Merkezi Ankara’da bulunan ve Artvin Evi’ni Çankaya’da yaptıran Artvin Kalkınma ve Eğitim Vakfı’ndan önemli açıklamalarda bulunuldu. Son günlerde yapılan eleştirilere yanıt verilen açıklama Başkanı Nuri Kemal Demirel imzası ile yayınlanırken yapılan açıklamada; “ Hiç Kimse Artvin Evi Üzerinden Şov Yapmaya Kalkmasın!
Hiç Kimse Yüreksizliğini Mantıksızlığını Artvin Evi’ne Saldırarak Sergilemeye Çalışmasın! Hiç kimse Artvinlileri gerçekleri görmeyen, algılaması zor, Tahriklere kolay kapılan, ucuz kahramanlıklara prim veren kişiler olarak görmesin!”ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada; “ 81 ile örnek olan ve işlerlik kazanmaya başlayınca önemi daha net anlaşılan Artvin Evi’ndeki etkinliklere, toplantılara, panellere, söyleşilere, sergilere, kurslara, Artvin Tanıtım Günlerine, geleneksel şenliklere, nişan ve düğünlere, bugüne kadar Artvin nüfusundan fazla kişi katılmıştır. On binler, her bir köşesi, Artvin kokan bu kutsal mabedimizin ortaya çıkmasını takdirle karşılamıştır. Bodrumundan çatı katına kadar gezip bu eserde maddi manevi katkısı olanları yürekten kutlamıştır.
Bu gerçekler ortada iken, daha Artvin Evi’nin temeli atılırken “bu bir maceradır, 50 yıldır yapılamayan bina hangi kaynakla, nasıl yapılacak?” diye ortaya çıkanlar, “Artvin’in toplumsal kahramanı biziz, biz yapamadıktan sonra başkası yapamaz” kompleksine kapılanlar, örgütsel dayanışma konusunda bir öngörüsü olmayanlar, kendi tavırlarının geçerli, başka düşüncelerin saçma olduğuna kendilerini inandıranlar, iş yerine söz üretenler her fırsatta sahneye çıkmakta ve Artvin Evi’ne saldırmak için bahaneler aramaktadırlar. ”denildi.
Nuri Kemal Demirel; “Artvin Evi’ni on binler takdir ediyor! Siz Kimsiniz? Kaç Kişisiniz?
Artvin Evi’ni on binlerin takdir ettiğinin vurgulandığı açıklamada; “ On binlerin takdir ettiği bir esere, binde birlerle ancak ifade edilecek Artvin Evi düşmanı küçük bir grubun karşı oluşunun ne önemi var?” düşüncesiyle, bugüne kadar yanıt vermeye gerek duymadık. Bizim işimizin söz üretmek, konuları saptırmak, haklı mücadeleleri sulandırmak değil, planlı ve kararlı bir biçimde eyleme geçerek kalıcı, gelecek kuşakları da memnun edici eser ortaya çıkarmak olduğunun bilincindeyiz. Artvinliliği (sözde) kimseye bırakmayan, kendini bilmez üç-beş kişinin gözüne batacak, huzurunu kaçıracak, kıskançlık duygularını kabartacak diye; on binlerin takdirini toplayan, ilimizin kültürel odağı olacak, geleneklerini yaşatacak, yüzlerce öğrenciye sürekli burs verecek bir eseri yapmaktan kaçınamazdık.
Büyük bir eser ortaya çıkarken onun sancısı da olur, sevinci de olur. Yapılan eserin varlığı on binleri sevindirir. Bazen de, kin güden, ne yaptığını bilmeyen üç-beş kişiyi üzer. Üzülen bu takımın, Artvin Evi’ni yoktan var edenlere kin beslemesi, verilen destekleri küçümsemesi doğaldır. Doğal olmayan bir şey varsa o da, bu olumsuz davranışların Artvinlilik adına yapılmak istenmesidir. Bir eserin, ilgisi olmayan gelişmelerin içine çekilip mantıksız, hatta şuursuz suçlamalara alet edilmeye kalkılmasıdır. Bunu yapanların ak sayfaya mı, kara sayfaya mı yazılacağını zaman gösterecektir.
Yönetimimiz bugüne kadar “değmez” düşüncesiyle bunlara yanıt vermekten, her tür düzeysiz ve de yararsız polemiklere girmekten kaçındı. İnşaat işlerinin yoğunluğu ve karmaşıklığından dolayı mantıksız ve tutarsız davranışlarla uğraşacak zamanımız da yoktu. Ancak bardağı taşıran son damla, bizi bu açıklamaya, gerçekleri bir kez daha kamuoyuna duyurmaya zorladı.
Ankara'daki; AKYD (Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği-Başkan Gürbüz AKYÜZ), ARÇEP (Artvin Çevre Platformu-Başkan Tekin ÜSTÜNDAĞ) ile Artvin Deriner Baraj Köyleri Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği-Başkan Ergun ÜSTÜNDAĞ), bir basın açıklaması yaptılar. Rutin işleri doğrultusunda, kamuoyunu yanıltıcı, kasıtlı ve de acımasız ölçüde Artvin Evi’ne bir kez daha saldırdılar. Dediklerini yapmadığımız takdirde, yöneticilerimizin tarihin kara sayfalarında yerini alacağını ifade edecek kadar ileri gittiler. Cerattepe’de yeniden maden aranmasına karar verilmesi gibi hepimizi üzen bir konuyu, Artvin Evi ile ilişkilendirmeye kalktılar. Vakfımıza üç yıl önce katkı yapan firmalarımızın flamalarını, teşekkürümüzün belgesi, vefa duygularımızın simgesi olarak, Artvin Evi’nin önüne çekmemizi ihanetle eşdeğer tuttular. Düşük düzeyde muhakeme kabiliyeti olanların bile kavrayacağı bu konuyu, inadına anlamazlıktan gelerek, şov yapma aracına dönüştürdüler.
Bu derneklerin yönetim kurulu üyelerinin imzasıyla bu bildiriyi düzenlediklerini sanmıyoruz. Bizi suçlayan kişiler hakkında bilgi almak anayasal hakkımızdır. Karar suretlerini iletmek o kadar zor bir iş değildir. Bunu bekliyoruz. Artı ARÇEP denen platformun resmi kimliği nedir? Kaç kişi tarafından kurulmuştur? Genel kurullara benzer toplantıları, seçilen organları var mıdır? Yoksa bilinen, yasal bir sorumluluğu olmayan kişi ya da kişiler tarafından, topluma danışılmadan kurulan özel bir kurul mudur?
3 yıl önce, Cerattepe’de yeniden maden arama söz konusu değilken verilen katkı nedeniyle asılan flamanın, madene karşı koyup koymamakla ne ilgisi vardır?
Özaltın firması ihaleye girerken Artvin Vakfı’ndan izin mi aldı? Hayır. 3 yıl önce, binamıza katkı yaparken, “gelecekte ben Artvin’de maden ihalesine girersem yanımda yer alın, bizi savunun mu” dedi? Hayır.
Maden arama ihalesini ikinci kez gündeme kim getirdi? Siyasi irade, yani hükümet. “Hükümet, ihaleye karar verirken bir vakfın ya da derneğin görüşünü alır mı, böyle mantıksızlık olur mu?” demeyin. Kendilerine rol biçenler, ucuz politikayı yeğleyenler, Artvin Evi’ni kasıtlı olarak işin içine çekmeye çalışırken bu mantıkla davranıyorlar. Bunu çocuklar bile anlar. Bu takım, bir günah keçisi yaratıp ona vurdukça, haksızlık ettikçe görev yaptıklarını sanıyorlar. Saçmalıklarla gündemde kalmaya çalışıyorlar.
Eğer her şey Artvin Evi önündeki firmaların flamalarına kalmışsa iş kolay. Artvin’deki maden arama işi duracaksa, bu sorun flamalara bağlıysa, biz onları törenle indiririz. Artvin Evi’ne katkı sunarken şükran duygularını yansıtmaktan başka bir misyonu olmayan Artvinli firmalarımız, bu denli fonksiyonlar içeriyorsa, o flamaların indirilmesine de itiraz etmezler.
Flamayı indirmekle iş bitmez. Firmanın verdiği parayla yapılan duvarları da sökmek gerekir bu mantığa göre. Kısacası, Artvin Evi’ne bir kez uğramamış, bir tuğla kadar katkısı olmamış kişilerin fantezileriyle geçirecek zamanımız yoktur. Onları yönlendirenlerin de niyetlerini zamanla öğrendik.
Artvin Vakfı Yönetim Kurulu’nun yaş ortalaması 65 dolaylarındadır. Her bir üye alanında önemli hizmetlerde bulunmuş, yeterli birikimlere ulaşmış, birçok mücadelelerden geçmiştir. Kimse bu değerlerimizin zamanında Artvin doğası için verdiği mücadeleleri unutmaya kalkmasın. Dergimizde bu konuda yazılanları görmezlikten gelmesin. Kimin daha çok Artvin sevdalısı olduğunu siz değil kamuoyu saptar. İl içinde ve dışında bir milyon Artvinlinin duyarlılığını küçümsemekle bir yere varılmaz. Herkesin o güzel yöremizle ilgili heyecanları, düşleri, endişeleri var. Artvin’i düşünmek salt sizlere özgü bir hak değildir.
Bizim işimiz, çalışmak ve üretmektir. Gelecek kuşaklara saçma sapan tavırları yeğleme yerine, tutarlı ve mantıklı davranma, olayları çarpıtmadan çok yönlü değerlendirme öğretisi bırakmayı amaçlamaktayız.
Artvin Evi, 3-5 Donkişot’un mızrak saplamasıyla yıkılacak bir değirmen değildir. Artvin Evi, ona vurulan başların yarılacağı sert bir kaledir. Artvin Evi, yediden yetmişe tüm Artvinlilerin en küçük emekçisinden en büyük emekçisine, en küçük sermayedarından en büyük sermayedarına, işvereninden işçisine, en genç bürokratından en üst düzey bürokratına, öğrencisinden akademisyenine, sanatçısından sporcusuna kadar her kesimin savunduğu, koruyup kolladığı bir kaledir. Bu ortak kalemizi kimseye yıktırmayız. Kimsenin bu kale üzerinden şov yapmasına izin vermeyiz. ” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 21.01.2013 tarihinde Tolga Gül tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle