Borçlar Kanunu 86 Yıl Sonra Yenilendi

25/07/2012 12:08

Artvin Tso 86 Yıl Sonra Borçlar Kanununun Değiştiğini Açıkladı


Borçlar Kanunu 86 Yıl Sonra Yenilendi

Haber: Tolga Gül







Artvin TSO 86 yıl sonra Borçlar Kanununun değiştiğini açıklayarak bu konuda üyelerini ve vatandaşlarını bilgilendirme anlamında bir açıklama yaptı. Artvin TSO tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. “ Temmuz’da yürürlüğe giren kanunda tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler yer alıyor.

Artvin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kamuoyunu bilgilendirmek için; İstanbul Ticaret Odası Hukuk İşleri Şubesi uzmanlarının, yeni 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hakkında hazırladığı, dikkat çeken değişiklikleri yayınlıyoruz:

I- Genel

Ismarlanmayan Şeyin Gönderilmesi

Sipariş vermediğiniz bir şeyin tarafınıza gönderilmesi halinde, bu şeyi geri göndermek veya saklamak yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Yazılı şekil

Güvenli elektronik imza ile gönderilen metinler

Teyit edilmiş olmak kaydı ile faks ve benzeri iletişim araçları ile gönderilen metinler de yazılı şekil yerine geçecektir.

Güvenli elektronik imza = El yazısı imza; “aynı hukuki sonuçları doğuracaktır. ”

Genel İşlem Koşulları

Tip Sözleşmelerde; genel işlem koşulları içeren hükümlerin sözleşmenin metninde veya ekinde yer alması, kapsamının, yazı türü ve şeklinin farklı olması, bu sözleşmelere Tip Sözleşme hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecektir.

Tip Sözleşmeler, aynı amaca yönelik çok sayıda farklı metin içeren ayrı sözleşmeler olarak hazırlanması halinde, genel işlem koşulu sayılacaklardır.

Sözleşmede karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının bulunması halinde, bu koşulların varlığı hakkında sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır.

Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılacak, ancak sözleşmenin, genel işlem koşulları dışındaki diğer hükümleri geçerliliğini korumaya devam edecektir.

Aşırı Yararlanma

Edimler arasındaki açık bir dengesizlik nedeniyle, sözleşmenin taraflarından birisi aleyhine aşırı yararlanma söz konusu ise, bu durumda zarar görene:

* Sözleşmeye bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek, ediminin geri verilmesini istemek dışında,

* Sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini istemek hakkı da tanınmıştır.

Haksız Rekabet

Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya,

Bu tür ilanların yapılması ya da

Dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlar nedeniyle müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilecektir.

Kusursuz Sorumluluk

Hakkaniyet sorumluluğu

Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlü olacaktır.

Yapı malikinin sorumluluğu

Giderim yükümlülüğü

İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, bina maliki ile birlikte müteselsilen sorumlu olacaklardır.

Binanın yapımından kaynaklanan eksiklikler ise bu sorumluluğun kapsamı dışındadır.

Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme

Önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumlu olacaktır.

Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu sonucuna varılırsa, bu işletmelerin önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletme olduğu kabul edilecektir.

Faiz

Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa; faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecektir.

Taraflarca sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, mevzuat hükümlerine göre belirlenen yıllık yasal faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamaz.

Borçların Sona Erme Halleri

İbra:

İbra için herhangi bir şekil şartı aranmamakla beraber, işçi alacaklarında, ibra sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve ödenen tutar belirtilmesi gerekmektedir. Yazılı olarak yapılmayan sözleşme geçersiz olacaktır.

İfa imkânsızlığı:

Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erecektir.

İfanın imkânsızlaşması halinde borçluya, bu durumu derhal alacaklıya bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Borçlu bildirimde bulunmaz ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almaz ise bundan doğan zararları gidermek zorundadır.

Aşırı ifa güçlüğü:

Ekonomik kriz vb. sözleşmenin yapılması anında taraflarca öngörülemeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen nedenlerle; sözleşmenin ifası imkânsızlaşırsa, borçluya sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması, bu mümkün değil ise sözleşmeden dönme imkânı tanınmıştır.

Müteselsil borçluluk

Paylaşım:

Müteselsilen borçlu olunan bedelden fazlası alacaklıya ödendiği takdirde, fazla ödenen kısım, payları oranında diğer müteselsil borçlulardan istenebilir.

Ceza koşulu

Cezanın miktarı, geçersizliği ve indirilmesi:

Sözleşmede yer alan ceza koşulunun, geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hale gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez.

Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri

Alacağın bir bedel karşılığında bir başkasına devredildiği hallerde (örneğin faktöring şirketlerine), devreden, alacağın varlığı ile beraber borçlunun bu borcu ödeme gücüne sahip olduğunu da garanti etmiş sayılacaktır.

Alacak mevcut değilse veya borçlu ödeme gücünden yoksunsa alacağı devralan kişi, devredenden, alacağın devri için ödediği bedel (örneğin faktöring sözleşmesinde ön ödeme) ile beraber faiz, devrin sebep olduğu giderler, alacağı takip etmek için yaptığı diğer giderlere ek olarak devreden kusursuzluğunu ispat etmediği sürece uğradığı diğer zararları da isteyebilecektir.

Borcun üstlenilmesi (eski adıyla borcun nakli) halinde, bu borç için rehin tesis edilmiş veya bu borca kefil olunmuş ise, rehin veren veya kefilin sorumlulukları, ancak borcun üstlenilmesine (devrine) razı olduklarını yazılı olarak bildirmeleri halinde devam edecektir.

Bir malvarlığı veya işletmenin devralınması halinde, devralan kişinin malvarlığı veya işletmenin alacaklılarına karşı sorumluluğu artık herhangi bir gazetede yapılan ilanla değil, ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesi’nde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birine verdiği ilanla başlayacaktır.

Devralanın bu ilanı yapmaması durumunda, iki yıllık süre işlemeye başlamayacağından, devredenin devrettiği malvarlığı ya da işletmeden sorumluluk süresi uzayacaktır.

Sadece alacak veya borcun değil, sözleşmenin bir bütün olarak devri imkanı da vardır. Sözleşmenin devri halinde devrin şekli, devredilen sözleşmenin şekline tabi olacaktır. Örneğin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yazılı şekle tabi olduğundan, devir sözleşmesinin de yazılı şekilde yapılması zorunludur.

II- Özel Borç İlişkileri

Satım Sözleşmesi

Hasar

Satılan malın, satım sözleşmesinin yapılmasından sonra ancak malın teslim edilmesinden önce hasar görmesi halinde sorumluluk artık satıcıya ait olacaktır.

Ancak alacaklı malı teslim almakta gecikir ve bu arada malda bir hasar oluşursa hasarın sorumluluğu malı teslim almış gibi alıcıya ait olacaktır. Bu hükümler taşınır mallar için geçerlidir.

Taşınmaz mallarda (bina ve arsalarda) ise mülkiyetin tapuda devredilmesi anından itibaren taşınmazın hasar görmesi halinde sorumluluk alıcıya ait olacaktır.

Ancak taşınmazı satan ile alan kişi arasında, alıcının taşınmazı tapudaki devir işleminden sonraki bir tarihte teslim alacağına dair yazılı bir anlaşma yapıldıysa, taşınmaz teslim edilene kadar yapının hasar görmesinden sorumluluk satıcıya ait olur.

Ayıp

Satılan malda:

* Satıcının bildirdiği niteliklerin bulunmaması,

* Malın olması gereken niteliklerinin bulunmaması veya,

* Miktarının önemli ölçüde eksik olması gibi,

Kullanım amacı bakımından malın değerini veya alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, ekonomik veya hukuki eksiklikler “ayıp” olarak adlandırılır ve satıcı bunların varlığını bilmese dahi sorumlu olur.

Satıcının bu ayıplardan sorumlu olmayacağını veya belli limitler dâhilinde sorumlu olacağını öngören sözleşmeler:

* Eğer satıcı malı kasıtlı olarak ayıplı devretmişse veya,

* Satıcının ağır ihmali varsa ya da,

* Satıcı ayıbı hile ile gizlemişse geçersiz olacaktır.

Satıcının ayıplı malı devretmekte:

* Kastı veya ağır ihmali varsa veya,

* Ayıbı hile ile gizlemişse

Satıcının, ayıbın süresinde bildirilmediğini (ilk bakışta görülen ayıplar için uygun bir süre içinde, ilk bakışta anlaşılamayan ayıplar için ayıp fark edilince hemen) iddia ederek ayıplı maldan sorumlu olmadığını ileri sürmesi mümkün değildir.

Eğer bir mal ayıplı çıkarsa, malı alan kişi satıcıdan bu malın onarılmasını da isteyebilecektir. Malın onarım masrafları da satıcıya ait olacaktır.

Malın ayıplı çıkması durumunda malı alan kişi dava açıp sözleşmeden dönmek isterse ve hâkim bu talebi haklı görmezse malın bedelinin indirilmesine veya malın onarılmasına karar verebilir. Bu davanın malın teslim alınmasından itibaren 2 yıl içinde açılması gerekmektedir.

Ancak satıcının kastı, ağır ihmali veya hilesi halinde dava açma süresi 10 yıldır. Bu süreler taşınır mallar için geçerlidir.

Satılan yapıların (taşınmazların) ayıplı olması halinde dava, mülkiyetin tapuda devrinden başlayarak 5 yıl içinde açılmalıdır. satıcının kastı, ağır ihmali veya hilesi halinde dava açma süresi 20 yıldır.

Taksitle satış

Kredi kartına taksit yapmak suretiyle yapılan satışlar, Borçlar Kanunu kapsamında taksitle satış ve ön ödemeli taksitle satış değil, peşin satıştır.

Açık arttırma ile satış

Açık arttırmanın hukuka ya da ahlaka aykırı olarak yapıldığını öğrenilmesinden itibaren 10 gün içinde açık arttırmanın iptali davası açılabilir. Ancak her halükarda bu davanın açık arttırma tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir, aksi halde hukuka ya da ahlaka aykırılık ileri sürülemez.

Bağışlama Sözleşmesi

Reşit olmayan (18 yaşından küçük), ayırt etme gücü bulunmayan veya kısıtlı kişilerin yasal temsilcilerinin sonradan verdikleri onayla bağışlama yapmaları mümkün değildir. Bağışlama yapanın bağışlama anında ayırt etme gücü bulunması, 18 yaşından büyük olması ve kısıtlı olmaması gerekir.

Kira Sözleşmesi

Genel Hükümler

Kira sözleşmelerinde belirli bir süre öngörülmüş ise sürenin sona ermesi ile herhangi bir bildirime gerek olmaksızın sözleşme sona erecektir.

Kiraya veren, kiralananı teslim ederken ve sözleşme süresince kullanıma uygun bulundurmak zorundadır. Konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde bu zorunluluğu ortadan kaldıracak hükümler yazılsa da geçersiz olacaktır.

Kiralanana ait vergi ve benzeri yükümlülükler aksi kararlaştırılmamışsa kiraya verene aittir.

Kiralanan satılırsa, kiracı sözleşmeden doğan haklarını yeni malike karşı da ileri sürebilecek, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olacaktır.

Aynı şekilde kiracı, kiralanan üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eden 3. kişilere karşı da sözleşmeden doğan haklarını ileri sürebilir.

Kiracının kira borcu ve diğer yan giderler için yazılı olarak uyarılması zorunludur. Ödeme için yazılı uyarı ile kiracıya verilecek süre konut ve işyeri kiralarında 30, diğer kiralamalarda 10 günden az olamaz.

Kiracı, kiralananı özenli kullanmaz veya komşulara saygı yükümlülüğüne aykırı davranırsa, konut ve işyeri kiralarında yazılı uyarı ile 30 günlük süre verilerek, diğer kira sözleşmelerinde önceden ihtarda bulunmaksızın sözleşme derhal feshedilebilecektir.

Kiracı, kiralanandaki hata, eksik ve kusurların (ayıpların) giderilmesi için yapılacak işlemlere katlanmak ve kiralananın satışı ya da yeniden kiralanması için gerekli ölçüde kiralananın üçüncü kişilerce gezilmesine izin vermek zorundadır. Bu nedenle kira indirimi ya da zararın giderilmesini isteyemez.

Kiraya veren, kiralanan üzerinde; kira sözleşmesinin sona erdirilmesini gerektirmeyecek ve kiracıdan katlanması beklenebilecek yenilik ve değişiklikleri yapmaya yetkilidir.

Kiracı da kiraya verenden yazılı izin alarak, kiralayan üzerinde yenilik ve değişiklikler yapmaya yetkilidir. Ancak bu halde kiraya veren, kiralananın eski hale getirilmesini isteyemeyeceği gibi kiracı da değer artışına ilişkin bir talepte bulunamaz.

Kira sözleşmesi ancak kiraya verenin yazılı izni alınarak devredilebilir. Ancak işyeri kiralarında kiraya veren haklı bir sebep olmaksızın bu izni vermekten kaçınamaz. Ayrıca işyeri kirasında devreden kiracı, sözleşme sonuna kadar ve en fazla iki yıl süre ile devrettiği sözleşmeden müteselsilen sorumlu olacaktır.

Kiralanan, sözleşme süresinden önce veya haklı bir gerekçe olmaksızın geri verildiği takdirde, kiracı, borçlarından (kira borcu gibi) yeni sözleşme yapılabilecek makul bir süre ile sorumlu olur ya da kiracı yeni bir kiracı bulur ise sorumluluktan kurtulur.

Kiracı ve kiraya veren, kira sözleşmesinden doğan alacaklarını takas etme hakkından önceden feragat edemezler.

Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde; fesih dönemi sonuna ya da bildirim süresine uyulmadan sözleşmenin fesih bildirimi yapılırsa, bu fesih ancak bir sonraki fesih dönemi için geçerli olacaktır.

Belirsiz süreli taşınmaz veya taşınır yapı kiralarında fesih bildirimi için yerel adete göre uyulması gereken bir süre yok ise; altı aylık dönem sonu için üç aylık önceden bildirim yapılması gerekmektedir.

Taraflar önemli sebeplerin varlığı halinde kira sözleşmesini her zaman sona erdirebilecektir.

Kiracının ölümü halinde, kiralayanın fesih hakkı yoktur. Kiracının mirasçıları ise sözleşmenin süresine bakılmaksızın en yakın fesih döneminde yasal sürelere uyarak sözleşmeyi feshedebilirler.

Kira sözleşmesi sonunda kiraya veren; olağan kullanımdan kaynaklanan zararların giderilmesini kiracıdan isteyemez.

Ayrıca kiralananın geri verilmesinde kiraya veren, kiralananı gözden geçirme ve varsa eksiklik ve ayıpları kiracıya yazılı olarak derhal bildirmek zorundadır. Kiraya veren bu bildirimi yapmaz ise kiracı sorumluluktan kurtulur. Ancak teslim alma sırasında tespit edilemeyecek ayıp ve eksikliklere ilişkin kiracının sorumluluğu devam eder, bunların tespiti halinde de derhal yazılı olarak kiracıya bildirilmesi gerekmektedir.

Konut Ve Çatılı İşyeri Kiralarına İlişkin Özel Düzenleme

Kiracıya, kiracılıkla ilgisi olmayan bir borç altına sokacak sözleşmeler imzalatılmış ise bu sözleşmeler geçersizdir.

Kiracıdan istenecek güvence bedeli üç aylık kira bedelini aşamaz.

Bu güvencenin para olması halinde kiraya verenin rızası olmadan çekilemeyecek vadeli bir tasarruf hesabına yatırılması, kıymetli evrak olması halinde bankaya depo edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca bankada saklanacak olan bu güvence bedeli, ancak iki tarafın rızası ile veya kesinleşmiş bir icra takibi ya da mahkeme kararı ile geri alınabilecektir.

Sözleşme süresi sonundan itibaren üç ay içinde kiraya veren, dava veya takip ile bir talebi olduğunu bankaya yazılı olarak bildirmez ise kiracı bu bedeli geri alabilecektir.

Kira bedelleri;

* Bir önceki yılın üretici fiyat endeksini geçmeyecek şekilde artırılabilecek.

* Taraflar arasında anlaşma yoksa yeni dönem kira bedeli; bir önceki yılın üretici fiyat endeksini geçmeyecek şekilde ve kiralananın durumu da dikkate alınarak hakim tarafından belirlenecek.

* Beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira bedelleri de; taraflar arasındaki anlaşmaya bakılmaksızın bir önceki yılın üretici fiyat endeksini geçmeyecek şekilde ve kiralananın durumu da dikkate alınarak hakim tarafından belirlenecek.

* Eğer kira bedeli yabancı para olarak belirlenmişse; aşırı ifa güçlüğüne ait dengeleme hükümleri saklı kalmak koşuluyla beş yıl geçmedikçe artırılamayacak, beş yılın sonunda hakim tarafından belirlenecektir.

Kira artışına ilişkin açılacak davalar: Sözleşme süresinin bitiminden itibaren 30 gün içinde açılmış veya dava açılacağı bu 30 günlük süre içinde kiracıya bildirilmiş ise açılan davanın sonucu yeni kira dönemi başından itibaren (geriye etkili olarak) geçerli olacaktır.

Kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında bir ödeme yükümlülüğü getirilemez.

Belirli süreli kira sözleşmelerinde süre bitiminden en az 15 gün önce kiracı tarafından fesih bildiriminde bulunulmaması halinde sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzayacaktır.

Kiraya verenin süre bitimi nedeniyle fesih hakkı bulunmayıp ancak sözleşmenin birer yıllık uzama periyotları ile 10 yıldan uzun süre geçmesi halinde kiraya veren her uzama yılının bitiminde kiraya verene, en az üç ay önceden bildirmek koşulu ile sebepsiz fesih hakkı vardır.

Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise; kiracının her zaman, kiraya veren de 10 yıl geçtikten sonra genel hükümlere göre fesih ihbarı ile sözleşmeyi feshedebilir.

Aile konutu olarak kullanılan taşınmazlarda eşler diğer eşin açık izni olmadan kira sözleşmesini feshedemezler.

Kiraya veren kendisinin, eşinin, alt soyu (çocuk, torun vd. ) ve üst soyunun (ana, baba, dede vd. ) konut veya işyeri ihtiyacı için sözleşmenin sona erdirilmesini talep edebilir.

Kiracının yazılı tahliye taahhüdü ancak kiralananın tesliminden sonra verilmiş ve tahliye için belirli bir tarih içeriyor ise geçerli olacaktır.

Kiralananı ihtiyaç vb. nedenle tahliye ettikten sonra üç yıllık yeniden kiralama yasağına aykırı davranan kiraya verenden, kiracı; son dönem kira bedeli üzerinden 1 yıllık kira bedeli kadar tazminat istemek hakkı vardır.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.07.2012 tarihinde Tolga Gül tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Hopa’da 2’nci Lojistik Çalıştayı Dü...