Orjinal Dildeki MetinDİMÇKU D O PİNÇKU Olumceras umçane ar pinçku ar purçumaleşi butkas konoxedu do mundiş feneri muşis udoxunu udodginu unçaxuptu. Mundeşkule, kapulaşen ar onkusinuş sersi ognuşi ukuniktu do emus nucoxu: Heey!. . Sin mire? Man dimçku vore, pinçku çkimi. Komemotani mu iqven! Sin ek mu ikip? Man obğe çkimişa vulu. Uluna idi, man mu goğoda! Mtxolai memo3xontuşi ar kuçxe kamemotruxu. A3iti kogemolumcu do m3kupis varmalen. Vargalenşi, namogobun oçkomalepe muşeni varmui3kip? İya movi3ka do oxorişa boşi vidai! Oçkomale varokovobğatşi qinobas mu pçkomat! Kai zopon mara man mu momçap? Oxorişa vidatşi, dinanak sin boşi varokonogoktinaps. Pinçkuk nisimadu do dimçkuş nenape tis komuxtuşi, dimçku kala gzas kogedgites. Dimçkupeş oxorişa mextesşi, pinçkuk ek naokobğun oçkomalepe ziruşi guişaşu. Ako dido oçkomale ancax çkin memomskunan yado guris mikulu. Dimçkupeşi didinanak nau3u mskva nenape do nameçu nostonei oçkomalepeten gzas kogedgitu. Okuleti putxinei idu do ar inçiris konoxeduşkule mundiş feneris konudvinu do arçkva varnoskirinu. Feneri varmeskiruşi golas nagoşobğun pinçkupeşi iri xolo komoxtes do emus kogvabğes. Ar umçane pinçkuk: Epçi mu ren, mot domicoxit ! Ya u3u. Tkvanda dido kai ambarepe miğun. Mdğua ar dimçkuşi obğes meşapti. Ekonaşi tişa yopşa oçkomale meşobğutu. Em oçkomalepe çkin ar 3anas domibağunan Eee, mu zopont? Umçane pinçkupe okoxtes do emedeni karari komeçes; Hade moro, xvala kimolepe vidat do ekoni oçkomalepe ak komoviğat! Emuşkuleti oxorca do berepe kanaşkves do kimolepe putxinei dimçkupeşi obğeşa komextes. Entepe xutulas nameşaxtes do irik xolo fenerepes konudvinesşi, iri sva muço mjora nartastei dotanu. Em oras dimçkupes aşkurines do goşaşei ar kele kilibğes. Pinçkupeti mextes do naokobğun oçkomalepe kapulas komuikides. Dimçkupes ancax emuşkule tişa nosi muxtes. Emedeni muiseles do pinçkupes nanatkva3estei mundiş fenerepe dutkva3ines. Pinçkupe m3kupis kodoskidesşi, iri şeyi metkoçes do qureli, 3ireli gale kagama3xontes. Entepek eşopeten şuri oşletines mara em ndğaşikule em golas naskidunan kimoli pinçkupeşi çkaris feneri vanadvinen do varatanen. Ginonanna go3kedit. | Türkçe MetinKARINCA VE ATEŞBÖCEĞİ Akşamüstü, bilgiç bir ateşböceği bir ballıbaba bitkisinin yaprağına kondu ve aralıksız, kıçındaki feneri yakıp söndürüyordu. Neden sonra arka taraftan bir inleme sesi duyunca, geri dönüp seslendi. Heeyy, sen kimsin? Ben karıncayım dostum, ne olur bana ışık tut. Sen orada ne arıyorsun? Ben yuvama gidiyorum. Gidiyorsan git! Bana ne. Beni kertenkele kovalayınca bir bacağım kırıldı. Şimdi de haba karardığı için gidemiyorum. Madem gidemiyorsun, sırtındaki yiyecekleri neden çıkarmıyorsun? Onları sırtımdan atıp eve boş mu döneyim! Sonra kışın ne yeriz! İyi diyorsun ama karşılığında bana ne vereceksin? Eve gidince, ninem seni boş çevirmez. Bu fikir ateşböceğinin aklına yatınca, karınca ile yola koyuldu. Karıncaların yuvasına varıp orada yığılı duran yiyecekleri görünce ateşböceği şaşırdı. Bunca yiyecek ancak bizim için uygun olur. Diye içinden geçti. Sonra da yaşlı karıncanın kendisine söylediği güzel sözler ve ikram ettiği yiyeceklerle yola koyuldu. Bir müddet sonra da bir sultanotu yaprağına konduktan sonra kıçında feneri yaktı ve bir daha söndürmedi. Fener sönmeyince etrafa yayılmış olan ateşböceklerinin hepsi birden koşarak geldiler ve onun etrafını sardılar. Saygın bir ateşböceği ona: Heyy, ne var. Bizi niye çağırdın! Diye sordu. Sizlere çok güzel haberlerim var. Biraz önce bir karıncanın yuvasına girdim. Orası tıkabasa yiyecekle dolu idi. O yiyecekler bizim çok işimize yarar. Onlar bize bir yıl yeter Eee, Ne diyorsunuz! İleri gelen ateşböcekleri biraraya gelip: Hadi öyleyse, biz erkekler gidip onları getirelim. Diye karar verdiler. Sonra da erkekler bir araya gelip çocuk ve kadınları orada bıraktıktan sonra uçarak karıncaların yuvasına daldılar. Onlar karıncalarla karşılaştıklarında hepsi birden fenerlerini yakınca, her taraf sanki güneş doğmuş gibi aydınlandı. O anda karıncalar birden şaşırıp korktular ve bir tarafta biriktiler. Ateşböcekleri de rahatça gidip yiyecekleri sırtlarına yüklediler. Karıncaların akılları ancak ondan sonra başlarına geldi. Bir anda hepsi birden yerlerinden fırlayıp ateşböceklerinin üstlerine atladılar ve onların fenerlerini patlattılar. Ateşböcekleri ışıksız kalınca, herşeyi bıraktılar ve bağırıp çığlık atarak yuvadan dışarı fırladılar. Öylelikle onlar kendi canlarını kurtardılar ama o günden sonra o bölgede yaşayan erkek ateş böcekleri aydınlatma özelliklerini kaybettiler. Onların hiçbiri artık fenerini yakamıyor. İsterseniz bakın! Not: Bazı bölgelerde yaşayan ateşböceklerinin gerçekten aydınlatma özellikleri yoktur. (Bkz. Meydan Larousse) |