Yusufeli ilçesi son günlerde hareketli günlerini yaşıyor. Yusufeli Barajı’nın yapım sözleşmesi DSİ Genel Müdürlüğü ile barajın yapım ihalesini alan müteahhit firmalar arasında imzalanması ile birlikte ilçede hareket yaşanmaya başlandı. Hareketli günler geçiren ilçede bir o kadar üzüntü hakim. 30 yılı aşkın bir süredir yapılıp yapılmayacağı konusunda muamma olan ilçede 23 Kasım 2012 günü yapım sözleşmesinin imzalanması ile birlikte tüm umutları tükenmeye başlandı. Yusufeli Barajı’nın yapılmaması ve projenin iptaline ilişkin mücadelesini 14 yıldır sürdüren Av. Recep Akyürek ve arkadaşları mahkemeye gerekçeli sebepleriyle iptal davası için başvuruda bulundu.
Yusufeli ilçesinin sular altında kalmasına sevinenler
Yusufeli halkı ilçe merkezinin sular altında kalmasına sebep olan baraj ihale sözleşmesinin imzalanması olayı karşısında tepkilerini dile getirirken, bir yandan da ilçe merkezinin sular altında kalmaması için mücadelesini sürdüren Yusufeli’ni Yaşatma ve Kurtarma Derneği Başkanı Av. Recep Akyürek ve arkadaşlarını tebrik ediyorlar. Bu yürekleri umutlarını kayıp etmeden Yusufeli’nin yok olmaması için mücadelelerine devam ettikleri için ilçede sözde görev üstlenen bazı yetkililerle birlikte baraj oluyor diye kamerasını eline alan ve ilçe halkına sorular soran gazetecilere de vatandaşlar tepki gösteriyor.
Biz Babamızın Büyüdüğü Topraklarda Büyümek İstiyoruz
Yusufeli ilçesinde baraj projesine tepkiler gün geçtikçe büyüyor. Yusufeli’nde yaşayan gencinden yaşlısına, esnafından memura her kesimden Yusufeli Barajı’nın yapılacak olmasına tepki gösteriliyor.
Yusufeli barajının ihalesinin ardından ilçe de halk tepkilerini dile getirdi. Çocuklar, babalarının vatanında büyümek istediklerini, yaşlılar ise bu topraklarda ölmek istediklerini açıkladılar. İlçe esnafı ise kültür varlıklarının yok olmasından korktuklarını belirterek ilçede baraj yapımından vazgeçilmesini istediler. Seslerini gazetemiz aracılığıyla dile getiren esnaflar; “Yusufeli’nin baraj olmasını istemiyoruz. Babalarımızın doğup büyüdükleri topraklarda yaşamımızı sürdürmek istiyoruz. ”dediler.
Yusufelili Yusufeli Barajını istemiyor
Röportaj yaptığımız her vatandaştan ayrı bir isyan yükseliyor. Röportaj yaptığımız tüm vatandaşlar, devlet büyüklerinden bu projeyi tekrar değerlendirilmesini isteyen vatandaşlar; “Yusufeli’ni su altında bırakılmaması gerekiyor. Bu projeden vazgeçilerek Artvin barajını 20 metre yükselterek baraj sularını Yusufeli ilçesinin altına kadar gelmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde ilçe merkezi sular altında kalmayacaktır. ”şeklinde konuşarak taleplerini ilettiler.
Akyürek, barajın iptali için dilekçe verdiğini açıkladı
Yusufeli ilçesinin sular altında kalmaması için tüm mesaisini harcayan Yusufeli İlçesini ve Kültür Varlıklarını Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından baraj projesinin iptali için mahkemeye başvuruldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Dernek Başkanı Recep Akyürek, mahkemeye Yusufeli barajının iptali için dilekçe verdiklerini açıkladı.
Dernek Başkanı Recep Akyürek yaptığı açıklamada; “ Değerli hemşerilerim Yusufeli barajı ile ilgili 14 yıla aşkın süredir bir mücadeleniz var. Geldiğimiz bu noktada 23 Kasım 2012 tarihinde Yusufeli barajının ihalesinin sözleşmesi imzalandı. Biz ihaleden haberdar olduğumuz tarihten itibaren başvurularımızı yaptık. Bugün itibari ile de 3 gün önce ihale edilmiş olan barajın iptali için Yusufeli İlçesini Güzelleştirme Yaşatma Kültür Varlıklarını Koruma Derneği üyeleri olarak ve dernek üyelerinden 5 kişinin başvurusunu içeren Yusufeli Barajı Ve HES Projesinin iptali konulu dilekçemizi Yusufeli asliye hukuk mahkemesi aracılığı ile davanın görüleceği Rize idare mahkemesine gönderdik. Bu davamız Yusufeli’ne, Türk halkına hayırlı uğurlu olsun. ”ifadelerini kullandı.
Recep Akyürek, davanın dayanaklarını da açıkladı
Dernek Başkanı Recep Akyürek, davanın gerekçelerini açıkladı. Yaptığı konuşmada; “Biz burada bize anayasanın tanımış olduğu başvuru hakkını kullanarak bu davayı açacağız. Davamızın ana dayanaklarından bir tanesi kanunun birçok hükmünün çiğnenmiş olmasıdır. 2. maddemiz bu projenin ÇED’den muaf bir proje olmamasına rağmen ÇED yapılmadan ihale sürecine geçilmesi ve ihalenin yapılmış olmasıdır. 3. maddemiz bu projede kamu yararı yoktur savımızdır. Bilindiği üzere devlet bu tür büyük yatırımları yaparken Devlet Planlama Teşkilatından izin alınır. Bu iznin alına bilmesi için o dönemin ilgili DSİ yetkilileri barajın maliyet rakamlarında bir miktar oynamışlar. Bu bir miktar ben diyeyim 10 kat siz deyin 20 kattır. Barajın maliyetini daha düşük maliyet gösterilmiş ve bunlarla bu projenin fizibil olduğu ortaya atılarak yapılmak istenmekte. Ancak bizim basit araştırmalarla yazışmalarla çıkarmış olduğumuz rakamlar şunu gösteriyor ki; devletin maliyet olarak göstermiş olduğu 2. 3 milyar dolarlık maliyetin üzerine yaklaşık 3 katı daha fazla para harcaması gerekecek. Bu harcanan para karşılığında hiç bir zaman bu baraj harcanan parayı geri getirmeyecek. Biz bu süreci başlatırken aynı zaman da Türkiye Cumhuriyeti halkının ve hazinesinin menfaatine iş yaptığımızı düşünüyoruz. Yusufeli halkının mevcut kamulaştırma yasası olsun diğer yapılan düzenleme karşısında perişan olmasının da önüne geçmek için ve bu doğa harikası dünya değeri bir Çoruh vadisinin korunmasını amaçlamaktayız. İnşallah tüm Yusufeli halkı ve Türk halkı için hayırlı olur, diyoruz” şeklinde konuştu.
Av. Recep Akyürek’in açıklamasını takip eden vatandaşlar açıklamalara alkışlar eşliğinde destek verdiler.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 03.12.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle