Sivil Toplum Diyalogu Programı kapsamında hibe desteği ile yürütülen, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’nın Karadeniz bölgesinde yürüttüğü Çevre için Medya ve İletişim Ağı projesi kapsamında Artvin Koru Otel'de Birlikteyiz Çalıştayı tamamlandı.
Dünya Kitle iletişimi ve Araştırma Vakfı, Avrupa Birliği desteğiyle üstlendiği Karadeniz bölgesinde Çevre için Medya ve İletişim Ağı projesi çalıştaylarına başlamıştır. Profesyonel-amatör bütün habercilerin ve ilgili sivil toplum örgütlerinin davet edileceği çalıştaylar, Zonguldak, Sinop, Ordu, Trabzon ve Artvin dahil olmak üzere toplam 5 kentte düzenleniyor.
Çalıştaylar’da deneyimli medya mensupları, ekoloji uzmanı, hukukçu, akademisyenler, bilgisayar uzmanı, sosyal medya uzmanı ve aktivistler kendi bilgi ve tecrübelerini katıldı.
Sivil Toplum Diyalogu Programı kapsamında hibe desteği ile yürütülen, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’nın Karadeniz bölgesinde yürüttüğü Çevre için Medya ve İletişim Ağı projesi kapsamında Artvin Koru Otel'de Birlikteyiz Çalıştayı başladı. Çalıştay'da Yeşil yol projesi, HES'lerin, ÇED raporları, çevrenin ve doğanın korunmasında hukuki konular ele alındı. Çalıştay'ın ilk bölümünde Çevre Mühendisleri Odası adına Baran Bozoğlu, Trabzon KTÜ Orman Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Boğazpınar HES Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk ve Hukukçu Özgürel Başaran bilgi ve birikimlerini anlatarak, katılımcılara çeşitli sunumlarda bulundular.
Yeşil yol projesi, HES'lerin, ÇED raporları, çevrenin ve doğanın korunmasında hukuki konuların konuşulduğu çalıştayda, katılımcılar sunumlarını yaparak, katılanlara bilgiler sundular. ÇED'le ilgili bilgilendirme yapan Baran Bozoğlu ÇED'lerle ilgili yapılan yanlışlıklara dikkat çektiği konuşmasında, "ÇED olumlu kararı çıkmadan bir çivi dahi çakılmaması gerekiyor. Veya ÇED iptali olduğunda o işin mutlaka durması gerekiyor. Yani mevzuat kendi çevre kanunumuzda bize bunu söylüyor, üye olmaya çalıştığımız AB de bize bunu söylüyor. Akılda bilimde bize bunu söylüyor" dedi. Bozoğlu "Bir planlama olmasına rağmen bakın Türkiye'de işler nasıl gidiyor. Bir enerji bakanı ÇED olumlu çıkacağının kararını verebiliyor. Kendi Bakanlığının konusu olmamasına rağmen" dedi.
Daha sonra Tarsus Boğazpınar Köyü'nde başından geçenleri Boğazpınar HES Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk anlattı. Öztürk HES'lerin köyleri, insanları, tarım ve arazileri nasıl kötü bir şekilde zarar verdiğini, bu süreçte yaşadıkları sorunları ve sorunların nasıl üstesinden geldiklerini anlattı.
Yeşil Artvin Derneğinin kurucularından olan Trabzon KTÜ Orman Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu da konuşmasında yeşil yol sürecinin tamamen Karadeniz'de doğayı ve yeşilliği dolayısıyla Karadeniz'i bitireceğini iddia etti. Konuşmasında daha önce İsraillilere satılması planlanan yerlere şimdilerde Arapların geldiğini belirten Kurdoğlu, "Buralar imara açılacak, yaylalar imara açılacak ve zaten imara açılmasa bu oteller, moteller, restoranlar yapılacak. Bir turizm alanının şöyle bir gelişme seyri vardır: keşfedilir, gelişir, olgunlaşır, doyar ve düşer, böyle bir çan eğrisidir. Bunun yapılmasının özellikle eko turizm ya da benzeri doğa turizmlerin temel felsefesi amacına dönük, yani koruma amacı vardır öncelikle. Bu olmaması için çaba harcanır. " dedi.
MÜCADELE KÖYLÜYÜ NASIL DEĞİŞTİRDİ?
Çevre Mühendisleri Odası Çevre Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu ÇED sürecinin nasıl formalite haline getirildiğini ve usulsüzlükleri anlatırken şu örneği verdi; “Karabiga’da İÇDAŞ termik santralinin iki bacası var ikisi de bakanlıktan izinli. Yanına yapılması düşünülen tesisin ÇED’in de toplam etkiyi az göstermek için, İÇDAŞ’ın yalnızca tek bir bacası olduğu yazıyor. Çevre Bakanlığı da bunu onaylıyor” Tarsus Boğazpınar HES karşıtı Platform Sözcüsü Ahmet Öztürk, köyünde HES’e karşı verilen mücadelenin seyrinden bahsederken, mücadelenin zaman içerisinde köylülerde yarattığı olumlu yöndeki değişimi de gözler önüne serdi. Av. Özgürel Başaran çevre hakkı ve bunun hukuki mücadele süreçleri konusunda bilgiler verirken, Evrensel Gazetesi İzmir Muhabiri Özer Akdemir, yurtiçi ve dışındaki altın işletmeciliğinden örnekler vererek, madencilik sonrası meydana gelen doğa tahribatının büyüklüğünü görseller eşliğinde anlattı.
BİRLİĞİMİZİ AŞAMAYACAKLAR
Yeşil Artvin Çevre Derneği Başkanı Neşe Karahan, Cerattepe’de 20 yılı aşkın bir zamandır verdikleri altın madeni karşıtı mücadeleyi ve son birkaç aydır sürdürdükleri nöbet sistemi hakkında bilgiler verdi. Karahan bütün Artvin’in hemen tepelerinde yapılmak istenen altın madenine karşı birlik olduğunu belirterek, “Bu birliğimizi aşamayacaklar. Kafkasör’de maden yaptırmayacağız” dedi. İlker Bekarslan’ın oluşturulan çevre ve medya ağı portalı hakkında teknik bililer verdiği çalıştayda yerel gazeteciler ve ekoloji mücadelesinden yurttaşlar da konuştular.
YAŞAM NÖBETİNDE
Çalıştayın ardından topluca Cerattepe’ye gidilerek burada madene karşı nöbet tutan Artvinliler ziyaret edildi. Maden karşıtı pankartlarla donatılmış nöbet yerinin seyyar tuvaletten, güneş enerjili elektrik sistemine kadar uzun süreli bir mücadele için hazırladığını belirten Artvinliler, “Kışın da nöbetimize devam edeceğiz. Taa ki bu maden projesi tamamen ortadan kalkıncaya kadar” dediler. Nöbet yerinde Cerattepe’de gelinen son hukuki süreç hakkında bilgi veren madene karşı açılan davaların hukukçusu Av. Bedrettin Kalın, Türkiye’nin en büyük çevre davasının Artvin’de açıldığını aktararak, bizler hukuki sürecin yanı sıra sonuna kadar haklı olduğumuz yaşam alanımızı koruma mücadelemizde bir oldu bittiye geçit vermemek için nöbet tutmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 17.08.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle