TRT Trabzon Bölge Müdürlüğünce hazırlanan "Merhaba Karadeniz" adlı radyo programına konuk olan Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu, Artvin'in turizmini değerlendirdi.
Yapımcılığını Özgül Kömürcü, sunuculuğunu ise Seza Turgut'un yaptığı radyo programına telefonla bağlanan Vali Yemlihalıoğlu, son dönemlerde insanların deniz, kum ve güneş yerine doğa turizmini tercih etmeye başladıklarını söyledi.
Birçok doğal güzelliği içinde barındıran Artvin'i, doğa turizmi ile ön plana çıkarmak istediklerini belirten Vali Yemlihalıoğlu; "Karadeniz dendiğinde akla doğa turizmi geliyor. Bu manada Artvin olarak bizim yoğun çalışmalarımız var. Artık insanlar deniz, kum, güneş turizmi yerine, doğa turizmini tercih etmeye başladı. Geçen hafta Rize ilinde Sayın Bakanlarımızın katılımlıyla turizmle ilgili toplantı yaptık. Bu toplantıya Artvin ilimizde dahil edilmişti. Karadeniz bölgesinde doğa turizminin en büyük parçası olacak yayla turizmi konusunda bir atılım yaptık. Doğu Karadeniz'i düşündüğümüzde Artvin'de yaylaların sayısı oldukça fazladır. Artvin yıllardır yayla kültürünü yoğun olarak yaşamış bir kentimiz. Şöyle bir örnek vereyim. İlimizde boğa güreşleri yapılır ancak, bizim boğa güreşlerinde kan ve vahşet görüntüleri olmaz. Bu boğa güreşleri yayla yaşamının doğal bir parçasıdır. Artvin, yaylasıyla olsun, doğasıyla olsun, bünyesinde barındırdığı 3 tane milli parkıyla, tabiat koruma alanlarıyla, UNESCO tarafından koruma altına alınan 503 bölgeden biri olan Macahel vadisiyle gezilip görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Dolayısıyla Artvin'i herkesin görmesi lazım diye düşünüyorum" dedi.
Küresel ısınmadan en az etkilenen bölgelerin başında Artvin'in geldiğini de söyleyen Vali Yemlihalıoğlu, " Küresel ısınmanın yaşandığı bir dünyadayız şu anda. Artvin'de coğrafyadan kaynaklanan, bitki örtüsünden kaynaklanan, yükseltisinden kaynaklanan, toprağından ve suyundan kaynaklanan bir ferah yaşam var. Belki de küresel ısınmadan en az etkilenen bölge Artvin'dir. 2010 yılının ilk 6 ayında ilimize gelen yabancı turist sayısı 100 bini geçti. Yerli turist sayımız ise 140 binlere ulaştı. Bu rakamları geçen yıla oranladığımızda ilimizi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayınında gözle görülür bir artış var. '' dedi.
Son zamanlarda doğa turizminin başta Türkiye'de olmak üzere dünyada en revaçta olan turizm haline geldiğini de ifade eden Vali Yemlihalıoğlu, " Turizmde deniz, kum ve güneşin muhakkak büyük bir pay sahibi olduğunu ancak, son dönemlerde doğa turizmi, artık ülkemizde olsun, dünyada olsun turizmde en revaçta olan turizm haline geldi. Artvin olarak bizim en büyük sermayemiz doğamız. Buradaki insanımız yakın bir gelecekte doğa turizminden ekmek yiyecek hale gelecek. Sokaktaki çocuğumuz buna inanmaya başladığı an iş bitmiş demektir. Doğamızı korumamız lazım çünkü elimizdeki tek sermaye doğa. Doğamızı bozduğumuz takdirde insanları buraya getirme şansımız yok. Bu manada il özel idaresi olarak, valilik olarak çalışmalarımız var. Zaten bizim yayla kültürümüz çok eskiye dayanır. Osmanlı dönemine gittiğimizde Batum şehir, yaylası Artvin imiş. Artvin'in yayla kültürü çok eskilere gidiyor. Artvin'in % 51'i yayla. Mimari yapılarımız ahşaptır. İlimizde yaklaşık 200 yıllık ahşap yayla evlerimiz var. Örneğin Macahel bölgemizde 150 yıllık ahşap yapılmış camimiz var. Yani ahşap mimari kültürü ilimizde var. "
İl genelinde ev pansiyonculuğunu geliştirmek için Valilik olarak özellikle ev hanımlarına yönelik kurslar açtıklarını da belirten Vali Yemlihalıoğlu, "İlimizde 130 kişiye sertifikalı ev pansiyonculuğu belgesi verdik. Ev pansiyonculuğunu çok önemsiyoruz. İlimizde 5 yıldızlı otelleri yapma şansımızı yok. İlçelerimizde, köylerimizde ev pansiyonculuğunu önemsiyor ve kurslar açıyoruz. Bu kursları yöre halkı çok önemsiyor. Bundan sonrada bu kursları daha da artıracağız" dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 18.08.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle