TMMOB Artvin İl Koordinasyon Kurulu Odası ve Jeofizik Mühendisleri Odası Artvin il Temsilcisi Hakan Yavuz yaptığı açıklamada; “12 Kasım 1999 tarihinde Düzce‘de Richter ölçeğine göre Ms = 7. 2 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Bine yakın insan hayatını kaybetmiş, binlerce insan yaralanmış konut ve işyerleri büyük hasar görmüştür.
Bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmesinin temel nedeni, sağlıksız ve kaçak yapılaşma, mühendislik hizmeti almamış yapı üretilmesi, yapı üretim sürecinin yeterince denetlenmemesidir.
Türkiye bir deprem ülkesidir ve dünyanın önemli deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır. Topraklarının ve nüfusunun büyük bir bölümü deprem tehlikesi altındadır. Bir doğa olayı olan deprem önlenemez, ancak statik projeye esas zemin etütleri sonucunda zemine uygun yapı üretilerek deprem zararları azaltılabilir.
Yeni yerleşim alanlarının belirlenmesi ve zemin uygun bina üretimi kadar, deprem olunca insanların enkaz altında kalmaması, can kaybının en aza indirilmesi için, depremde yıkılacak bütün riskli binaların taranıp yenilerinin inşa edilmesi gerekmektedir.
16. 05. 2012 tarih ve 6303 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi (Kentsel Dönüşüm) ile 04. 08. 2012 tarihli Uygulama Yönetmeliği bu amaçla çıkarılmıştır. Geçmiş dönemdeki istatistiklere göre depremde göçecek bina sayısı bina stokunun yüzde dördü kadardır. Öncelikli olarak mevcut bina stoku taranarak, depremde yıkılma tehlikesi olan binalar tespit edilmelidir. Riskli binaların taranıp tespit edilmesinde yapıyı tahrip etmeden inceleyen Jeofizik Mühendisliği yöntemlerinden yararlanılmalıdır.
Jeofizik Mühendisleri; elektronik cihazlar kullanarak yapıya hiçbir zarar vermeden yapı görüntülerini (tomografi, röntgen, emar, ultrason v. b. ) çıkarmakta ve bu görüntüleri yorumlayarak yapı hakkında bilgi vermektedir.
Meslek Odaları; Anayasanın 135. Maddesinde tanımlanan, 66 ve 85 sayılı KHK ve 7303 sayılı yasa ile değişik, 6235 sayılı yasaya göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Toplumsal sorumluluğu gereği mesleki uygulamaların niteliğini yükseltmek amacıyla çalışmalar yapmaktadır.
2 Ağustos 2013 tarihinde 3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 8. Maddesinde yapılan değişiklikle, Meslek Odalarının vize ve rapor onay yetkileri kaldırılmıştır.
Bu düzenleme, meslektaşlar arasında haksız rekabetin önlenmesini, jeofizik mühendislik hizmetlerinin mesleki, bilimsel ve teknik esaslar ve kamu yararı doğrultusunda verilmesini engelleyici bir düzenlemedir. Bu düzenleme ile TMMOB ve bağlı Odalar etkisizleştirilmeye ve itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Meslek Odalarının yetkilerinin elinden alınması Türkiye‘nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini görmemektir. Unutulmamalıdır ki; geçmişte büyük depremler olduğu gibi gelecekte de olmaya devem edecektir. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası olarak, insanlarımızın yasal hakkı olan güvenli binalarda sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı için, önerilerimizi tekrar olarak kamuoyuyla bir kez daha paylaşmayı görev biliyoruz.
Deprem riskine sahip gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de depreme dayanıklı yapı tasarımı için zemin etütlerinde mutlaka Jeofizik Mühendisliği çalışmaları olması,
Genelge ve Yönetmeliklerde, deprem bilgisi (sismoloji), zemin ve kaya mekaniği, sondaj tekniği, mühendislik jeofiziği ve jeolojisi derslerini alan Jeofizik Mühendisliği‘ne hak ettiği yer verilmesi,
Jeofizik Mühendisleri, Yapı Denetim Kuruluşlar ortağı olarak, zemin laboratuar deneyleri, jeoteknik etüt ve yapıda hasarsız jeofizik testlerle ilgili proje müellifi ve denetçisi olması,
Tüm belediyeler bünyelerinde en az bir Jeofizik Mühendisi istihdam ederek kontrol ve denetim görevini yerine getirmesi,
Deprem riski olan yerleşim alanlarında bina stoku envanteri çıkarılması, niteliksiz yapı stokunun, iyileştirme veya yenileme işlemi yapılması, ihtiyaç duyulan mevzuat değişikliklerinin bir an önce gerçekleştirilmesi,
Kentsel değişim-dönüşüm projelerinde öncelik afet riskinin yüksek olduğu yerler ve göçecek binalara verilmesi yeni acılar ve felaketler yaşanmadan hayata geçirilmesi, olmazsa olmazdır.
Depremlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz. ” İfadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 14.11.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle