Artvin’de Sol Parti Basın Açıklaması Yaptı

22/10/2020 02:37

Sol Parti: Bu Ailenin Yaşadıkları Ülkedeki Adaletsizliğin Fotoğrafı.

Haber: Hayati Akbaş

Sol Parti Artvin İlçe Yönetimi, ülkede artan yoksulluk, işsizlik ve ekonomik krizle alakalı bir basın açıklaması gerçekleştirerek mevcut durumu protesto etti.

Sol Parti yöneticileri, parti binasında Artvin Merkez’de yaşayan bir ailenin yaşadığı ekonomik sıkıntılar dolayısıyla Merkez’e bağlı Zeytinlik Köyü’nde harabe bir eve taşınmaları ve çocuklarının eğitim durumunun aksaması üzerine “Bu ailenin yaşadıkları ülkedeki adaletsizliğin ve haksızlığın fotoğrafıdır. ” Diyerek kamuoyuna yansıyan bu süreci özetleyen bir açıklama yayınladı.

Artvin’deki parti yöneticilerinden Özlem Akyürek’in yaptığı açıklama şu ifadeler yer aldı:

Dünyanın tamamı Covid – 19 salgınının yarattığı koşullarla yaşamını sürdürmeye çalışırken, ülkemizde sağlık, ekonomi, eğitim gibi başlıca alanlarda; AKP iktidarı eliyle artış gösteren yoksulluk, gelir adaletsizliği ve eşitsizlik her geçen gün biraz daha etkisini göstermektedir. Ülkemizin kaderinin kendi haline bırakıldığı, devlet kurumlarının liyakat esaslı değil yandaşlık ilişkileriyle doldurulduğu, siyaset ve basın özgürlüğü noktasında en dip seviyede olduğumuz, tek bir kişinin sözüyle her şeyin belirlendiği ekonomik ve sosyal bir kriz içerisindeyiz.

BÜTÜN KAMU SATILA-SATILA TÜKETİLDİ

Salgın dönemi öncesinde de ciddi bir sorun olarak önümüzde duran ekonomik kriz ve yoksulluk pandemi koşullarında daha da dayanılmaz bir hâl aldı. İşsizlik, yoksulluk ve zamlar emekçi halk kitleleri için hayatı yaşanmaz kılıyor. Devlet kasası yağmalanarak tam takır bırakılmış, bütün kamu varlıkları satıla-satıla tüketilmiş durumda. Uluslararası düzlemde kimsenin güvenmediği bir ülke konumu, krizin bu iktidar eliyle çözülmesinin mümkün olmadığına işaret ediyor

İktidar pandemi sürecini yönetemediği gibi yaşanan ekonomik kayıpları, sağlık alanında yaşadığımız belirsizlikleri, eğitim ve öğretimin bitme noktasına gelmesini kendi sorumluluğu olarak görmeyip suçu halkın kendisine yüklemektedir.

CENGİZ’İN MİLYARLARCA LİRALIK BORÇLARI AFFEDİLİRKEN…

Salgını siyasal bir fırsata dönüştürerek Ayasofya’da ibadet şovu yapmaktan geri durmayan, Giresun'daki sel felaketinden sonra "maske, mesafe, hijyen kurallarına uyalım" uyarısını çiğneyip binlerce vatandaşı toplayarak çay paketi dağıtan Erdoğan, sarayın sönmeyen ışıklarında otururken, ödenemeyen elektrik faturaları, ödenemeyen kiralar ve hayat pahalılığı halkın kanayan yarası olmaya devam ediyor. Servetine servet katan Mehmet Cengiz’lerin milyarlarca liralık vergi borçları affedilirken ülkenin bir yüzünde tablete, internete erişemeyen, eğitimin dışına itilen gençler bulunmaktadır.

BU AİLENİN YAŞADIĞI MÜNFERİT BİR DURUM DEĞİL

Okulların açılması süreci, yoksulluk kıskacındaki halkımız için herkes başının çaresine baksın, beğenmiyorsanız özel okula gidin şeklinde işliyor. Artvin’de işsiz kalıp kirasını ödeyemeyen kanser hastası bir baba çareyi dört çocuğuyla ve eşiyle birlikte Artvin Merkez’e bağlı Zeytinlik Köyünde harabe bir eve taşınmakta bulmuş, elektriğin ve internetin olmadığı koşullar nedeniyle çocuklar hem yüz yüze hem de uzaktan eğitimden mahrum kalmıştır. Artvin’de bu ailenin yaşadıkları ülkedeki adaletsizliğin ve haksızlığın fotoğrafıdır. Yaşanan bu olay göstermektedir ki iktidarın çizmiş olduğu tozpembe tablonun tam aksi bir durumla karşı karşıyayız. Artvin’deki ailenin yaşadıkları münferit bir durum olmadığı bunun gibi pek çok mağduriyet de tesadüfi değildir, halkın suçu hiç değildir. Ödediğimiz vergilerin kimin cebine gittiğini bilemediğimiz, cebimizdeki paranın günbegün değer kaybettiği, temel gıdaya ulaşımda dahi yetersizliğinin olduğu bugünlerde hesap vermek bir yana sorunları çözme sorumluğunu dahi kendinde görmeyen iktidar, elini halkın sofrasından çekmelidir.

Türkiye’nin geleceğini karartan, emekçi kitleleri açlığa ve yoksulluğa mahkum eden bu sömürü düzeni milyonlarca insanı sefalete mahkum ediyor. İşsizlik, enflasyon, büyüme gibi ekonomik göstergeler alarm verirken, yandaş medyanın göz boyamalarıyla da TÜİK tarafından acemice uygulanan istatistiksel hilelerle ekonomide parlak bir tablo çiziliyor. Düşük enflasyon rakamları ya da azalan işsizlik oranları ilan edilerek, resmi yalanlar utanmazca tekrar ediliyor.

ÇALIŞMA KOŞULLARINA SAHİP HERKESE İŞ İMKÂNI

Bir kez daha tekrar etmek gerekirse ekonomik krize karşı halkı savunacak acil tedbirler alınmalı; asgari ücret ve temel gıda maddeleri vergi dışı tutulmalı, yurttaşlık geliri uygulamasıyla en yoksul yurttaşların dahi asgari yaşam standartlarına ulaşması sağlanmalıdır. Çalışma koşullarına sahip herkese iş imkânı hedefleyen ve kapsamlı bir işsizlik sigortasını sağlayan bir ekonomik düzen örgütlenmelidir. Sermayenin emeği özellikle de kadın çocuk ve göçmen işçilerin emeğini acımasızca sömürdüğü; taşeronlaşmanın, sendikasızlaştırmanın kural haline getirildiği artan işsizliğin çalışan emekçi kesimler için bir tehdit olarak kullanıldığı bu düzen tümüyle değişmelidir.

AÇLIĞA MAHKUM DEĞİLİZ

Yoksulluğa, sefalete, zamlara, açlığa mahkum değiliz. Bu karanlık düzeni değiştireceğiz. Bir avuç haraminin çocuklarımızın geleceğini çalmasına izin vermeyeceğiz. Biz SOL PARTİ olarak çocuklarımızın, öğretmenlerimizin, eğitim emekçilerinin, velilerin bugün yakıcı boyuttaki eğitim ve sağlık kaygılarının takipçisi olacağımızı söylüyoruz ve halkımızı, eğitimde yaşadıkları tüm sorunları, tüm yerellerde SOL Parti örgütleri ve Eğitim Dayanışma ve Danışma hattı ile paylaşmaya davet ediyoruz. Çocuklarımız değerlidir ve sahipsiz değildir. Yaşanılan her sorunla ilgili olarak dönüş yapacak, halkımızın yanında olacağız”.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 22.10.2020 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.