Yapı Denetim Hakkında Bilmediklerimiz

26/07/2013 11:47

İnşaat Mühendisi Ferit Demiröz İle Yapı Denetimi Konuştuk.


Haber: Tolga Gül







Artvin Yapı Denetim firmasının sahibi İnşaat Mühendisi Ferit Demiröz ile inşaat sektörü ile son yıllarda ülkemizin gündeminde yer alan ve artık inşaat sektörünün de olmazsa olmazı haline gelen Yapı Denetim konusunu konuştuk.

Röportaj: Tolga Gül/ARTVİN

Artvin Merkez’deki tek yetkili yapı denetim firmasının da sahibi olan İnşaat Mühendisi Ferit Demiröz, şirketinin 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun hükümlerine göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilmiş olan 1365 sayılı yetki belgesi ile faaliyetlerine devam ettiğini açıkladı. Ferit Demiröz, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Hakkındaki kanunun temel çıkarılma nedeni ne olduğunu, Kentsel dönüşüm ilk hangi bölgelerden başlayacağını, Yapılan tespitler neticesinde bina riskli çıkarsa bina sahibinin ne yapması gerektiğini, Afet riskinin, kentsel dönüşümün önünün açılması için şart koşulduğu ve bir nevi bahane olarak kullanıldığı konusundaki düşüncelerini, yapı denetim firmaları ve çalışma alanlarına ilişkin olarak aktarması gereken konulara ilişkin sohbet ettik. Keyifli bir sohbet sonucunda ortaya bu röportaj çıktı. İşte Ferit Demiröz ile inşaat sektörüne ve yapı denetim olayına bakış adlı röportajımız:

“ Şirketinizin öncelikle amacından başlayalım. Şirketiniz hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?

2010 yılında kurulan şirketimiz, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun hükümlerine göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilmiş olan 1365 sayılı yetki belgesi ile faaliyetlerine devam etmektedir.

Ocak 2013 tarihi itibari ile, Kentsel Dönüşüm yasası uygulamaları çerçevesinde, yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği 13Y0276 Belge numaralı Riskli Yapı Tespiti Lisans Belgesi ile bu konuda da çalışmalara başlamış bulunmaktayız.

Mesleki deneyimleriyle kendi meslek dallarında başarılanını ispatlamaya devam eden bir ekiple sunduğumuz bu hizmette öncelikle amacımız can ve mal güvenliği ile kaliteli yaşam tarzını benimsemektir.

Can ve Mal güvenliğinizin güvenilir sigortası anlayışıyla çalışan şirketimizin temel amacı can ve mal güvenliğini teminen insanların konutlarında doğal afetlerden endişe etmeden, sağlıklı bir yapıda huzur içinde yaşamasına katkıda bulunmaktır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Hakkındaki kanunun temel çıkarılma nedeni nedir?

Bu kanunun çıkarılmasında ki temel amaç, afet sonucu bir daha can kaybı yaşanmaması için, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıları, sağlıklı ve güvenli yaşam çevrelerine dönüştürmektir.

Türkiye’de yaklaşık kaç konut bulunuyor ve bunun ne kadarı kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması gerekiyor?

Türkiye de yaklaşık 19 milyon konut bulunmaktadır. Bu konutlardan 2000 yılından sonra yapılan yaklaşık 5 milyon konut dışındaki 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi gerekmektedir. Deprem tasarımının yetersiz olduğu binalar, malzeme dayanımı yetersiz olan ve mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar dahil yaklaşık 6-8 milyon yapının yenilenmesi yada güçlendirilmesi gerektiği tahmin edilmektedir.

Kentsel dönüşüm ne zaman başlayacak? Bu kapsamda ilk çalışmanın ne zaman yapılmasını öngörüyorsunuz?

Riskli alan ve riskli yapı tespit çalışmalarının başlatılması yönünde, 19. 06. 2012 tarihli Bakanlık yazısı ile 81 il Valiliği ve Belediyelerimize talimat verilmiş ve Kentsel Dönüşüm çalışmalarına başlanmıştır. 6306 sayılı yasa ile, Afet Riski Altındaki Alanlar ve bu alanların dışındaki riskli binaların dönüştürülmesi söz konusu olup, ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanununun 73. Maddesi uyarınca Belediyelerin uhdesinde de Kentsel Dönüşüm çalışmaları devam etmektedir.



Kentsel dönüşüm ilk hangi bölgelerden başlayacak?

Kentsel dönüşüm öncelikle 1. Derece deprem kuşağında yer alan ve nüfus yoğunluğu fazla olan illerden başlayacaktır. Bu kapsamda, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa ve İzmir gibi illerimiz 1inci derece deprem kuşağında bulunmaları nedeni ile öncelikli iller olup, fay hatları, sel ve heyelana maruz bölgeler gibi afet risklerinin fazla olduğu alanlar tespit edilecek ve uygulamalara tespitler doğrultusunda başlanacak ve uygulama aşama aşama ülke sathına yayılacaktır.

Bu iş için ne kadar bütçe ayrılacak?

Kanunda 2B gelirlerinin %90 ına kadar dönüşüm hesabına aktarılabileceği öngörülmektedir. Bütün ülkedeki dönüşümün sadece bu kaynaktan finansmanı mümkün olmayıp, Çevre cezalarının %50'si, Uygulamada bulunacak Belediye yatırım bütçelerinin %5'i ve harç gelirlerinin %50'si, İller Bankasının bazı faaliyetlerden elde edeceği karın %50'si ve Maliye Bakanlığınca aktarılacak ödenekler kullanılacaktır

Özellikle hak sahiplerinin durumu merak konusu. Konutları yıkılan hak sahiplerini neler bekliyor? Başka semtlere geçici olarak mı taşınılacak, yoksa herkes kendi konutuna geri dönebilecek mi?

Dönüşümde en önemli öncelik 'Yerinde Dönüşüm' ü sağlamak olacaktır. Zemin problemleri nedeni ile yerinde dönüşümün imkânsız olduğu alanlar için en yakında bulunan rezerv alanlar değerlendirilebilecektir. Yasa uyarınca anlaşma ile tahliye edilenler kira yardımı ya da konut tahsisi imkânı getirilmektedir.



Örneğin 10 daireli bir apartmanda daire sahiplerinden sadece birinin isteği üzerine depreme karşı binanın dayanıklı olup olmayacağının testi yapılabilir mi?

Kanunda riskli yapıların tespitleri Bakanlıkça hazırlanacak yönetmeliğe göre, yapı maliklerince yaptırılır, bunlar yapmaz ise idare veya Bakanlıkça yaptırılır deniyor. Buna göre, Herhangi bir malik test yaptırabileceği gibi, birlikte bir anlaşma ile de test yapılabilecektir. Diğer taraftan kanunun 8. Maddesinde tespitleri engelleyenler hakkında müeyyideler öngörülmektedir.

Eğer yapılabiliyorsa, hangi kurumlardan alınacak raporlar yasal olarak geçerli kabul edilecek? Belediye ve üniversite raporları yeterli olabilecek mi?

Riskli yapı tespitleri öncelikle malikler tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacaktır. Lisanslandırılacak kurum ve kuruluşlara ait kıstas belirleme çalışmaları devam etmekte olup, bu kapsamda Yapı Denetim Kuruluşları, Üniversiteler, Belediye şirketleri, İlgili Meslek Odaları gibi kuruluşlardan belirlenecek kriterleri sağlayanların lisanslandırılmasına devam edilmektedir. .

Ayrıca bu tespitlerin maliklerce yapılmaması durumunda Kanunun 3 üncü maddesine göre, Belediye Mücavir Alanı içinde Belediyeler diğer alanlarda ise İl Özel idareleri tarafından yapılabilecek, imkânları yetersiz olan idarelerde Valilik koordinasyonunda da yapılabilecektir.

Yapılan tespitler neticesinde bina riskli çıktı. Ancak binadaki 9 hak sahibi binanın yıkılmasına karşı çıktı. Bir hak sahibi ise rapora göre hareket ediyor ve risk taşıdığını iddia ederek yıkılmasını talep ediyor. Bu noktada yeni yasaya göre uygulama nasıl olacak?

Bu noktada; yapılan tespitlere itiraz hakkı bulunuyor. İtirazları 4'ü üniversitelerin ilgili dallarında öğretim üyesi 3'ü de Bakanlık görevlisi olmak üzere 7 kişilik teknik heyetler inceliyor. İnceleme sonunda Riskli olduğu kesinleşen bir bina, Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacak riskli alan içinde kalıyorsa bina yıkılıyor. Engelleyenler hakkında gereken işlem yapılıyor. Riskli alan dışındaki bir bina ise bunlara yıkılıp yeniden yapımı için ya da güçlendirilmesi için kredi verilebiliyor.



Rapor sonunca, binanın depreme dayanıklı olmadığı ortaya çıktı. Bu rapora göre binanın 2 ay içinde yıkılması mı gerekiyor?

Riskli olduğu tespit edilen bina, Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacak riskli alan içinde kalıyorsa yıkılma esası getiriliyor. Ancak 60 günde yıkmaz ise 2 inci defa süre veriliyor ve mülki amirlerden yıkması isteniyor. Bu durumda süre 4-5 aya kadar uzayabiliyor. Riskli Bina “Riskli Alan” dışında ise bu durumda maliklerin isteğine göre yıkıp yeniden yapma veya güçlendirme kredisi veriliyor.



Bina yıkıldıktan sonra, yeni binanın yapılmasında hak sahiplerinin üçte 2’lik çoğunluğunun karar vermesi gerekiyor. Bu sağlanamayıp, yüzde 50 durum olduğunda hangi çözüm yöntemi uygulanacak?

Bu sağlanamayıp, yüzde 50 durum olduğunda, anlaşmayı özendirmek için anlaşma yapanlara kira ya da konut tahsisi sağlanıyor. Yine de anlaşma olmazsa üzerindeki bina yıkılan arsa hisseleri oranında maliklere pay ediliyor.



Riskli yapıların yıkımı konusunda 3/2 çoğunluğun karar alması yeterli olacak. Çoğunluk kararına katılmayan vatandaşlar mağdur olacak mı? Mağduriyetlerinin giderilmesi için ne gibi alternatifler sunulacak?

Çoğunluk kararına katılmayan vatandaşların hisseleri, değeri üzerinden açık artırma ile 2/3 çoğunluğa satılacak. Bu şekilde satılamayan hisseler Devlet tarafından değeri üzerinden kamulaştırılacak.

Vatandaşların evlerini ‘zorla yıkmak’ insan haklarına aykırı değil midir?

Yasanın özü, en önemli insan hakkı olan 'yaşama hakkı'nı güvence altına almak olduğundan, insan haklarına aykırılık söz konusu olmadığı gibi, yasa ile yaşama hakkının teminine katkı sağlamaktadır. Yasa insanın 'can' hakkını 'mal' hakkından üstte tutmaktadır.

Ev sahipleri ne durumda bakanlığın aldığı yıkma kararına karşı çıkıp mahkemeye başvurabilecektir? Başvuramaması durumunda anayasaya aykırı bir durum söz konusu mudur?

Ev sahipleri ne durumda bakanlığın aldığı yıkma kararına karşı çıkıp mahkemeye başvurabilecektir? Başvuramaması durumunda anayasaya aykırı bir durum söz konusu mudur? Bakanlık sadece Riskli Alanla da kalan Riskli Binalar için yıkılma talebinde bulunabilecek olup, buna karşı yapılacak itirazlar sadece bedele yönelik olabilecektir.



Yıkılacak binalara Çevre ve şehircilik Bakanlığı mı karar verecek. Bunu gerçekleştirmek için Odalar veya belediyeler de görevlendiriliyor mu?

Riskli alanlarda kalan riskli binaların yıkılmasında vatandaşlarla anlaşmaya gidilmesi esas olmakla birlikte, yapılacak tüm uygulamalar yerel yönetimlerle işbirliği halinde yürütülecektir. Ayrıca yeterli kriterleri sağlamaları halinde odalarda tespitlerde görev alabilecektir.



Riskli alanlardaki yapılara verilen kamusal hizmetlerin durdurulması söz konusu olacağı doğrumudur? Evet, ise, insan haklarına aykırı değil midir boyle bir uygulama?

Riskli alanlardaki yapılarda sadece maliklerini karara katılması halinde kamu hizmetleri durdurulabilecek olup, maliklerin istememesi halinde kamu hizmeti durdurulamayacaktır.

Yasanın getirdiği “üçte iki” kuralın da insan haklarına ve anayasaya aykırı olduğundan şüphe var. Bu konuda bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Üçte iki'ye katılmayanların mülkleri değeri üzerinden Bakanlıkça satın alınabileceğinden mağduriyetleri söz konusu olmayacak ve dolayısı ile anayasaya aykırılık olmayacaktır.



Riskli alan olarak ilan edilen bölgenin içindeki sağlam binalar da mı yıkıma dahil edilecek. Bu tür sorunları nasıl idare etmeyi planlıyorsunuz?

Riskli alan içerisinde kalan binalardan riski olmayanların yıkılma esası bulunmamakla birlikte, tüm proje alanının bütünlüğü açısından gerekmesi halinde bu maliklerle yapılacak anlaşma doğrultusunda binaları yıkılıp yerlerine yeni binalar yapılabilecektir.



Bankalar açısından da bakıldığı zaman özel bir kredi sistemine gidilecek mi?

Bu kanun uyarınca verilecek krediler uzun vadeli ve düşük maliyetli krediler olup, bu krediler ile ilgili olarak faiz desteği sağlanması da dahil olmak üzere çalışmalar devam etmektedir.



Afet riskinin, kentsel dönüşümün önünün açılması için şart koşulduğu ve bir nevi bahane olarak kullanıldığı söyleniyor. Bu iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Afet riskinin, kentsel dönüşümün önünün açılması için şart koşulduğu ve bir nevi bahane olarak kullanıldığı söyleniyor. Lakin Türkiye de yüksek bir afet riski olduğu, yüzyılladır yaşanan büyük depremler ve binlerce can ve mal kaybı ile sabit olup, bunun en son örneği 1999 İzmit, düzce ve 2011 Van depremleridir.



Afet dönüşüm yasası deniyor ama akla sadece deprem afeti geliyor. Bakanlık olarak diğer afetler içinde hazırlamış olduğunuz eylem planları var mı?

Afet dönüşüm yasası deniyor ama akla sadece deprem afeti gelmekte.

Yasa sadece deprem afetine maruz alanlarla sınır olmayıp, yasada deprem tanımı bile geçmemektedir. Yasa Mal ve Can kaybına yol açma riski yüksek olan, deprem, sel ve heyelana maruz kalma ihtimali olan tüm alanları kapsamaktadır.



Hacizli dairelerin durumu, kaçak yapıların konumu ve sit alanlarının durumu ne olacak?

Yapılar hacizli olması veya kaçak yapı olması yönünden değil Afet Riskli olup olmadıkları yönünden incelenerek riskli olmaları halinde yıkılacak yada güçlendirilecektir. Hacizli olan binalar ile kaçak binalar dönüşüme tabii olmak kaydıyla kanunun getirdiği haklardan yararlanacaktır. Bunlara ait mevzuat düzenleme çalışmaları devam etmekte olup, maliklerin üzerindeki borçların devam ettirilerek yeni binalarına kavuşmaları sağlanacaktır.



Kentsel dönüşümde kamu binalarının durumu ne olacak?

Kentsel dönüşümde kamu binalarının da riskli olma durumuna göre değerlendirilecek ve yasa hükümlerine göre gereği yapılacaktır.



Riskli yapının tespit masrafları ve yıkım masraflarını kim ödeyecek?

Riskli yapının tespit masrafları ve yıkım masrafları mülkiyet sahipleri tarafından kendilerine ait olmak üzere gerçekleştireceklerdir.



Konut ve arsanın tapu kayıt durumu tespit edilerek hak sahipliği konumuna ve ekonomik durumuna göre uygulama yapılacaktır. Evi yıkılan hak sahiplerine kira yardımı veya konut tahsisi yapılacaktır.

Bu durumda, konut ve arsanın tapu kayıt durumu tespit edilerek hak sahipliği konumuna ve ekonomik durumuna göre uygulama yapılacaktır. Evi yıkılan hak sahiplerine kira yardımı veya konut tahsisi yapılacaktır. ”

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.07.2013 tarihinde Tolga Gül tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
 » Yücel Kurk: Bu Seçim Cerattepe’nin...
 » Artvin Cerattepe Madeni Mahkemelik...
 » “Ülkemizin Deprem Gerçeğini Unuttur...
 » Tmmob Artvin Temsilcisi Yavuz’dan U...
 » Artvin Tmmob 17 Ağustos Depremi Mes...
 » Tmmob Artvin İl Temsilcisi Yavuz 17...
 » “Cerattepe’de Maden Çalışması Artvi...
 » Yavuz’dan Deprem Haftası Açıklaması...
 » Deriner Barajı Şubat 2012’te Elektr...
 » Tmmob Deprem Türkiye’nin Gerçeğidir...
 » Artvin’in 2012 Yılı Değerlendirildi...
 » Borçlar Kanunu 86 Yıl Sonra Yenilen...
 » Artvin Valisi Aydoğdu İle Giderayak...
 » Yayla Ve Köy Evlerine Standart Geli...
 » Rize’de Büyük Dönüşüm Başladı...
 » Hopa Denizbank’tan Kentsel Ve Yöres...
 » Artvin Tmmob’tan Gazi Ortaokulu’nun...
 » Türkiye Depreme Hazır Mı?...
 » Hopa İş Dünyası İle Ropörtajlarımız...
 » Borçka’da Yapılan Çalışmalar Değerl...



En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...