROSU BAŞKANI

Av. Ateş HATİNOĞLU

RİZE BAROSU BAŞKANI

Av. Kerim Gökhan ŞANCI

KARAMAN BAROSU BAŞKANI

Av. M. Ali ÖZEL

SİİRT BAROSU BAŞKANI

Av. Selahattin SARIOĞLU

MALATYA BAROSU BAŞKANI

Av. İdris ŞAHİN

ÇANKIRI BAROSU BAŞKANI

Av. Mehmet İhsan DARENDE

KASTAMONU BAROSU BAŞKANI

Av. Hüseyin SEZGİN

OSMANİYE BAROSU BAŞKANI

Av. Ethem DEMİRBAŞ

KIRIKKALE BAROSU BAŞKANI

Av. Zeki KAHRAMAN

BURSA BAROSU BAŞKANI

Av. Ali DİLBER

DÜZCE BAROSU BAŞKANI

AKADEMİSYENLER

Prof. Dr. UĞUR ALACAKAPTAN

Prof. Dr. DUYGUN YARSUVAT

Prof. Dr. ERDENER YURTCAN

Prof. Dr. KÖKSAL BAYRAKTAR

Prof. Dr. EMİN ARTUK

Prof. Dr. DURMUŞ TEZCAN

Prof. Dr. TİMUR DEMİRBAŞ

Prof. Dr. BAHRİ ÖZTÜRK

Prof. Dr. METİN FEYZİOĞLU

Prof. Dr. ERSAN ŞEN

Prof. Dr. F. SELAMİ MAHMUTOĞLU

Doç. Dr. ÜMİT KOCASAKAL

Doç. Dr. SERAP KESKİN KİZİROĞLU

Yar. Doç. Dr. YILMAZ YAZICIOĞLU

Bildiriye Destek Verenler

Av. NURAN ATAHAN

Av. BERRAK HAŞIOĞLU

Av. ÖMER YASA

Av. HÜSEYİN AKTAŞ

Av. V. AYKUT ERGİL

Av. BAHATTİN ÖZCAN ACAR

Av. REŞAT VOLKAN GÜNEL

Av. SONGÜL POLAT

Av. NOYAN ÖZKAN

Av. M. GÜLİZ BAYKAL

Av. MEHMET ORAL ATAK

Av. YILMAZ BAYRAK

Av. RIDVAN ERİŞ

Av. AYDIN DAVRAN

Av. ALİ ARABACI

Av. NAZMİ SEDAT YİĞİTGÜDEN

Av. MEHMET YILDIZ

Av. NECATİ YILDIRIM

Av. İBRAHİM YILDIZ

Av. LEVENT POLAT

Av. GÜL KÜLCÜ

Av. VURAL ERGÜ

AR. GÖR. BİLGE ERSON ASAR

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 27.04.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...