Artvin’de madene karşı düzenlenen basın açıklaması yoğun katılım nedeniyle bir anda mitinge dönüştü. Artvin Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde gerçekleştirilmek istenen madencilik faaliyetlerine karşı Artvin halkı eylemlerine devam ediyor. Yeni bir ÇED raporu alan maden şirketini, faaliyetlerini gerçekleştirmek istediği Cerattepe’ye çıkmak istiyor. Şirketin birkaç denemesi bile Artvin halkını sokağa döktü. Cerattepe’de 24 saat nöbet tutan çevreciler bu kez şehir merkezinde basın açıklaması gerçekleştirdiler. Kızılay iş Hanı önünde gerçekleşen basın açıklamasına ilgi yoğun olunca basın açıklaması bir anda mitinge dönüştü. Yaklaşık beş bin kişinin katıldığı basın açıklamasında vatandaşlar pankart ve afişlerle basın açıklaması yapılacak alanda toplandı.
“Artvin Uyuma Ormanına Sahip Çık, Cengiz’in Zulmü Varsa Artvin’in İnadı Var, Bu Şehir Yaşam İçin Haykırıyor, Yok Etme Doğayı Yıkar Aheste Aheste” gibi sloganlar atıldı. Basın açıklamasını Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan gerçekleştirdi. Karahan, “olağanüstü günler yaşanan bir dönemden geçiyoruz. Sabrımızın ve gücümüzün sınandığı, zulmün arttığı, demokratik direnme hakkımızın provokasyonlarla gölgelenmeye çalışıldığı günler yaşıyoruz. Türkiye kamuoyu gözlerini Artvin’e, bu halkın kutlu mücadelesine çevirmiş, yürekleri ağzında güzel haberler bekliyor. Ülkemizin bütün illerinden Artvinli hemşehrilerimiz bu mücadelede uzakta olmanın burukluğu ile bir ses bir nefes olabilmek için bulundukları yerlerde seslerini yükseltiyorlar. Bizler ise daha 19 Haziran 2015 tarihinde Orman Bölge Müdürlüğünün önünde yaptığımız basın açıklamasında söylediğimiz gibi Cerattepe’deyiz, bekliyoruz.
Artık herkesin bildiği gibi, Cerattepe’de 2012 yılında yeniden başlayan Ahlaksız Cengiz döneminde Kapalı Bakır İşletme projesi ile ilgili alman ÇED Raporunun iptali için Artvin Halkını temsilen 283 kişi tarafından Rize İdare Mahkemesinde açılan davada 2014 yılının sonunda iptal kararı verildi. Mahkeme kararında açıkça Artvin halkının bir tercihle karşı karşıya kaldığı, ya Artvin’in bu haliyle kalacağı, ya da madencilere terk edilmesi gerektiği, ikisinin bir arada olamayacağı belirtilmiştir. Bizler için bu projeye karşı mücadele etmek bu nedenle bir zorunluluktu. Mahkemenin bu tarihi kararı davalı şirket tarafından temyiz edilmiş olup dosya halen Danıştay incelemesi aşamasındadır. Şirket kararın yürütmesinin durdurulmasını da talep etmiş ancak Danıştay ilgili dairesi bu talebi de reddetmiştir. Bir kez daha, mesleki kariyerlerini tehlikeye atarak, bu şirketin baskılarına göğüs geren ve sürülmeyi göze alan ve sürülen Rize İdare Mahkemesinin hâkimlerine saygılarımızı ve minnet duygularımızı gönderiyoruz.
Maden şirketi tarafından, bu ÇED Olumlu kararının iptaline karar verilmesinden sonra esasen yasal olmayan bir genelgeye dayanılarak, önceki ÇED raporundaki eksikliklerin giderildiği öne sürülen yeni bir ÇED Raporu hazırlanmış ve süreç hızla tamamlanarak 11. 06. 2015 tarihinde bu ÇED Olumlu kararı yeniden ilan edilmiştir. Bu yeni ÇED’in hukuksal bir dayanağının olmadığı elbette yeni açacağımız davada da kanıtlanacaktır. Hukukçular tarafından yeni davamız hazırlanmaktadır.
Ancak maden şirketi yeni bir dava açmamızı bile beklemeden orman izinleri almaya çalışmış, bir günde tamamlanan ve elden verilen izinler Ankara’da aynı gün imzalanarak geri gönderilmiş, bu süreçte Orman Bölge Müdürü yasal prosedürü işletmek yerine Artvin Halkına yalan söylemiş, izinleri baskı ve tehditle vermiştir. Orman Bölge Müdürünün bu tavrı devam etmektedir. Kendisini bir kez daha uyarıyoruz. Görevini kötüye kullanan bu memur hakkında gereğini elbette yapacağız. Orman Bölge Müdürlüğü önündeki basın açıklamasına kadar olanları bu haliyle zaten biliyorsunuz.
Bu basın açıklamasından sonra orman kesimi ve yer tahsisi girişimleri olmuş, Cerattepe’de 24 saat 3 vardiya halinde nöbet bekleyen Artvin halkı bu girişimleri önlemiştir. Bu arada nöbet çadırımıza büyük ilgi gösteren, adeta bir şenlik yerine çeviren bütün Artvinlilere, başka ilçelerimizden ve illerden ziyarete gelen çevre dostlarına teşekkür ediyoruz.
Maden şirketi bir dava sürecini beklemeden büyük bir acele ile yeni bir hükümet değişikliği riskini göze almadan bütün izinlerini alıp yer teslimlerini yapmaya ve Cerattepe’ye çıkmaya çalışmaktadır. Şirket, kendisini bu ülkenin sahibi zannetmekte devletin bütün kurumlara şirketinin bir bürosu muamelesi yapmakta, bir kısım kurum amirleri de bu muameleye boyun eğmekte, teslim olmaktadırlar. Şirketin sürekli bir gerginlik yaratma çabası nedeniyle ilin valisine Artvin’in önde gelen sivil toplum kuruluşları ile ziyarete gidilmiş, durum anlatılmış, yargı sürecinin beklenmesi gerektiği, yeni ÇED raporunun önceki ile bağlantılı olduğu, bununda yargı denetiminden geçmesi gerektiği söylenmiştir. İlin valisi bütün bunları dinledikten sonra özet olarak bunun yeni bir ÇED olduğunu, önceki ile ilgisinin olmadığını, önceki mahkeme kararının hiçbir hükmünün kalmadığını, şirketin isterse Cerattepe’ye çıkabileceğini, kendisinin de onların güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu söylemiştir. Vali daha ileri giderek 20 yıldır mücadele eden bir halkın temsilcilerine, madenleri çıkarmanın gerekli olduğunu, bunlar gitse bile yenilerinin mutlaka geleceğini, bunu kabullenmemizi söyleyerek maden şirketinin sözleri ile ikna etme girişiminde bile bulunmak gafletine düşmüştür. Söylediklerinin hukuksal bir karşılığı olmadığı çok açık olmakla birlikte valinin toplum güvenliğini hiçe sayarak, toplumsal gerginliği azaltacak önlemler yerine sürekli maden şirketinin güvenliğini sağlamak zorunda olduğunu vurgulamasına bir anlam verememiştik. Yine ilin valisine Artvin halkının 20 yıllık mücadelesinde asla hukuksal zeminden ayrılmadan mücadele ettiğini, ancak toplumsal gerginlikler yaratılarak halkın suçlu duruma düşürülmesine çaba gösteren bir gücün olduğunu, bazı güvenlik güçlerinin maden şirketi ile fazlasıyla kol kola, omuz omuza olduğunu, bu kişilerin Artvin halkının güvenliğini sağlayacağına inancımızın kalmadığını ifade ettik.
29. 06. 2015 tarihinde ise maden şirketi çalışanlarının ve iş makinelerinin Cerattepe’ye çıkma girişiminde bulunduğunun duyulması üzerine Artvin halkı Kafkasör bölgesine çıkarak şirketin bu girişimine geçit vermemiş, gece saat 23. 00 sıralarına kadar beklenmiş ve şirket araç ve makineleri geri gönderilene kadar alanı terk etmemiştir. Gün içerisinde metanetini kaybetmeyerek gereksiz gerginliklerden kaçınan ve halkı anlamaya çalışan Jandarma güçlerine de teşekkür ediyoruz.
Ancak Artvin halkının haklı ve yasal mücadelesini yıkamayanlar, haklı mücadeleyi meşru zeminden koparmak amacıyla provokasyonlara başvurmaya başladılar. İlin valisine uyarımız zaten bu nedenleydi, bunu biliyor ve bekliyorduk. Maden şirketinin gönderdiği eski bir kamyon sabaha karşı kaldığı yolda yakılmış, bu suçun Artvin halkına mal edilmesi hesaplanmıştır. Ancak hesapları tutmayacaktır. Üzerimize atılmaya çalışılan çamur kendi üzerlerinde kalacaktır. Bu halkın 20 yıllık kutlu mücadelesi kir tutmaz. Başaramayacaksınız. Şimdi sizlere de soruyoruz: Maden şirketinin bu aracını kim yakmıştır? Yeşil Artvin Demeği ya da Artvin Halkı böyle bir şey yapar mı? İlin valisi ile yapılan görüşmede bunları anlatmış ve uyarmıştık. Ancak vali bu uyarılarımızı dikkate almak yerine maden şirketinin güvenliğini sağlamakla görevli olduğunu söyledi. Valinin bu tutumunu anlamakta güçlük çekmekteyken sebebini anlamak uzun sürmedi. Artvin Tanıtım Günleri adı altında Ankara ve İstanbul’da yapılan toplantılarda valilik harcamalarının maden şirketi tarafından karşılandığını, 104. 000. -TL’nin valilik adına ödendiğini gösterir yazı ve faturalar bulundu. Valinin göreve başladığı tarihlerdeki daha tarafsız konumdan uzaklaşarak maden şirketinin koruyucusu olmasının sebebini öğrenmiş olduk. Valilik makamı bir kişinin makamı değildir. Bu makamın Artvin halkının inanç ve düşüncelerini, haysiyet ve gururunu temsil etmesi gerekir. Artvin halkı bu kirli oyunlara daha önce de tepki göstermiş, maden şirketinin yılbaşı hediyelerini valilik önüne yığarak bu alçakça girişimi valinin gözü önünde protesto etmiştir. Vali Artvin halkının bu hassasiyetini bilmesine rağmen bu parayı kabul etmiş, Artvin halkının gururunu incitmiştir. Artvin halkının böyle kirli tanıtım günlerine de ihtiyacı yoktur. İl’in valisi tarafsızlığını ve güven duygusunu yitirmiştir. Maden şirketinden para kabul eden bir vali Artvin halkının valisi değildir. Kimin valisi olduğu faturaların üzerinde yazılıdır. Bütün bu sebeple valilik adına alınmış olan miktar ve kabul edilen plaket iade edilene kadar halen görevde bulunan valiyi Artvin valisi olarak kabul etmeyeceğimizi ilan ediyoruz.
Sevgili Artvinliler Cerattepe’de nöbetlerimiz artan bir ilgi ile devam etmektedir. Dava hazırlıklarımız da devam etmektedir. Yargı kararı beklenmeksizin Cerattepe’de hiçbir faaliyete izin vermeyeceğiz. Bu bizim Anayasal hakkımız ve görevimizdir. Bu nedenle bu mücadelede yaşanan gerginliği azaltmak için iki gündür Ankara’da ilgili bakanlıklarla görüşmeler yapan iktidar partisi temsilcileri ve Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Kocatepe ile CHP milletvekili Sayın Uğur Bayraktutan’a teşekkür ediyoruz. Çabalarından sonuç almalarını umut ediyoruz. Aksi takdirde bizler Cerattepe’yi canımız pahasına savunmaya devam edeceğiz.
Bu direniş Cerattepe’deki bütün canlıların, kurdun-kuşun, ormanların ve bitkilerin ve şehirde yaşayan 25. 000 insanın yaşam mücadelesi olmasının yanı sıra, zulme karşı direnişin, ahlaksız bir kar hırsına ve ortak varlıklarımızın peşkeş çekilerek birilerine verilmesine karşı ulusal onurumuza sahip çıkma mücadelesi olarak tarihe geçecektir. Bu yağma ve talan düzeni bittiğinde bu gün direnenlerin çocuklarına anlatacak güzel ve mutlu bir hikâyesi olacak, işbirliği yapan alçaklar kendi çocuklarının gözlerine bakamayacaklardır. Bu duygularla mücadelemizi ve sizleri kutluyor Cerattepe Geçilmez, Artvin Halkı Yenilmez diyerek saygılar sunuyoruz dedi.
Basın açıklamasını sona ermenin ardından alanda bulunanlar İnönü Caddesi ve Cumhuriyet Caddelerinin üzerinden yürüyerek tekrardan basın açıklaması yapılan alana döndüler. Büyük bir kalabalık ve coşku eşliğinde alanda yeniden toplanan Artvin halkı horan oynayarak tepkilerini ortaya koydular.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.07.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle