Hopam. Com:Sizi Hopa'ya bağlayan, Hopa T. S. O. başkanlığına kadar getiren olay Hopa sevgisinin ötesinde başka nedenlere bağlanabilir mi?
Sinan Altunsoy:Aslında her insan doğduğu ve yaşadığı yerleşim birimlerini sevmeli ve kendi kapasitesine, imkanlarına ve bulunduğu konuma göre katkı sağlamaya çalışmalı. Ben elimden geldiğince kendi kapasitem, imkanlarım v e bulunduğum konuma göre üzerime düşeni yapmaya çalışıyor ve aynı zamanda burada doğmuş ve yaşayan yani nesli ve asli Hopalıların, Artvinlilerin de kendi imkanlarınca katkıda bulunabilmelerinin altyapısını hazırlamaya çalışıyorum. Sadece Hopa'yı değil Artvin ve tüm ilçelerini çok seviyor, fakat özellikle Yusufeli'ne ayrı bir hayranlık duyduğumu da ifade etmek istiyorum.
Hopam. Com:Hopa T. S. O. Başkanlığına geldiğinizden bugüne kadar temel anlamda yapmak istediğiniz, amaçlarınız nelerdir?
Sinan Altunsoy:Bir kere T. S. O. Başkanlığına gelme sürecimiz bizim olaylara bakış açımızı ortaya koyması açısından çok önemlidir. Oda seçimlerinden 3-4 ay öncesinden toplumun değişik kesimlerinden insanlarla ve tabi ki oda üyeleriyle birlikte çalışarak hazırlamış olduğumuz bir programla ve çok demokratik bir seçim süreciyle seçimi kazandığımız ve oda meclisine seçilen arkadaşlarımızla birlikte çok uyumlu bir şekilde bulunduğumuz noktaya geldiğimizi belirtmekte büyük fayda görüyorum. Burada özellikle vurgulamak istediğim nokta şudur. Bizim çalışmalarımızın temel dayanağı geniş ve düzeyli ilişki kurulmuş bir çevre, çok seslilik, birlikte hareketlilik, katılım sürecinin sağlanması ve katkı sürecine geçiştir. Bu anlayışla, fakat öncelikle odanın temel işlevleri ve personelin daha aktif ve verimli çalışabilme ortamı ve gerekliliklerinin yerine getirilmesinin akabinde odamızın Hopa, Artvin, doğu Karadeniz Bölgesi, Ankara, İstanbul, Batum, Tiflis hattında resmi ve özel kuruluşlar ve kişilerle ilişkilerin geliştirilmesi için hızlı bir ziyaretleşme trafiğine girdik. Halen devam eden ve büyüyen bu düzeyli ilişkiler sayesinde objektif olduğuna inandığımız her konuda çok hızlı bir gelişim kaydedebilme imkanına sahip olduğumuzu söylemek mümkün. Çok seslilik yani her düşünceye saygı, hoşgörü ve bu görüşler içerisinden en olumlu, en objektif olanını seçmeye çalışmak, yani ortak aklı kullanmak yolunda önemli aşamalar kaydettiğimizi söylememiz de doğru bir değerlendirme olur. Birlikte hareketlilik, ilçe ile ilgili konularda ilçe, il ile ilgili konularda il, bölgeyle ilgili konularda bölge ve ülkeyle ilgili konularda ülke birlikteliği, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, idare birlikteliği. Bu konuda da Karadeniz bölgesinde tesis edilmesi zor olmasına rağmen çok önemli bir aşamaya gelinmiş olduğunu söylemek mümkün. Katılım süreci ki bu en fazla üzerinde durduğumuz, fakat istediğimiz seviyeye henüz getiremediğimiz bir konu. Tek tek üyelerin, halkın her kesiminden bireylerin kendi lehlerinde veya aleyhlerinde yapılan organizasyonlara katılımda bulunmaları işleyiş açısından çok önemli. Ve nihayet katkı, yani yine tek tek insanların yöreyi ilgilendiren her konuyla, her sorunla, her projeyle ilgili görüşlerini belirtmesini sağlamak için maalesef kerpetenle çalışmamız gerekiyor, fakat her geçen gün daha fazla insanın kendi fikirleriyle katkı sağlamaya başladığını ve bir müddet sonra çok daha iyi noktalara gelinebileceğini söyleyebiliriz. Evet altyapıyla ilgili temel amaçlarımızı ve bu konularda hangi noktalarda olduğumuzu bu şekilde ifade etmek mümkün. Üzerinde durduğumuz öncelikli konular ise Hopa Limanı ki bu liman kullanılarak Rusya, İran, Gürcistan hatta ilişkilere bağlı olarak Ermenistan'a ulaşmak mümkün, Sarp Sınır Kapısı ki Batum üzerinden tüm Kafkasya ülkelerine ulaşmak mümkün, yapımı devam eden barajlar ve turizm potansiyelinin aktif hale getirilmesi olarak sıralanabilir.
Hopam. Com:Kafkasya dediniz, Gürcistan-Batum dediniz. Şu an Türkiye'nin ve özelde Hopa'nın buralarla ilişkisi ne durumda, bu ilişkilerin gelişmesi-geliştirilmesinde Hopa TSO olarak siz ne yapıyorsunuz?
Sinan Altunsoy:Aslında Batum Hopa dolayısıyla Artvin için, Gürcistan Türkiye için hayati derecede önem arz eden bir şehir ve ülkedir. Gürcistan siyasi ve askeri anlamda hatırı sayılır destekler verdiğimiz, Bakü-Ceyhan gibi projelerde sorunsuz bir şekilde birlikte çalıştığımız, fakat esas halkların çoğunluğunu kapsayacak küçük ve orta ölçekli çalışmalarda ne yazık ki olabileceğimiz noktanın çok altında kaldığımız bir ülke olarak tanımlanabilir. Gürcistan'da Türk ürünlerinin imajının yenilenmesi ve güçlendirilmesi, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif ilişkilerin sürekli bir şekilde geliştirilmesi, rencide edilmeyecek şekilde ekonomik katkıların yapılması, Türk işadamlarının yatırıma yönlendirilmesi ve beraberinde de yapılan yatırımların riskinin ortadan kaldırılması, coğrafi konumunu daha iyi değerlendirebilmesini sağlamak için yönlendirilmesi ve Türki Cumhuriyetlere, Rusya'ya, Orta Asya'ya gideceklerin tercih edeceği bir ülke haline gelmesi, (bu bağlamda 350$'lık yer bastı ücreti ödenmesini ortadan kaldıracak geciş belgesinin sayısının arttırılması, hatta sınırsız hale getirilmesi) Türk ürünlerine uygulanan %34. 7'lik Gümrük vergisinin en azından BDT ülkelerinden gelen ürünlere uygulanan %12'ler seviyesine çekilmesi Türkiye cumhuriyetinin en sorunsuz sınır komşusu olan Gürcistan için yapabileceği ve yaptırabileceği ve iki ülke insanlarının da menfaatine olabilecek konulardan sadece bazıları. Batum'u çok daha özel bir şekilde değerlendirmek ve en azından Batum Havalimanını söz verilen şekilde restore edip ortak kullanıma açılmasını sağlamak, yaz aylarında düzenlenen İstanbul-Rize feribot seferlerini Hopa-Batum'a kadar getirmek, Hopa-Batum-Trabzon hattında çalışabilecek helikopter seferlerini desteklemek, Hopa-Batum arasında denizden yolcu taşımacılığı yapılabilmesini sağlamak ve Batum'la Hopa'yı, dolayısıyla Artvin'i her yönden entegre etmek hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilecek konular arasında. Biz Hopa TSO olarak Batum'u kültürel bağlarımızın da olduğu direk temas ve ipek yolunun gerçek başlangıç noktası Gürcistan'ı ise Türkiye'nin, Türki Cumhuriyetler, Orta Asya ve Rusya'ya açılma noktasında öncelikli olarak kullanması gereken geçiş ülkesi olarak görüyoruz. Aslında çok fazla ayrıntıya girmeden yukarıda belirttiğimiz konuları ve ilavelerini de her ortamda yazılı, sözlü ve uygulamalı olarak anlatmaya ve gerçekleştirilmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Hopam. Com:Sarp Sınır Kapısı ile ilgili düşünceleriniz ve projeleriniz var mı?
Sinan Altunsoy:Sarp Sınır kapısı her zaman ve her yerde ifade ettiğimiz gibi Türkiye'nin en önemli sınır kapılarından bir tanesi. Açıldığından bu yana hem yolcu giriş çıkışı, hem araç girişi çıkışı ve hem de ithalat-ihracat yoğunluğu açısından inişli çıkışlı bir trend yaşamış olan kapının bugün istenilen, olması gereken seviyelerde olduğunu söylemek maalesef mümkün değil. Çok daha iyi seviyelere gelebilmesi için ise her türlü formalitenin hatta vizelerin bile karşılıklı olarak kaldırıldığı, 50$'lık fonun tamamen iptal edildiği, işlemlerin her iki tarafta da çok seri bir şekilde gerçekleştirildiği, nezaket kurallarının dışında bir davranışla karşılaşılmayacak, diğer taraftan her türlü suiistimalin önüne geçilebilecek bir ortamın yaratılabilmesi gerekli. Aslında Sarp Sınır kapısı özellikle Sayın Valimiz tarafından tüm birimlerin bir araya getirilmesinin ve ilk yapılan bina içerisinde toplanmasının ardından geçmişle kıyaslandığında işleyiş konusunda çok önemli ve olumlu gelişmeler kaydetmiş durumda. Bizim amacımız ise bu işleyişin daha da iyi ve kullanışlı bir hale getirilebilmesi için Yunanistan sınırındaki İpsala sınır kapısında uygulanan ve TOBB ve bölge Ticaret ve Sanayi Odalarının birlikte yap-işlet-devret modeliyle üstlenerek gerçekleştirdiği ve 4 ay içinde bitirilen yapılanmanın bir benzerinin Sarp Sınır Kapısında da gerçekleştirilmesi.
Hopam. Com:Sayın Başkan birazda Hopa ve Artvin'e dönelim. Geleceğin Hopa'sı ve Artvin'ini bugünden yaratma doğrultusunda siz ve Artvin'de ne tür çabalar ve çalışmalar var?
Sinan Altunsoy:Bakın bizim bu anlamda üzerinde durduğumuz Sarp Sınır Kapısı, Hopa Limanı, yapımı devam eden barajlar ve turizm potansiyelinin her yönüyle en verimli şekilde değerlendirilmesi ve ülkemizin kolay çıkmayı becerebileceği görünmeyen kriz ortamlarında bile Artvin'in il ve ilçeleriyle birlikte krizlerden etkilenmeyecek bir seviyeye getirilebilmesi.
Hopam. Com:Çoruh havzasını, barajları, barajlar sonrasına yaklaşımınız nedir? Bugünden bir hazırlığınız var mı?
Sinan Altunsoy:Çoruh havzasında yapımı devam den ve henüz başlanmamış olan barajların yapımı süresince daha fazla Artvinlinin istihdam edilmesi, Artvinli firmalardan daha fazla alışveriş yapılması ve ilimizin bu süreçte en yüksek oranda ortaya çıkan katma değerden faydalanması gerekiyor. Ayrıca bu firmaların Artvin il ve ilçelerinde sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlere daha fazla destek vermesi, yine il ve ilçelerdeki önemli eksikliklerin giderilebilmesi için katkıda bulunması gerekiyor. Ve kesinlikle barajlar yüzünden yenilenen yolların transit güzergaha uygun, kış şartlarına elverişli halde dizayn edilmesi büyük önem taşıyor. Barajlar sonrasındaki oluşumun ise net olarak tüm yönleriyle yöre halkıyla paylaşılabilmesi gerekiyor. Şayet halk yerine birtakım imtiyazlı insanlarla paylaşılırsa daha sonra meydana gelecek kaosu önleyebilmek çok güç olacaktır.
Hopam. Com:Başkan Hopa'da modern bir liman ortaya çıkmış. Bu liman neden atıl duruyor, nasıl çalıştırılabilir?
Sinan Altunsoy:Özellikle özelleştirilmeden sonra gerçekleştirilen ilave yatırımlar sonrası gerçekten modern ve Türkiye'nin en sağlıklı, verimli, seri, yüksek kapasiteli ve güvenli limanlarından biri haline gelen Hopa limanı maalesef kapasitesinin çok altında çalışıyor. Bu limanın daha aktif bir şekilde çalıştırabilmesinin yollarının başında liman genel müdürüyle birlikte yürüttüğümüz liman içerisinde oluşturulması gereken ve altyapısı hazırlanmış olan serbest bölge projesi geliyor. Ülkemizde kurulmuş olan 18 serbest bölgenin sadece birkaçı verimli çalışırken özellikle Rize'de olduğu gibi siyaseten açılan serbest bölgeler yüzünden maalesef Hopa'da kurulabilecek ve çalışma verimliliği çok yüksek olabilecek bir oluşumun önü kesiliyor. Yine Batum limanında Türk işadamı Şener Arda tarafından yapılmış olan demiryolu rampası ve yaylı sistem benzeri bir yapılanmanın Hopa limanı içerisinde de yapılarak denizden demiryolu bağlantısının sağlanması gerekli. Hopa limanı geçmişte İran transit taşımacılığında aktif rol oynamış, fakat bu hattın çalışmamasında ülke politikalarındaki eksikliklerin yanı sıra halkımızdan kaynaklanan eksiklikler de var. Bu hattın tekrar Trabzon'la birlikte yaptığımız çalışmalarla hareketlenmesi liman işleyişine dolayısıyla bölgeye önemli bir katkı sağlayacak. Ayrıca ilişkilerin düzeltilmesi durumunda açılabilecek Ermenistan kapısına en yakın ve avantajlı liman hiç şüphesiz ki Hopa Limanı.
Hopam. Com:İran transiti dediniz. Hopa-Artvin İran bağlantısını sağlayan yollarınız ne durumda?
Sinan Altunsoy:Barajlarla ilgili bölümde de ifade ettiğim gibi özellikle barajlar sonrası yolların transit güzergaha uygun ve kış şartlarına elverişli halde dizayn edilmesi, yapılan bazı yanlışlardan dönülmesi gerekiyor. Bunun haricinde Hopa'yı Borçka'ya bağlayacak olan ve yılan hikayesine dönmüş Cankurtaran tünelinin yapılması bu hattı çok daha elverişli hale getirecektir.
Hopam. Com:Başkan, Artvin'de turizm olayına dönelim. Şu an sizce ters giden bir şeyler var mı. Turizmin gelişmesine yetkililer ne tür destek oluyorlar?
Sinan Altunsoy:Şimdi turizm deyince akan suları biraz durdurmak lazım, çünkü turizm bizim üzerinde en fazla durduğumuz ve sağlıklı bir yapılanma oluşabilmesi için uğraş verdiğimiz bir alan. Aslında şöyle söylersek bu konunun önemini daha net bir şekilde ortaya koymuş oluruz zannediyorum. Bizim Hopa'nın geleceği için düşündüğümüz iki temel gelişim söz konusu. Bunlardan birincisi Hopa'nın çok yönlü ve uluslar arası serbest ticaret merkezi haline getirilmesi, ikincisi ise Artvin'in tamamının bir turizm cennetine dönüştürülmesi. Bu bağlamda Hopa'daki hizmet kalitesi yüksek konaklama kapasitesini iyi bir şekilde değerlendirip paket turlar hazırlanması, bu paket içerisine Batum'un da ilave edilmesi, turizm acenteleriyle sıkı bir ilişkiye girilip ildeki turistik potansiyelin çekici bir şekilde aktarılması ve güzel bir tanıtım kampanyası başlatılması gerekli. Bu arada Yusufeli'nin turistik potansiyelini çok verimli bir şekilde değerlendirdiğini belirtmekte fayda var. Yetkililerin ise hem tanıtıma destek vermesi, hem doğallığı bozmayacak şekilde yolları iyileştirmesi hem de tarihi kalıntıları restore ettirmesi gerekli. Son olarak orta ve uzun vadede iyi bir potansiyel yakalamak için günübirlik düşünceden vazgeçmemiz gerektiğini belirtmekte fayda var.
Hopam. Com:Konaklama kapasitesi olarak Hopa ve Artvin'de yeterli sayıda merkez var mı?
Sinan Altunsoy:Turistik oteller açısından Hopa'daki kapasite yeterli, yalnız pansiyon ve yayla evleri türünde doğal yapıların takviye edilmesi gerekebilir. İl ve diğer ilçelerin de kapasitelerinin yeterli hale getirilmesi gerekiyor.
Hopam. Com:Sayın Başkan biraz da özel yaşantıya dönelim. Genç yaşta başkan oldunuz, TOBB ve Bürokrasi ile ilişkileriniz iyi. Tüm bu koşturma içinde evlenmeye zaman mı bulamadınız?
Sinan Altunsoy:Zor bir soru sordunuz. Aslında evlenmeyi uzun bir süredir ciddi olarak düşünüyorum. Çünkü genel olarak düzenli bir hayat yaşadığım söylenebilir. Benim için yapılan işin layıkıyla yapılması çok önemli. Bunun için de gerçekten zamanımın büyük bir bölümü işler, toplantılar, fikir alışverişleri ve seyahatlerle dolu bir vaziyette. Gerçekten samimi ve objektif çalışmalarımız sayesinde ilişkilerimizde son derece iyi ve düzeyli. İşin doğrusu düşüncelerimi, önceliklerimi asgari ölçüde paylaşabileceğim ve beraberce mutlu ve huzurlu bir gelecek paylaşabileceğim bir bayanla tanışmam durumunda evlenmeyi elbette istiyorum, fakat bu konuya zannediyorum biraz daha fazla vakit ayırmam gerekiyor.
Hopam. Com:Genç yaşta başkan oldunuz, size bunun getirdiği avantaj ve dezavantajları var mı?
Sinan Altunsoy:Türkiye'de maalesef pek alışılmamış olduğu için başlangıçta biraz garipsenmekle birlikte şu ana kadar ciddi bir dezavantajla karşılaştığım söylenemez. Belki zaman zaman yaşınız gereği yapmak istediğiniz bazı faaliyetlerden geri kalmanız gerekebiliyor. Burada tek tek üzerinde durmaya gerek görmediğim avantajların ise çok daha fazla olduğunu belirtmek istiyorum. Bu tip görevleri düşünen gençlere de kesinlikle tavsiye ettiğimi ve destekleyeceğimi de özellikle vurgulamak istiyorum.
Hopam. Com:Peki Başkanım, son olarak birkaç cümleyle Hopa'nın- Artvin'in-Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Sinan Altunsoy:Bu son sorunuza birkaç cümleyle cevap verebilmek gerçekten çok zor. Bir kere Hopa radikal ve hızlı kararlar alınabilirse ki bunun başarılabileceğini düşünüyorum hem liman hem sınır şehri olma avantajını da kullanarak yakın gelecekte uluslararası serbest ticaret merkezi haline gelerek sadece ilçe ve il'e değil bölgeye ve ülkeye de önemli katkılar sağlayacak bir şehir haline gelecek. Artvin barajlar sonrasında tüm ilçeleriyle birlikte turizm, ticaret ve kurulabilecek bir Çoruh üniversitesiyle aynı zamanda bir eğitim merkezi haline gelecek. Türkiye'ye gelince aslında ülkemiz çok önemli bir o kadar da zor bir coğrafik konuma sahip. Orta ve uzun vadede bölgesine hakim iç problemlerini halletmiş, gelir düzeyi normal standartlarda güçlü bir ülke haline gelebilir. Ya da bu halini devam ettirerek giderek güçsüzleşen ve denilenleri yapmak zorunda kalan bir ülke haline de gelebilir. Bu durum tamamıyla ülkemizi yönetecek siyasi iradelerin yaklaşımları, tutumları ve uygulamalarıyla doğru orantılı olarak şekillenecek. Şayet güven veren siyasi iradeler, yönetimler işbaşına gelebilir, söylemlerini de uygulamaya dökebilirse ve bu durum birkaç dönem devam ettirilebilirse gerçekten içeride ve dışarıda güçlü bir Türkiye'yi orta vadede oluşturmak mümkün olabilir.
Hopam. Com:Bu güzel söyleşi için www. hopam. com adına, okurlarımız adına teşekkür ediyoruz.
Sinan Altunsoy:Asıl ben size çok teşekkür ediyor ve Artvin'in önünün açılmasına, içerideki ve dışarıdaki Artvinlilerin birbirlerini daha iyi algılayabilmelerine ve Artvin'in önceliklerinin tüm Artvinliler tarafından sahiplenilmesine sağladığınız katkıdan dolayı sizi kutluyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 09.12.2003 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle