CHP Artvin İl Başkanlığı, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunun yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
Atatürk Anıtı önünde gerçekleşen basın açıklamasına CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Eski Belediye Başkanı Emin Özgün, Eski CHP Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, ADD İl Başkanı Ahmet Biber, Eğitim Sen Şube Başkanı Köksal Gümüş, CHP Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, CHP Kadın Kolları başkanı Gülşen Kurul, CHP Belediye ve İl Genel Meclis Üyeleri partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kürsüye İlk olarak CHP Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin çıktı. Şahin konuşmasına; İkinci Cumhurbaşkanımız, Cumhuriyet Halk Partimizin ikinci genel başkanı merhum İsmet İnönü’nün ölüm yıl dönümü. 41’inci ölüm yıl dönümünde bu yüce şahsiyete milli şefimize Allahtan rahmet diliyorum” dedi. Şahin ardından, “Partimize vatanımıza ulusumuza tekrar baş sağlığı diliyorum” diyerek salonda bulunanları bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.
Ardından ise 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunun yıldönümü dolayısıyla CHP İl Başkanı Yücel kurt konuşmasını gerçekleştirdi. Kurt konuşmasında; “Bizler CHP olarak yolsuzluklarla ilgili kamuoyunu bilgilendirmek ve yolsuzluklardan arınmış bir toplum yapısı için gerekli mücadeleyi vermek; siyasi partilerin ve yöneticilerinin asli görevleridir. Yolsuzluk ve rüşvet ortamının yaygınlaşması, kamu olanaklarının haksız ve hukuksuz kullanımına neden olduğu gibi toplumun ahlaki yapısında da bir çürüme ve çökme yaratmaktadır.
Gelecek kuşakları da etkileme riski taşıyan genelleşmesi ve sıradanlaşması, toplumun bekası açısından önemlidir.
Yolsuzlukların bir kangren gibi toplumun bütün bünyesini sarma tehlikesi vardır.
Ayrıca yolsuzlukların ve rüşvetin yaygınlaşmasının halkımıza yansıması hep acı verici sonuçlar doğurmaktadır. İşsizlikten, iş cinayetlerine, paralı sağlıktan yokluk içindeki emeklilere, yeşil alanların yok edilmesinden, depreme karşı gerekli önlemlerin alınmamasına, onur ve haysiyet kavramlarının yok olmasından dindarlığın ve inancın azalmasına kadar bir çok konu ve konulardan da bahsedebiliriz.
Ülkemiz uzun yıllardır bir çok yolsuzluk skandalına tanık olsa da bugün gelinen noktada yolsuzlukla ilgili açılan soruşturmaların cezasızlık ve takipsizlik kararıyla sona erdirilmesi kaygı verici bir hal almıştır.
Bu ortam temel hak ve özgürlükleri baskılayan bir durumu yaratarak yolsuzluk iddialarını dile getiren çeşitli birey ve kurumlan da baskı ve tehdit altına almaktadır.
Birçok yurttaş, gazeteci, kamu görevlisi, savcı ve polisler yolsuzluk iddialarına karşı ses çıkardığı için gözaltına alınmakta, haklarında açılan soruşturma ve davalarla susturulmaya çalışılmaktadırlar.
Medya özgürlüğünü kısıtlayıcı ve baskıcı bir ortam bulunmakta olup, çeşitli kurum ve kişilerin de kendi çıkarları doğrultusunda oto sansürle hareket ettikleri de açıkça görülmektedir.
Öte yandan yolsuzluk iddialarında adı geçenler hakkında herhangi bir yargı süreci işletilmemektedir. Yolsuzluk iddiaları üzerine araştırma yapmakla yükümlü olan meclisteki soruşturma komisyonunun çalışmaları hakkında yayın yasağı getirilerek açıkça anayasal hak olan bilgiye erişim hakkı zedelenmiş, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye aykırı bir durum yaratılmıştır.
Yolsuzluk; kamu görevinin, özel çıkar sağlamak için kötüye kullanılmasıdır. Yolsuzluk; temel hak ve hürriyetleri ihlal eder. Kamu kaynaklarının adaletsiz ve usulsüz bir şekilde dağıtılmasına neden olur. Toplumsal ve sosyal yaşamda etik ve ahlaki ilkeleri zedeler. Gelecek nesiller için daha iyi bir hayat sunma şansını yok eder.
Evet, bizler şimdi diyoruz ki; yolsuzlukla mücadele için özellikle hukukun üstünlüğünü, güçler ayrılığını ve demokrasiyi öne alan somut adımlar bir an önce atılmalıdır.
Geçtiğimiz yıl ortaya çıkan yolsuzluk iddialarının şeffaf ve adil bir şekilde soruşturulup toplumun vicdanına, hak ve hukuk anlayışına uygun bir şekilde karar verilmesi zorunludur.
Bu konuda tüm siyasi karar vericilerin bu alandaki iradelerini yüksek sesle dile getirmelidirler. Bu nedenle başta iktidar partisine ve siyasi partilerle birlikte Sivil Toplum Kuruluşlarına, üniversitelere, Danıştay'a ve birçok kuruluşa görev düşmektedir.
Bugün ülkemizin düştüğü bu durum ne kadar acı vericidir değil mi sevgili dostlar!
Ve son olarak bizler diyoruz ki;17 ve 25 Aralık 2013 soruşturmalarının yıl dönümünde bir araya gelerek kamuoyunun şeffaflık ve hesap verebilirlik taleplerini yansıtan bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.
Partimizin bundan sonra ki sürdüreceği çalışma alanlarında yolsuzluklara ve rüşvete karşı duyarlılığı artırmak için 17 ve 25 Aralık yolsuzlukla ve rüşvetle mücadele haftası olsun diyoruz.
Cezalar nasıl ki vicdanlara bırakılmamalıysa, Dürüstlük de bir erdem olmamalıdır. Yarınından endişesiz yurttaş, huzurlu ve mutlu bir ülke olmamız dileğiyle” diyerek açıklamasını tamamladı.
Son olarak siyasi çalışmalar için ilimize gelen CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur 17 Aralık olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Onur yaptığı açıklamada; “17-25 Aralık haftasını hem utançla anacağız, hem de bundan sonra hırsızlıkla mücadele için kutlayacağız. Bize böyle bir haftayı uygun gören bizi böyle bir haftaya maruz bırakan bu iktidarı ilerde utançla aynı zamanda da hırsızlıkla ilgili hafta bağışladıkları içinde teşekkür edeceğiz değerli arkadaşlar bu iktidar, geldiği günden beri satın alarak tehdit ederek çalarak, suç ortağı ederek o ayakkabı kutularını valizleri sarayları doldurdu. Bu öylesine doldu ki paralelleriyle ortaklık içerisinde bir gün iki taraf arasında kızılca kıyamet kopardı o gün bütün pullar döküldü her şey açığa çıktı. O gün başlayan ve 25 Aralık’a kadar giden süreçte aslında hepimizin bildiği ve tanık olduğu fark ettiği bütün iç çamaşırlar ortaya döküldü. Bunun ardından hızlıca bir aklanma sürecine geçilmeye çalışıldı. Her aklanma aşamasında başarısız oldular gündem değiştirmeye çalıştılar. Ta ki 4 bakanı bir soruşturma komisyonuna getirme noktasında boyun eğmek ve karar vermek zorunda kaldılar ama görüyoruz ki geçen hafta çok ciddi sancılar yaşandı. Bir türlü o komisyondan karar çıkartamadılar bir bakan mı olsun iki bakan mı olsun dört bakan mı gitsin biliyorsunuz başbakan kol koparacağız dedi şimdi bu kolun nasıl koparılacağını hakikaten merak ediyorum ama ben size bir şey söyleyeyim eskiden de bu ülke bir çok yolsuzluk konularına takın olmuştur ama onlarında yargılandığına da tanıklık edilmiştir. Benim kendi düşüncem şudur ki dört bakanı da aklamaya çalışacaktırlar. Partimizin kararı şudur ki bu gün biten 17 Aralık yolsuzlukla mücadele haftasını bu yıl özelinde olan üstü koşullar gereği 5 Ocak tarihine kadar devam edecek. 5 Ocak tarihinde komisyon adil bir karar verip bu dört bakanı kendiler içinde doğru olan bu aklanmak istiyorlarsa soruşturulması için sevk ederlerse o gün artık biz görevimizi meclise devreder ortan mücadelesini sürdürürüz dedi. Eğer ödül veren bir karar çıkarsa bu hırsızlık haftası yıla yayılacak” dedi ve sözlerini tamamladı.
Basın açıklamasının son bölümünde ise bir öneri gelerek, 17 Aralık paraları faiz ödemesiyle geri iade edildi için hazineye katkı sağlamak amaçlı para toplamalarının ardından basın açıklaması sona erdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.12.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle