Hopa Devlet Hastanesi sigarayla savaşta pes etmiyor. Bundan iki yıl önce 9 Şubat 2013'te “sigarayı at, hayatı tat” sloganı ile başlattığı sigarayla savaşta durmak yok dedi.
Eğitimlerle halkı bilinçlendirmenin yanında hastane bünyesinde göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Dilek Karadoğan tarafından sigara bırakma polikliniği açıldı ve her hafta cuma günü hastalara hizmet vermeye devam ediyor.
Son dönemde sağlıkta yapılan yeniliklerle polikliniğe bakanlık tarafından karbon monoksit ölçüm cihazı gönderilerek hastaların hizmetine sunuldu. Hastanede Nisan 2015 tarihinden sonra sigara bırakma tedavileri ücretsiz yapılmaya başlandı. .
Hopa devlet hastanesine sigarayı bırakmak için başvuran hastaların uygun olanlarına sigara bıraktırma ilaçları ücretsiz olarak verilmekte ve takipleri yapılmaktadır.
Toplumda bilinç uyandırmak ve halkı bilinçlendirmek amacı ile Hopa müftüsü Selami Aydın'ın da desteği ile tüm imamlarımıza sigaranın zararları ve koah hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Dünya koah günü etkinlikleri çerçevesinde Hopa devlet hastanesinde stant açılarak sigaranın zararları, koah(kronik obstetrik akciğer hastalığı) anlatıldı, ücretsiz solunum testi ve karbon monoksit ölçümleri yapıldı.
Yoğun ilginin olduğu etkinlikte göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Dilek Karadoğan tarafından yerinde müdahale ve eğitimler yapıldı ve hastalar sigara bırakma polikliniğine yönlendirildi. 1 günde solunum fonksiyon testi ve karbonmonoksit ölçümü için başvuran hasta sayısı 106 olarak kayıtlara girdiği bilgisine ulaşıldı.
KOAH NEDİR?
Kronik hava yolu hastalıkları bugün dünyada milyonlarca insanı etkilemektedir. Bu hastalıklardan en çok yaygın olan hastalık KOAH’ tır. KOAH (Kronik (Müzmin) obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı) nefes yollarında bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır.
Tütün ve tütün ürünleri, bazı mesleklerde karşılaşılan toz, duman, evlerde kullanılan odun, tezek, kök benzeri yakıtlardan çıkan dumanın solunması akciğerlerde bir çeşit iltihap oluşturarak, akciğerlerin olduğundan daha erken yaşlanmasına neden olur. KOAH isminin telaffuz edilme güçlüğü ve hastalık yakınmalarının astıma benzer olması nedeniyle hastalık çok önemli bir sağlık sorun olmasına rağmen iyi tanınmamaktadır. Hastalık müzmin bronşit ve amfizem olarak da bilinir.
Hastalığın en önemli belirtileri sinsi başlayan ve giderek şiddetini arttıran nefes darlığı ve/veya kronik öksürük ve balgam çıkarmadır. Bu yakınmalar, hastalık şiddetinin arttığı ve “alevlenme ya da atak” olarak adlandırılan dönemlerde daha da belirginleşir ve hastaneye yatış gerektirebilir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, KOAH tüm dünyada yaklaşık 50 milyon insanı etkilemekte ve her yıl 3 milyon kişi bu hastalık nedeni ile ölmektedir. Yine dünya sağlık örgütü 2030’ da KOAH’ın tüm dünyada en önemli ölüm nedenleri arasında 3. sırada olacağını öngörmektedir. Ek olarak, son çalışmalar dünyada KOAH’lı hastaların ancak %25-50’sinin tanı aldığını göstermiştir. Türkiye verilerine göre ülkemizdeki en önemli ölüm nedenleri arasında 3. sırada olan KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %20’dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH'lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir. Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir. Oysa basit ve ağrısız bir test olan “Nefes Ölçüm Testi” ile kişinin KOAH olup olmadığı kolayca saptanabilmektedir.
KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir. Sağlığın iyileştirilmesi ve korunması için haftanın en az beş günü, günde en az 30 dakika süre ile orta yoğunlukta fiziksel aktivite (örneğin yürüyüş) önerilmektedir. "
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 23.11.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle