01 Kasım 2006 tarih ve 21290 sayılı Milliyet Gazetesinde, "Artvin Valisi Turist İstemediğini İlan Etti, " "Türk İslam Yaylasını koruyalım" başlığıyla yayımlanan haber yazı ve Sayın Güneri Cıvaoğlu'nun köşesinde "Yaylalar. . Yaylalar. . " başlığıyla kaleme aldığı yazı, gazetede yer alan haberin içeriği okunduğunda görüleceği gibi bazı aşırı yorumlara yol açabilmektedir.
Haberde, bahsi geçen toplantıda yapılan konuşmanın ana ekseni Türkiye Odalar ve Borsalar Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ilimizi ziyareti çerçevesinde yatırımcı iş adamı ve Artvin ilinin kalkınması konularıydı. Bu konuda ilimiz Valisi Sayın Cengiz Aydoğdu da görüşlerini açıklamıştır.
Yayla turizmi ile ilgili söylenenler tamamıyla sürdürülebilir bir kalkınmanın nasıl olabileceği hususlarında söylenmiş sözlerdir. Bilindiği gibi Dünyamız ve Ülkemiz çok büyük çevre ve iklim sorunları ile karşı karşıyadır. Gelişen teknoloji ve sorumsuzca harcanan çevre, insanlığın yarını için şimdiden endişe verici boyutlarda sorunları ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Bu itibarla haberde sözü edilen konuşmada da, Artvin turizme açılırken acele edilip yanlış yapılmaması, yapılacak yatırımların baraj inşaatlarının seyri göz önüne alınarak yapılması yolunda görüş ve öneriler ortaya konulmuştur. "Türk İslam Yaylası" gibi bir ifade telaffuz dahi edilmediği gibi, haberin veriliş şekliyle uyandırılmak istenen intibaa ve etkiye yol açabilecek fikir ve görüşlere yakın en ufak bir ima dahi akıllara gelmemiştir. Öte yandan Sayın Civaoğlu'nun yazısında yapılan yorumlar ise, maalesef hiç araştırılmadan ortaya konan ilk intibalar ve erken yorumlardır. Kaldı ki gazetede verilen haberin o haliyle bile Sayın Civaoğlu'nun yorumlarını hak etmediği ortadadır.
Turizm, karşı olunacak veya taraftar olunacak ideolojik bir tutum olarak değerlendirilemeyecek bir konudur. Kaldı ki Artvin, ülkemizin turizmi açısından en büyük potansiyelini taşıyan bir ilidir ve ülkemizin her ili gibi Cumhuriyet değerlerinin yaşandığı ve en üst düzeyde benimsendiği bir ilimizdir. Elbette turizm gelirleri pastasından hak ettiği payı alacaktır. Ancak bu süreçte bir doğa incisi olan ilimizi, telafisi imkansız çevre ve kültür kirlenmesinden koruyabilmek gibi bir şansımız vardır. Bugün Akdeniz sahillerimizdeki yanlış yapılanma ile ortaya çıkan doğa ve çevre tahribatını hiç kimse inkar edemez. Bizleri üzen çevre tahribatının Artvin'de de yaşanmaması ve sürdürülebilir, sağlıklı bir kalkınma süreci ile Artvin ilimizin, ileri, modern, çağdaş ve laik Cumhuriyet Türkiye'sinin 21'nci yüzyıldaki incisi olmaya devam etmesi en büyük hedefimizdir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 01.11.2006 tarihinde tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle