Ülkemizde yaklaşık 700 bin sara hastası bulunduğunu belirten Medline Sorumlu Müdürü Dr. Koray Akay: ‘‘Kişi eğer başkası tarafından dikkat çekecek kadar sık olarak bilinç, duygu, davranış, haraket ya da dalgınlıklar yaşıyor ise, bu belirtiler sara habercisi olabilir’’ dedi.
Her epileptik nöbet geçiren kişinin de epilepsi hastası demek olmadığını belirten Dr. Akay, “Nöbetler zaman içinde her hasta için belli özelliklerde, bazen kendiliğinden bazen de tetikleyen faktörler sebebiyle tekrarlarsa epilepsi (sara hastalığı) tanısı konulmaktadır” dedi.
Epilepsi çocukluk ve ergenlik çağında en sık, yetişkin döneminde de inmeden sonra en sık görülen nörolojik hastalıktır. Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülen bu hastalık, her yaş grubunda görülmekle birlikte en fazla en genç ve en yaşlı grupta görülür.
Uzun süreli tedavi ve izlem gerektiren bu hastalık, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Doğru tedavi ile hastaların büyük kısmında nöbetler kontrol alınır ve hasta normal yaşantısını sürdürür. Bu sebeple de nöbetlerin kontrol altına alınması çok önemlidir. Ancak ilaç tedavisine dirençli epilepsi hastaları ve antiepileptik ilaç tedavisini yan etkilerinden dolayı tolere edemeyen hastalara epilepsi cerrahisi düşünülür.
Sara hastalığı neden yaşanıyor?
Genellikle çocukluk çağında kendini gösteren sara hastalığı, bazı hastalıklar ve dış etkenler sonucu gelişebiliyor. Bunlar;
*Doğum sırasında beynin hasar görmesi ya da oksijensiz kalması,
*Genlerdeki kromozomlarda meydana gelen rahatsızlıklar,
*Beyinde meydana gelen tümör, menenjit ve iltihap gibi rahatsızlıklar,
*Beyin doku ve damarlarının gelişimsel bozuklukları,
*Kafaya alınan şiddetli bir darbe sonucu geçirilen travmalar,
*Çocukluk döneminde geçirilen ateşli havaleler,
*Gebelik sırasında anne adayının yaşadığı bazı hastalıklar olarak sayılabilir.
Sara hastalığı nasıl teşhis edilir?
Sara hastalığının teşhisinde hastanın ailesi ve yakınlarının doktora aktaracağı bilgilerin çok büyük önem taşıdığını belirten Dr. Koray Akay: “Kişinin dalgınlıkları ve nöbetlerinin nasıl olduğu, ne kadar sürdüğü ve ne sıklıkta yaşandığı doktora düzgün aktarılmalıdır. Çünkü tüm bu bilgiler hastalığın kesin tanısı ve tedavi süreci için uygulanacak yöntemler için önemli ipuçlarıdır. Aktarılan bilgilerin ardından hastaya beyin tomografisi ve MR çekilerek kesin tanı konur. Tüm tetkik ve araştırmalara rağmen sebebi bulunamayan sara hastaları da mevcuttur. ’’ dedi.
Sara krizi geçiren kişiye ne yapılmalı?
Hastanın vücudu kriz esnasında kasılacağı için, hastaya zarar vermemek adına sert bir şekilde fiziki müdahale yapılmaması gerekir. Hastayı krizden kurtulsun mantığı ile sarsmamak, hareketlerine müdahale etmeye çalışmamak ve yüzüne su dökmemek gerekir. Nöbet geçiren kişinin çevresinde ona zarar verebilecek keskin, sivri, sert cisimleri uzaklaştırmalıyız. Rahat nefes almasını sağlamalı gerekirse kravat, atkı ya da boğazını sıkan giysileri gevşetmeliyiz. Genellikle nöbetler 1-2 dakika içinde biter. Hasta kusuyor ise ve sırt üstü pozisyonda ise yan çevrilmeli, böylece kusmuğunun soluk borusuna kaçması önlenmeli ve nöbet 2 dakikadan fazla sürüyorsa acil ambulans çağırmalıyız. Hastanın en kısa süre içinde bir uzmana başvurarak hastalığının boyutuna göre uygun tedaviye başlaması gerekir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 01.05.2019 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle