Hopa'da Su Paneli

12/02/2006 16:06

Hopa Belediyesi Tarafından Düzenlenen Su Paneline Hacettepe Üni.tıp Fak.halk Sağ.ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hikmet Pekcan İle Kimya Müh. Zeynel Topbaş Panelist Olarak Katılarak, "Su,çevre Ve İnsan Sağlığı İle Su Arıtma Teknoloji Konusunda Bilgi Sundular"

Haber: Turan Şentürk

Hopa Belediyesi bir büyük başarıya da imza attı. Hopa'ya gelen içme suyu şebekelerinin ana deposuna toplayan su girişiminde su arıtma tesisini kurma çalışmasının içinde olan Hopa Belediyesi, su ve çevre sağlığı ile bunları yakından ilgilendiren ve tümünü içine alan insan sağlığı ile su arıtma teknolojisi hakkında halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla panel düzenledi.

Hopa Belediyesi encümen toplantı salonunda yapılan su paneline ilgi büyüktü. Panelist olarak katılan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi halk sağlığı ana bilim dalı başkanı Prof. Dr. Hikmet Pekcan, Su, çevre ve insan sağlığı konusunda, Kimya müh. Zeynel Topbaş'da Su arıtma teknolojisi hakkında bilgi sundular.

Prof. Dr. Hikmet Pekcan Dünyada yaşayan başta insan olmak üzere bütün canlıların yaşamında, birinci dereceyi biliyorsunuz hava, ikinci derecede etki eden su tüm canlıların hayat kaynağı olduğunu ifade ederek, "Bizde bugün havadan değil de, sudan konuşacağız" dedi.

Prof. Dr. Pekcan su, insan yaşamında önemli yer teşkil ettiğini bununda vücutta bulanan 3/2'sı su teşkil ettiğinden anlaşıldığını vurgulayarak özetle şunları söyledi.

Su, çevre ve insan yaşamında önemli yer teşkil ettiğinden, doğrudan etken yarattığından sağlık yönünü ele alırsak önce sağlığı tarif etmek zorundayız. Biz Sağlığı şöyle tarif edebiliriz. " Sağlık, bedenen ruhen ve sosyal yönden iyi olmak halı. "Her yönüyle iyi olacağız. Sağlığı tanımlarken çevremizi de unutmamak lazım. Çevre sağlığı de çok önemlidir. Su, çevre ve insan sağlığını muhafaza eden koruyucu sağlık hizmeti dediğimiz hizmet var. İnsan hastalanınca ne yapar doktora gider. Doktor hastanın tedavisini görür. Sağlık hizmetini verir. Belediye'de aynı zamanda koruyucu sağlık hizmetini verir. Ne yapar belediye, suyu temiz, içilebilir durumda ise, gıdaları iyi kontrol ederse, Çevre temizliğini çok iyi yaparsa, temizlik konusunda halkın yapacakları konusunda aydınlatıcı bilgi verip bilgilendirirse koruyucu sağlık hizmeti vermiş olur.

Dağlardan çıkan su temizdir, berraktır. İçinde mikrop taşımaz ancak içinde mineraller vardır. Suları incelerken biz, içerisinde suyun biyolojik olarak ne vardır diye bakıyoruz. Mikrop var mı, hastalık yapan bir şey var mı diye bakıyoruz. Laboratuar ortamda yapılan analiz sonucu "Ekoli" dediğimiz mikrop bulunur. İnsan dışkısında bulunan bu mikrop dünya sağlık örgütü 10 ekoli kadar su içilebilir deniyor. Hangi suyun içine bakılırsa bakılsın içinde mutlaka ekoli bulunur. Bu ekoli nereden geliyor. Türkiye'de 1960 yılına kadar içerisinde insan pisliği olmayan su yoktu. Dünya sağlık örgütünü bildirdiğimizde ekolisiz su içilecek denildi. Ancak ekolisiz su yok ne yapalım denildiğinden ozaman 10 ekoliye kadar su içebilirsiniz denildi. Çünkü benim su arıtma tesisim yok. Akarsu pislik tutmaz deniliyor. Bu yanlış. Akarsu pislik bal gibi pislik tutar. Çelik boru, pik boru, küp boru hangi boru olursa olsun onun 15 M. mesafe içerisinde olan bir kanalizasyon, bir tuvalet insan dışkısı varsa su kesildiği anda içerisindeki negatif basınçla bu kirli su borunun içine çeker ve Ekol oluşmuş olur. Ve bu su içilmesi halinde ishalle başlayan hastalık, tifo, dizanteri, kolera gibi hastalık vakalar ortaya çıkar. O zaman ne yapmak lazım. Su arıtma sistemiyle size bulaşacak olan hastalıkların yanında parazit dediğimiz, bağırsak parazitler de ortadan kalkmış oluyor. İşte Hopa'da şu an yeni kurulan su arıtma tesisi sayesinde tertemiz bir su olmuş oluyor. Bu bakımdan Hopa çok şanslı görüyorum" dedi.

Kimya mühendisi Zeynel Topbaş Su arıtma teknolojisi hakkında verdiği bilgide suyun içilebilir duruma gelmesinde arıtma tesisin önemini şu şekilde ifade etti.

"Su kaynağında çıktığı zaman berraktır, renksizdir, kokusuzdur, tadsızdır. İçinde 2 molekül hidrojen ve bir molekül oksijenden oluşur. İnsan sağlığı ile direkt olarak ilgilidir. Tabiatta da tüm canlılar için de su önemli bir yer teşkil eder. Dünyanın 4/3 ü su teşkil ediyorsa, insan vücudu 3/2 si su teşkil ediyor. Bunun mutlaka bir bağlantısı vardır. Suyun içilebilir duruma getirilmesinde arıtma tesisler bulunmazken mikrop öldürme özelliği olan metaller kullanıyordu. Bunu tarihten birçok örnekleri vardır. Mesela, Romalılar savaş sırasında su mataraların içine çinko ve gümüş atarlarmış ve bakır kaplarda su içerlermiş bu şunu gösteriyor. Mikrop öldürme özelliği olan bakır, çinko ve gümüş suda yaşayan mikrop ve bakterilerden temizliyor. Ayrıca su depolarına kimyasal reaksiyon gösteren sodyum klorla ilaçlama suretiyle suyun temiz hale getiriliyordu. Başka değişik yöntemler ise kireç atmak suretiyle de suyun temizlenmesinde kullanma yöntemi olarak kullanıyordu. Artık günümüzde arıtma tesisleri yapılıyor. Su arıtmadan sonra hiçbir bakteri ve mikrobik bir maddenin yaşama şansı yoktur. Suyun değeri ölçüm olarak PH dediğimiz 5, 5, 6, 00, 7, 2, 7, 5, 8. 00, 8, 5 gibi rakamlar ortaya çıkar. Hopa'nın suyu en ideal olan 7, 2 PH dır. Bir de sert su, yumuşak, su dediğimiz tabirleri kullanırız. Sert su olarak evlerde çamaşır yıkamada kullanılıyorsa ozaman kalbon kullanılması gerekir. Yani suyun yumuşaması gerekir. Sert su kullanımında deterjan fazla kullanmak zorundasınız. Ekonomik hiç değil. Hangi alanda kullanırsanız kullanın hiç ekonomik değil. Çünkü reaksiyona girer. Kalsiyumla birleşir yapıyı bozar. Yağ, tüketiminiz, çay tüketiminiz, yemekte kullanırsanız, su fazla harcarsınız.

Suyun bir özelliği de şudur. Bütün sıvıların katı hali kendi içinde batar, suyun içinde batmaz. Çünkü hafiftir. Bu kendi yapısından kaynaklanıyor. Doğa'daki denge suda da mevcut. En basit olarak düşünsek, suyun toplandığı bir yer vardır. Deniz ve göl, Güneş karşısında buharlaşıyor. Atmosfer tabakalarına gidiyor, daha sonra değişik şekilde bize Yağmur, kar, dolu olarak tekrar geri dönüyor. Bu denge hiç bozulmuyor. Su arıtıldıktan sonra tekrar içilebilir. Bizim pis su dediğimiz ve aman ha içilmez mikrop vardır dediğimiz sular için de geçerlidir. Size bir örnek vereyim. Uzaya giden astronotlar uzayda 3 ay 6 ay kalıyorlar. Giderken tonlarca su götürmüyorlar. Kendi atıkları arıtıp tekrar içiyorlar. Artık teknoloji gereği bunu yapmak zorundalar. Suda bulunan kimyasal elementler içinde çinko, demir orantılıdır. Bizim yapmış olduğumuz bir araştırmada çinko düzeyi fazla olan topraktan çıkan suyu içen o bölgenin insanları uzun boylu oluyor. Demir elementi fazla olan topraktan çıkan ve suyu içenler de kısa boylu olduğunu gördük. Hopa ilçesi şu an çok şanslı. Türkiye'de ilk defa son modern bir arıtma tesisi kuruldu. Hopa halkı her şeyden arınmış tertemiz bir su içecektir. Ben, insan sağlığını her şeyin üstünde ve önemli olduğunu düşünerek ilçeye su arıtma tesisini kazandıran belediye başkanı sayın Yılmaz Topaloğlu'nu tebrik ediyorum. Ayrıca düzenlemiş olduğu panele bizleri davet etmesinde sayın başkana ve sizlerin panele katılarak göstermiş olduğunuz ilgiden ötürü teşekkür ediyorum" dedi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 12.02.2006 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.