Doğu Karadeniz Bölgesinde HES'lere karşı çevre ve yaşam mücadelesi verilen, bütün demokratik ve hukuksal mücadelelerle alınan yargı kararlarına karşın halen HES ve taşocağı çalışmalarının devam ettiği Senoz Vadisi'nde adeta, doğa katliamı da sürüyor.
Bir yandan taş ocaklarının dinamitlemeleri, diğer yandan HES inşaatlarının sarmalında adeta can çekişen Senoz Vadisi'nde ortaya çıkan görüntüler, köylülerle birlikte çevrecilerin ve yaşam savunucularının tepkisini çekiyor.
Rize'nin Çayeli ilçesine bağlı Senoz Vadisi'nde, bölgenin endemik türlerinden olan ve koruma altına alınan yüzlerce yıllık şimşir ağaçlarının kuruduğu gerekçesiyle kesilmesi tepkilere neden oldu.
Tema Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer, taş ocaklarının ardından hidroelektrik santral tehdidi altındaki vadide 400 yılı aşkın süredir ayakta kalan şimşir ağaçların doğaya yapılan saygısızca müdahaleler sonucu kurumaya başladığını belirtti.
DOÇ. DR. OGUZ KURDOĞLU "BU DOĞAYA YAPILAN BİR HAKSIZLIK VE FIRSATÇILIKTIR"
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise, geçici yaprak kurumalarının, ağaç kuruması' olarak değerlendirilerek, ağaçların kesilmesinin en hafif deyimiyle doğaya karşı bir fırsatçılık' olduğunu söyledi.
KTÜ Orman Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç Dr Oğuz Kurdoğlu ise, şimşir ağaçlarının bazı yıllar iklimsel nedenlerden ya da henüz adı şimdi tam olarak belirlenemeyen mantar hastalıkları nedeniyle toplu halde yapraklarının kuruduğunun görüldüğünü belirterek bu geçici yaprak kurumalarının, ağaç kuruması olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.
Kurdoğlu, "Kısa süre içinde bu hastalık etmenlerinin kaybolarak yaprakların yeniden sürgün verdiği görülecektir. Artvin'in Arhavi ilçesinde bunu bir kaç ay önce tespit ettik ve bu nedenle buradaki şimşir gruplarından bir tanesi bile kesilmedi. Doğada meydana gelen her türlü olumsuz gelişme, bir süre sonra kendi kendine tamir olunabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Şimşir ormanları gibi gözbebeğimiz olması gereken ekosistemlerin, en küçük bir problemde adeta tıraşlanarak kesilmesi en hafif deyimle doğaya karşı bir fırsatçılıktır. " diye konuştu. Senoz Vadisi köylüleri de şimşir ağaçlarının kesilmesine tepki gösterdi.
Açılışı Başbakan Erdoğan tarafından yapılan ancak hala düzenleme çalışmaları devam eden Karadeniz Sahil Yolu'nda kullanılan dolgu malzemesi için oluşturulan taş ocaklarından alındığı Senoz Vadisi, son yıllarda yapımı planlanan ve sayıları 15'i geçen HES'lerin de tehdidi altına girdi. HES ve taşocağı çalışmaları nedeniyle binlerce ağaç kesilip yıkılan vadide, şimdide yüzlerce yıllık olduğu belirtilen şimşir ağaçları, kurumaya başladığı gerekçesiyle Rize Orman Müdürlüğü ekiplerince kesilmeye başlandı. Yöre halkı ve çeşitli sivil toplum örgütleri de şimşir ağaçlarının kesimine tepki gösterdi.
NEVZAT ÖZER "DOĞAYA SAYGISIZCA MÜDAHELE"
Tema Rize Temsilcisi Nevzat Özer, Doğu Karadeniz ormanlarının çok özel ve değerli bir ağacı olan şimşirlerin yüzlerce yıl yaşamlarını sürdürebildiğini belirterek ağaçların hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı olduğunu belirtti.
Senoz Vadisi'nde ortalama 400 yıllık şimşir ağaçlarının kesildiğini ifade eden Özer, şunları söyledi: "Ne oldu da 400 hatta 500 yıldır ayakta kalan ağaçlar kurumaya başladı. Bu vadide değişen nedir. Burada değişen en önemli konu artan taş ocağı faaliyetleri ve HES çalışmalarıdır. Sahil yolu inşaatı ile Senoz vadisi önce taş ocaklarının tehdidi altına girdi. Burada atılan dinamitler ve yapılan patlatmalar öylesine büyüktü ki Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nde bile deprem olarak kayıtlara geçti. Vadi daha sonrada çok kötü olarak kullanıldı. Bölgede peşi sıra HES inşaatları başladı. Doğaya saygısızca yapılan bu müdahale şimşir ağaçlarının kurumasına neden oldu. Şüphesiz bu kurumanın nedenlerini uzmanları daha iyi araştıracaktır. Ancak burada karşımıza doğaya olan müdahale çıkacaktır. Bu şimşir ağaçlarının kesilmemesi gerekiyor. Bu ağaçlar bulundukları ortamda yeniden yeşerebilirler. Burada acele verilmiş bir karar ve tamamen yapılan kontrolsüz bir kesimle karşı karşıyayız. " diye konuştu.
ŞİMŞİR AĞACI NE İŞE YARAR
Karadeniz'in doğusundan Kastamonu ve Zonguldak'a kadar uzanan bölgede yetişen şimşir ağaçları Türkiye'de yetişen en sert ağaçlardan biridir. Çok sıkı yapılıdır. Bu iki sebepten zor işlenir, fakat çok düzgün ve parlak yüzey verir. Küçük ölçülü fakat üstün nitelik isteyen işlerin yapımında şimşirden yararlanılır. Tornalı işlerde, müzik aletlerin küçük bölümlerinde, ders aletleri, mekik, makara, kaşık, tavla pulu, satranç taşı yapımında kullanılır.
TAŞ OCAKLARI TOZU DUMANA KARIŞTIRDI
Öte yandan köylülerle çevrecilerin tepki ve protestolarına karşı çalışmaları sürdürülen taş ocaklarında yapılan dinamitlemeler de doğal yaşamın nasıl etkilendiğine dair net görüntüler ortaya koyuyor.
Şimşir ağaçlarının katledilmesine karşı tepki gösteren Senozluların bu tepkileri sırasında vadi girişinde yer alan bir başka taş ocağında yapılan dinamitlemenin ortaya çıkardığı tahribat ve görüntüler, köylülerin, Senoz 500 yıldır böyle felaket görmedi' şeklinde tepkileriyle dile getirildi. Görüntüler ise ilk bakışta 'muhteşem bir doğa olayı' olmuşçasına izlenim verirken; taş ocaklarındaki patlamadan kaynaklandığı görüldüğünde ise katliamın boyutları ortaya çıkıyor. . .
Bölgedeki taşocaklarında yapılan dinamitli patlatmalar, Kandilli Rasathanesi tarafından da 2 ila 3 ölçeğinde deprem olarak ölçülüp, kayıtlara geçiyor
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 20.12.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle