Tarım Bakanlığından Genel Müdür Düzeyinde Genel Müdür Yardımcısı Cevdet Akdeniz ve Su Ürünleri Daire Başkanı Erkan Gözgözoğlu'nun Borçka Barajıyla ilgili araştırmalar yapmak üzereye Borçka'ya geldiler.
Ziyaretlerle ilgili Bilgi veren Borçka Tarım İlçe müdürü Yüksel Çil şunları söyledi "Borçka'da altın değerinde imkânlar vardır. Bunlardan en önemlisi de baraj gölleridir. Bizlere düşen sorumluluk da bu baraj göllerinin en verimli şekilde değerlendirilmesidir.
Yapımı tamamlanan ve hizmete giren Borçka Barajında 23 km Muratlı barajında 13 km uzunluğunda bir alan oluşmuştur. Bu alanın %3 lük kısmı kafes balıkçılığına ayrılacağını düşünürsek yaklaşık 10. 84 km2'lik alana tekabül edecektir. Artvin Barajı da tamamlandığında baraj göllerinde 40. 00045. 000. ton kapasitede balık üretimi yapılabilecektir.
Artvin barajları tamamlandığında üretim aşamasında tatlı suda Türkiye'deki su ürünlerinin yaklaşık olarak 1/3 oranını temsil edeceğiz. Milyon dolarların telaffuz edildiği balıkçılık sektöründe İl ve İlçe olarak önümüzdeki bu potansiyeli iyi değerlendirmeliyiz diyerek konuşmasına devam etti.
Bakanlık olarak üretime girildiğinde işletme kurma aşamasında proje kapasitesine dayalı olarak girişimciye kredilendirmesini sağlamak, üretime geçildiğinde üretici bakanlık teşvik ve desteklemesinden yararlandırılmaktadır. Planlamayı iyi yaparak (üniversitelerle)üretime çabuk geçilmesini sağlamak, Ayrıca Üreticileri örgütlendirip oluşabilecek sorunları kendi içlerinde çözmelerini sağlayarak zaman ve maddi kayıplarını minimum seviyelere indirmek, ana hedeflerimizdendir.
Ülkemizin su ve su ürünleri potansiyeline bakacak olursak ve Batı toplumuyla kıyaslarsak, üretimimiz tatmin edici boyutta değildir. Buna rağmen AB de ihracatta üst seviyelerde bulunmaktayız. Dünyadaki 156 milyon ton balık üretiminin 65 milyon ton'u balık çiftliklerinde üretilmektedir. Yani yaklaşık iki balıktan biri çiftliklerde yetiştirilmektedir. Ülke olarak yeterli düzeyde su kaynaklarına sahip olmamıza karşılık halen Dünyada 30'uncu AB' de 5'inci sıradayız ki son yıllarda artan teşvik ve desteklerle üretimde % 150 ye varan artışlara karşılık yeterli duruma veya istenilen seviyeye henüz gelmiş durumda değiliz. Ülke genelinde Üretimi arttırmak için su ürünleri sektörüne daha fazla ilgi duymak gerektiği görülmektedir.
Dünyadaki sanayi yatırımlarının ve nüfusun artışına paralel olarak su ve çevre kirliliğini beraberinde getirmekte dolayısıyla çiftlik üretimi her geçen gün önem ve değer kazanmaktadır. Ayrıca Dünyadaki, Asya ve Kafkasya'daki gelişmelere dayalı süreci incelersek ülkemiz ve bölgemizin farklı ve avantajlı pozisyondadır. Bu nedenle su potansiyelimizi de göz önüne alarak su ürünleri yatırımlarına daha fazla önem vermemiz gerektiği apaçık görülmektedir.
Ülkemizde su ürünleri sektörü son birkaç yıldır çok hızlı bir gelişim içindedir. Dolayısı ile bazı istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır ki buda normal karşılanmalıdır. Dünyada bile çok hızlı gelişen tüm sektörlerde sorunlar yaşanmaktadır. Bizler sıkıntılarımızı üreticileri bir araya getirerek çözmek durumundayız. Bireysel olarak ilerleme gösteremeyiz. Üreticilerimizi birlik veya kooperatif şeklinde bir araya getirerek çiftçi örgütlerini kurarak güçlendirmek ve geliştirmek zorundayız. Çünkü kamunun iş ve işlemleri sivil toplum örgütleri gibi seri ve kolay yapılamamaktadır. Kamu Kurum ve Kuruluşları belli oranda sorunlarımız giderir ve yardımcı olur. Sivil toplum örgütleri daha seri olarak resmi veya gayrı resmi iş ve işlemleri daha kolay yapmaktadır. Bu sektörde üretimden tüketime kadar ki süreçte zaman oldukça önemli olduğu gibi üreticilerin bir araya gelerek oluşturacağı güç birliği üretimden pazara kadar daha az sorun ve daha az maliyet ile tesisleşme açısından çok önemlidir.
Özet olarak coğrafi konumu itibariyle iklimsel özellikleri ve eşsiz güzellikleri ile ülkemize eşdeğer başka bir ülke yoktur. Bu nedenle hep beraber şunu demeliyiz. ''Gelecek bizimdir bizim olmalıdır''. Sağlıklı bir toplumla beraber biz üreteceğiz tüm dünya ülkelerine pazarlayacağız. En iyisi en doğalı en güzeli bizde olacağı için bizden almak mecburiyetindeler. Su ürünleri güzel ve çok müthiş sektör; Yeter ki biz potansiyelimizin farkına varalım fırsatı iyi değerlendirelim. Üretelim üretici sorunlarını kendi içimizde çözelim. Yeter ki doğru, planlı, zamanında akılcı yatırımlar yapalım, İlimiz ve İlçemiz için hayati önem taşıyan su ürünleri sektörüne duyarlı ve sabırlı olalım" dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.08.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle