Artvin'de Ev Pansiyonculuğu Kursu Sona Erdi

24/10/2011 11:41

"Ekoturizmi Geliştirmeye Yönelik Ev Pansiyonculuğu Eğitimi" Kursunu Başarıyla Tamamlayan Kursiyerlere Sertifikaları Törenle Verildi.

Haber: Hayati Akbaş

Artvin'de, "Ekoturizmi Geliştirmeye Yönelik Ev Pansiyonculuğu Eğitimi" kursunu tamamlayan 65 kursiyere sertifikaları düzenlenen törenle verildi.

Artvin Kültür Evi bahçesinde düzenlen sertifika törenine, Artvin Valisi Necmettin Kalkan, Artvin Belediye Başkan Vekili İrfan Şirin, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman, Vali Yardımcısı Mehmet Uğur Aslan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş, bazı daire amirleri ile kursiyerler katıldı.

Artvin Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından desteklenen ve 5-11 Eylül 2011 tarihleri arasında düzenlenen 60 saatlik eğitimi tamamlayan 65 kursiyere sertifikaları, Artvin Valisi Necmettin Kalkan ile protokol üyeleri tarafından verildi.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş, törende yaptığı konuşmada; 'Artvin Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak iki proje hazırladık ve DOKA'ya sunduk. Yapılan değerlendirmeler sonucu söz konusu iki projemiz de desteklenmeye değer görüldü. Ekoturizmi Geliştirmeye Yönelik Ev Pansiyonculuğu Eğitimi Projesi'nin ilk etabı olan 60 saatlik kursa katılım belgelerini vermek üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Artvin'de turizm sektöründe yaşadığımız sorunlar arasında "nitelikli iş gücü" yetersizliği öne çıkmaktadır. Gerek işletmecilerin donanımları, gerekse de işletmelerde çalışan personelin yetiştirilmesi, ilimizde bir altyapı hizmeti olarak görülmelidir. İşte bu proje, söz konusu ihtiyaçtan doğmuş olup, artık proje üreten ve uygulayan bir kurum olarak da, bundan sonraki süreçte yine ilimizin ve hatta bölgemizin ihtiyaçları doğrultusunda projeler ortaya koyacağımızın da habercisidir. '' dedi.

Artvin Valisi Necmettin Kalkan ise, "Artvin'de katıldığım ilk törenlerden bir tanesi. Bölge içinde oldukça anlamlı olduğunu düşündüğüm törenlerden bir tanesi. Öncelikle projeyi düşünüp hayata geçiren arkadaşlarımızı, benden önceki meslektaşım vali arkadaşımı tebrik ediyorum. Onunla beraber bu projede çalışan arkadaşlara da minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Artvin'de göreve başlayalı yaklaşık bir ay oldu. Geldiğimiz günden beri ilk söylediğimiz şu oldu: Bu kentin geleceği olan birkaç şeyden birisi ve bunların başında turizm geliyor dedik. Ama turizme dönük olarak da çok fazla mesafe kat edemediğimizi üzülerek görmüş bulunduk. Bölgenin yabancısı değilim. 12 yıl önce Rize'de görev yaptığım dönemde bir kaça kez buraya gelme şansına sahip olmuştum. O günden bu güne, yatırım ve hizmet anlamında Artvin'de çok şey değişmiş olmakla beraber hala kat etmemiz gereken mesafeler olduğunu düşünüyorum.

Turizm için konaklama önemli. Bunu hem turizm şirketleri, hem bu işlerle uğraşan insanlar defaatle dile getirdiği için ayrıca ben ifade etmeyeceğim. İlin en büyük sorunlarından bir tanesi, nitelikli konaklama tesisine sahip olmayışıdır. Hem tur operatörleri, hem de günü birlik bölgeye gelen insanların kalabilecekleri uygun mekanlar yok. Batıya gittiğinizde bu ve benzeri coğrafyada yaşayan insanlar, evlerinin bir bölümünü günü birlik konaklamalara ayırıyorlar. Bu kültür ve bu anlayış, bizde yeni yeni oluşmaya başlıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzün DOKA ile işbirliği içersinde gerçekleştirmiş olduğu bu etkinlik ve eğitim faaliyeti inanıyorum ki bu faaliyetlerin bölgemizde yaygınlaşmasına vesile olur. Ve akabinde, nitelikli konaklama imkanına da Artvin insanımız kavuşmuş olur. Hiç yatırım gerektirmeyen, sadece çevre ve doğaya duyarlı olmakla halledilebileceğimiz konular olduğuna değinmek istiyorum. Karadeniz'den iç bölgelere seyahate başladığınızda, sağlı sollu gördüğünüz yapılar veya karayolları kenarına terk edilmiş hurdalıklar, yine insan mahsulü olan atıklar aslında hiçte bir bedel ödemeden kirletilmeyecek, yapılmayacak işlerdir. Bunlar için yatırım programına ödenek ayırmaya gerek yoktur. Sadece biraz duyarlı olmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Bu konuda hem mahalli idarelerin, hem de genel idarenin taşra teşkilatının duyarlı olacağına inanıyorum. Yasaların vermiş olduğu yetkiler var. Hem 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, hem Kabahatler Kanunu, hem de çevre mevzuatının vermiş olduğu yetkiler var. Bütün mesele, bu yetkilerin ilgili idareler tarafından kullanılmasıdır diye düşünüyorum. Bu kursa katılan kursiyerlerimizi yürekten tebrik ediyorum. İnanıyorum ki evlerini turizme açacaklardır. Bu arkadaşlarımızdan bir kısmı önümüzdeki günlerde yurt dışına gitme imkanına sahip olacaklardır. İnanıyorum ki yurt dışında görmüş olduklarını da dönüp geldiklerinde kendi bölgelerinde uygulama şansına sahip olacaklardır. Projede emeği geçen ve çalışan tüm arkadaşlara ve katılımcılara teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. " diye konuştu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 24.10.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.