Artvinli Araştırmacı Yazar Ülkü Önal Gitti-gördü Ve Yazdı

15/07/2012 20:14

“Kars-ığdır İzlenimlerim”


Haber: Hayati Akbaş







Kars eskiden Artvin’e komşu bir ildi. Tarihi, zengin halk kültürü mevcuttur. Artvin’inde dahil olduğu Anadolu’nun ilk cumhuriyeti olan Cenubi Garbi Kafkas hükümeti bu ilde kurulmuş. Bakanlarından Fahrettin Erdoğan’ın hatıralarını okudum. Kimse bana bu binayı gösteremedi. Yaşar Kalafat hocam Ahmet Muhtar Paşanın büstünün olduğu konaktır dedi.

Çok istememe rağmen bugüne kadar bu ili görmek nasip olmamıştı. Prof. Dr. Oktay Belli’nin düzenlediği Uluslar arası 4. Doğu Anadolu Yemek sempozyumuna katılmak için Tuzluca’ya gidecektim. Kars’ı görmek için iki gün önce uçak biletimi aldım. Daha önce öğretmen eviyle konuşmuştum yer sorunun olmayacağını söylemişlerdi. Gitmeden bir gün önce aradım bir bayan çıktı yer olmadığını söyledi. Kardeşim DSİ nin misafirhanesinin daha rahat olduğunu söyledi orayı aradım yer yok dendi. Ufak bir panik yaşadım. Eski Kars Milli eğitim müdürü Fevzi Budağ’ı aradım o bana yer ayırtırdı. Bana verilen oda üç kişilikti 2 gün kaldım yanıma da kimse vermediler. Turizm mevsimi de değildi niye bana yok denildi anlamadım.

Kardeşim Sabiha Gökçen havalimanına getirdi rötarlı olarak akşamüzeri Kars havaalanına indim. Eskiden atla dedelerimiz Göle ye, Ardahan’a, Çıldır’a meyve, baklagil, pestil götürüp satarmışlar. Karşılığında peynir ve yağ alarak geri dönerlermiş. Bazen götürdükleri malzemelere sahip olamaz elleri boş dönerlermiş.

Dikkatsizliğim ve doğu da bir bayanın tek başına olması tedirginliği de vardı. Havaalanıyla Kars arası 7 km. servis ve otobüs yok. 18 TL taksiye vererek Öğretmen evine geldim. Kars’a turist gelmesini istiyorsalar belediye otobüsü veya servis konmalı. Öğretmen evi merkezi bir yerdeydi valizlerimi çıkarmama görevliler yardım etti. Kaldığım diğer öğretmen evlerinden daha kötüydü. Dizimde problem vardı zor yürüyordum.

Asansör olmasına rağmen çalışmıyordu. Merdiven inip çıkmakta çok zorlandım. Oturup çay içilecek lokalini erkekler kahvehane gibi kullanıp okey oynuyorlardı. Oturacak yer yoktu. Dizim için doktorumdan İlaç ismini aldım. Doç. Dr. Zeynel Abidin Makasın oğlu Methi Bey sağ olsun ilacımı getirdi. Tuvaletin sifonu bozuktu yarım saatte bir su akıyordu. Tedirgin ve rahatsız oluyordum. Söylediğim halde bu arıza kaldığım günlerde devam etti. Öğretmen evinde Van’dan gelen Depremzedelerle birlikte yemek yedik.

Kahvaltıda markalı peynir ve bal vardı. Balın ve peynirin ana vatında yöresel yiyecekler tatmak isterdim. Kars kaşarları güzeldi. Her yerde Artvinli olurdu. Şehri gezdirir diye düşündüm ama bulamadık. Ani’ye de servis yokmuş taksi tutmak lazımmış. Orayı gezmek 1-2 saati alıyor. Daha çok turistin gelmesi için kolaylaştırıcı tedbirler alınmalı. Tek bir bayanın gezmesi de zor dediler. Kültür Turizm Müdürü kütüphaneci kökenli olduğu için yanına gittim. Artvin de kurulduğundan beri birkaç yer değişen Kültür Müdürlüğünün burada birkaç katlı binası olduğunu görünce şaşırdım. Kültür Müdürü Hakan Doğanay’a kitaplarımı verince kendisinin de Ahıska’dan Sarıkamış’a göç etmiş bir ailenin çocuğu olduğunu söyledi. Bana araç bularak Ani’ye gönderdi. Kendisine teşekkür ediyorum. Müzeyi gezdim. Daha sonra Kazım Karabekir’e armağan edilen vagon olduğunu öğrendim Ruslar hediye etse de görmek isterdim. Kilimler ve kıyafetler ilginçti. Değişik kültürlerin yaşadığı bu ilde kıyafetler daha çok olabilirdi. Dışarıda koçbaşlı heykeller vardı. Çocuklar içinde bir bölüm vardı. Arkeoloji müzesi ama kilimlerinden birer örnek görmek isterdim. Van müzesinde vardı. Bir daha ki gidişimde kilim müzesi kurulmuş olur inşallah. Veya tüm motifleri içerene Kars kilimleri kitaplarını görürüz belki. Çok uğraşmama rağmen Artvin de başaramadım. Yeni valimiz kültürel konularda duyarlı inşallah kilimlerimizle ilgili çalışmalar yapılır.

Artvin gibi dağlık bir yerli için Kars çok düz geldi. Bizim köyler dağın eteğine kuruludur. Evler ahşap ve iki katlıdır. Düzlükte tek katlı bazen de kerpiçten tek katlı toprak bacalı evler görmek ilginçti. Yol kenarlarında hayvanları görmek beni sevindirdi. İthal etleri az tüketiriz diye. Yol kenarlarında gördüğüm atlar çok bakımsız geldi bana. Ardahan da da gece atlar dışarıda geziniyordu. Gübreleri kalıplar halinde kesip yığmışlar adına Kalak deniyor. Kışın tezek olarak yakıyorlar. Bu bölgede yetişmiş Dr. Yaşar Kalafat tezek yapımı konusunda bilgi verdi ama konumuzun dışında. Benim gibi sahnede konuşma korkusu olan birini sempozyumlara alıştırmaya çalışan Yaşar Kalafat’ın rahatsızlığı nedeniyle aramızda olmayışı büyük eksiklikti. Ani yol kenarında bir mezara çaput bağlamışlardı. Savaşlara tanıklık etmiş Yahniler dağını geçip Ani ören yerine vardık. Ocaklı köyü sınırları içerisindeydi. Yanımıza bir görevli alıp surların arasından geçip görevlinin bilgileri eşliğine Ani’nin bir bölümünü gezdik. Her tarafım tarihi eser kalıntılarıyla çevrili. Karşı taraflar Ermenistan. Babam derdi ki “ Dünya yıkılsa Ani yaptırırmış. Ani yıkılırsa dünya yaptıramazmış. ” Dermiş orayı başkent yapan adil bir hükümdar. Ani harabe durumunda başbakan ve vali geldikten sonra onarım başlanmış. Çalışmalar devam ediyordu. Onaralım derken bazen çok kötü yapıyorlar. Bir yerde okumuştum. Tarihi yerler onarılmadan daha fazla tahribat olmasın diye korunarak saklanıyormuş. Büyük Katedral ( Fethiye Camisini) gezdik.

1064 yılında Sultan Alpaslan Ani şehrini fethetmesinden sonra camiye çevrilmiş ve ilk namazı burada kılmış. MHP lilerin geçen yıl Cuma namazını kıldıkları camii. Ruslar giderken yıkılsın diye kapılarını söküp gitmişler. Daha önce bu topraklarda yaşamış azınlıklar turist diye gelip yer altı dahil değerli olanları götürmüşler. Ruslarda kazı amacıyla gelip götürmüşler.

TÜRKİYE YE HARABELER KALMIŞ DİYOR BÖLGE SAKİNLERİ

1980 yılında ancak kapı konmuş. Dağdan su getirip işlettirdikleri kazılar sonucu ortaya çıkan Selçukluların hamam kalıntılarını gördük. Atalarımız ne kadar medeni insanlarmış. Aşağılık kompleksimzden dolayı her şeyi batıdan alma hastalığımız oldu. Medeniyeti batıya tekerlekli arabalarla şarklılar getirmiştir derler.

MANUÇEHR CAMİİ: Selçukluların Anadolu da yaptırdıkları ilk camii. Tavanında Türklerin çok kullandığı altı köşeli yıldız ve şimdiki kilim motiflerimiz vardı. Tepeden Aras Nehrinin kolu olan Arpaçay çayı Ermenistan sınırımızı oluşturuyor ve ipek yolunun köprüsü görünüyor.

Kilisenin birine yıldırım düşmüş yarısı yoktu. Ardanuç Bagratlılara başkentlik yapmış. Bagratlılarla birlikte Ani’de birçok medeniyet yaşamış. Bu kadar önemli ve sınır olan bir yeri birkaç güvenlik görevlisi koruyor. Kamera sistemi yok.

Ani’nin dükkânlarının kalıntılarını görüntüledim. Selçuklu sarayını da görmek isterdim. Ani deki eserlerin toplu katalogunu istedim ama yokmuş. Turistlere yerel yiyeceklerin sunulduğu yer yapmışlar. Tandır ekmeğiyle göğermiş çeçil peynir verdiler çok lezzetliydi. Bu kadar turist gelen bir yerde el sanatları da satılır. Köyde bir eve girip tandırı görüntüledim. Hindi de aynı yerde kuluçkaya yatmıştı. Bize çok candan davrandılar. Fotoğraflarını çektirmezler diye izin istedim rahattılar. 20 yıl önce Çıldır da ki kadınları da rahat fotoğraf çekmiştim.

Kalenin eteklerinde ki Seyyid Ebu’l-Hasan Harakari evliyanın mezarında dua ettim. 1579 yılında Lala Mustafa PAŞANIN YAPTIRDIĞI camiinde Musa Öksüz hocamla birlikte sempozyum dönüşü akşam namazımızı eda ettik. Çam ağaçları vardı. Ekilse Kars’ta orman oluyor demek ki. Kars kalesine yürüme yol var deyip korkuttular çıkamadım. Artvinli biri için kalenin fazla yüksek olmadığını gördüm. Türkler tarafından kurulmuş ve savaşlara sahne olmuş bu kaleyi görmediğime pişman oldum. Hasan Harakari hazretleri Kars’a Selçuklu akınlarıyla M. S. 11. yüzyılda gelmiş. Yahni dağının eteğin de Bizanslılarla savaşırken şehit olan ilk Anadolu evliyası.

Havariler kilisesiyken KÜMBET CAMİİNE ÇEVRİLEN CAMİİN MİMARİSİ İLGİNÇTİ. Şoför Namık Kemal’in çocukken kaldığı evi gösterdi. Şehrin caddeleri geniş ve düzgündü. Etrafında eski taş binalar mevcuttu. Ruslar şehirdeki Türk eserlerini büyük ölçüde yok etmişler. Biz onlarınkini korumuşuz. Kim yaptırırsa yaptırsın tarihi binalar ilginçti o sokaklarda yürümekten büyük bir haz aldım. Bölgemizin tarihini okurken adı sıkça geçen Gazi Ahmet Muhtar paşa konağı Türk mimarisini yansıtıyordu önünde büstü vardı.

Van sempozyumunda tanıştığım gazeteci- müzisyen Salih Şahin’i ziyarete gittim. Her taraf sazlar asılıydı tarı, kopuzu, kamançayı ilk defa orda gördüm elime alarak fotoğraf çektirdim. Kabak kemaninin burada adı kamança sığır yüreğinin derisi üzerine sarılıyor tarında.

Müzik öğretmenleri program için prova yapıyorlardı. Kars kaşarı almak istedim Kaşkar’dan kaşar peyniri aldım Salih Bey ücretini bana ödettirmedi.

TV. DE GÖRDÜĞÜM Kars gravyersinin çok pahalı olduğunu meze olarak sattıklarını söylediler. Çok süt kullanılarak elde ediliyormuş. Sempozyuma katılan biride bu peynir Türklere özgü değil diyordu. Kars’ın Terekeme köyünden arkadaşıma gelen peynir vardı tadına doyamazdım. Çeçil peynire, tulum peyniri katarak tuluma tepiyorlar. Ondan alacaktım bulamazsın dediler.

Ardanuçlu Albay Süleyman Havadar’ın soyadı benzerliğinden ahbap oldukları erdi. Havadar’ın kırtasiye dükkânına uğradım. Dedelerinin Ahıska dan gelip Posof’un Erile- Süngülü köyüne yerleştiklerini daha sonra Kars’a yerleştiklerini söyledi. Üst kattaki evine annesiyle tanışmam için davet etti. Teyzeyle sohbet ettik daha önce Ardanuç yöresinde geçmiş olduğu türkünün az değişiğini Narman da yaşanmış gibi söyledi. Buda kültürümüzün ortak olduğunu gösteriyor.

Derleme yapmaya gittiğim yerlerde resmi kurumlara uğramazdım. İşime yarayacak malzeme bulamazdım. Daha önce Kars’ta görev yapmış arkadaşım Şengül Sezgin valilikte ki arkadaşlarına uğramamı söyledi. İdari kurul müdürü olan Artvinli Nural Yazgül hanımla basın müdürü Müşteba Erdem’e uğradım. Yemek sempozyumunda Ahıska yemeklerini sunacağımı söyleyince vali Ahmet Kara’nın da Ahıska Türkü olduğunu söyleyip beni görüştürdü. Kültür bakanlığında müsteşar yardımcısıyken tanışmıyorduk. Beni çok iyi karşıladı. Hınıs ilçesinde Ardanuçlu subay Süleyman Havadarla çalışmış. Milli ve manevi değerlere sahip bir kaymakam olduğunu söylerdi.

Tarihi bir binada Halk ozanları âşık Şenlik Kültür ve yaşatma derneği tabelasını görünce içeri girdim. Etrafı kilimlerle süslü halı yastıklarlı sedirde oturdum. Başkan aşık Günay Yıldız babasının kitabını getirdi. Konya aşıklar bayramında babasının Efkariyle birlikte çekilmiş fotoğrafını gösterdi. Huzuri’nin Fesat türküsünü söyledi. Âşık Bilal Esrarı da Deryami’nin var bizim elde türküsünü çalıp söyledi. Artvinli âşıkların türkülerini ilk defa Kars’ta dinledim. Bizimde böyle âşık kahvelerimiz olsa aşıklık geleneği ölmez.

Kafkasör festivalinde her yıl Onur AKIN DİNLEMEKTENSE KENDİ MİLLİ DEĞERLERİMİZ OLAN ozanları dinlesek. Artvin Dede Korkut coğrafyasında. Ozanlıkta Dede Korkut’tan bize gelmiş Türk’e özgü bir gelenek. Aşık şenliğin büstü vardı Kütüphanenin önünde.

Kütüphanede birkaç katlıydı. ARTVİNDE Kİ kütüphane uzun yıllar bodrum katta hizmet verdi. Şimdide 60 basamak çıkılarak ulaşılabilen bir yerde. Yer olmadığı için yeni kitaplara yer açmak için eski diye çok değerli hiç kullanılmamış kitapların düşümü yapılıyor yıllardır. Nereye gittiğini Allah bilir. Ardanuç Kütüphanesi de Gençlik Spor Müdürlüğünün küçük bir odasında. 6 sandalyeli. Kitapları depoda deniliyor. Kilitli OLDUĞU İÇİN OKUYUCUYA SUNULMUYOR. O kütüphaneyi 280 kitapla kurmuştum kitap sayısını artırmak için ne çabalar sarf etmiştim. Kültür bakanlığında üç tane müsteşar yardımcısı görev yaptı. Bir Kültür merkezi ve kütüphane yaptırmak çok mu zor? Kültürden uzak festivallere verilen Paraları duyunca içim sızlıyor.

Kaz yemek için Kazevine gittim. Güzel bir yerdi. Bayanlar çalıştırıyordu. Duvarda başbakan dahil ünlülerin fotoğrafı vardı. Bizde hınkal kavurmalı yapılıyor burada kare kesilmiş hamurdan. Kazın porsiyonu 40 TL. Yarımı 20 TL. Yarım porsiyon aldım bulgur pilavının üzerinde kaz eti koymuşlardı. Karslı komşumuz Aynur da yapıp bize yedirirdi.

Tarihi bir binada ki Kars evine gittim. Otantik döşemeye çalışmışlar. Keşke bu konunun uzmanından destek alsaydılar. Beni çok sıcak karşıladılar. Aşçısı bayandı. Yemek çeşitleri fazlaydı ketede yapıyorlardı. Keşke Artvin de de yerel mimaride yöresel yemekler yapan Yerlerimiz olsa. Yusufeli gibi çok turist gelen bir yerde böyle bir lokanta açmasını belediye başkanımızdan bekliyoruz.

Havaalanında beklerken Puşkin’in Erzurum yolculuğunu okudum. Hamamını sordum yıkılmış dediler. Valiliğin birkaç kitabı ve broşürleri vardı. Yemek kitapları olmadığı için ortak yemeklerimizi bulamadım Bana verilen haritada Puşkin’in, Gurciyev’in Rota haritası vardı. Kars’a ilk Türk bayrağını çektiği için soyadı Karsıalan olan Deli Halit Paşa’nın, Karabekir paşanın yol haritasını görmek isterdim. Kaldığı konak neredeydi bilemedim. Deli Halit Paşa Artvin de de büyük kahramanlıklar yapmış. Melo köyündeki konağı perişan durumdaydı. Sıtkı Kahvecioğlu restore ettirir inşallah.

Kars’ın Somut olmayan kültürel mirası kitabında daha önce yayınlanmış masal ve hikâyeleri almışlar. Halk kültürü açısından çok zengin bir il. Keşke yeni hikâyeler derlenip yok olmaktan kurtarılmalıydı. Haydar Çetinkaya bu bölgeden derlediği masal ve hikâyeleri bana vermişti. Yayınlayacak yer bulamadım Ardahan rektörüne verildi.

Kars yöresi Halk Bilimi Araştırmaları–1 kitabının 10 sayfasında “ Gürcü Atabekleri” denmekte. Her kaynakta Kıpçak Atabekler diye geçer. Gürcüyü nerden çıkardılar anlamadık.

Artvinli bir yazarda Gürcü Atabek yazmıştı Ahıska dergisinde eleştirildi 2. baskıda hatasını düzeltti. Bölgemizin tarihini yazan Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu da Atabeklerin Kıpçak olduğunu söylemişti. Artvin de ki Atabeklerde Gürcüce bilmiyor.

Kırzıoğlu, Kars hakkında birçok kitap yazmış. Bölgemizle ilgili kitap yazanlar onu kaynak gösteriyorlar Kars’ta büstü ve hiçbir yerde adı yoktu.

Bagratlılar Ermeni diye yazmışlar ama tarihçiler “Bagratlılar hakkında tarih kesin hüküm vermemiştir” der.

Culinarymag Mutfak ve Turizm Kültür dergisinin editörü Fuat Çelikle İstanbul da görüştük. Artvin sayısında mutfak kültürünü ben yazmıştım. Kars’ın Boğatepe köyünde Kurulan ekolojik müze, peynir müzesinden Artvin de de kurmamı istedi. İstanbul da yöresel yemekler yapan Çiya restorantın sahibi Musa Dağdeviren’e Ğımi turşusundan bahsettim “parayla alırım gönderin. ” Dedi. Onlara para kazanacakları bir kaynak bulmak istiyorum. “ Gel sen topla” diyorlar.

Çocukluğunda Ardanuç’tan çıkmış bir hemşerimiz köyüne çeşme yollamış.

Kurmuyormuşlar. İnsanlarımızın büyük çoğunluğu değer yargılarını kayıp etmiş. Parayla yerine konulacak bir şeyde değil. Gidişatımız iyi değil. Ekolojik müze kurma için onları ikna etmek zor. Benim ilgi alanıma giren konuda değil.

Kars farklı kültürlerin yoğrulduğu bir yer. Kime sorarsam atası dedesi bir yerden gelmiş. Bizim köyde birkaç aile haricinde hep yerlidir. Terekemelr Gürcistan’ın Borçali bölgesinden, Azeriler Azerbaycan bölgesinden Erivan doğumlu Türkler varmış. Erivan da şimdi Türk yok.

Kars diğer doğu illerinde daha farklı entelektüel bir şehirmiş. Kars tabyalarını, Türk eseri olan yapıları, köprüleri, Sarıkamış’ı ve Orhan Pamuk’un Kar romanında geçen konağı görmek isterdim.

30 MART–2012 KARSTA DERLEDİKLERİM:

Narman da ağabeyim subayken bir askerin söylediği türkü. Narman da bir delikanlı bir kızla nişanlanıyor. Arkadaşı da o kızı seviyormuş. Düğün olmuş. Damadı gerdeğe atacakları zaman arkadaşı hançeri saplayıp damadı öldürüyor. Sabah namazında kız kapıyı açıyor ki nişanlısı ölmüş. Şu türküyü söylüyor.

Sabahtur ezana bah

Kabrimi kazana bah

Ezrailin ne suçu

Defteri yazana bah

Kına yaktım elima

Damladi sol koluma

Sabah çisası vurdi

Perçemimin telina

Yel esar fani fani

Kaldur zerbap yorğani

Yastuğ sendan iştarım

Döşek sultanın hani

Ördeğin eşi geldi

Yüzüğün kaşi geldi

Kâh soyun güzel yarim

Tabut teneşir geldi

Mezerluğun taşlari

Yüksek uçar kuşlari

Nasıl kıydız yarima

Yârimin arkadaşları

Narman da oturanlar

Hançeri dik vuranlar

Ezrail canumi alur

Kurtarın müslimanlar

Ver yüzügün sahliyem

Gül yerina kohliyem

And içarım parmağına tahmiyem

Herdem HAVADAR

Erile-SÜNGÜLÜ KÖYÜ-POSOF–80 yaşında

-Irmandi, ırmandi kız duvara tırmandı

Oğlan gelana kadar kız duvardan enmadi

( ANAHTAR-KİLİT)

- 12 BURUN ÜSTÜNDA 48 KAPİ

Kapiyi bekliyan 2 kol nadur

( Bir yıl 12 ay 48 hafta–2 bayram)

— Bir adam gelin almış 40 atlı düğün alayıyla gidiyormuş. Yolda bir adam 20 çift öküzle kotan sürüyormuş. Kotanı gelinin önüne çekip sağdıca diyor ki. Sana bir bilmece soracağım açarsan (bilirsen) 20 çift öküzü sana vereceğim. Bilemezsen gelina bana vereceksin. Sağdıçta tamam diyor.

Tap nadur, tapiş nadur

Taptaki gümüş nadur

Adam eli geçi kıli

Nuğtalanmiş gedan nadur

Kimse bilemiyor. Sıra geline geliyor. Duvağını geri atıp diyor ki :

Kar ola kaytan ola

Karğıya batan ola

80 ayak 40 boynuz

Olmiya kotan ola

GELİN BİLİNCE 40 ÖKÜZLE KOTANI ALIYOR.

-Allah yapmış yapisini, bıçak açmiş kapisini. ( Karpuz)

— Hâkim ve karısı, savcı ve kızı bağa giriyor. Bağmancı bunlara 4 armut geturiyer. Hepsi birer tane alıyor 1 tane armut kalıyor niçin

( Hakimin karısı savcının kızıymış)

Yılbaşında bacadan sepet sarkıtıp yiyecek isterlermiş.

Bu geca yıl gecasi

Hanımların bacasi

Verana koç KÖROĞLİ

Vermayana kör kız

Oda bacadan düşsün ölsün.

***************************************************************************

TV. de izlediğimiz Caferiler lideri Selahattin Ergündüz.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 15.07.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Kültür-Sanat Haberleri
 » Hopa’da Tiyatroseverler Mutlu...
 » Arhavi’de Sokak Müzikleri Konseri...
 » Kemalpaşa Belediyesi Piyano Kursu Y...