Çeşitli Konuşmacılar Gürcistan Da Türklere Yönelik Uygulamaların Nazı Kamplarında Bile Görülmediğini Belirterek" Gürcistan Da Türk Vatandaşları Kurban Seçiliyor. Başka Ülke İnsanlarına Bu Uygulama Yapılamıyor. T.c Devleti Bu Ülkeye Karşı Komşuluk İlişkilerini İyi Değerlendirmeli " Denildi.
Gürcistan'ın çeşitli illerinde cezaevlerinde yatan Türklerin yakınları Sarp sınır kapısında toplanarak kapıyı 2 saat geçişlere kapattı.
Rize, Trabzon, Artvin, Adana ve çeşitli il ve ilçelerden toplanan Gürcistan da cezaevlerinde yatan tutuklu ve hükümlü mağdur yakınları Sarp sınır kapısında toplanarak kapıyı 2 saat geçişlere kapattı. Sarp sınır kapısında çeşitli pankartlar asan mağdur yakınları Gürcistan i protesto ettiler.
Yaklaşık 700 kişinin toplandığı gümrük kapısında mağdur aile yakınları cezaevlerinde yatan yakınlarının resimlerini göstererek" Gürcistan kendi hazırladığı tuzak ile vatandaşlarımızı içeri atmakta ve yüklü miktarlarda rüşvetler istemekte. Başka bir ulus halkına bu zülüm yapılmamakta" dediler.
Mağdur aileler dernek başkanı Nuriye Kaputoğlu Gürcistan in Acara bölgesinde Türklere karşı yapılan uygulamaların tamamen tuzak olduğunu söyleyerek" Türkler onların gözünde ikinci sınıf insan muamelesi görmekte. Hiçbir zaman Türkiye den Gürcistan a eroin gitmemiştir. Sürekli o bölgede eroin bulunmakta. Rize halkı eroin in ne olduğunu bile bilmemekte. Buradan haykırıyoruz. Artık soy kırıma son verin. Haksız yere yapılan tutuklamalara son verin. Yargısı dahi yargı olmayan, kendileri deyip kendileri yazan bir ülkenin hukukuna inanmıyoruz. Kendileri koydukları eroin veya çeşitli kaçak malları kendileri yakalıyor ve kendileri cezayı kesiyor. Artık Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, bakanları bu işe el atmalı. Canımız yandı" dedi.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADILAR
Sarp sınır kapısında toplanan tutuklu ve hükümlü yakınları gözyaşlarını tutamadı. 10 yaşındaki Öznür Kırçiçek babasının 3 yıldır Gürcistan da cezaevinde suçsuz yere yattığını söyleyerek" Babamı özledim, babamı istiyorum. Suçsuz yerde gürcüler babamı cezaevine attı ve ömür boyu hapis verdiler. Babamı çok özledim" derken, Zerrin Ülger de gözyaşlarını tutamayarak" Baban gezmeye gitti oraya kaldı. Arabasına ve her şeyine el koydular, 7 aydır babam orda yatıyor ve pazarlıklarla para istiyorlar. Artık bu zulüm bitmeli. Babam orda hangi koşullarda yatıyor. Biz evimizde onsuz yemek yiyemiyoruz. Onun yokluğunda okula gidemiyorum artık bu işkence betsin" dediler.
TÜRK BAYRAĞINI KORUDU
Trabzon'dan eyleme katılan Emine Ataoğlu ise eşinin Batum da dükkânı olduğunu 17 yaşında ki oğlu Ali Can Ataoğlu'nun da babasının yanında durduğunu söyleyerek" İş yerimizin önünde Türk bayrağını yere attılar. . Oğlum tepki gösterdi. Bayrağı alarak gömleğine sardı ve polisi aradı. Polis oğlumu içeri attı. 4 yıldır oğlum içerde yatmakta. Çalmadığımız kapı kalmadı. Sesimizi çıkartma zamanı geldi. Artık haksızlıklara meydan okuyacağız. Oğlum içerde verem oldu. Türkiye artık sesini yükseltmeli" dedi.
KAPIDA GERGİNLİK
Çeşitli sloganlar atan kalabalık " Gürcistan şaşırma sabrımızı taşırma, Kahrolsun Gürcistan, Bunların hesabı sorulacak" gibi çeşitli sloganların yanı sıra " Babamı geri ver" pankartları dikkat çekerken yapılan konuşmalar esnasında bir gürcü nün tepki koyması üzerine kalabalık Gürcüye saldırdı. Jandarmanın korumasında kapıdan içeri alınan gürcü güçlükle kalabalığın elinden kurtarıldı. Vatandaşları Dernek başkanı Nuriye Kaputoğlu sakinleştirerek "Biz hak aramaya geldik, olay çıkarmaya değil. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız" dedi.
Eylem 2 saat sürdükten sonra kalabalık sessizce dağıldı. Yeni adres ise Salı günü Trabzon belirlendi.
YERE UN ATTILAR
Gürcistan da Türklere yönelik eroin tuzağında gürcü polisin araçlara koyduğu eroin veya çeşitli maddeleri protesto eden kalabalık poşetlere un koyarak yere attılar. Göstericiler" Yakınlarımızı suçlarken ne olduğu belli olmayan mallarla suçluyorlar. Araçlara koydukları malların ne olduğu belli değil. Belki un, belki karbonat veya eroin'dir. Suçlamak için kalem de ellerinde kâğıtta. Bizim orada hiçbir hak savunma yetkimiz yok" dediler.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 07.02.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle