Artvin'in Kafkasör yaylası Cerattepe bölgesinde madencilik faaliyetlerine karşı halkının mücadelesi devam ediyor. ÇED raporunun geçen yıl iptal edilmesi sonrasında şirketin madencilik faaliyeti için yeniden girişimde bulunmuştu. Maden çıkartılması planlanan Cerattepe bölgesine konteynır ve iş makinelerini ile yer teslimi yapmak isteyen maden şirketi halkın tepkisiyle karşılaştı.
Yeşil Artvin Derneği'nin hukuksal mücadelesi sonrasında geçen yıl Rize İdari Mahkemesi'nin ÇED raporlarını iptal etmesinin ardından faaliyeti durdurulan maden şirketinin, şimdi de konkasör ve teleferik kurmak için yaptığı başvuruların Orman Bölge Müdürlüğü'nden onay alması Artvin'de çevrecileri ayağa kaldırdı. Maden şirketinin Cerattepe’ye çıkma olasılığına karşı 24 saat nöbet tutan çevreciler aldıkları duyum ardından örgütlenerek sabahın 06. 00’da Kafkasör yaylasına akın etti. Siyasi parti temsilcileri, STK’lar, esnaflar ve çok sayıda vatandaştan oluşan yaklaşık iki bin kişi katıldı.
Maden şirketinin konteynırları yüklü olan kamyonların geçit vermeyen çevreciler Kafkasör yaylasında yolu trafiğe kapattı. Yaklaşık 20 araçla bölgeye gelen jandarma ekipler çevrecilerin yolu açması için ikna etmeye çalıştı. Yola oturan çevreciler maden şirketi ve jandarma ekiplerine geçit vermedi.
Sabah erken saatlerinden itibaren yaylada nöbet tutan Artvin halkı tulum eşliğinde horon oynadılar.
Ya Artvin Ya Maden
Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Av. Beddrettin Kalın burada yaptığı açıklamada, ” Bu gün Cerattape ve Kafkasör’de yaşam haklarımızı savunuyoruz, biz her basın açıklamamamızda söylemiştik biz dağlardayız bekliyoruz. Bir mahkeme kararına dayanıyoruz, bir ÇED raporu almışız bu rapor için dava açılmış bu davayı kazanmışız. Davayı kazandıktan sonra ilgili şirketler bunu temiz etmişler Danıştay’a gitmiş yürütmeyi durdurma talepli olarak temiz etmişler. Danıştay bunların taleplerini de reddetmiş. Yani burada uygulanan ve filen geçerli olan bir mahkeme kararı var. İptal kararı var yürütmeyi durdurma kararı var, aynı zamanda dolayısıyla burada fiilen bir şey yapılmasına imkân yok. Fakat 2009 a 7 genelgesi denilen bir genelgeyle ÇED raporundaki eksiklikleri tamamladık denilerek yeni bir ÇED hazırladıklarını iddia ediyorlar. Bu hukuken doğru değil çünkü 2009’a 7 genelgesi ÇED raporunda ki bir veya birkaç eksikliğin düzeltilmesiyle ilişkilidir. Oysaki Rize idare mahkemesi vermiş olduğu kararda bir ya da birkaç eksiklikten söz etmiyor. Diyor ki bu alanda madencilik yapılamaz. Ya bu alanda madencilik olur ve Artvin halkı buradan gider. Ya da Artvin halkı ve korunacak alanlar kalacaksa bu alanda madencilik yapılamaz ikisi bir arada olamaz diyor.
Biz bu hazırladıkları ikinci ÇED’de dava açacağız, bunun hazırlıkların tamamlıyoruz ancak. ÇED raporu çok kapsamlı bir rapor, hazırlanması davanın açılması zaman alıyor bizimde bir hafta on günlük zamanımız kaldı. Bir hafta on gün içerisinde davamızı Rize idari mahkemesine açacağız. Bu şirketin idarecilerin ve yaptıkları şey yangından mal kaçırmaktır. Şu anda henüz davayı açmadan bu alana girip bu alanı tarumar etmenin peşindedirler onun için acele ediyorlar yoksa bunlar üç yıldır bir çivi bile çakamadılar da şu son on gün de illa bir şey yapmak neden bu kadar önemli olsun ama dava açmamıza fırsat vermeden bu alana girmeye çalışıyorlar. İşin özü odur, belki bir siyasi iktidar değişmeden kolay imza ve izinleri alabilecekleri izinleri tamamlamaya çalışıyorlardır. O imzaları atanlara o izinleri verenlere buraya bu inşaları dökenlere eninde sonunda bunların hesabını elbette soracağız. Bu ilin valisi ve bu ilin yöneticileri de buna dâhildir. Biz onlara anlatmaya çalıştık, bunun önceki ÇED’in devamı olduğunu bunun mahkeme kararıyla eksikliklerin giderildiğinin tespit edilmiş olması gerektiğini bu ilin valisine de anlattık. Burada bulunan komutanları da, jandarmalarına da anlattık anlamak istemiyorlarsa Artvin halkının valisi değil de maden şirketinin olacaksa o zaman bizim ona söyleyecek sözümüzde olacak” dedi.
Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan ise, “25 yıldır Artvin halkı doğasını koruma nöbeti tutuyor. Yasal hiçbir şeyleri yok yasa dışı yollarla buraya çıkmak istiyorlar. Biz 24 saat nöbetteyiz şirketin buraya çıkmak istediğini duyunca Artvin halkının büyük bir bölümü buraya çıktı. Artvin halkı olarak yasal hakkımızı kullanıyoruz, savunma hakkımızı kullanıyoruz çünkü yaşam alanımızı koruyoruz” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.06.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle