Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, hedeflerinin kaliteli ve sağlıklı çay üretimi olduğunu söyledi. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur), çay sektörünün geleceğiyle ilgili önemli iki projeyi hayata geçiriyor. Bunlardan biri, Karadeniz Bölgesi'nde yetiştirilen çayda tamamen organik üretime geçmek. İkinci proje ise Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'ndeki vatandaşların damak tadına uygun çay (Seylan türü) üretmek.
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu bölgenin tamamında organik çay üretimi için gerekli kararı aldıklarını ve projenin 3-4 yıl içerisinde önemli oranda tamamlanacağını söyledi. Seylan çay üretimi ile ilgili olarak, "Yeni yatırım gerektiren bir proje. Öncelikle laboratuar çalışmasını başlattık. " bilgisini verdi.
Kurum, bölgenin tamamında organik çay üretimini hedefliyor. Proje belirlenen bir takvim periyodu içerisinde bölgenin tamamında hayata geçirilecek. Yeni projeyle Karadeniz'de yapılan çay tarımında zaman içerisinde kimyasal gübre kullanımı azaltılarak organik gübreye geçilecek.
Çaykur ilk organik çay uygulamasına Rize'nin Hemşin ilçesinde başlamıştı. Yaş çay üretimi, halen ağırlıklı olarak Rize-Trabzon olmak Karadeniz Bölgesi'nin Artvin-Ordu illeri arasında yaklaşık 202 bin aile tarafından yapılıyor. Çay bahçelerinin yarıdan fazlası Rize bölgesinde olup, Trabzon ikinci sırada yer alıyor. Bölgede üreticiler tarafından toplanan yaş çay, Çaykur ve özel sektöre ait irili-ufaklı 200 civarı fabrikada işleniyor. Bu fabrikalarda yıllık 180-200 bin ton civarı kuru çay üretimi söz konusu. Türk çayı, dünyada kimyasal ilaçlama yapılmadan üretilen tek çay unvanına sahip. Dünyadaki diğer ülkelerde, iklim, haşere gibi toprak ve bitki zararlılarına karşı kimyasal ilaçlama söz konusu. Çaykur bir taraftan organik üretime geçerken, diğer yandan pazar payını artırmayı hedefliyor. Genel Müdür Sütlüoğlu'nun verdiği bilgiye göre bunun için Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki vatandaşların damak tadına uygun kuru çay üretimi yapılacak. Bölgede halen 50-60 bin ton civarı bir çay tüketimi söz konusu. Bunun yaklaşık 10 bin tonu resmi yollardan ülkeye giriyor. Geri kalan ise yasa dışı yollardan temin ediliyor. Sütlüoğlu, projenin vakit alacağını, öncelikle laboratuar çalışmalarına başlayacaklarını aktardı.
Çalışma tamamlandığında 50-60 bin tonluk Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki insanların damak tadına uygun üretim yapılmış olacak. Sütlüoğlu, "Bu bölgede başarılı olunca da Arap ülkelerine açılacağız. Çünkü, Ortadoğu-Arap dünyası da bizim bölge insanının damak tadıyla uyumlu. " dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 17.09.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle