78’liler girişimi sözcüsü Nurettin İhtiyar yaptığı açıklamada; “12 Mart darbesinin üzerinden 43 yıl geçti. 12 Mart neredeyse unutuldu, unutturuldu. Ancak bizler 12 Eylül mahkemesinin yapılacağı gün olan bugün 12 Mart'ı hatırlamak, hatırlatmak istiyoruz. Ankara'daki 12 Eylül'ü ''yargılamama'' mahkemesi, geçen celse de mahkeme tarihini bugüne, 12 Mart'a erteledi. Sürecin ironisi! Bizde 12 Mart'ta yaşananları, 12 Eylül'le bütünlük içinde ifade edeceğiz. Çünkü 12 Mart 12 Eylül'le tamamlanan yarım kalmış bir darbedir.
12 Mart yarım kalmış bir askeri darbe olarak tarihe geçti. Anayasal parlamenter düzeni ortadan kaldırmadı, içini boşalttı ve etkisizleştirdi. Askerler, emir ve talimatlarını Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay üzerinden kurdurdukları sözde sivil hükümetlere ilettiler. Toplumsal muhalefeti, işçi ve emekçi hareketini, gençlik hareketini, devrimci hareketi tasfiye ettiler, Ordu ve devlet içinde küçük burjuva ''sol'' görüntülü muhalefeti tasfiye ettiler. Başlangıçta Demirel'ide hedefleyen darbe, Demirel'i arkasına alarak parlamentodaki AP çoğunluğuna dayanarak bütün bu cuntacı suçları, özellikle Denizler'in idamını, Mahirler’in ve İbrahimler'in katledilmesini normalize etti, yasal bir sonuç haline getirdi. Bir bakıma 1974 Yunan cuntasını andırıyordu, onun gibi kalıcılaşmayı da hedefliyordu. Güçler ilişkisi ve iç ve dış koşullar elvermeyince, ordu kışlasına dönmek zorunda kaldı ve darbe yarım kaldı.
12 Eylül darbesi ise, Anayasal parlamenter düzeni ortadan kaldırdı. Cumhuriyetin temel kurumlarından Cumhurbaşkanlığı'na son verdi. Tüm yasama, yürütme hatta yargı yetkilerini kendinde toplayan beş kişilik cunta, üç yıl boyunca ülkeyi, Anayasasız, parlamentosuz, cumhurbaşkansız yönetti. Milyon insan gözaltına alındı. Diyarbakır zindanı vahşeti, Mamak, Metris, Erzurum zindanları başta olmak üzere, sayısız işkence, kayıp ve yargısız infaz olayı açığa çıkmayı bekliyor. Askeri mahkemeler tarafından yüz binin üzerinde insana milyonlarca yıllık mahkumiyet kararları verildi. 50 kişi idam edildi. Milyonlarca kitap yasaklandı ve yakıldı. Binlerce öğrenci ve öğretim görevlisi okuldan, onbinlerce işçi ve memur işten atıldı. Milyonlarca kişi fişlendi. Yüzbinlerce kişiye pasaport verilmedi. Onbinlerce kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. Tüm bu mağduriyetler bugüne kadar tazmin edilmedi. Bütün bunların devamı olarak darbe kalıcılaştı. Yarım kalan 12 Mart darbesi tamamlanmış oldu.
"Burası Türkiye" deyip geçilebilir. "Dememek" ve de "Geçmemek" gerekiyor. 12 Mart'ın yargılanmayışının ürünü 12 Eylül'dür. 12 Eylül'ün yargılanmayışının ürünü, kalıcılaşan darbe rejimi, Anayasası, gizli aygıtları ve benzeri kurumlardır, Susurluk'tur; barışın, Türk, Kürt kardeşliği temelinde sağlanmasının engellenmesidir.
Toplumun kendine olan öz güvenini, kişiliğini yitirmesidir. Katılımcılığın yerine edilgen, bir buyruk almadan harekete geçmeyen bir kişiliğin geçmesidir. Toplumsal değişim iradesinin yerini bu ülkede "hiçbir şey değişmez" "benden sonra tufan" anlayışının almasıdır. Gençliğin kaybedilerek Türkiye'nin geleceğinin karartılmasıdır. Tek kelimeyle sınırsız bir toplumsal tahribattır. Tüm bunlar suçtur. Bir yanda topluma ve insanlığa karşı işlenmiş sayısız suç, öte yanda 40 yıldır devam eden "sürekli cezasızlık" durumu kabul edilemez” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 13.03.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle