''kanserin Toplumsal Önemi Ve Risk Faktörleri'' Sempozyumu Yapıldı
04/01/2010 11:00
Ktü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kavgacı: -''araştırmalar Kansere Yakalanan Her 5 Kişiden Birinde Kanserden Ölümün Kader Olmadığını, Bunun Değiştirilebileceğini Gösteriyor''
’’kanserin Toplumsal Önemi Ve Risk Faktörleri’’ Sempozyumu Yapıldı
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Kavgacı, araştırmaların kansere yakalanan her 5 kişiden birinde ölümün kader olmadığını, bunun değiştirilebileceğini gösterdiğini belirtti.
Doç. Dr. Kavgacı, Trabzon Umut ve Savaşım Derneğince Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Kanserin Toplumsal Önemi ve Risk Faktörleri'' sempozyumunda, dünyada her yıl 11 milyon kişinin kansere yakalandığını ve bunlardan 6, 5 milyonunun öldüğünü söyledi.
En sık görülen kanser türünün akciğer kanseri olduğunu, her yıl 1, 2 milyon kişinin akciğer kanserine yakalandığını ifade eden Kavgacı, şöyle konuştu:
''Bunu sırasıyla mide, karaciğer, kalın bağırsak ve meme kanseri izliyor. Sigara tüketimiyle kanser artışı arasında çok yakın ilişki bulunuyor. 1950'li yıllarda akciğer kanseri görülme oranı çok daha alt sıralardayken, yıllar içinde sigara kullanımının artmasıyla bu kanser türü birinci sıraya çıkmıştır. ''
Mide kanserinin gıdaların hazırlanması ve saklama yöntemiyle ilişkili olduğunu, saklama yöntemindeki ilerlemeyle bu kanser türünde azalma görüldüğünü belirten Kavgacı, şöyle devam etti:
''Araştırmalar kansere yakalanan her 5 kişiden birinde kanserden ölümün kader olmadığını, bunun değiştirilebileceğini gösteriyor. 1950'li yıllarda kansere yakalananların yüzde 100'ü ölürken bugün oran yüzde 40'lara düştü. Pek çok kanser türünde çok önemli gelişmeler sağlandı. Meme kanserinde ölüm oranı yüzde 13'lere kadar geriledi. Ancak hala bazı kanser türlerinde tedavide fazla ilerleme sağlanamadı. Ne yazık ki, akciğer kanserine yakalananlarda ölüm oranı yüzde 85, pankreas kanserinde ise yüzde 96'dır. Ancak yapılan tedavilerle yaşam süresi ve kalitesi artırılabilmektedir. ''
Yaptıkları araştırmalara göre, Trabzon'da 8 yıl önce 1400 civarında kanserli hasta varken bugün sayının 2 bin 200'e çıktığını bildiren Kavgacı, ''Bu çok ciddi bir artıştır. Bölgede tadı dolayısıyla halk tarafından 'acı su' olarak adlandırılan bazı kaynak suları sevilerek içiliyor. Ancak ölçümleri yapılmayan suyun içilmesi sakıncalı olabilmektedir. Çünkü bu sularda zararlı maddeler bulunabilmektedir'' dedi.
Kanseri önleyebilmek için yeme içme alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kavgacı, kanserin nedenlerinin öğrenilip erken tanı imkanından yararlanılması gerektiğini, çoğu kanser türünün ise belirtisi olmadığını kaydetti.
KTÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gamze Çan ise kansere vücutta bulunan ancak ''kontrolden çıkan'' hücrelerin neden olduğunu söyledi.
Kanser nedenlerinin genel olarak genetik yapı, çevresel faktörler ve yaşam şekli olduğunu belirten Çan, şöyle konuştu:
''Hava kirliliği sigarayla birleştiğinde akciğer kanserine neden olma oranı yüzde 10'dur. Sigara bütün kanser türlerinde az veya çok etkilidir. Sigara içenlerde kansere yakalanma oranı içmeyenlere göre 15 ila 25 kat daha fazladır. ''
Çan, kansere yakalanma riskinin azaltılması için tütün ve tütün malullerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin artırılması, obezitenin önlenmesi, güneş ışığından korunulması, sağlıklı beslenilmesi ve taze ürünler tüketilmesi gerektiğini bildirildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.01.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle