Vatan Partisi Artvin İl Başkanlığı Kafkasör Cerattepe’deki maden çalışmalarına ilişkin olarak bir açıklamada bulunarak “ÇED Raporu’nu almaya kalkan firmanın faaliyetlerine karşıyız” şeklinde açıklamada bulundu.
Vatan Partisi Artvin İl Başkanlığı yaptığı açıklamada; “ Maden firmasının ikinci ÇED raporunu almak üzere olduğu duyumunu aldık ve bu sebeple bu açıklamayı yapıyoruz.
20 Yıldır yatıyoruz maden, kalkıyoruz maden. Çalışan işçileri ayıplamak değil bizim işimiz, bizim için çalışan kutsaldır çünkü biz VATAN PARTİSİYİZ ve asıl ismimiz İŞÇİ PARTİSİDİR. Misyonumuz “Çalışan Türkiye, Üreten Türkiye” sloganıyla Üretim Ekonomisidir. Yani işçi tabanlı kurulmuş bir partiyiz. Kendimizi övüyorum hiç mütevazi olmadan. Biz PKK ile oturup-kalkıp, sürtüşerek yürüyenlerden değiliz, biz onlara kim kol kanat geriyorsa, kim yönetiyor, kim besliyorsa onun kafasına “ÇUVAL” geçirenlerdeniz. Amerika’nın onlarca ülkede desteklediği, beslediği köpeklere sahiplerini ısıranların ordusuna “HALK ÇOÇUĞU” gibi kutsal ithamlarda bulunanlardan değiliz. Biz her şeyi en cesur, kitabın tam ortasından eksiksiz-fazlasız söyleriz. Tek sorunumuz var, halkımız tarafından geç anlaşılmak.
Artvin maden yüzünden kaderini çizemiyor” ifadesine yer verdi. Maden Şirketi’nin sahibine de seslenen Vatan Partisi İl Başkanlığı açıklamanın devamında; “ Daha biz piyasaya çıkmadık. Piyasaya çıkanlar paylarını alıp, biri varillerle mazot, biri büro malzemesi biri araç lastiklerini biri bilmem ne için faturalarını kesip, kenara çekildiğinde piyasaya biz çıkacağız. İşte o zaman direniş nasıl olur herkes görecek. Senin paran bizi satın almaya yetmeyecek.
Şimdi maden firmasında çalışan müdürler, şefler, operatörler güvenlik görevlisi arkadaşlar, size sesleniyoruz; Arkadaşlar biz bu madenin çıkmasını gerçekten istemiyoruz. Kısa vadeli düşünmeyelim, hiçbirinizin bu dünyada yaşayacak 60 yılınız daha olamaz, her anne baba çocuğuna en azından bir ev bırakmak ister bırakın evi çocuklarımızın şehrini, ormanını, piknik yerini, salıncağını, oksijenini, suyunu yok etmek istiyorlar. Bundan 20 yıl sonra başka bir şehirden gelip gören arkadaş Artvin’i bugün olduğu gibi “yemyeşil-şahane bir yer diye tarif edemeyecek maden çıkarsa. Bir kere daha düşünün. Belki 100 – 200 kişi 15 yıl çalışacak çok cüzi maaşlarla, hakkınızı bile tam vermeyecekler ama diğer yandan yıllardır bu ormanlardan zaten 200-300 işçi ekmeğini kazanıyor. Bizim bir orman endüstrimiz var Türkiye’de 2. Sırada olan. Bize servet zaten verilmiş hem oksijen-hem orman- hem bugünkü vizyonu ile Artvin başlı başına bir nimettir zaten. Artvin’de kimse aç kalmaz, ama Artvin daha fazla göç verince başka şehirlerde çocuklarımıza açlık vardır.
Barajlardan dolayı köyü istimlak edildiği için hafta sonu köyüne gidemeyenler toprağından, köyünden edilmenin ne kötü bir his olduğunu iyi bilir. Biz sizinle empati yapıyoruz, çalışmaya mecbur olduğunuzu bildiğimiz için ama sizde bizimle empati yapın. Çocuklarınız büyüyecek bir şekilde gene, kendinizi onların yerine de koyun, yarın o doğanın güzelliğini bugün bizim böbürlenerek anlattığımız gibi anlatamayacaklar. Biz ülkemizdeki kaynakların kullanılmasına karşı değiliz, biz bu faşist yönetimin kısa vadeli hesaplar ile doğamızı, yaşam alanlarımızı, turizm sayesinde halkın tamamına dağılan doğal zenginliklerimizi talan etmesine karşıyız.
İtalya’da, İsveç’te dünyanın bir çok ülkesinde 200-300 yıldır doğal yapısı olduğu gibi korunmuş bir çok köy-kasaba var şimdi turistlerin merakla gezdiği. Barajlardan önce Artvin rafting yarışlarının yapıldığı, onlarca farklı ülkelerden gelen misafirlerin ağırlandığı uluslararası önemli etkinliklere imza atan bir şehirdi. Onca masrafla yapılan ömrü en fazla 50 yıllık barajların kötü etkilerini düşünen yok; yapım maliyeti zaten çok yüksek, sebze-meyve için en elverişli yerler su altında kaldı, yüzyıllarca daha sürecek rafting turizmi yok edildi, bence ülkemiz bu barajlardan verdiğini alamayacak, Artvin bu ülkeye sularını vadilerini Murgul’u Yusufeli’ni, kısaca vereceğini verdi zaten.
Vatan Partisi olarak duruşumuz nettir; 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından, Ulusal kanalı ile Aydınlık Gazetesi ile Vatan Partisi Genel Merkezi, Öncü Gençlik, Öncü kadın, TGB ve ADD genel merkezi, yerli ve yabancı bir çok çevre örgütleri ile çok geniş kapsamlı bir direniş başlatıyoruz. Ve biz diğer dernek ve partiler gibi kendi sözde aktivist egolarını tatmin etme maksatlı, partisine oy toplama ve direnişe katılanları sanki bizim partiliymiş gibi lanse edecek şekilde değil herkesi direnişe ortak edecek herkese mikrofonu uzatacak şekilde valilik önünde ve diğer kalabalık meydanlarda ulusal kanaldan canlı yayınlanacak halk arenası şeklinde yapacağız” ifadelerine yer verdiler.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.04.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle