Artvin'li Yazar Nazım Sılacı 12 Eylül Döneminde Yaşadığı Acıları Ve 14 Yıllık Hapishane Yaşantısını "Asılı Kalan Hayatlar" Adlı Kitabında Genç Kuşağa Anlattı.
12 Eylül dönemi Türk siyasi tarihinde kolay kolay unutulmayacak derin izler bırakarak tarihin sayfaları arasındaki yerini aldı. Askeri dönemin en acımasız baskılarını yaşayan hiç kuşku yok ki dönemin solcuları oldu. Bir nesil 12 Mart'ta, bir nesilde 12 Eylül'de siyaset yaşantısından silinmeye çalışıldı ise de bugün gelinen noktada o günlerin unutulmazları bir bir o günleri yaşayanlar tarafından genç kuşağa ve okurlara aktarılmaya devam ediyor.
Aslen Artvin'in Borçka ilçesi doğumlu olan Nazım Sılacı'da 12 Eylül döneminden en fazla nasibini alan isimlerden biri. 12 Eylül'de bugün insanın beklide anlam veremediği her türlü eziyeti çekenler, çektikleri eziyetlerin bünyelerinde bıraktığı ağır tahribatı hala yaşıyorlar. Toplumsal hayata adaptasyondan tutun, yaşamlarını devam ettirebilmede yeni döneme ayak uydurabilmede onlarca sorunla boğuşan onbinlerce insandan birçoğu da o tahribatın verdiği yorgunlukla hayatlarını da kaybettiler.
İşte 12 Eylül'de tüm bu eziyetleri çeken ve daha sonra 14 yıllık mahpushane hayatını çekmek zorunda bırakılan Nazım Sılacı, yaşadıklarının kendisinde kalmasını istemeyen isimlerden biri. Yaşadıklarını toplumla paylaşmak istediğini ifade eden Nazım Sılacı "Eylül, otuz yıldan beri salt bir adı olmadı takvimimde. Yahya Kemal Beyatlının şiirindeki gibi "Kanlıca'nın ihtiyarlarını değil vahşeti, insan vücudunu deli gibi sarsan elektrik akımını, karanlık hücreleri, idam sehpasında düşler boğulmuş genç ölüleri, sonra sessizce akan gözyaşlarını getirdi hep aklıma.
O güzelim mevsimde yüz binlerce, milyonlarca insanın düşlerine düdük çalarak girdiler. Tarumar ettiler yıldızlı geceleri. Yaşamın değişik virajlarında, kuytu köşelerinde asılı kaldı nice hayatlar.
Ey benimle aynı acıdan geçmişler, söyleyin nasıl susturalım, içimizde her gece yeniden doğup, uykularımızı bölen, 12 Eylül'ün parça parça ettiği çocuk çığlıklarını, unutmaya çalışarak demeyin bana, unutmak ölmek demek değimli? Oysa yaşamak hatırlamaktır.
Dikiş tutmayacak kadar derin yaralar olan kuşağıma ve onların çocuklarına adıyorum bu kitabı" dedi.
Nazım Sılacı tarafından yazılan "Asılı kalan hayatlar" Penta yayıncılık tarafından yayınlandı ve kitapevlerinde satışa sunuldu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.10.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle