Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve halen emniyette sorguları devam eden gazetecilerle ilgili Rize ÇGD ve RGD ortak basın açıklamasıyla gözaltı olaylarını kınadı.
Bu ülkenin insanlarının temel güvencesi olan basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü baskı ve tehdit altında olduğuna dikkat çeken Rize çağdaş Gazeteciler Derneği, Rize Gazetecileri Derneği gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili ortak bir basın açıklaması yaptı.
Gazeteci örgütlerinin yaptığı basın açıklamasında "Oda TV sahibi ve gazeteci Soner Yalçın ve gazeteci arkadaşlarından sonra bu kez başta nedim Şener olmak üzere 10 gazeteci gözaltına alınarak 4 gündür gözaltında tutuluyor olması ve tutuklanma tehlikelerinin mevcut bulunması basın özgürlüğü açısından Türkiye'nin geldiği durumu açıkça gösteren son örneklerden birisidir.
Siyasal iktidarın bir süreden beri toplumsal muhalefet kesimleri ile gazetecilere, aydın ve yazarlara yönelik yargı baskısı, hızından hiçbir şey kaybetmeden devam ettiriliyor. Bu baskı DGM'lerin devamı olan Özel yetkili ve görevli ağır ceza mahkemeleri ve savcılıkları eliyle yürütülüyor.
Adli kolluğun olmadığı Türkiye'de, soruşturmaların hazırlık aşamasını bizzat İçişleri Bakanlığı'na bağlı emniyet birimleri yürütmekte ve bu yolla savcılıklar da mahkemelere sürekli taleplerde bulunmaktadır. Bu sistemin içerisinde özel yetkili ve görevli ağır ceza mahkemeleri de yasalarla desteklenen bir tarzda rolünü oynamaktadır. Siyasal iktidar bir an önce yargı yolu ile baskı politikasına son vermeli, bu mahkemeleri kapatmalıdır.
Demokrasiyi içselleştirmiş siyasal iktidarlar çoğulculuğa, açıklığa ve katılımcılığa bağlı olurlar. Somut olaylar gösteriyor ki, demokrasiyi içselleştirmemiş bir siyasal iktidar pratiği ile karşı karşıyayız.
İfade özgürlüğü çağdaş bir toplum ve gerçek bir demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. İfade özgürlüğünün en önemli göstergelerinden birisi de basının özgür olmasıdır. Siyasal iktidarı eleştiren ve iktidarın hoşuna gitmeyen yayın yapan kuruluşların ve bu yayını gerçekleştiren gazetecilerin yargı yolu ile baskı altına alınması anti demokratiktir. Bu baskılar, siyasal iktidarın otoriter ve kendisini eleştirmeyen bir rejim içerisinde olduğunu göstermektedir.
Basın mensupları üzerindeki baskılar sona erdirilmeli, ifade özgürlüğüne mutlak bir surette uyulmalı, tutuklu gazeteciler derhal tahliye edilmeli, gözaltında bulunan gazeteciler koşulsuz serbest bırakılmalı, masumluk karinesine bağlı kalınmalı ve adil yargılanma hakkına riayet edilmelidir.
Son olarak gazeteciler; Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, İklim Bayraktar, Sait Kılıç, Müyesser Yıldız ve Aydın Bıyıklı ile yazar Yalçın Küçük'ün evlerinde yapılan aramaları, gözaltıları ve baskıları kınıyoruz.
Bu uygulamalar, basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Gazeteciler üzerindeki baskıların giderek artmasından duyduğumuz endişeler artık tahammül edilemez bir noktaya ulaşmıştır.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA TÜRKİYE SINIFTA KALMIŞTIR
Halen cezaevlerinde 61 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak hapis yatmaktadır. 2009 yılının başından bu yana, bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen ya da gözaltına alındıktan sonra tutuklu olarak yargılanması süren 31 gazeteci daha bulunmaktadır.
Ayrıca yargılandıkları davalarda haklarında para ya da hapis cezası verilmiş olmakla birlikte cezanın infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan ya da mahkeme kararı temyiz edildiği için haklarında verilmiş olan cezalar henüz kesinleşmemiş olan 41 gazeteci daha vardır. . Daha dün Rize'de günlük olarak yayın yapan Karadeniz Vira gazetesi yazarı Metin Topçu ile gazetenin imtiyaz sahibi oğlu Ahmet Topçu yazdıkları yazılar nedeniyle yaklaşık 30 ay hapis cezası almışlardır.
Sadece 4000'den fazla gazeteci aleyhinde açılmış gizliliğin ihlali ve benzeri davaların devam ediyor olması Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda sınıfta kaldığının bir göstergesidir.
Gazeteciler, işlerini özgür yapamamaktadır. Mesleki ahlak ve sorumluluğunu yerine getirmeye çalışan insanlar, işlerini yitirme tehdidi ile karşı karşıyayken, soruşturma, kovuşturma ve davalarla artık bu meslek yapılamaz hale gelmiştir.
Basının özgürce işlemediği, korku ve kaygının egemen olduğu, adalete inancın giderek zayıfladığı bir ortam, demokrasi ve hukuk devleti ile bağdaşmaz. Türkiye özgürlük ve demokrasiye değil, hızla kölelik ve otokrasiye çevrilmektedir.
Eğer bu süreç gerçek anlamda bir hukuk ve yargılama sürecine dönüştürülemez, son dönemlerde yoğunlaşan cadı avı durdurulamazsa, ülkemizi çok ciddi karanlık günlerin beklemekte olduğunu söylemek kehanet olmayacaktır.
Bu ülkenin de, bu ülke insanlarının da en önemli, güvencesi, basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğüdür. Ne yazık ki ikisi de baskı ve tehdit altındadır. Baskılar ne kadar artarsa artsın, özgür ve bağımsız bir basın, özgür, bağımsız ve demokratik bir ülke için son ana kadar mücadelemiz sürecektir. "denildi.
Basın açıklamasına Tek Gıda İş Sendikası Rize bölge başkanlığı, Rize eğitim Sen. İHD Rize temsilciliği destek verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 07.03.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle